Lab Akademi: BlogBloghttps://labakademi.com.tr/Thu, 28 Mar 2024 09:27:17 GMTurn:store:1:blog:post:51https://labakademi.com.tr/laboratuvar-calisanlarinin-bilmesi-gereken-temel-tekniklerLaboratuvar Çalışanlarının Bilmesi Gereken Temel Teknikler<p>Laboratuvar çalışanları, bilimsel araştırmalarda, sağlık hizmetlerinde, sanayide ve birçok başka alanda temel analitik ve deneysel becerilere ihtiyaç duyarlar. Bu beceriler, doğru sonuçlar elde etmek, verileri yorumlamak ve bilimsel keşifler yapmak için temel taşlardır. Bu yazımızda laboratuvar çalışanlarının bilmesi gereken temel teknikler ve bu tekniklerin önemine bakacağız.</p> <p> </p> <p><strong>1. DNA ve RNA İzolasyonu; </strong></p> <p>DNA ve RNA izolasyonu, genetik materyali örneklerden ayırmak için kullanılan önemli tekniklerdir. Bu teknikler, genetik araştırmalarda ve tanı koymada temel taşlardır. DNA ve RNA izolasyonu sayesinde genetik materyal analiz edilerek hastalıkların teşhisi, genetik çeşitliliğin incelenmesi ve moleküler biyoloji çalışmaları yapılabilir. Kariyerinize değer katacak başarı sertifikalı CTAB DNA İzolasyonu Eğtiimi için <a href="https://labakademi.com.tr/ctab-dna-izolasyonu-egitimi" target="_blank">tıklayınz! </a>ve TRIZOL RNA İzolasyon  Eğitimi için <a href="https://labakademi.com.tr/trizol-ile-rna-izolasyonu-egitimi" target="_blank">tıklayınız!</a>. </p> <p><strong>2. Mikrobiyoloji Teknikleri;</strong></p> <p>Mikrobiyoloji tenikleri mikroorganizmaların (bakteriler, virüsler, mantarlar vb.) incelenmesi ve tanımlanması ve analiz edilmesi için kullanılır. Enfeksiyon hastalıklarının teşhisinde, gıda güvenliği çalışmalarında, kozmetikte, ilaç sanayisinde ve biyoteknolojik çalışmalarda sıklıkla kullanılır. Toplam 7 farklı eğitimden oluşan Yüz Yüze, Uygulamalı ISO Yöntemlerine Dayalı Kozmetik Mikrobiyolojisi Eğitimi için <a href="https://labakademi.com.tr/iso-yontemlerine-dayali-kozmetik-mikrobiyolojisi-egitimi" target="_blank">tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p><strong>3. Bitki Doku Kültürü Teknikleri;</strong></p> <p>Bitki doku kültürü, bitki hücrelerinin ve dokularının in vitro koşullarda incelenmesini sağlayan bir alandır. Bu alanda çeşitli teknikler bulunmaktadır. Bu teknikler in vitro bitki üretimi ve bitki hastalıklarının araştırılması gibi birçok uygulama alanında kullanılır. Yüz Yüze, Uygulamalı Bitki Doku Kültürü Eğitimi için <a href="https://labakademi.com.tr/bitki-doku-kulturu-egitimi" target="_blank">tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p><strong>4. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC);</strong></p> <p>HPLC, kimyasal bileşenlerin ayrılması ve analizi için kullanılan bir tekniktir. İlaç geliştirme, gıda analizi, çevre analizi ve biyokimya gibi birçok alanda önemli bir rol oynar. Yüz Yüze Uygulamalı Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi HPLC Temel Kullanıcı Eğitimi için <a href="https://labakademi.com.tr/kromatografi-kampi-hplc-ve-gc" target="_blank">tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p><strong>5. Biyoinformatik; </strong></p> <p>Biyoinformatik, biyolojik verilerin analizi ve yorumlanması için bilgisayar tabanlı yöntemleri içerir. Genomik, proteomik ve metagenomik verilerin analizi gibi alanlarda büyük öneme sahiptir. Online, Uygulamalı Biyoinformatik Eğitimi için <a href="https://labakademi.com.tr/uygulamali-biyoinformatik-egitimi" target="_blank">tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p><strong>6. Ar-Ge Teknikleri; </strong></p> <p>Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) teknikleri, yeni ürünlerin geliştirilmesi ve mevcut ürünlerin iyileştirilmesi için kullanılır. İnovasyon ve rekabetçilik için kritik bir rol oynar. Özel sektör çalışanlarının çok ilgi gösterdiği bir alandır. Ar-Ge Teknikleri Eğitimi için <a href="https://labakademi.com.tr/ar-ge-teknikleri-egitimi" target="_blank">tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p><strong>7. PCR ve qPCR; </strong></p> <p>PCR ve qPCR, DNA veya RNA'nın çoğaltılması ve nicel olarak analizi için kullanılır. Genetik teşhis, virüs izleme ve moleküler biyoloji çalışmaları için temel tekniklerdir. Özellikle araştırma laboratuvarı, özel laboratuvar ve hastane çalışanlarının kullandığı bir tekniktir. Yüz Yüze, Uygulamalı PCR ve qPCR Eğitimi için<a href="https://labakademi.com.tr/pcr-ve-qpcr-teorik-ve-online-uygulamali-egitimi" target="_blank"> tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p><strong>8. Gaz Kromatografisi (GC); </strong></p> <p>GC, gazların ve uçucu bileşiklerin karışımlarını analiz etmek için kullanılır. Kimyasal bileşenlerin ayrılması ve tanınması için önemli bir tekniktir. Gıda analizi, ilaç geliştirme ve çevre analizi gibi birçok alanda kullanılır. Gaz Kromatografisi GC Temel Kullanıcı Eğitimi için <a href="https://labakademi.com.tr/gaz-kromatografisi-gc-temel-kullanici-egitimi" target="_blank">tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p><strong>Yazan; Haluk Çelik</strong></p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:48https://labakademi.com.tr/etkili-makale-ve-bildiri-hazirlama-yayin-surecinde-izlenmesi-gereken-adimlarEtkili Makale ve Bildiri Hazırlama: Yayın Sürecinde İzlenmesi Gereken Adımlar<p>Başarılı bir makale veya bildiri hazırlamak ve yayınlamak, akademik ve profesyonel dünyada önemli bir beceridir. Etkili bir makale veya bildiri, araştırma veya projenizin sonuçlarını, yöntemlerini ve önerilerini doğru bir şekilde iletebilir ve ilgili topluluklarda kabul görmesini sağlayabilir. İşte etkili bir makale veya bildiri hazırlama ve yayınlama teknikleri hakkında bazı ipuçları:</p> <p><strong>1. Konu Seçimi ve Araştırma:</strong> İyi bir makale veya bildiri için doğru konuyu seçmek çok önemlidir. İlgilendiğiniz bir konuyu seçmek, araştırma sürecini daha zevkli hale getirebilir. Konunuz hakkında derinlemesine bir araştırma yapın ve literatürdeki mevcut bilgilere hakim olun. Bu, makalenizin veya bildirinizin bilimsel veya akademik toplulukta orijinal bir katkı sağlamasını sağlayacaktır.</p> <p><strong>2. Yapılandırma ve Başlık:</strong> Makale veya bildirinizin bir düzeni ve mantıklı bir yapıya sahip olması önemlidir. Giriş, yöntem, bulgular, sonuçlar ve tartışma gibi bölümleri içeren bir yapı kullanabilirsiniz. Başlık, araştırmanızın özünü ve önemini yansıtmalıdır.</p> <p><strong>3. Hedef Kitleye Uygun Dil:</strong> Makale veya bildirinizi yazarken, hedef kitlenizin anlayabileceği bir dil kullanmaya dikkat edin. Teknik terimler veya jargon kullanımını minimumda tutun ve karmaşık kavramları basitleştirerek açıklayın.</p> <p><strong>4. Özgün ve Net İfade:</strong> Makale veya bildirinizde, düşüncelerinizi net bir şekilde ifade edin ve özgün olmaya özen gösterin. Yapılan araştırmaları, bulguları veya önerileri destekleyen kanıtlar sunun. Özgün bir bakış açısı sunarak literatüre katkıda bulunun.</p> <p><strong>5. Referanslar ve Kaynaklar:</strong> Makale veya bildirinizde kullandığınız bilgilere uygun şekilde atıfta bulunun. Doğru referanslama, akademik dürüstlüğü gösterir ve okuyucularınızın daha fazla kaynağa erişmesini sağlar.</p> <p><strong>6. Düzenleme ve Revizyon:</strong> Makale veya bildirinizi tamamladıktan sonra, dikkatli bir düzenleme ve revizyon sürecinden geçirin. Yazım hatalarını düzeltin, cümleleri ve paragrafları düzenleyin ve anlatımınızı akıcı hale getirin. Ayrıca, mantıksal bir akış sağlamak ve içeriği daha anlaşılır hale getirmek için bölümleri yeniden düzenleyin.</p> <p><strong>7. Yayın Süreci:</strong> Makale veya bildirinizi yayınlamak için uygun bir akademik veya profesyonel dergi seçin. Derginin hedef kitlesi, konu alanı ve itibarını dikkate alın. Yayın politikalarını ve gerekliliklerini dikkatlice okuyun ve makalenizi buna göre düzenleyin. Makale veya bildirinizi uygun formatta sunun ve gerekli belgeleri dergiye gönderin.</p> <p><strong>8. Geri Bildirimlere Açık Olun:</strong> Makale veya bildirinizi yayınladıktan sonra, geri bildirimlere açık olun ve eleştirilere karşı hoşgörülü olun. Akademik veya profesyonel topluluktan gelen geri bildirimler, çalışmanızı geliştirmenize ve gelecekteki çalışmalarınızı şekillendirmenize yardımcı olabilir.</p> <p>Sonuç olarak, etkili bir makale veya bildiri hazırlamak ve yayınlamak birçok adım ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Doğru konuyu seçmek, araştırma yapmak, açık ve özgün bir şekilde ifade etmek, uygun dergi seçimi yapmak ve geri bildirimlere açık olmak başarıya giden yolda önemli adımlardır. Bu ipuçları, makale veya bildiri yazma becerilerinizi geliştirmenize ve çalışmalarınızı daha geniş bir kitleyle paylaşmanıza yardımcı olacaktır.</p> <p>Daha fazla bilgiye <a href="https://labakademi.com.tr/etkili-makale-bildiri-hazirlama-ve-yayinlama-teknikleri" target="_blank"><span style="color: #ff00ff;">Etkili Makale-Bildiri Hazırlama ve Yayınlama Teknikleri Eğitimi</span>'</a>ni satın alarak ulaşabilirsiniz. </p> <p> </p> <p>Yazan: <span style="color: #ff00ff;"><a href="https://labakademi.com.tr/haluk-celik-2" target="_blank"><span style="color: #ff00ff;">Haluk Çelik</span></a> </span></p>urn:store:1:blog:post:46https://labakademi.com.tr/pipetlemede-yapilmasi-ve-yapilmamasi-gerekenlerPipetlemede Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler<p>Pipetlemenin doğruluğu ve kesinliği, sonraki uygulamalar üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir ve hatanın derecesine bağlı olarak, kötü pipetleme uygulamaları yanlış sonuçlara ve başarısız deneylere yol açabilir. Birçok laboratuvar için gerekli olmakla birlikte, manuel pipetleme, otomatik sıvı işlemeye göre daha yüksek hata ve kontaminasyon riski taşır ve ayrıca normal pipet kullanıcıları için tekrarlayan gerinim yaralanması (RSI) ile ilgili endişeleri artırır. Ancak rutin manuel pipetleme, yaygın hatalardan kaçınarak ve en iyi uygulamaları takip ederek yine de doğru, kesin ve güvenli olabilir. Tekniğinize ve sonuçlarınıza olan güveninizi artırmak ve RSI'nin tekrarlayan pipetleme görevlerini önlemek için pipetleme işleminin "yapılması" ve "yapılmaması gerekenlerden" bazıları burada verilmiştir.</p> <h5>YAPMAYIN: Pipet ucunu numune solüsyonunun çok derinine batırmayın</h5> <p>Pipet ucunun aşırı batırılması çok yaygın bir hata kaynağıdır ve yanlışlığı 2 kat veya daha fazla artırabilir (daldırma derinliği ideal olduğunda %0,2-0,4'lük hataya kıyasla %0,6-0,8'lik hata getirir). Doğruluk üzerindeki bu olumsuz etki, çok küçük numune hacimlerinde (ör. 1-10 µL) daha da belirgindir ve aşırı durumlarda, pipet ucunun ucu kabın dibine değdiğinde, sıvının aspirasyonu engellenir ve uç zarar görebilir.</p> <h5>YAPIN: İstenen hacmin etkin şekilde aspirasyonu için ucu yalnızca gerektiği kadar derine batırın</h5> <p>Tam hacim aspire edilmeden önce açıklığın sıvının üzerine çıkmasını önlemek için ucun yeterince daldırıldığından emin olun: ASTM International (eski adıyla American Society for Testing and Materials) tarafından belirlenen standartlara göre, 2-3 mm'lik bir daldırma derinliği 1-100 µL hacimler için, 101-1000 µL hacimler için 2-4 mm ve 1,1 ila 10 mL hacimler için 3 ila 6 mm önerilir. 2 Çok küçük hacimler için (1µL'den az) 1 mm kadar küçük bir daldırma derinliği gerekli olabilir. 3 Uygulamanız için ideal daldırma derinliğinden emin değilseniz pipetinizin kılavuzuna veya ilgili standartlara bakın.</p> <h5>YAPMAYIN: Aspirasyon sırasında pipeti açılı tutmayın</h5> <p>Pipet ucu 90 dereceden çok uzak bir açıyla daldırıldığında, pipetin kalibre edildiği zamana göre sıvı seviyesindeki sapmalar nedeniyle çok fazla sıvı emilebilir. 4 Örneğin, dikeyden 30 derecelik bir daldırma açısında, %0,7'ye kadar fazla hava aspirasyonu meydana gelebilir. Aşırı daldırma derinliği ile birleştiğinde, geniş açıda aspirasyon, ideal koşullara kıyasla yanlışlığı 3 ila 5 kat (%1-1,2 yanlışlık) artırabilir. 1</p> <h5>YAPIN: Aspirasyon sırasında pipeti mümkün olduğunca dikey ve düz tutun</h5> <p>İdeal olarak, uç tam olarak 90 derecelik bir açıyla batırılmalıdır, ancak genellikle daldırma açısının dikeyden 20 dereceyi geçmemesini sağlamak çok önemlidir. 4</p> <h5>YAPMAYIN: Tamamen kuru hava deplasmanlı uç kullanarak pipetleme yapın</h5> <p>Hava yer değiştirmeli bir pipet ucunun hava yastığına örnek buharlaşması, uçtan beklenenden daha düşük bir hacmin dağıtılmasına neden olabilir. Aspire edilen numunenin buharlaşması, önceden ıslatılmamış taze, kuru bir uca çekildiğinde daha fazla olacaktır. 5</p> <h5>YAPIN: Pipetlemeden önce her pipet ucunu önceden ıslatın</h5> <p>Hava deplasmanlı bir pipet ucunu önceden ıslatmak için, ayarlanan numune hacmi birden çok kez aspire edilmeli ve dağıtılmalıdır; Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO) tavsiyelerine göre en az beş kez. Bu, zaman alıcı bir süreç olabilir ve uygulamanın doğruluk ve kesinlik gereksinimlerine bağlı olarak daha az ön ıslatma turu yeterli olabilir; örneğin, birçok üretici üç ön ıslatma döngüsü önermektedir. Ne olursa olsun, hava yastığındaki nemi arttırdığı ve böylece numunenin buharlaşmasını önlediği için uçların önceden ıslatılması önemlidir.</p> <h5>YAPMAYIN: Zorlu numuneler için uygun olmayan bir pipet ucu kullanmayın</h5> <p>Hava yer değiştirmeli pipetleme, sulu çözeltileri ortam koşullarında işlemek için uygundur, ancak ortam sıcaklığından daha yüksek veya daha düşük sıcaklıklara (soğuk tutulması gereken kısıtlama enzimleri gibi), yüksek viskoziteye (örn. gliserol) veya yüksek uçuculuğa (örn. . metanol), hava yastıklı pipet uçlarında sorunlarla karşılaşılabilir. 6 Düşük sıcaklıklar hava yastığını daraltarak aşırı iletime yol açarken, yüksek sıcaklıklar hava yastığının genişlemesine ve yetersiz iletime yol açabilir. Viskoz numuneler, hava yer değiştirmeli bir pipet ucuna çok hızlı çekildiklerinde oluşan hava kabarcıkları nedeniyle yetersiz iletilebilir ve uçucu sıvılar, diğer sıvılara göre hava yastığına buharlaşmaya daha yatkındır.</p> <h5>YAPIN: Zorlu numuneler için pozitif yer değiştirme veya başka bir uygun pipet ucu kullanın </h5> <p>Zor sıvı işleme için en iyi çözümlerden biri, numuneyle doğrudan temas eden bir piston içeren pozitif yer değiştirmeli pipet uçlarının kullanılmasıdır. Hava yastığı uçlarından daha pahalı ve değiştirilmesi zor olmakla birlikte, pozitif yer değiştirmeli uçlar, hava yastığı genleşmesi ve büzülmesi, viskoz sıvılarda hava kabarcığı oluşumu ve çok uçucu sıvıların buharlaşması gibi sorunları önler. Bununla birlikte, bazı hava yer değiştirme uçları (özellikle küçük bir hava yastığına sahip olacak şekilde tasarlanmış olanlar gibi), zorlu sıvı numuneleriyle ilişkili sorunları da azaltabilir.</p> <h5>YAPMAYIN: Pipeti uzun ve sürekli olarak kullanmayın</h5> <p>Pipetleme görevlerinin tamamlanması bazen saatler alabilir, ancak uzun süre ara vermeden sürekli pipetleme yapmanın birçok olumsuz etkisi vardır. Vücutta - özellikle başparmak, el ve bilekte - tekrarlanan pipetleme kuvvetleri ve zorlanmasından kaynaklanan RSI'nin uzun vadeli sağlık sonuçları olabilir ve bu tekrarlayan hareketler kesintisiz gerçekleştirilirse riskler artar. 7 Ek olarak, pipeti çok uzun süre tutmak, vücuttaki ısının el yoluyla pipete aktarıldığı ve sonuçları etkileyebilecek bir sıcaklık değişikliğine neden olduğu el ısınması nedeniyle doğruluğu ve kesinliği etkileyebilir.</p> <h5>YAPIN: Pipetleme sırasında düzenli molalar verin</h5> <p>RSI'yi önlemek için ABD Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi (OSHA), her 20 dakikalık pipetleme için 1 ila 2 dakikalık ara verilmesini önerir. El ısınma etkilerinden kaçınmak için, pipeti tutmaya devam etmek yerine pipetleme döngüleri arasında standına yerleştirin. 4</p> <h5>YAPMAYIN: Pipet ucunu takmak için aşırı güç kullanmayın</h5> <p>Uç ile pipet arasında bir sızdırmazlık oluşturmaya çalışmak için kullanılan çarpma, döndürme veya sallama hareketleri hem RSI riskini artırabilir hem de uçta hasara neden olabilir. Kullanılan uçlar pipetleme cihazına tam olarak uymuyorsa (örneğin, uçlar ve pipetler farklı üreticiler tarafından yapılmışsa) kullanıcılar ucu kolayca takmak için mücadele edebilir.</p> <h5>YAPIN: İyi oturan uçlar kullanın ve bunları takmak için minimum miktarda güç kullanın</h5> <p>Her zaman kullandığınız pipet uçlarının pipetleme cihazıyla kullanıma uygun olduğundan emin olun; iyi oturan uçlar, çarpmaya, döndürmeye veya sallamaya gerek kalmadan kolayca bir conta oluşturmalıdır. Uçları takarken, el, bilek ve kol üzerindeki gerilimi azaltmak amacıyla yalnızca bir conta oluşturmak için gereken minimum miktarda kuvvet kullanın.</p> <h5>YAPMAYIN: Pipeti yan tarafına yerleştirin</h5> <p>Bir pipeti yan tarafı üzerine, özellikle de ucu takılıyken sehpanın üzerine yerleştirmek, sıvıların veya buharlaşan nemin hazneye sızarak kontaminasyona, korozyona veya diğer hasarlara neden olma riskini taşır.</p> <h5>YAPIN: Pipeti standında dik olarak saklayın</h5> <p>Kısa bir süre için bile olsa pipeti tutmadığınızda, uç ucu her zaman piston ucunun altında olacak şekilde dik olarak standına veya rafına sabitleyin.</p> <h5>YAPMAYIN: Acele Etmeyin</h5> <p>Bir pipetleme seansını hızlandırmak cazip gelebilir, ancak adımları aceleye getirmek yanlış ve kesin olmayan sonuçlara yol açabilir. Aspirasyon sırasında ucun çok hızlı geri çekilmesi, istenen tüm sıvı hacminin uca girmesini engelleyebilir. 8 Ek olarak, numunelerin çok hızlı aspire edilmesi, özellikle viskoz numuneler, hava kabarcıklarının oluşmasına neden olabilir ve çok hızlı dağıtım, yetersiz dağıtıma veya sıçrama nedeniyle bazı numunelerin kaybolmasına neden olabilir.</p> <h5>YAPIN: Yeterli duraklamalar yapın ve pistonu düzgün, sabit bir hareketle çalıştırın</h5> <p>İstenilen hacmin tamamen aspire edilmesini sağlamak için ucu çıkarmadan önce en az bir saniye sıvının içinde tutun. Piston, özellikle viskoz sıvılarla çalışırken, yavaşça ve aşırı kuvvet uygulamadan bastırılmalı ve bırakılmalıdır. Yavaşlamak, sonuçların kesin ve tekrarlanabilir olmasını sağlamak için gerekli olan sabit ve tutarlı bir pipetleme ritmi elde etmeyi kolaylaştırabilir.</p>urn:store:1:blog:post:44https://labakademi.com.tr/pipetleme-kaynakli-rahatsizliklari-azaltmanin-5-yoluPipetleme Kaynakli Rahatsizliklari Azaltmanin 5 Yolu<p><span style="font-size: 12pt;">Pipetleme, birçok bilim insanının her gün saatlerce gerçekleştirdiği gerekli ancak genellikle monoton bir laboratuvar görevidir. Manuel pipetleme genellikle zaman alıcı, tekrarlayan veya sıkıcı olarak tanımlanır, ancak aynı zamanda, özellikle kariyeri boyunca yılda yüzlerce saat görev yapanlar için bir sağlık riski de olabilir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Karpal tünel sendromu, kübital tünel sendromu ve tendinoz gibi durumları içerebilen bir şemsiye terim olan tekrarlayan zorlanma yaralanmaları (RSI), pipetleme gibi tekrarlanan hareketler nedeniyle kademeli olarak hasar oluşmasından kaynaklanan kas-iskelet veya sinir yaralanmalarıdır. RSI semptomları, etkilenen bölgelerde ağrı, sertlik, halsizlik veya uyuşmayı içerir; pipet kullanıcıları için bu, başparmak, el veya bilekte hissedilebilir ve hatta aynı pozisyonda uzun süre oturduktan sonra dirsek, boyun, omuz veya sırta kadar uzanabilir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Laboratuvar güvenliği söz konusu olduğunda, birçok bilim insanı anlaşılır bir şekilde kimyasal dökülmeler veya yangınlar gibi ciddi kazalardan daha fazla endişe duyuyor, ancak RSI'nin potansiyel etkisi göz ardı edilmemelidir. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu'na (BLS) göre, 2018'de, işten uzak kalınan günlerle sonuçlanan iş yeri yaralanmalarının yaklaşık %30'u kas-iskelet sistemi bozukluklarıydı (MSD'ler) ve başlıca nedenlerinden biri tekrarlayan hareketti. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">2000 yılında ABD Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi (OSHA), işle ilgili MSD'lerin doğrudan maliyetlerinin yılda 15-20 milyar dolar arasında olduğunu tahmin etti. RSI'lar genellikle bir bilgisayarda veya bir montaj hattında uzun saatler çalışmakla ilişkilendirilirken, laboratuvar çalışanları da manuel pipetlemeyle ilişkili güç ve tekrarlama nedeniyle risk altındadır. Örneğin, ankete dayalı bir çalışma, pipet kullananların, kullanmayanlara göre önemli ölçüde daha yüksek oranlarda el ve dirsek sorunları bildirdiğini ve bir seferde bir saatten fazla sürekli olarak pipet kullanan çalışanların neredeyse %90'ının ağrı veya rahatsızlık bildirdiğini gösterdi.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Tüm bunlar akılda tutularak, bu gerekli sıvı işleme görevlerini yerine getirirken gerilim nasıl en aza indirilebilir? Neyse ki hem çalışanların hem de laboratuvarların ergonomiyi benimsemek, RSI riskini azaltmak ve pipetlemeyi daha güvenli ve rahat hale getirmek için atabilecekleri birçok adım var.</span></p> <h4><span style="font-size: 12pt;">1. Rahat Bir Çalışma Alanı Yaratın</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt;">Uygun bir çalışma alanı ayarlamak, pipetleme oturumunuzu doğru bir başlangıç ​​noktasına getirmenin anahtarıdır. Çalışma ortamınıza dikkat etmeniz sizi hem rahat bir pozisyonda çalışmaya hazırlayabilir hem de zamanla zorlanmaya neden olabilecek gereksiz hareketleri azaltabilir. Bireysel pipet kullanıcılarının üzerinde en fazla kontrole sahip olduğu yönlerden biri, tüpler, kuyucuk plakaları, reaktifler, uçlar ve atık kapları gibi öğelerin çalışma tezgahı üzerindeki konumlandırılmasıdır. En sık erişilecek eşyalar tezgahın kenarına yakın yerleştirilmeli ve kol ve bileğin gereksiz yere uzanmasını, eğilmesini veya uzamasını azaltacak şekilde düzenlenmelidir. Pipet standı veya vorteks gibi daha az kullanılan öğeler daha uzağa, ancak ideal olarak yine de kol mesafesinde yerleştirilebilir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Pipetleme görevleri için kullanılan tezgah ve sandalye, boyun, omuzlar, dirsekler ve sırttaki gerilimi azaltan sağlıklı bir duruş sağlamada büyük bir fark yaratabilir. Pipetleme görevleri ideal olarak, kullanıcının tezgaha mümkün olduğunca yakın oturabilmesi için altında boşluk bulunan bir tezgahta gerçekleştirilmelidir. Yüksekliği ayarlanabilen laboratuvar koltukları da her kullanıcının rahatlıkla tezgahta çalışabileceği yüksekliğe ayarlayabilmesi için tercih edilmektedir. Örneğin, sandalyenin yüksekliği çok yüksekse, kullanıcının çalışma alanına bakmak için boynunu daha fazla kaldırması gerekebilir, bu da zamanla önemli ölçüde zorlanmaya neden olabilir. Arkalıklı ve ayaklıklı sandalyeler (veya sandalyenin önüne yerleştirilmiş ayrı ayaklıklar) ek destek sağlar ve uzun süre oturulduğunda sırt ve bacaklardaki baskıyı azaltır.</span></p> <h4><span style="font-size: 12pt;">2. Duruş ve Pipetleme Tekniğine Dikkat Edin</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt;">Uygun duruş ve pipetleme tekniği, uzun pipetleme seansları sırasında gereksiz gerilimi ortadan kaldırmak için anahtardır. Oturma ve hareket etme şeklinizde yapacağınız küçük ayarlamalar uzun vadede büyük fark yaratabilir. Bahsedildiği gibi, uzanma ve eğilme ihtiyacını azaltmak için çalışma tezgahına yakın oturmak gerekir - bu özellikle aletlerin kabinin merkezine daha yakın konumlandırılması gereken biyolojik güvenlik kabinlerinde çalışırken önemlidir. Sandalyenin yüksekliği, ideal olarak, tezgah dirseğin yüksekliğinde veya hemen altında olacak şekilde ayarlanmalıdır. Daha iyi bacak dolaşımı için, kişinin ayaklarını yere veya bir ayak desteğine - dizleri 90 derecelik bir açıyla bükülmüş olarak - yerleştirmek, birçok laboratuvar sandalyesinde bulunan ve ayakların daha fazla sıkıştığı "halka tipi" ayaklıkların kullanımına tercih edilir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Pipetleme yaparken ne yaptığınıza yukarıdan bakmak açıkça gerekli olmakla birlikte, boynun gerilmemesi için kişi başını gereğinden fazla eğmekten kaçınmalıdır; sırt düz tutulmalı, omuzlar gevşetilmeli ve kollar vücuda yaklaşık 90 derecelik bir açıda olmalıdır. Kullanıcılar pipetleme yaparken bileklerini bükmekten kaçınmalı ve bunun yerine bileklerini her zaman ön kollarıyla aynı hizada tutmalıdır. Kullanıcılar ayrıca pipeti gereğinden fazla sıkmaktan kaçınmalı ve yalnızca aspirasyon, dağıtım, uç atma ve hacim ayarı vb. için gereken minimum gücü uygulamalıdır.</span></p> <h4><span style="font-size: 12pt;">3. Ara Verin</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt;">Bazı pipetleme seansları saatlerce sürebilir ve uzun süreli aralıksız tekrarlar başparmağınıza, elinize ve kolunuza büyük zarar verebilir. Uzun seanslar için, kaslarınıza dinlenmeleri ve toparlanmaları için biraz zaman tanımak amacıyla periyodik aralar vermek önemlidir. OSHA, pipet kullanıcılarının her 20 dakikalık pipetleme için 1 ila 2 dakikalık ara vermelerini önerir. Bu molaları gerinmek veya ayağa kalkıp biraz yürümek için bir fırsat olarak kullanın. Yapabiliyorsanız, pipetleme için kullandığınız elinizi molalar arasında değiştirerek diğer elinizi daha da uzun süre dinlendirin.</span></p> <h4><span style="font-size: 12pt;">4. Ergonomik Özelliklere Sahip Pipetleri Seçin</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt;">Bir RSI geliştirme riski, daha fazla sayıda tekrar ve daha yüksek kuvvet seviyeleri ile artar. Birçok modern pipet, bu faktörlerden birini veya daha fazlasını azaltmak için tasarlanmış ergonomik özelliklere sahiptir; bu, yeni pipetler için alışveriş yaparken her zaman dikkate alınması gereken bir şeydir. İlk olarak, pipetin/sapın boyutu göz önünde bulundurulmalıdır - pipet rahat bir şekilde tutulamayacak kadar büyük veya küçükse, onu kavramak için gereken kuvvet eli germek için yeterli olabilir. Pipetin daha az kuvvetle tutulmasını da sağlayan kanca benzeri parmak dayanaklarına sahip modelleri arayın. Bazı pipetler, pipetleme işleminin her adımı için gereken kuvveti en aza indirecek şekilde özel olarak tasarlanmıştır; elektronik pipetler en az kuvvete ihtiyaç duyar ve her görev için yalnızca bir düğmeye hafifçe basılmasını gerektirir. Bir diğer önemli husus, cihaza yeni uçların takılmasının kolaylığıdır - iyi bir sızdırmazlık elde etmek için döndürme, sallama veya çarpma gibi hareketler, zamanla el ve bilekte hasar oluşturacak çok fazla güç uygulayabilir. O kadar iyi oturan ve kolayca monte edilen uçların kullanılmasını sağlamak, kullanıcılara uzun vadede hem zamandan hem de el yorgunluğundan tasarruf sağlayabilir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Aramak isteyebileceğiniz başka bir pipet tasarımı özelliği, dağıtmak için başparmağı ve aspirasyon için işaret parmağını kullanma yeteneğidir - iki parmak arasında gidip gelmek başparmağın tekrarlayan hareketlerini azaltır. Çok kanallı pipetler, yalnızca üretkenliği artırmakla kalmayan, aynı zamanda büyük kuyu plakalarını doldurmak için gereken tekrar sayısını da azaltan başka bir seçenektir.</span></p> <h4><span style="font-size: 12pt;">5. Otomatik Pipetlemeyi Düşünün</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt;">Pipetleme zorluğunu azaltmak için en ucuz seçenek olmasa da sıvı işleme robotları, fiziksel yükü veya manuel pipetlemeyi azaltmanın yanı sıra çok sayıda fayda sunar. Ek olarak, sıvı taşıma robotları farklı boyutlarda ve otomasyon seviyelerinde gelir ve daha bütçe dostu seçenekler pipetleme saatlerini ortadan kaldırmasa bile azaltabilir. Artan verim ve hassasiyet ve bilim adamlarının diğer görevlere odaklanması için daha fazla zaman ile, otomatik sıvı işleme, pipetlemenin bir angarya olduğu tüm laboratuvarlar tarafından düşünülmelidir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Bu konuda daha fazla bilgiyi <span style="background-color: #ffffff; color: #ff00ff;"><a href="https://labakademi.com.tr/pipetleme-kaynakli-rahatsizliklari-azaltma-teknikleri" target="_blank"><span style="background-color: #ffffff; color: #ff00ff;">buraya</span></a> </span>tıklayarak eğitimimizi satın alarak edinebilirsiniz. </span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt;">Çeviri Kaynağı:https://www.labcompare.com/10-Featured-Articles/592969-Tips-for-Reducing-Pipetting-Strain/ </span></p>urn:store:1:blog:post:43https://labakademi.com.tr/pcr-ve-rt-pcr-amplifikasyonunda-sorun-gidermePCR ve RT-PCR Amplifikasyonunda Sorun Giderme<p><span style="font-size: 12pt;">PCR ve RT-PCR ile ilgili yaygın sorunların çoğu, reaksiyon ürünlerinin agaroz jel elektroforezi sırasında tanımlanır. Bunlar, beklenen amplifikasyon ürününün yokluğunu, spesifik olmayan ürünlerin varlığını, aşırı bulaşmayı ve bir "primer dimer" bandının varlığını içerir. Bu sorunların olası nedenleri ve çözümlerinin bir özeti aşağıda verilmiştir.</span></p> <table style="height: 1768px;" width="947"> <tbody> <tr> <td width="113"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Sorun </strong></span></p> </td> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Muhtemel neden</strong></span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Çözüm</strong></span></p> </td> </tr> <tr> <td rowspan="11" width="113"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Jel üzerinde bant yok</strong></span></p> </td> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Termal döngüleyici düzgün çalışmıyordu</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Pozitif bir kontrol hazırlanmadıysa reaktifleri, önceden düzgün çalıştığı gösterilen şablon ve primerlerle bir kontrol reaksiyonunda test etmeyi düşünün.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Yetersiz şablon veya çok fazla şablon eklendi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sisteminiz için gereken şablon miktarını titre edin.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">DNA için: Şablon kalitesi zayıftı veya inhibitörler içeriyor.</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Saf olmayan DNA düzgün bir şekilde çoğalmayabilir. Yeni hazırlanmış DNA kullanın veya başka bir yöntemle izolat şablonu kullanın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Primer konsantrasyonu çok düşüktü veya dengesizdi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Primer konsantrasyonunun tavsiye edilen aralıkta olduğundan ve her iki PCR primerinin konsantrasyonunun aynı olduğundan emin olun.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Nükleazlar tanıtıldı</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Yeni şablon hazırlayın. Nükleazların girmesine karşı önlemleri aldığınızdan emin olun. Başlangıç ​​materyali RNA olduğunda bu özellikle önemlidir.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">RNA için: Şablon, EDTA içeren arabellekte</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">RNA solüsyonunda bulunan EDTA, RT-PCR için gerekli olan Mg2+'yi şelatlayacak ve yetersiz sonuçlara yol açabilir. Telafi etmek için reaksiyonları düzenlerken ilave Mg2+ ekleyin. Ayrıntılar için ürün talimatlarına bakın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Reaktifler kullanımdan önce uygun şekilde çözülmedi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Reaksiyonları kurmadan önce tüm reaktifleri çözün ve iyice karıştırın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Primer tavlama sıcaklığı çok yüksekti</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Tavlama sıcaklığını 2 °C'lik artışlarla azaltın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Denatüre etme sıcaklığı optimalin altındaydı</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">İlk denatürasyon adımının sıcaklığını veya süresini artırmayı deneyin. Bu, özellikle GC açısından zengin şablonlar için kullanışlıdır.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Uzatma süresi çok kısaydı</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Uzatma sürelerini artırın. Bu, özellikle uzun PCR için önemli olabilir.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Termal döngüleyici doğru sıcaklıkta değildi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Termal döngüleyiciyi onarın/kalibre edin veya farklı bir makine kullanın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td rowspan="6" width="113"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Jel üzerinde ekstra, spesifik olmayan bantlar</strong></span></p> </td> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Şablonda ikincil bir siteye hibritlenen primerler</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">İkincil site için daha az spesifik olan yeni primerler tasarlayın. Tavlama sıcaklığını 2 °C ila 5 °C'lik artışlarla artırın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">DNA kontaminasyonu primerlere veya tamponlara dahil edildi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bir negatif kontrol reaksiyonu çalıştırın (şablon yok). Kontaminasyon tespit edilirse taze malzemeler hazırlayın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">RNA için: Şablon DNA ile kirlenmiştir</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bir DNaz adımı gerçekleştirin ve DNaz'ı tamamen devre dışı bırakın/kaldırın. Alternatif olarak, farklı bir yöntem kullanarak RNA hazırlayın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çok fazla şablon eklendi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sisteminiz için şablon miktarını titre edin.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Primer konsantrasyonu çok yüksekti</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sisteminiz için primer miktarını titre edin.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Termal döngüleyici doğru sıcaklıkta değildi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Termal döngüleyiciyi onarın/kalibre edin veya farklı bir makine kullanın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td rowspan="8" width="113"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Amplifiye DNA'nın aşırı bulaşması</strong></span></p> </td> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çok fazla şablon eklendi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sisteminiz için şablon miktarını titre edin.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çok fazla döngü gerçekleştirildi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Döngü sayısını 35'in altına düşürün.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Termal döngü koşulları, termal döngüleyiciniz için ideal değildi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Üreticinin tavsiyelerine göre koşulları optimize edin.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Tavlama sıcaklığı çok düşüktü</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kullanıma Hazır Boncuklar kullanılırken, tavlama sıcaklığının yeniden optimize edilmesi gerekebilir. Tavlama sıcaklığını 2 °C ila 5 °C'lik artışlarla artırın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Primer konsantrasyonu çok yüksekti</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sisteminiz için primer miktarını titre edin.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Uzatma süresi çok uzundu</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Uzatma süresini küçük artışlarla azaltın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">DNA için: Şablon kalitesi düşüktü</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Saf olmayan DNA düzgün bir şekilde çoğalmayabilir. Yeni hazırlanmış DNA kullanın veya başka bir yöntemle izolat şablonu kullanın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Jele çok fazla DNA yüklendi</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Daha az numune ile yeniden çalıştırın.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="113"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Astar dimerleri görünüyor</strong></span></p> </td> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çok fazla primer eklendi/ primer konsantrasyonu çok yüksek</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sisteminiz için primer miktarını titre edin.</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="113"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> </td> <td width="170"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Primerler tamamlayıcı örtüşen diziye sahiptir</span></p> </td> <td width="350"> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kendi kendini tamamlayan iç dizilerden kaçınmak için primerler tasarlayın.</span></p> </td> </tr> </tbody> </table> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <h1><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">PCR hakkında daha fazla bilgiye <a href="https://labakademi.com.tr/pcr-ve-qpcr-teorik-ve-online-uygulamali-egitimi" target="_blank"><span style="color: #ff00ff;">Online, Uygulamalı PCR ve qPCR Eğitimi</span>’</a>ni satın alarak ulaşabilir ve PCR proseslerinizi mükemmelleştirebilirsiniz.</span></h1> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kaynak: https://www.sigmaaldrich.com/DE/de/technical-documents/technical-article/genomics/pcr/troubleshooting-pcr-and-rt-pcr-amplification</span></p>urn:store:1:blog:post:42https://labakademi.com.tr/uv-spektrofotometre-bakteri-fenolik-bilesik-ve-antioksidan-miktar-tayinleriUV Spektrofotometre: Bakteri, Fenolik Bileşik ve Antioksidan Miktar Tayinleri<p>UV görünür spektrofotometri, bir çözeltinin veya örneğin absorbansını ölçmek için kullanılan bir tekniktir. Bu teknik, bir çözeltinin moleküler yapısını incelemek için yaygın olarak kullanılır ve polimerler, proteinler, hormonlar ve diğer biyolojik moleküller gibi çeşitli maddelerin analizinde kullanılır. UV görünür spektrofotometri, bir çözeltinin absorbansını ölçmek için ışık kaynaklarından birini kullanır ve çözeltinin belirli dalga boylarında absorbe edilen ışık miktarını ölçer. Bu ölçümler, çözeltinin moleküler yapısı hakkında bilgi verir ve çözeltinin kimyasal bileşimini tahmin etmeye yardımcı olur.</p> <p>UV görünür spektrofotometri, mikroorganizmaların analizinde de kullanılabilir. Örneğin, bakteri kültürlerinin absorbansını ölçerek, kültürlerin büyüme hızı ve yoğunluğu hakkında bilgi edinebiliriz. Aynı şekilde, fitokimyasalların analizinde de UV görünür spektrofotometri kullanılabilir. Örneğin, fenolik içeriğin ve antioksidan içeriğin ölçülmesi için UV görünür spektrofotometri kullanılabilir. Fenolik bileşikler, bitkilerde bulunan ve antioksidan özellikleri nedeniyle sağlık faydaları olan bileşiklerdir. Antioksidanlar ise, vücuda zararlı oksijen türlerini neutralize ederek vücudu hasar görme riskinden korurlar.</p> <p>UV görünür spektrofotometri, mikroorganizmaların analizinde büyüme hızı ve yoğunluğunu, aynı zamanda fitokimyasalların analizinde de fenolik içeriğin ve antioksidan içeriğin ölçülmesinde kullanılabilir. UV görünür spektrofotometri, bir çözeltinin absorbansını ölçmek için ışık kaynaklarından birini kullanır ve çözeltinin belirli dalga boylarında absorbe edilen ışık miktarını ölçer. Bu ölçümler, çözeltinin moleküler yapısı hakkında bilgi verir ve çözeltinin kimyasal bileşimini tahmin etmeye yardımcı olur.</p> <p>UV görünür spektrofotometri, yüksek çözünürlük ve doğruluk gibi avantajları nedeniyle yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Ancak, bu teknik bazı dezavantajları da içerir. Örneğin, çözeltinin absorban miktarını ölçmek için bir konsantrasyon aralığına ihtiyaç vardır ve çözeltinin konsantrasyonu bu aralığın dışına çıktığında ölçümler doğru sonuç vermeyebilir. Ayrıca, UV görünür spektrofotometri, ışık geçirgenliğini ölçer ve çözeltinin renkine bağlı olarak doğru sonuç veremeyebilir.</p> <p>UV görünür spektrofotometri, çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanılan bir tekniktir ve mikroorganizmaların analizinde büyüme hızı ve yoğunluğunu, aynı zamanda fitokimyasalların analizinde de fenolik içeriğin ve antioksidan içeriğin ölçülmesinde kullanılabilir. Bu teknik, yüksek çözünürlük ve doğruluk gibi avantajları nedeniyle yaygın olarak kullanılmakla birlikte, dezavantajları da içerir ve çözeltinin konsantrasyonu ve renkine bağlı olarak doğru sonuç veremeyebilir.</p> <p> </p> <p>Yazar: <a href="https://labakademi.com.tr/haluk-celik-2" target="_blank">Haluk Çelik</a></p> <p> </p> <p><strong>Referanslar:</strong></p> <ol style="list-style-type: undefined;"> <li>Aksoy, M., &amp; Köse, A. (2019). UV Görünür Spektrofotometrinin Kullanımı ve Önemi. Erişim tarihi: https://www.bilimveteknik.com.tr/makale/uv-gorunur-spektrofotometrinin-kullanimi-ve-onemi</li> <li>Öztürk, S. (2019). UV Görünür Spektrofotometri Nedir? Erişim tarihi: https://www.turkcedokuman.com/uv-gorunur-spektrofotometri-nedir/</li> </ol>urn:store:1:blog:post:41https://labakademi.com.tr/mikrobiyoloji-ve-analiz-yontemleriMikrobiyoloji ve Analiz Yöntemleri<p>Mikrobiyoloji, gözle görülemeyecek kadar küçük olan mikroorganizmaların incelenmesine yönelik bir bilim dalıdır. Bu mikroorganizmalar, bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitleri içerir ve tıp, tarım ve çevre gibi çeşitli alanlarda önemli roller oynar. Mikroorganizmaları incelemek için bilim insanları, onları tanımlamak ve analiz etmek için çeşitli teknikler ve yöntemler kullanır.</p> <p>Mikroorganizmaları incelemek için yaygın olarak kullanılan bir yöntem mikroskopik incelemedir. Bu, mikroorganizmaları büyütmek ve yapılarını ve davranışlarını gözlemlemek için mikroskop kullanımını içerir. Özel güçlükleri ve sınırlamaları olan birçok tür mikroskop vardır, bunlar arasında ışık mikroskopları, elektron mikroskopları ve floresan mikroskoplar bulunur.</p> <p>Mikroorganizmaları incelemek için önemli bir diğer yöntem, laboratuvar koşullarında mikroorganizmaları yetiştirme teknikleridir. Bu, sıvı çözelti veya katı agar tabakaları gibi çeşitli ortamlarda ve mikroorganizmaların büyümesini etkileyen sıcaklık, nem ve diğer faktörleri kontrol ederek yapılabilir. Kültür tabanlı teknikler, spesifik mikroorganizmaları tanımlamak ve izole etmek ve büyüme şekilleri ve davranışlarını incelemek için kullanılabilir.</p> <p>Mikroorganizmaları tanımlamak ve analiz etmek için moleküler teknikler de mikrobiyolojide yaygın olarak kullanılır. Bu teknikler, mikroorganizmaların genetik maddesi olan DNA veya RNA'yı analiz etmeyi içerir ve belirli türleri veya suşları tanımlamaya yardımcı olur. Bazı yaygın moleküler teknikler arasında PCR (polimeraz zincir reaksiyonu), DNA sekanslama ve mikroarrayler bulunur.</p> <p>Mikroorganizmaları incelemek için diğer yöntemler, mikroorganizmaların metabolik aktivitelerini analiz eden biyokimyasal testler ve belirli mikroorganizmaları tanımlamak ve miktarlandırmak için antikorları kullanan immünolojik tekniklerdir.</p> <p>Genel olarak, mikrobiyoloji, mikroorganizmaların çeşitli alanlardaki rollerini anlamaya yardımcı olmak ve onları kontrol etmek ve yönetmek için yeni yollar geliştirmeye yardımcı olan çeşitli teknikler ve yöntemleri gerektiren karmaşık ve çeşitli bir bilim dalıdır.</p> <p> </p> <p>Yazar:<span style="color: #ff00ff;"> <a href="https://labakademi.com.tr/haluk-celik-2" target="_blank"><span style="color: #ff00ff;">Haluk Çelik</span></a></span></p> <p> </p> <p><strong>Referanslar:</strong></p> <ul style="list-style-type: undefined;"> <li>Mikrobiyoloji Birliği. (t.y.). Mikrobiyoloji: Mikroorganizmaların incelenmesi. Erişim tarihi:https://www.microbiologysociety.org/about-microbiology/what-is-microbiology.html</li> <li>Mikrobiyoloji Birliği. (t.y.). Mikrobiyolojide teknikler ve yöntemler. Erişim tarihi:https://www.microbiologysociety.org/about-microbiology/techniques-and-methods.html</li> <li>Ulusal Sağlık Enstitüleri. (t.y.). Mikrobiyoloji teknikleri. Erişim tarihi:https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK8283/</li> </ul>urn:store:1:blog:post:40https://labakademi.com.tr/etkili-arastirma-ve-gelistirme-ar-ge-teknikleriEtkili Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) Teknikleri<p>Araştırma ve Geliştirme (R&amp;D) teknikleri, bir ürün veya hizmetin yeniden tasarımı, geliştirilmesi veya yenilenmesi sürecinde kullanılan yöntemlerdir. Bu süreç, birçok farklı alanda kullanılır ve çeşitli teknikleri ve yöntemleri içerir.</p> <p><strong>Bir R&amp;D projesi, genellikle aşağıdaki adımları içerir:</strong></p> <p><strong>Önceliklerin belirlenmesi:</strong> R&amp;D projesi, önceliklerin belirlenmesiyle başlar. Bu, projenin amacını, hedeflerini ve ölçümlerini içerir.</p> <p><strong>Proje planlama:</strong> R&amp;D projesi, proje planlama aşamasında detaylandırılır. Bu aşamada, proje ölçeği ve zaman çerçevesi belirlenir, gerekli kaynaklar tanımlanır ve projenin maliyeti hesaplanır.</p> <p><strong>Ön araştırma:</strong> Ön araştırma, projenin gerçekleştirilebilirliğini ve önemini değerlendirir. Bu aşamada, var olan bilgi ve teknolojiler incelenir ve yeni bilgi ve teknolojilere ihtiyaç duyulup duyulmadığı belirlenir.</p> <p><strong>Geliştirme:</strong> Geliştirme aşaması, projenin gerçekleştirilmesi sürecidir. Bu aşamada, ön araştırma sonuçlarına göre yeni ürün veya hizmetler tasarımı yapılır ve test edilir.</p> <p><strong>Test etme:</strong> Test etme aşaması, ürün veya hizmetin performansını değerlendirir. Bu aşamada, ürün veya hizmet laboratuvar koşullarında veya gerçek hayatta test edilir ve hatalar tespit edilir.</p> <p><strong>İyileştirme:</strong> İyileştirme aşaması, test etme sonuçlarına göre ürün veya hizmetin iyileştirilmesi sürecidir. Bu aşamada, ürün veya hizmet hataları düzeltilir ve performansı arttırılır.</p> <p><strong>Pazarlama ve satış:</strong> Pazarlama ve satış aşaması, ürün veya hizmetin tüketicilere sunulması sürecidir. Bu aşamada, ürün veya hizmetin pazarlama stratejisi oluşturulur ve satış kanalları belirlenir.</p> <p><strong>Ölçüm ve değerlendirme:</strong> Ölçüm ve değerlendirme aşaması, projenin başarısının ölçülmesi sürecidir. Bu aşamada, projenin hedeflerine ulaşıp ulaşmadığı değerlendirilir ve proje sonuçları rapor edilir.</p> <p>R&amp;D projesi, ürün veya hizmetin yeniden tasarımı, geliştirilmesi veya yenilenmesi sürecinde kullanılan çeşitli teknikler ve yöntemleri içerir. Bu teknikler ve yöntemler, projenin başarısını ölçmek için kullanılabilir ve proje sonuçlarının değerlendirilmesi sürecinde önemlidir.</p> <p> </p> <p>Yazar: <a href="https://labakademi.com.tr/haluk-celik-2" target="_blank">Haluk Çelik</a></p> <p> </p> <p><strong>Referanslar:</strong></p> <p> </p> <p>Öztürk, S. (2019). Araştırma ve Geliştirme (R&amp;D) Nedir? Erişim tarihi: https://www.turkcedokuman.com/arastirma-ve-gelistirme-rd-nedir/</p> <p>TUBİTAK. (n.d.). Araştırma ve Geliştirme (R&amp;D) Süreci. Erişim tarihi: https://www.tubitak.gov.tr/tr/bilim-ve-teknoloji/arastirma-ve-gelistirme-rd-sureci</p>urn:store:1:blog:post:39https://labakademi.com.tr/laboratuvarda-veriye-dayali-varlik-yonetimi-ve-faydalariLaboratuvarda Veriye Dayalı Varlık Yönetimi ve Faydaları<p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><em><strong>İlk yatırım maliyetli olsa da, akıllı varlık yönetimi uzun vadede büyük tasarruf sağlayacaktır.</strong></em></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Nesnelerin İnterneti'nin ortaya çıkışı sayesinde, akıllı varlık yönetimini uygulamak ve başarıya ulaşmak her zamankinden daha kolay. Veriye dayalı varlık yönetimi ile laboratuvar yöneticileri operasyonları düzene sokmaya, daha akıllı satın alma kararları vermeye ve kilit paydaşlara daha güvenilir sonuçlar vermeye hazır olurlar.  Akıllı bir varlık yönetimi sisteminin uygulanması, zaman ve çaba açısından önemli bir yatırım gerektirebilirken, sistem mükemmel bir uzun vadeli yatırım getirisi sağlayabilir. Akıllı varlık yönetiminin sunduğu sayısız fayda arasında en önemlilerinden bazıları şunlardır:</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Önemli Avantajlar</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Sürdürülebilirlik;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çevreye duyarlılık dünya’nın geleceği için git gide daha çok önem kazanıyor. Bu nedenle birçok üretici cihaz kullanımını takip edebilen sensörler gibi enerji tüketimlerini azaltmanın yollarını arıyor. Bu veriler daha sonra laboratuvar süreçlerini optimize etmek için kullanılabilir, böylece daha az enerji tüketilebilir veya daha fazla güç verimli olabilecek yeni ekipman için satın alma kararları için bilgi sağlayabilir. Bu maliyetleri azaltırken çevreye olan olumlu katkıyı da arttırır. Böylelikle daha sürdürülebilir bir laboratuvar elde edilmiş olur.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Daha iyi bir planlama;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Veriye dayalı bir varlık yönetimi stratejisinin diğer bir bileşeni de planlamadır. Laboratuvar yöneticileri, kullanımı takip ederek, her araştırmacının deneyleri için her aletle yeterli zaman almasını sağlayan ekipman programları uygulayabilir. Bu, iki araştırmacının aynı araca aynı anda ihtiyaç duyması durumunda ortaya çıkabilecek çatışmaları önleyerek zamandan ve hayal kırıklığından tasarruf sağlar.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Ek olarak; cihaz programlama, yıllık bakımlar, kalibrasyonlar ve sorun giderme işlemlerinde yardımcı olur. Laboratuvar yöneticileri, herhangi bir noktada aleti kimin ve ne için kullandığını görebilir. Bu verilere sahip olmak, sorun gidermede bazı varsayımları ortadan kaldırabilir ve soruşturmalarda doğru kişilerin sorumlu tutulmasını sağlayabilir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Son olarak, planlama yazılımı, kimin neyi rezerve edebileceğini sınırlayan erişim kontrol özellikleriyle güvenlik sorunlarını azaltabilir. Örneğin, kötü niyetli bir çalışanın laboratuvardaki bir iş istasyonundan gizli bilgileri çalmasını veya acemi bir bilim insanının çalıştırma konusunda tam olarak eğitim almamış olabileceği bir ekipman parçasına müdahalesini önleyebilirler.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Bilgilendirilmiş karar verme;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Veri destekli kararlar, laboratuvar yöneticilerinin karar verme süreçlerine güvenmelerini sağlar. Laboratuvar varlıkları hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi toplamak, yöneticilerin kararlı olmasına, varsayıma dayalı kararlardan daha kısa sürede daha akıllı kararlar almasına yardımcı olabilir. Örneğin kullanım verileri, laboratuvar yöneticilerinin hizmet sözleşmelerine öncelik vermesine ve önleyici bakım programlarını ayarlamasına olanak tanır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Diğer durumlarda, servis ve onarım günlüklerinden elde edilen bilgiler, laboratuvar yöneticilerine bir aleti ne zaman değiştireceklerine karar vermede yol gösterebilir. Bu günlükler daha sık güncelleniyorsa, muhtemelen söz konusu varlığın fazla ömrü kalmamıştır. Laboratuvar yöneticisi, bu tür trendleri bularak, mevcut parça veya cihaz ömrünü tamamlamadan önce yeni bir parça veya cihaz bulmak için çalışmaya başlayabilir ve bu da olası arıza sürelerini en aza indirmeye yardımcı olur.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Dijital ve otomatik takip;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Hataya açık olan bilgileri manuel olarak kaydetmek için insanlara güvenmek yerine, dijital varlık yönetimi çok daha güvenilirdir. Bu platformlar aynı zamanda veri toplamayı otomatikleştirebilir ve gerçek zamanlı izleme için verilerin raporlara ve çizelgelere çekilebildiği bir LIMS'e veya panoya aktarabilir. Bu dereceye kadar otomasyon önemli bir zaman kazandırabilir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Ek olarak, dijital depolamanın kullanılması mevzuat uyumluluğunu basitleştirir. Örneğin, bazı platformlar FDA'nın 21 CFR Bölüm 11 gerekliliğine uygunluğu sağlar. Bu, erişim kontrolü, denetim izleri oluşturmak için etkinlik kaydı, ağ şifreleme ve daha fazlası gibi özellikler dahil edilerek gerçekleştirilir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Paydaşlarla ilişkileri korur;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Otomatik varlık verisi toplama ve izleme, hassas numunelerin korunmasına yardımcı olur. Örneğin modern ULT dondurucular, otomatik olarak veri merkezlerine aktarılabilen kapsamlı sıcaklık kayıtlarına sahiptir. Verilerin bu hacmi ve çözünürlüğü, laboratuvar yöneticilerinin saklanan numunelerin yaşayabilirliğine tam olarak güvenmelerini sağlar. Bu güven ve onu destekleyecek veriler olmadan, yöneticiler paydaşlara bu kadar etkili bir şekilde hizmet veremezler.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Zaman kazandırır;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Cihaz izleme, çifte testleri ve analizlerdeki ölü zamanları azaltarak zamandan tasarruf sağlayabilir. Bir deney sıkı bir sıcaklık aralığı gerektiriyorsa, bu aralığın bir derece bile dışına çıkmak, tüm deneyi geçersiz kılacak ve yeniden yapılması gerekecektir. Bununla birlikte, gerçek zamanlı varlık izleme ile, sıcaklık sorunu deney yapılmadan önce yakalanıp düzeltilecek ve böylece deneyi gerçekleştirmekle ilgili zamandan, sarf malzemelerinden ve paradan tasarruf edilecektir. Bunun yine gereksiz enerji tüketimini ve atık üretimini engellediği için çevreye olan zararı azaltma noktasında ciddi katkıları olacaktır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Maliyet tasarrufu sağlar;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sonuç olarak, yukarıdaki tüm faydaların ortak bir noktası vardır: para tasarrufu sağlarlar. Daha az enerji kullanma çabaları, doğal olarak elektrik maliyetlerini düşürür, enstrüman planlama, çifte testlerden kaynaklanan boşa harcanan zamanı azaltır ve kararlar verilerle desteklendiğinde bütçeler optimize edilir. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Ayrıca, paydaşlarla ilişkilerin korunması, müşterilerin kaybolmamasını ve gelirin azalmamasını sağlar. Son olarak, atasözünde denildiği gibi, VAKİT NAKİTTİR. Deney tekrarlarını ve deneyler sırasındaki ölü zamanları azaltarak zamandan tasarruf etmek, paradan tasarruf etmektir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Varlık yönetimi için veriye dayalı bir platformu kullanıma sunmak, önceden önemli ölçüde zaman ve enerji gerektirecektir. Sistemin bakımı da devam eden bir görev olacaktır. Bununla birlikte, veriler etkin bir şekilde kullanılırsa, akıllı varlık yönetimi çözümleri çok kısa sürede kendi masraflarını karşılar ve bir laboratuvar yöneticisinin operasyonları nasıl geliştirebileceğine dair sürekli içgörü sunar.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bunlarla beraber; doğru ve düzenli kayıt edilmiş veriler yorumlanarak mevcut durum analiz edilebilir ve gelecek projeksiyonları daha net çizilebilir. Laboratuvarlarda elde edilen bu dijital veriler doğru kullanıldığında şirketler için bir maden niteliğinde olacaktır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p>urn:store:1:blog:post:38https://labakademi.com.tr/laboratuvarda-tehlikeli-kimyasallari-kullanmak-icin-on-ipucuLaboratuvarda Tehlikeli Kimyasalları Kullanmak İçin 10 İpucu<p>Tehlikeli kimyasallarla çalışmak, çeşitli endüstrilerde laboratuvar çalışmalarının gerekli bir parçasıdır. Bununla birlikte, bu tür işlerde birçok tehlike söz konusudur. Kimyasalları kullanmanın potansiyel riskleri ve bazı uygun işleme yöntemleri ve güvenlik ipuçları hakkında daha fazla bilgi edinin.</p> <h2><strong>Laboratuvardaki tehlikeli madde türleri</strong></h2> <p>Laboratuvar ortamlarında tehlikeli madde kullanımıyla ilgili güvenlik ipuçları listemizi incelemeden önce, laboratuvar personelinin karşılaşabileceği olası malzeme türlerini ve bu kimyasalların içerdiği riskleri anlamak önemlidir. </p> <p>Laboratuvardaki potansiyel tehlikeli maddeler bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla aşağıdakileri içerebilir:</p> <ul> <li>Kanserojenler</li> <li>Asitler</li> <li>Toksinler</li> <li>Tahriş edici maddeler</li> <li>Nitratlar</li> <li>Nitritler</li> <li>Ağır metaller</li> <li>Aşındırıcılar</li> <li>Hassaslaştırıcılar</li> <li>Sülfürler</li> <li>Siyanürler</li> <li>Nörotoksinler</li> <li>Rakyoaktif maddeler</li> </ul> <p>Bu malzemelere maruz kalmanın potansiyel riskleri şunları içerir:</p> <ul> <li>Akut (kısa süreli) hastalık</li> <li>Kronik (uzun süreli) hastalık</li> <li>Kanser</li> <li>Solunum sorunları</li> <li>Cilt tahrişi</li> <li>İç tahriş</li> </ul> <p>Bu potansiyel sağlık sorunlarına ek olarak, tehlikeli maddeler korozyon, yanıcılık veya patlama riskleri de sunabilir ve bu da laboratuvar personelinin ciddi şekilde yaralanmasına neden olabilir.</p> <h2><strong>Laboratuarda tehlikeli maddelerle çalışmak için ipuçları</strong></h2> <p><strong>Bir kimyasal hijyen görevlisi atayın</strong> —Uygun bir tehlikeli kimyasal işleme stratejisi sağlamak için, planın oluşturulmasından ve plana uyulmasından kimin sorumlu ve sorumlu olduğunu netleştirmek önemlidir. Bir laboratuvar ortamında, çoğu zaman sorumluluk geçici olarak dağıtılır ve bu da kapsamlı bir plan oluşturmayı zorlaştırır. Kimyasal hijyen görevlisi, bir hijyen planının oluşturulmasını kolaylaştırmaktan (diğer yöneticilerin ve uygulamalı personelin girdileriyle) ve planın çalışanlar tarafından anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlamaktan sorumlu olmalıdır.</p> <p><strong>Bir kimyasal hijyen planı oluşturun</strong> —Kimyasal hijyen görevlisinin kolaylaştırmasıyla, laboratuvarın bir kimyasal hijyen planına sahip olması çok önemlidir. Hijyen görevlisinin planın oluşturulmasından tek başına sorumlu olması gerekmez. En iyi uygulamaların ve güvenlik önlemlerinin plana dahil edilmesi için diğer yöneticilerin yanı sıra günlük olarak kimyasallarla çalışmakla görevli olanların uzmanlık ve girdilerinden yararlanmak önemlidir.</p> <p><strong>Tüm çalışanların kimyasal hijyen planı konusunda eğitildiğinden emin olun</strong> —Kimyasal hijyen planı geliştirildikten sonra, tüm çalışanların plandan haberdar olması ve ilkelerini ve yöntemlerini anlamaları için kapsamlı bir eğitim almaları çok önemlidir. Plan, yalnızca çalışanların bilgi düzeyi ve ona bağlılığı kadar iyidir, bu nedenle çalışanların planı tam olarak anladığından emin olmak için önemli miktarda zaman harcanması önerilir. Etkili eğitim yöntemleri arasında atölye çalışmaları, uygulamalı eğitim ve bilgi testi yer alır.</p> <p><strong>Eğitimi güncel tutun</strong> —Tek bir eğitim veya seri, sürekli güvenlik ve plana bağlılığı sağlamak için gerekli olan çalışan bilgi düzeyini korumak için nadiren yeterlidir, özellikle önerilen işleme yöntemleri geliştikçe ve personel sirkülasyonu meydana geldikçe bu yetersiz kalır. Yeniden eğitim, en az yıllık bazda yapılmalı ve ayrıca çalışanların iş oryantasyonlarının bir parçası olarak dahil edilmelidir.</p> <p><strong>KKD'nin uygun şekilde kullanıldığından emin olun</strong> —Kişisel koruyucu ekipman (PPE), tehlikeli maddelerin uygun şekilde taşınmasının kritik bir bileşenidir. Çalışanlar, KKD'nin nasıl giyilip çıkarılacağı da dahil olmak üzere belirli bir uygulama için gereken KKD konusunda iyi eğitim almalı ve KKD'yi giyerken malzeme taşımaya yönelik uygun yönergeleri takip etmelidir.</p> <p><strong>Kullanılan malzemelerin gerçek zamanlı bir envanterini tutun</strong> —Bir laboratuvar tesisindeki her kimyasalın farklı özellikleri, karakteristikleri ve riskleri vardır. Kimyasal hijyen planının bir parçası olarak, tüm personel hangi malzemelerin kullanımda olduğunu ve bunları kullanırken hangi yöntemleri izleyeceğini bilmelidir. Laboratuardaki herhangi bir çalışan, doğrudan kullanıp kullanmadığına bakılmaksızın, o ortamda hangi malzemelerin bulunduğunun farkında olmalıdır.</p> <p><strong>Dokümantasyonun hazır olduğundan emin olun (SDS)</strong> — Üretici dokümantasyonu ve tesise özel prosedürler de dahil olmak üzere, malzeme güvenlik bilgileri kapsamlı bir şekilde dokümante edilmelidir. Bu prosedürlerin dokümantasyonu el altında olmalı ve ona danışmak isteyen herhangi bir çalışan için hazır olmalıdır.</p> <p><strong>Doğru ve tutarlı kayıtlar tutun</strong> —Personel, kullanılan malzemelerin, kullanıldıkları uygulamaların ve olası güvenlik olaylarının tutarlı, kapsamlı ve doğru kayıtlarını tutmak üzere eğitilmelidir. Bu kayıt tutma süreci, tesiste kullanılan malzemeler ve meydana gelmiş olabilecek güvenlik sorunları ve bunların nasıl giderildiği konusunda tam şeffaflık ve farkındalık sağlayarak başka bir belgeleme düzeyi işlevi görür.</p> <p><strong>Malzemelerin ve kapların uygun şekilde etiketlendiğinden emin olun</strong> — Uygun malzeme etiketlemesi, personelin hangi kimyasalları kullandığını ve hangi prosedürleri izleyeceğini bilmesinin başlıca yollarından biri olarak hizmet ederek, güvenli elleçlemenin önemli bir bileşenidir. Etiketleme, kimyasal envanter yönetimi için temel bir gereklilik olarak aşılanmalıdır. </p> <p><strong>Uygun altyapıyı kurun</strong> — Tehlikeli kimyasallarla çalışırken laboratuvar personelinin güvenliğini sağlamak için uygun havalandırma, sirkülasyon ekipmanı, filtreleme, temiz oda altyapısı ve alarmlar temel gereksinimlerdir. Altyapı yatırımı ve bakımı yüksek öncelikler olmalı ve ekipman düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerektiğinde onarılmalıdır.</p> <p>Bu ipuçları, potansiyel olarak tehlikeli kimyasallar kullanımdayken güvenli ve etkili bir laboratuvar ortamı sağlamaya yönelik ilk adımlarınızdır. Personelinizin ve son kullanıcılarınızın güvenliğini ve ayrıca verimli, doğru laboratuvar işlemlerini sağlamak için bu adımları ve daha fazlasını izlemeniz çok önemlidir.</p> <p>Laboratuvar Güvenliği ve Güvenli Çalışma Kuralları hakkında daha fazlası için <a href="https://labakademi.com.tr/laboratuvar-guvenligi-ve-calisma-kurallari-egitimi" target="_blank">buraya </a>tıklayarak eğitimimizi inceleyebilirsiniz. </p> <p> </p> <p>Orhan Çakan</p>urn:store:1:blog:post:37https://labakademi.com.tr/hplc-koruma-guard-kolonlar-ve-kullanim-nedenleriHPLC Koruma (Guard) Kolonlar ve Kullanım Nedenleri<p>Koruyucu (Guard) kolonları tanımlamadan önce gerçek hayattan şu örneği kısaca incelemek iyi olur. Bir motosiklet yarışını düşünün. Bu yarışlarda en kötü senaryolar dikkate alınır ve söz konusu motosiklet yarışları olduğunda sürücünün güvenliği son derece önemlidir. Bu nedenle en kötüsünü tahmin ederek en iyi koruyucu donanımları kullanarak kendilerini korurlar. Çoğu zaman yarış kazasız tamamlanır ancak çok düşük ihtimalli bir senaryo ile karşılaşıldığında üstün güvenlik önlemleri devreye girer ve sürücülerin hayatları böylelikle güvence altına alınmış olur.</p> <p>Benzer şekilde, bir matristeki analitlerin ayrılmasından sorumlu olan kolon olduğu için, bir HPLC kolonu LC kromatografisindeki ana bileşendir. Kolonun korunması ve bakımı, yalnızca güvenilir sonuçlar almamızı değil, aynı zamanda sorunsuz analitik çalışmalar yürütmemizi de sağlar. Hepimiz bir HPLC kolonunun sınırlı bir ömrü olduğunu biliyoruz ama kolon ömrünün de olabildiğince uzun olmasını isteriz. Peki maksimum ömrü elde ettiğimizden nasıl emin olabiliriz?</p> <p>Bu soruyu cevaplamak için önce bir kolonu bloke edebilecek olası yollara bakalım.</p> <p><strong>Örnek Matris:</strong></p> <p>HPLC kolonuna enjekte edilen numuneler genellikle çeşitli ve karmaşıktır. Bu numuneler, HPLC yöntemi koşullarıyla uyumlu olmama ihtimali olan birçok bileşene sahiptir. Bu tür numunelerin uygun numune hazırlama/ön işlem yapılmadan enjekte edilmesi kolonun tıkanmasına neden olabilir.</p> <p>Kalıntı proteinler ve lipidler gibi oldukça hidrofobik bileşikler de ters faz ayrımları sırasında tamamen ayrıştırılamayabilir, bunlar kolona yavaşça adsorbe olma ve sorunlara neden olma eğilimindedir.</p> <p><strong>Uyumsuz örnek seyreltme çözeltileri ve mobil faz:</strong></p> <p>Numune seyrelticiler mobil faz ile uyumlu değilse, mobil faza bir numune eklendiğinde numunenin çökelme olasılığı vardır. Seyrelticiler mobil faza kıyasla çok polar veya çok apolar ise genellikle bu senaryo ile karşılaşılır.</p> <p><strong>Mobil faz tamponları:</strong></p> <p>Tamponlar, HPLC'de yaygın olarak mobil faz olarak kullanılır. Bu tampon tuzlarının kullanılmadan önce filtrelenmesi önemlidir. Bazen laboratuvar sıcaklığındaki farklılıktan dolayı bazı tampon bileşenleri çökelme eğilimi gösterir. Çok yüksek konsantrasyonda tampon kullanılması da çökelmeye neden olur.</p> <p><strong>Enjektörün aşınmış pompa contalarından/rotor contalarından parçalar:</strong></p> <p>Pompa contaları ve enjektör rotor contaları genellikle kauçuk malzemeden yapılır. Normal aşınma ve yıpranma nedeniyle, bu bileşenler solvent hattında bir miktar birikinti oluşturma eğilimindedir. Pompaların ve enjektör portlarının periyodik bakımları yapılmazsa, birikintiler kolon fritine ulaşma ve kolonu bloke etme eğilimi gösterir.</p> <p><strong>Artık bir kolonu tıkayabilecek olası yolları biliyoruz. Peki kolonu nasıl koruruz?</strong></p> <p>HPLC kolonlarını (analitik ve preparatif) enjeksiyondan gelen partiküller, filtrelenmemiş mobil faz bileşenleri veya enjektörden aşınmış pompa contaları/rotor contalarından gelen parçalar gibi kontaminasyondan korumak için bir koruma kolonu kullanılması önerilir.</p> <p><strong>Bir sonraki en net soru, koruma kolonu nedir?</strong></p> <p>Bir koruma kolonu, ideal olarak analitik kolonunkiyle aynı dolgu malzemesiyle paketlenmiş ve analitik kolondan önce bağlanan, esasen bir mini kolondur. Bu kolonlar, kolonların gereksinimlerine uyacak şekilde çeşitli boyutlarda gelir. Koruyucu kolonlardaki frit, analitik kolonlardaki ile benzerdir. Bu, potansiyel olarak analitik sütunu engelleyebilecek herhangi bir şeyin koruma sütununda engelleneceği anlamına gelir. Bu blok daha sonra koruyucu kartuşlar değiştirilerek kolayca kaldırılabilir, böylece analitik kolonun ömrü korunur.</p> <p><strong>Kartuşlarımı ne zaman değiştirmeliyim?</strong></p> <p>Kartuşun dolgu malzemesinin yüzeyini her zaman, dolgu malzemesi yatağını bozmadan görsel olarak inceleyin. Böylece görsel kirletici oluşumunu kolayca izleyebilir ve çok geç olmadan koruyucu kartuşunuzu değiştirebilirsiniz! Kirleticileriniz renksizse, kromatografik performansı korumak için gerektiği kadar sıklıkta kartuşu değiştirin. Örneğin; çözünürlük %10 düştüğünde ve/veya verimlilik/tepe genişlikleri %20 azaldığında, veya sistemin karşı basıncı birden fazla arttığında %20 değiştirme zamanınız geldi demektir.</p> <p><strong>Koruma kolonu alırken bakmam gereken özellikler nelerdir?</strong></p> <p>Koruma kartuşunun dolgu malzemesi (sabit faz), seçicilikte bir değişiklik olmaması için analitik kolonunkiyle aynı olmalıdır.</p> <p>Koruma kartuşunun çapı, artan bant genişlemesini en aza indirmek için analitik kolonun çapı aynı veya ondan daha küçük olmalıdır. Her zaman kolonun çapına en yakın çapa sahip bir koruyucu kolon kullanın.</p> <p>Ek ölü hacimlerden kaçınmak için koruyucu kolonunun uzunluğu mümkün olduğu kadar az olmalıdır.</p> <p>Kartuşların gerektiğinde değiştirilmesi kolay olmalıdır.</p> <p> </p> <p>Çeviri Yazı Kaynağı: phenomenex.blog/2021/06/17/hplc-guard-columns-how-they-work/</p> <p> </p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:36https://labakademi.com.tr/laboratuvarda-kesici-ve-delici-atiklarin-kullanimi-ve-imhasiLaboratuvarda Kesici ve Delici Atıkların Kullanımı ve İmhası<p>Kesici ve delici atıkların neler olduğu ve bunların toplanması ve imhası prosedürleri "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde" açık bir şekilde belirtilmiştir.<br /><br />Kesici-Delici Atık: Enjektör ve diğer tüm tıbbi girişim iğneleri, lanset, kapiller tüp, bisturi, bıçak, serum seti iğnesi, cerrahi sütur iğneleri, biyopsi iğneleri, intraket, kırık cam, ampul, lam-lamel, kırılmış cam tüp ve petri kapları gibi batma, delme, sıyrık ve yaralanmalara neden olabilecek atıkları<br /><br />Kesici-Delici Atık Kabı: Kesici ve delici atıkların toplanması ve biriktirilmesi amacıyla kullanılır.<br /><br />Teknik özellikleri; Kesici ve delici özelliği olan atıklar diğer tıbbi atıklardan ayrı olarak delinmeye, yırtılmaya, kırılmaya ve patlamaya dayanıklı, su geçirmez ve sızdırmaz, açılması ve karıştırılması mümkün olmayan, üzerinde siyah renkli “Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile siyah harflerle yazılmış “DİKKAT! KESİCİ ve DELİCİ TIBBİ ATIK” ibaresi taşıyan plastik veya aynı özelliklere sahip lamine kartondan yapılmış kutu veya konteynerler içinde toplanır. Bu biriktirme kapları, en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları kapatılır ve tıbbi atık torbalarına konur. Kesici-delici atık kapları dolduktan sonra kesinlikle sıkıştırılamaz, açılamaz, boşaltılamaz ve geri kazanılamaz.<br /><br />Çalışma ve çevre güvenliği açısından bu atıkların uygun kaplarda toplanması ve uygun şekilde bertarafa gönderilmesi çok önemlidir.</p>urn:store:1:blog:post:35https://labakademi.com.tr/polimeraz-zincir-reaksiyonu-pcr-ve-kantitatif-pcrPolimeraz Zincir Reaksiyonu : PCR ve Kantitatif PCR<p style="text-align: left;">Organizmaların hücresel aktiviteleri gen anlatım mekanizmalarının bir sonucu olarak gerçekleştirilir. Dolayısıyla, dış uyaranlara karşı değişen gen anlatım profillerinin analizi biyolojik araştırmaların önemli bir bölümünü oluşturur. Hücre içerisindeki tüm sistemin nasıl işlendiğinin aydınlatılması için, DNA molekülünde yer alan kalıtsal bilginin hangi koşullarda nasıl, ne zaman ve ne kadar kullanıldığının belirlenmesi moleküler biyoloji çalışmaları için gereklidir. Organizma veya hücre çevresindeki değişen koşullar gen anlatımına yansır.</p> <p style="text-align: left;">Gen anlatımı analizi ilk kez Alwine ve diğ. (1977) tarafından Northern melezleme (“Northern blotting”) yöntemi kullanılarak RNA miktarının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Polimeraz zincir reaksiyonu ise (PZR) 1980'lerde Dr. Kary Mullis tarafından geliştirilen bir tekniktir. PZR belirli bir DNA dizisini tanıma, yüksek sayıda kopyayı hızlı ve doğru bir şekilde sentezleme yeteneği nedeniyle moleküler fotokopi makinesi olarak tanımlanabilir. Moleküler biyolojide ve özellikle genetik çalışmalarında, genetik ve bulaşıcı hastalıkların teşhisinde, genotiplemede ve adli tıpta devrim yaratan bir teknik olarak yerini almıştır. </p> <p style="text-align: left;">PCR, tüm canlı hücreler tarafından hücre bölünmesinden önce genetik materyallerini kopyalamak için kullanılan fizyolojik bir süreç olan temel bir DNA replikasyonu biçimine benzer. PZR tekniği; DNA şablonu, DNA polimeraz, primerler ve nükleotidler içeren bir reaksiyon karışımının tekrarlanan ısıtma ve soğutma döngülerini içerir.</p> <p style="text-align: left;"><strong>Her PCR döngüsü üç adımdan oluşur;</strong></p> <p style="text-align: left;"><strong>Denatürasyon:</strong> Reaksiyon karışımının 90°C'nin üzerine ısıtılılarak hidrojen bağlarını parçalandığı ve DNA'nın çift sarmalının açıldığı aşamadır.</p> <p style="text-align: left;"><strong>Primer bağlama:</strong> Primer bağlanması için reaksiyon karışımı 45–65 °C'ye soğutulur. İleri ve geri primerler, tamamlayıcı baz eşleşmesi yoluyla DNA'nın zıt ipliklerine hibritlenir.</p> <p style="text-align: left;"><strong>Uzatma:</strong> reaksiyon karışımı, DNA polimeraz enzim aktivitesi için en uygun sıcaklığa doğru 72°C'ye ısıtılır. Polimeraz, primer şablon hibrit kompleksine bağlanır ve daha sonra reaksiyon karışımındaki serbest nükleotidleri kullanarak yeni bir tamamlayıcı iplik oluşturur.</p> <p style="text-align: left;">Uzatmanın ardından reaksiyon, denatürasyon aşamasına geri döndürülür ve PCR devam eder. Her döngü, DNA miktarını yaklaşık olarak iki katına çıkarır, çünkü yeni bir DNA dizisi daha sonra bir sonraki döngüde replikasyon için bir şablon görevi görür. Bu da DNA miktarında üstel bir artışa neden olur. Örneğin, 6 döngüden sonra 2<sup>6</sup> kopya oluşur. PCR ürününün beklenen verimine bağlı olarak toplam 25-40 PCR döngüsü gerçekleştirilir.</p> <p style="text-align: left;">Gen anlatımının belirlenmesinde kullanılan bir diğer yöntem ise gerçek zamanlı PZR (GZ PZR; “Real-time PCR”)’dir. Son yıllarda, GZ PZR gen anlatımı analizlerinin yapıldığı biyolojik araştırmalar için güvenilir olarak kullanılan bir yöntemdir. GZ PZR yönteminin temeli, 1985'te Kary Mullis tarafından keşfedilen ve 1993’te Nobel Ödülü almasını sağlayan; hedef DNA parçasından milyonlarca kopya oluşturulmasına olanak tanıyan devrim niteliğindeki PZR yöntemine dayanmaktadır. GZ PZR'nin temel amacı, PZR reaksiyonu sırasında gerçekleşen kopya çoğaltımını anlık olarak izlemektir. Çoğaltılan gen parçalarının anlık olarak izlenmesi floresan boyaların kullanımı ile sağlanır. Amplifikasyon sırasında, floresan sinyalin eşik değerin üzerine çıkacak şekilde artışı, hedef dizinin başlangıç miktarı ile ilişkilidir. GZ PZR ile sınırlı doku örneğinden, özellikle düşük RNA konsantrasyonlarına sahip dokulardaki az sayıdaki mRNA'nın hassas miktar değişimlerinin aydınlatılması için sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. GZ PZR, bağımsız örneklerde bulunan bir hedef gen ürününün farklı miktarlarını doğru bir şekilde ölçmek için kullanılır. GZ PZR yönteminde, numuneler önceden RNA’dan ters transkripsiyonla cDNA’ya çevrilir. Her örnek, yalnızca belirli bir gen bölgesi tanındığında florasan ışıma veren, reaksiyon karışımında bulunan bir florokromla birlikte GZ PZR amplifikasyonuna tabi tutulur. Spesifik hedefin bilinen başlangıç miktarları kullanılarak paralel çalışmalardan bir kalibrasyon eğrisi çizilir. Bu şekilde örnekte bulunan hedef miktarının hesaplanmasına izin verir.</p> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: left;"><strong>Haluk Çelik, M.Sc.</strong></p> <p style="text-align: left;"><strong>BİYOMÜHENDİS</strong></p>urn:store:1:blog:post:34https://labakademi.com.tr/biyoinformatik-nedirBiyoinformatik Nedir?<p><a href="https://labakademi.com.tr/uygulamali-biyoinformatik-egitimi" target="_blank">Biyoinformatik </a>disiplini, bilgisayar ve biyolojik bilimleri birleştirirerek, biyoloji temelli soruları yanıtlamaktadır. İlk olarak 1968 yılında kullanılan biyoinformatik terimi, aynı zamanda "hesaplamalı biyoloji" olarak da anılmaktadır. Biyoinformatik, özellikle moleküler genetik ve genomiğe uygulanan bir alan olup, bilgisayar kullanılarak biyokimyasal ve biyolojik bilgilerin toplanması, sınıflandırılması, depolanması, analizini ve yorumlanmasını kapsamaktadır.</p> <p>Son yıllarda gelişen moleküler teknikler sonucunda ortaya çıkan büyük verilerin depolanması, analizi ve yorumlanması için biyoinformatik bilimine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, Dünya genelinde en sık kullanılan, temel moleküler ve genetik çalışmalarında ortaya çıkan verilerin anlaşılmasında, karmaşık verilerin analizinde ve yorumlanmasında en yeni süreçlerin ve araçların geliştirilmesinde etkin bir kurum olan “National Center for Biotechnoloy Infotmation (NCBI) 1998 yılında kurulmuştur. İnsan genom projesiyle birlikte önemi katlanarak artan biyoinformatik disiplini, moleküler çalışmalardan biyoteknolojiye, ilaç tasarımından endüstriyel üretime kadar birçok süreçte kullanılır hale gelmiştir. Bunun en önemli sebepleri arasında pahalı ve zaman alıcı süreçlerin bilgisayar ortamında gerçekleştirilebiliyor oluşudur. Biyoinformatik hem bu süreçlerin maliyetini hem de gerçekleşme süresini kısaltmaktadır. Ayrıca, bir çalışmaya ait ilk sonuçların alınmasında kullanılması ile deneysel süreçlerin geliştirilmesine ön ayak olmaktadır. Biyoinformatik, günümüzde ilaç tasarımının yanında medikal tanı ve tedavi alanında da kullanılmaya başlanmıştır.</p> <p>Proteinlerin yapısını belirlemede kullanılan deneysel yöntemlerin çok pahalı olması ve deney sürelerinin uzun olması nedeniyle, protein veri bankaları oluşturulmuş ve veri setleri oluşturularak proteinlerin yapıları istatiksel olarak incelenmiştir. Bu veri setleri protein-protein, protein-DNA ve protein-RNA etkileşimlerini incelemek için de kullanılmaktadır. Biyoinformatik araçlar ilk geliştirildiğinde dizi analizleri için kullanılmıştır. Ancak günümüzde; genomik, yapısal biyoloji, gen anlatımı, filogenetik gibi geniş bir konu aralığında kullanım bulmaktadırlar. Biyoinformatik çalışmaları iki temel prensibe dayalıdır. İlki, biyolojik olarak anlamlı benzerliklere göre verilerin kıyaslanması ve gruplanması, ikincisi ise veri türünün analiz edilmesidir.</p> <p>Biyoinformatik, stres biyolojisi de dahil olmak üzere birçok biyolojik araştırma alanında sıklıkla faydalanılan bir alandır. Bu çalışmalar kapsamında üretile verilerin fazlalığı, uygun yönetim ve analiz araçlarını gerekli kılmıştır. Yazılım, veritabanları ve web kaynakları biyoinformatik araçlar stresle ilgili araştırmalarda sıklıkla kullanılır hale gelmiştir. Bu kaynaklar, deneyler yoluyla oluşturulan verilerin analizine ve karşılaştırmalı olarak yorumlanmasına yardımcı olur. Biyoinformatik disiplini kapsamında üç önemli alt disiplin vardır. Bunlar; (i) büyük biyolojik veri kümeleri arasındaki farklı ilişkileri değerlendirmek için yeni algoritmalar ve modellerin geliştirilmesi, (ii) nükleotid ve amino asit dizilerinin, analizi, görselleştirilmesi ve yorumlanması, (iii) farklı bilgi türlerine verimli erişim ve yönetim sağlayan araçların geliştirilmesi ve uygulanmasıdır. Bu nedenle, biyoinformatik "biyolojik makromoleküllerle ilişkili bilgileri organize etmek, analiz etmek, anlamak, görselleştirmek ve depolamak için hesaplama araçlarının uygulanması" olarak da tanımlanabilir. Günümüzde, biyoinformatik araçlar, sunucular ve biyolojik veritabanları gibi farklı biyoinformatik kaynaklar geliştirilmiştir. Biyolojik veritabanları genomik, proteomik, metabolomik, gen anlatımı, filogenetik vb. biyolojik veri türleri dikkate alınarak geliştirilmiştir. Genbank, EMBL-EBI, UniProtKB/SwissProt, PDB, KEGG ve Ensembl Plants günümüzde sıklıkla kullanılan veri tabanlarıdır. Şimdiye kadar birçok biyolojik sorunu çözmek için biyoinformatik alanında farklı araçlar ve teknikler geliştirilmiştir. BLAST, MAFFT, SWISSMODEL, ClustalW, STRING, AutoDOCK ve MEGAX ise bunlardan başlıcalarıdır.</p> <p>Daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyorsanız "<a href="https://labakademi.com.tr/uygulamali-biyoinformatik-egitimi">Uygulamalı Biyoinformatik Eğitimi</a>" ile bilgi düzeyinizi bir üst seviyeye taşıyabilir ve bunu Türkçe-İngilizce uluslar arası geçerli Lab Akademi Dijital Başarı Sertifikası ile belgeleyebilirsiniz. </p> <p> </p> <p>Haluk Çelik, MSc.</p> <p>Biyomühendis</p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:33https://labakademi.com.tr/gaz-kromatografisi-gc-kolonlarinda-sorun-gidermeGaz Kromatografisi (GC) Kolonlarında Sorun Giderme<p><strong>GC</strong> kolonlarının  her zaman mükemmel performans göstermesini dilesek de, kötü pik şekilleri ve düşük ayrımla karşılaştığımız birçok problem olabilir. Böyle bir durumda, sorunun ne olduğunu ve nasıl düzeltileceğini bilmek zor olabilir. Bu blog yazımızda, <strong>GC kolonlarında sorun gidermeye</strong> yönelik en önemli ipuçlarını ele alacağız.</p> <p><strong>GC Kolonlarında Sorunları Belirleme</strong></p> <p>GC kolonlarıyla ilgili sorunlar tipik olarak kendilerini şiddetli bir şekilde gösterir. Pikler beklendiği gibi görünmediğinde, yani bölünmüş, kuyruklu, çok küçük veya çok geniş olduklarında, bir sorun olduğunu bilirsiniz. Bu sorunlar büyük olasılıkla şu üç sorundan biriyle ilgilidir:</p> <p>1-GC kolon ucunun kesilmesi</p> <p>2-GC kolonu bağlantısı</p> <p>3- GC kolonu şartlandırma ve GC kolonu sıcaklığı.</p> <p>Her birine ayrıntılı olarak bakalım.</p> <p><strong>GC Kolon Ucunun Kesilmesi</strong></p> <p>Bir GC kolonunu ilk kez kullanacaksanız öncesinde düzgün bir şekilde her iki ucundan da kesmelisiniz. Kesilmez ise, piklerde yayvanlaşma, alıkonma sürelerinde kayma ve pik şekillerinde bozulma gibi sorunlar ile karşılaşabilirsiniz. Yeni GC kolonunun uçları alevle kapatılmışsa, kolon duvarına tamamen dik olan düz, pürüzsüz kesimler kullanılarak her bir ucun en az 10 cm kesilmesi gerekir.</p> <p>GC kolonu ucunun kesilmesi açılı veya pürüzlüyse, piklerde yarılma, omuzlanma veya kuyruklanma gibi problemlere neden olabilir. Bu nedenle, kestiğimiz ucu pürüzlülük açısından kontrol etmek için bir büyüteç veya mikroskop kullanarak kesim açısının doğruluğunu ve pürüzsüzlüğünü kontrol etmeniz önerilir.</p> <p><strong>GC Kolonu Bağlantısı</strong></p> <p>GC kolonunuz düzgün bir şekilde kesildikten sonra onu sisteme bağlamalısınız. Bağlantı sırasında üreticinin talimatlarına harfiyen uyun. Genel olarak, kolon bağlantısı ile ilgili sorunlar şunları içerir:</p> <ul> <li>        İnlet bağlantı ucunun çok uzun olması : Kantitatif yeniden üretilebilirlik tehlikeye girmiş.</li> <li>        İnlet bağlantı ucunun çok kısa olması : Piklerin genişlemesi (ekstra ölü hacim nedeniyle).</li> <li>        Dedektör bağlantı ucunun çok uzun olması : Yüksek taban çizgisi gürültüsü (alev tabanlı dedektörler ayrıca ani yükselmeler de üretebilir).</li> <li>        Dedektör bağlantı ucunun çok kısa olması : Piklerin genişlemesi.</li> </ul> <p><strong>GC Kolonlarının Şartlandırılması</strong></p> <p>GC kolonunu bağladıktan sonra kullanıma hazır hale getirmek için şartlandırmanız gerekir. Bunu yapmak için öncelikle inlet kısmını takın, gazı açın ve 10-15 dakika ortam sıcaklığında gazın akmasına izin verin. Buradaki amaç kolondaki oksijen ve nemden kurtulmaktır. Ardından, maksimum eğime ulaşana kadar fırının sıcaklığını dakikada 10°C artırarak kolonu koşullandırın.</p> <p>Koşullandırıldıktan sonra, GC sütunlarını kirletici maddelerden uzak tutmak için düzenli bakım programı izlemelisiniz. </p> <p>Kolonda akışı engelleyici kirletici maddeler veya tıkanıklık veya başka bir neden varsa, aşağıdaki gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz:</p> <ul> <li>        Piklerde bozulma</li> <li>        Pik boyutunda bir değişiklik</li> <li>        Arkaplan gürültüsü</li> <li>        Hayalet pikler</li> <li>        Seçicilikte kayıp</li> <li>        Rezolüsyon kayıpları</li> <li>        GC kolon ömrünün azalması</li> </ul> <p><strong>GC Kolon Sıcaklığı</strong></p> <p>GC kolon sıcaklığı da sonuçlarınızı etkileyebilir. Sıcaklık çok düşükse, geniş bir solvent piki elde edebilirsiniz. Kolon sıcaklığınız çok yüksek olduğunda, seçicilik hassasiyet kaybına neden olabilir. </p> <p>Ek olarak, GC kolon sıcaklığındaki değişiklikler ayrıca aşağıdakilere neden olabilir:</p> <ul> <li>        Piklerde genişleme veya kuyruklanma</li> <li>        Piklerde omuzlanma veya çatallanma</li> <li>        Taban çizgisinde kayma</li> </ul> <p>GC kolonu kesme, GC kolonu bağlantısı ve GC kolonu bakımının her yönü analizlerinizin sonucunu etkileyebileceğinden, GC kolonunuza ilk günden itibaren en iyi şekilde bakmanız çok önemlidir.</p> <p>GC sütunu bakımı, GC sütunu bakımı hakkında herhangi bir sorunuz varsa veya GC sütunları hakkında daha fazla bilgi istiyorsanız <a href="mailto:info@labakademi.com">info@labakademi.com</a> adresimize mail atarak teknik uzmanlarımızdan veya sitemizdeki CANLI SOHBET eklentisinden bize ulaşabilirsiniz.</p> <p> </p> <p>Orhan Çakan</p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:32https://labakademi.com.tr/jel-elektroforezi-nedirJel Elektroforezi Nedir?<p><em>Elektroforez, DNA gibi yüklü molekülleri boyutlarına göre ayırmak için laboratuvarda yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. </em>Jel elektroforezi, DNA, RNA ve proteinler gibi yüklü molekülleri büyüklüklerine göre ayırmak için laboratuvarlarda yaygın olarak kullanılan bir tekniktir.</p> <p>Üzerinden bir elektrik akımı geçtiğinde, yüklü moleküller bir jel içerisinde hareket eder.</p> <p>Jelin bir ucunun pozitif, diğer ucunun negatif yüklü olması için jel boyunca bir elektrik akımı uygulanır.</p> <p>Yüklü moleküllerin hareketine göç denir. Moleküller zıt yüke doğru hareket eder. Negatif yüklü bir molekül bu nedenle pozitif uca doğru çekilecektir (zıt kutuplar birbirini çeker!).</p> <p>Jel, içinden bir elektrik akımı geçirildiğinde moleküllerin geçebileceği, biraz elek gibi geçirgen bir matristen oluşur.</p> <p>Daha küçük moleküller jelden daha hızlı göç ederler ve bu nedenle daha yavaş göç eden ve dolayısıyla daha kısa bir mesafe kat eden daha büyük parçalardan daha uzağa giderler. Sonuç olarak, moleküller büyüklüklerine göre ayrılır.</p> <p><strong>Jel elektroforezi ve DNA;</strong></p> <ul style="list-style-type: circle;"> <li>Elektroforez, farklı uzunluklardaki DNA parçalarını ayırt etmenizi sağlar.</li> <li>DNA negatif yüklüdür, bu nedenle jele bir elektrik akımı uygulandığında, DNA pozitif yüklü elektrota doğru göç edecektir.</li> <li>Daha kısa DNA dizileri jel içinde daha uzun zincirlere göre daha hızlı hareket eder ve bu da parçaların büyüklük sırasına göre düzenlenmesine neden olur.</li> <li>Boyaların kullanımı, floresan etiketler veya radyoaktif etiketler, jel üzerindeki DNA'nın ayrıldıktan sonra görülmesini sağlar. DNA'lar bu boyalar sayesinde jel üzerinde bantlar olarak görüneceklerdir.</li> <li>Bilinen uzunluklarda parçalara sahip bir DNA markörü genellikle jelden numunelerle aynı zamanda geçirilir.</li> <li>DNA örneklerinin bantlarını DNA işaretçisinden gelen bantlarla karşılaştırarak, örneklerdeki DNA parçalarının yaklaşık uzunluğunu hesaplayabilirsiniz.</li> </ul> <p> </p> <p><strong>Jel elektroforezi nasıl yapılır?</strong></p> <p>Jelin hazırlanması;</p> <ul style="list-style-type: circle;"> <li>Agaroz jellertipik olarak DNA parçalarını görselleştirmek için kullanılır. Jel yapmak için kullanılan agaroz konsantrasyonu, üzerinde çalıştığınız DNA parçalarının boyutuna bağlıdır.</li> <li>Agaroz konsantrasyonu ne kadar yüksek olursa, matris o kadar yoğun olur ve bunun tersi de geçerlidir. Daha küçük DNA parçaları, daha yüksek agaroz konsantrasyonlarında ayrılırken, daha büyük moleküller daha düşük bir agaroz konsantrasyonu gerektirir.</li> <li>Jel yapmak için, agaroz tozu bir elektroforez tamponu ile karıştırılır ve agaroz tozunun tamamı eriyene kadar yüksek bir sıcaklığa ısıtılır.</li> <li>Erimiş jel daha sonra bir jel döküm tepsisine dökülür ve numunenin pipetlenmesi için kuyular oluşturmak üzere bir uca bir "tarak" yerleştirilir.</li> <li>Jel soğuduktan ve katılaştıktan sonra (artık şeffaf değil opak olacaktır) tarak çıkarılır. Bunun yerine bir diğer tercih hazır jellerdir. Neredeyse artık birçok laboratuvar önceden hazırlanmış jeller kullanıyor.</li> <li>Jel daha sonra bir elektroforez tankına yerleştirilir ve elektroforez tamponu jelin yüzeyi kaplanana kadar tanka dökülür. Tampon elektrik akımını iletir. Kullanılan tampon tipi, numunedeki DNA parçalarının yaklaşık boyutuna bağlıdır.</li> </ul> <p>DNA'nın elektroforez için hazırlanması;</p> <ul style="list-style-type: circle;"> <li>Elektroforezden önce, numunenin kuyulardan dışarı çıkmasını önleyecek viskozitesini arttırmak ve numunenin jel içinden migrasyonunun görülebilmesi için DNA numunesine bir boya eklenir.</li> <li>Jelin ilk kuyucuğuna bir DNA markörü (boyut standardı veya DNA merdiveni olarak da bilinir) yüklenir. İşaretleyicideki fragmanlar bilinen bir uzunluğa sahiptir, bu nedenle numunelerdeki fragmanların boyutunun yaklaşık olarak tahmin edilmesine yardımcı olmak için kullanılabilir.</li> <li>Hazırlanan DNA örnekleri daha sonra jelin kalan kuyularına pipetlenir.</li> <li>Bu yapıldığında, jelin ve pozitif ve negatif elektrotların yönünün doğru olduğundan emin olmak için elektroforez tankının üzerine kapak yerleştirilir (DNA'nın jel boyunca pozitif uca göç etmesini istiyoruz).</li> </ul> <p>Parçaları ayırma;</p> <ul style="list-style-type: circle;"> <li>Daha sonra elektrik akımı açılır, böylece negatif yüklü DNA jel boyunca jelin pozitif tarafına doğru hareket eder.</li> <li>Daha kısa DNA uzunlukları, daha uzun uzunluklardan daha hızlı hareket eder, bu nedenle akımın çalıştığı süre içinde daha fazla hareket etmiş olurlar.</li> <li>DNA'nın jel içinde göç ettiği mesafe, yükleme tamponu boyasının göçü izlenerek görsel olarak değerlendirilebilir.</li> <li>Elektrik akımı, DNA parçalarının jel boyunca onları ayıracak kadar hareket etmesini sağlayacak kadar uzun süre açık bırakılır, ancak jelin ucundan akıp gidecek kadar uzun sürmez. Bu sürenin optimizasyonu önemlidir. aksi durumda iyi bir yürütme işleminden bahsedilemez.</li> </ul> <p> </p> <p>Çeviri Kaynağı: https://www.yourgenome.org/facts/what-is-gel-electrophoresis</p> <p> </p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:29https://labakademi.com.tr/hplc-kullanicisi-icin-maliyet-tasarruf-ipuclariHPLC Kullanıcısı İçin Maliyet Tasarrufu İpuçları<p><a href="https://labakademi.com.tr/hplc-egitimi-2">HPLC analizi </a>, pahalı mobil faz çözücülerin kullanımını ve kolon, numune ve çözücü filtreleri, şişeler, cam malzemeler vb. gibi sarf malzemeleri üzerinde tekrar eden maliyetleri içerir.</p> <p>HPLC operasyonunda yer alan maliyetler, laboratuvar çıktısı ve işletme maliyetleri açısından gruplandırılabilir. Bu makalenin amacı, sonuçların kalitesinden ödün vermeden maliyetleri azaltmak için bazı yararlı ipuçları sunmaktır.</p> <p>Tasarruf edilen zaman, tasarruf edilen para anlamına gelir. Zaman tasarrufu, para tasarrufu anlamına gelen yüksek laboratuvar çıktısının özüdür. Günün sonunda, faaliyetlerin zamanında tamamlanması ayrıca size daha fazla güven ve iş tatmini sağlar.</p> <ul> <li>Planlanan analiz planına göre gerekli cam malzemeleri önceden hazır tutun. Bunların iyi yıkanmış, temiz ve kuru olduğundan emin olun.</li> <li>Planlanan analiz için HPLC solventlerinin ve standartlarının mevcudiyetini sağlayın. Uygun standart ve kimyasalları seçtiğinizi doğrulayın.</li> <li>Çalışmaların durmasını önlemek için sızıntısız bağlantılar sağlayın. Özellikle kolon bağlantılarınızı tekrar kontrol edin. Pompalarınızda kaçak olup olmadığını her analiz öncesi göz ile kontrol edin.</li> <li>Çok sayıda numunenin analiz edilmesi gerektiğinde otomatik enjeksiyon sistemlerini tercih edin. Otomatik sistemler, kişisel hataları daha da azaltır.</li> <li>Tekrar analiz ihtiyacından kaçınmak için yalnızca kalibre edilmiş ve onaylanmış terazi, pH metre gibi cihazlar ve yöntemleri kullanın.</li> <li>Zaman alan arızaları önlemek için önerilen önemli yedek parçaların bir stoğunu tutun. Stok bulundurmak hayati öneme sahiptir. Unutmayın bazı parçaların temini haftalar sürebilir. Sürekli sirküle olan yedek parçaları tespit edip kritik stok miktarları belirleyin ve zamanında siparişlerini verin.</li> <li>Cihaz konusunda kullanıcılara temel yetenekleri kazandırın. Kullanıcılar önleyici bakım ve sorun giderme yönergeleri hakkında eğitilmelidir.</li> <li>HPLC analizi için gerekli olan kolonlar, gerekli koşullandırma ve yıkama döngülerinden sonra önceden hazır şartlanmalıdır.</li> <li>Günlük iş planlarınızı kör nokta kalmayacak şekilde açık ve net belirleyin ve bu plana sadık kalmaya özen gösterin.</li> </ul> <p><strong>Operasyonel Maliyetler</strong></p> <ul> <li>Mobil faz ve çözücüler, HPLC analizinde maliyete katkıda bulunan ana unsurlardır. Aynı mobil faz ve kolonun kullanılmasını gerektiren numunelerin analizi mümkün olduğunca birlikte gruplandırılmalıdır.</li> <li>Numune ve mobil solvent filtreleri gibi sarf malzemeleri kullanımdan sonra atılmalıdır. Filtreleri yeniden kullanarak maliyetten tasarruf etmeye çalışmayın. Özellikle numune şırınga ucu filtreler ve mobil faz membrane filtreleri tek kullanımlıktır ve her kullanım için yenisi gereklidir. Tekrar kullanmak bir tasarruf değil aksine büyük maliyetler doğurabilecek bir hatadır.</li> <li>Numune toplama şişeleri, yalnızca belirtilen prosedürlere göre yıkanıp kurutulduktan sonra yeniden kullanılabilir.</li> <li>Analizler arasında mobil faz akış hızını minimuma indirin. Bekleme sürelerinde bu işlem size mobil faz tasarrufu sağlayacaktır.</li> <li>HPLC kolonlarının, yıkama işleminin ardından kolon üreticisini gönderdiği kolon tıpaları ile kapatarak depolayın. Bu, kolonların gerekli ayırma verimlilikleri altında çalışmasını ve sık kolon değiştirme maliyetlerinden tasarruf edilmesini sağlayacaktır.</li> <li>Standart enjeksiyonlarını kullanarak analizler arasında HPLC kolon performansını kontrol edin.</li> </ul> <p><strong>Kolonları kullanırken dikkat etmeniz gerekenler;</strong></p> <ul> <li>Her kolonun dolgu maddesinin bir pH kullanım aralığı vardır. Özellikle yoğun kullanılan C18 kolonlarda bu genel olarak 2-8 aralığındadır. Kolonu bu aralık dığında kullandığınızda kolon dolgu maddesine zarar verirsiniz. </li> <li>Kolonun maksimum kullanım sıcaklığını aşmamak. Genel olarak birçok kolon 55-65 °C civarlarına kadar mekanik dayanım gösterebilir. Bu sıcaklığın üzerinde yine kolon kimyası bozulacaktır. </li> <li>Kolonların maksimum çalışma basıncının üzerine çıkmamak ve kolona ani yüksek basınçlar vermekten kaçınmak. Her kolonun maksimum çalışabileceği bir basınç vardır. Bu basınçların üzerinde dolgu maddeniz zarar görecektir. Ayrıca ani yüksek basınçlarda ise kolon girişindeki silika yapısı bozulacak bu da pik şekillerinize olumsuz bir etkide bulunacaktır. </li> <li>Özellikle C18 kolonları %100 su ile yıkamaktan kaçının. Su çok polardır ve çok apolar olan dolgu maddenizin apolar gruplarına zarar verir. Yine bunun sonucu olarak pik şekillerinde, rezolüsyonda ve teorik plaka sayınızda olumsuz yönde değişmeler olacaktır. </li> <li>Kolonları hiçbir zaman %100 su ve tamponda bırakmayın. Bu kolonda mikrobiyal üreme ve tuzların çökmesi gibi durumlar sonucu kolon tıkanmalarına yol açabilir. </li> </ul> <p><strong>Sürekli Eğitim;</strong></p> <p>HPLC sistemlerinde maliyeti azaltmanın bir diğer yolu da çifte testlerin önlenmesinden geçer. Çifte testleri ise çalışanları sürekli eğitime tabi tutamk ile sağlayabilirsiniz.</p> <p>HPLC öğrenmek uzun soluklu ve tecrübeye dayalı bir süreçtir. Sürekli güncellenen ve yüzlerce farklı analizi içeren bir yöntemdir. Bu açıdan çalışanlar işin uzmanları tarafından tecrübeye sayalı bilgiler ile sürekli eğitilmelidir.</p> <p>Eğer bir HPLC eğitimi almak istiyorsanız, Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) Temel Kullanıcı Eğitimi ile tüm süreçler hakkında profesyonel bilgiye ulaşabilirsiniz. Eğitimi incelemek için <a href="https://labakademi.com.tr/hplc-egitimi-2">tıklayınız!</a></p> <p> </p> <p>Orhan Çakan</p>urn:store:1:blog:post:31https://labakademi.com.tr/hplc-sisteminde-sorunsuz-calismak-icin-ipuclariHPLC Sisteminde Sorunsuz Çalışmak İçin İpuçları<p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC, karmaşık organik bileşiklerin ayrılması ve tanımlanması ile uğraşan laboratuvarlarda ana destek sistemidir. Sanayi sektöründe, bazı laboratuvarlar, Kalite kontrol ve Ar-Ge bölümlerinde, yılda 365 gün 7 gün 24 saat çalışan birçok <a href="https://labakademi.com.tr/hplc-egitimi-2">HPLC sistemi</a> ile donatılmıştır. Bu sistemlerin kapalı kalma süresi, üretim ve adam-saat kaybı açısından çok pahalı olduğunu kanıtlıyor. Bu nedenle HPLC sistemlerini çalışır durumda tutmak son derece önemli hale geliyor.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC sistemi farklı modüllerden oluşur ve beklenmedik bir şekilde işler ters gidebilir. Sistem mükemmel performans gösterirken bile önleyici bakım programlarını sıkı bir şekilde katı kurallar ile takip etmek zorunluluktur. Aksi senaryolar, büyük maliyet kayıplarına kapı aralar. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">İnternette veya sitemizde kısa bir arama ile önleyici bakım konusunda sayfalarca birçok kapsamlı HPLC metni bulunabilir. Bu kısa makalenin amacı, sistemin sorunsuz çalışmasını sağlayabilecek bazı değerli ipuçlarını sunmaktır.</span></p> <p style="text-align: left;"><strong><span style="font-size: 12pt;">Mobil Faz;</span></strong></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz, HPLC'nizin yaşam çizgisidir. HPLC sistemini insan vücuduna benzettiğimizi neredeyse her eğitimimizde dile getiririz. Bu bakış açısı ile mobil faz gerçekten HPLC sisteminin yaşam kaynağıdır. Akıştaki herhangi bir kesinti, piklerin alıkonma süresinde dengesiz taban çizgisi ve düzensiz dalgalanmalara neden olabilir. Hatta mobil fazda olan istenmeyen bir kontaminasyon veya partikül hayalet pikler, kolon ve tubing tıkanmaları, dedektör akış hücrenizin kirliliği gibi onlarca probleme yol açabilir.</span></p> <p style="text-align: left;"><strong><span style="font-size: 12pt;">Kısaca birçak ip ucunu inceleyecek olursak;</span></strong></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz karışımları hazırlamak için yüksek saflık dereceli solventler ve <a href="https://labakademi.com.tr/hplc-egitimi-2">HPLC dereceli su kullanın</a> (Ultra Saf Su)</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz her seferinde taze olarak hazırlanmalıdır.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">HPLC sınıfı mobil faz çözücülerin bile kullanımdan önce 0,45 µ filtre kullanılarak vakum altında filtrelenmesi tavsiye edilir.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Pratik olarak çevrimiçi filtreleri düzenli olarak temizleyin veya değiştirin</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Sisteminizde yerleşik (in-line) gaz giderme sistemi olsa bile hazırlık sırasında mobil fazın gazını giderin.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Mobil fazın değiştirilmesi gerektiğinde, sistemi ara polariteye sahip solvent ile yıkayın ve ardından sadece yeni mobil fazda çalıştırın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Tamponlu mobil fazlar kullandıktan sonra sistemi en az 200 ml su ile yıkayın. Tamponların kurumasına izin verilirse, pistonlara ve piston contalarına zarar verebilecek katı kristal tortuların oluşumuna yol açar.</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Örneklem;</strong></span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Numuneyi mobil fazda çözmeyi deneyin. Bu mümkün değilse, yakın polariteye sahip bir çözücü içinde çözmeyi deneyin.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Enjeksiyondan önce numuneyi şırınga ucu bir filtreden süzün.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Otomatik numune alma cihazına yüklemeden önce numune şişelerini numune solüsyonuyla durulayın.</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Kolon Bakımı;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Kolon kritik bir bileşendir ve uygun dikkat ve özeni gerektirir:</span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Termal veya mekanik şoklara maruz kalarak dolgu maddesinin hasar görmesini önleyin</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Akış hızı ve basınç gibi çalışma koşullarının ani değişikliklerinden kaçının</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Ana kolondan önce ön(guard) kolon kullanın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Depolamadan önce kolonda kalan mobil fazı uzaklaştırın. Bunun için uygun kolon yıkama ve saklama talimatlarını izleyin. Genelde kolon üreticileri her kolon için kullanıcı kılavuzunda bunu detaylı olarak belirtir. Önceliğiniz üreticinin kılavuzlarında belerittiği yöntemler olmalıdır. Uzun süreli saklama için üreticinin önerdiği solvent ile temizleyin ve saklayın ve uç kapaklarını (plug) kapatın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">2 – 8 pH aralığındaki kolonları kullanın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Sık kullanılan kolonların bir stoğunu tutmak iyi bir fikirdir.</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><strong><span style="font-size: 12pt;">Pompa Bakımı;</span></strong></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Sisteminizin verimliliği, pompanın her zaman istenilen akış oranlarında tutarlılık sağlama yeteneğine bağlı olacaktır.</span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">O-ringler, pistonlar, çek valfler vb. gibi önerilen temel yedek parçalarda stoklu çalışın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Bileşen parçalarına zarar vermemek için belirtilen basınç sınırları dahilinde kalın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Tamponların pompanın içinde kurumasına izin vermeyin</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Tedarikçi tavsiyelerine göre periyodik olarak contaları ve o-ringleri temizleyin</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Düzenli aralıklarla çevrimiçi (in-line) filtreleri temizleyin</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Önceki mobil faz bileşenlerini uzaklaştırmak için pompayı yeni mobil faz ile doldurun</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Enjektör Bakımı;</strong></span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Çapraz kontaminasyon yani enjeksiyonlar arası taşımayı önelemek önemlidir. Enjektörü daima uygun yıkama solüsyonu ile yıkayın. </span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Enjeksiyonlar arasında ve ayrıca otomatik numune alıcıyı kullanırken izopropanol ile yıkayın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Sisteme uygun iğne yıkama solüsyonlarını takın ve her analiz öncesi sistem yıkama talimatları ile iğneyi de iyice yıkadığınızdan emin olun.</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Dedektör Bakımı;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Dedektör yanıtı, sonuçlarınızın nihai çıktısına karar verir. Dedektörün kullanımı ve bakımı, diğer HPLC bileşenleriyle aynı öneme sahiptir:</span></p> <ul> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Sürekli kullanımda lamba, taban çizgisi gürültüsüne ve kaymaya katkıda bulunabilir. Stokta yedek bir lamba bulundurun ve tedarikçi tavsiyelerine göre değiştirin.</span></li> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz hazırlığı için HPLC saflıkta solventler kullanın. </span></li> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Dedektör hücrelerinin içinde kabarcık oluşumunu önlemek için çözücülerin gazını daima giderin</span></li> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">%10 nitrik asit veya kromik asit ile gerektiğinde hücreyi çevrimdışı olarak temizleyin. Birkaç hacim su ve son olarak mobil faz ile yıkayın.</span></li> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Akış hücresinin dayanabileceği maksimum basınç değerinin üzerine çıkmayın. Her üretici dedektör üzerine akış hücresinin dayanabileceği maksimum basıncı yazar. Bunu okuyun ve bu sınırı aşmayın.</span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt;">Yazılan ipuçları, HPLC sisteminin uzun süre sorunsuz çalışmasını sağlayabilir. Tüm bunlar bir öneri niteliğindedir ve sizlerin tecrübeleri ile modifiye edilerek en etkili uygulamalar oluşturulabilir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Orhan Çakan</span></p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:30https://labakademi.com.tr/tutarli-sonuclar-icin-hplc-mobil-faz-cozeltileri-nasil-karistirilirTutarlı Sonuçlar İçin HPLC Mobil Faz Çözeltileri Nasıl Karıştırılır?<p><span style="font-size: 12pt;">Tek bir solvent, <a href="https://labakademi.com.tr/hplc-egitimi-2">HPLC </a>kullanılarak gerçekleştirilen ayırma gerekliliklerini nadiren karşılar. Çoğu durumda, iki veya daha fazla çözücünün karıştırılması gerekir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">İzokratik işlemde bileşim önceden belirlenir ve analitik çalışma sırasında değişmeden kalır. Öte yandan, gradyanlı elüsyonda nihai çözücü bileşimi, ilk bileşimden çok farklıdır ve değişiklikler, analiz sırasında programlanır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">İzokratik modda çözücü karışımları hazırlanır ve karıştırma çevrim dışı yapılır. HPLC mobil faz çözücülerinin karıştırılmasına ilişkin hususlar çevrim dışı  olarak karıştırılacak olan tek tek çözücülerin fiziksel özelliklerinin rolünü tartışır. Bu makale, sonuçların tutarlılığını sağlamak için aynı karıştırma uygulamasını benimsemenin önemini tartışmaktadır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Stokiyometrik karıştırma, nadiren elde edilen bir hedeftir. Hacimsel ölçüm hataları ortadan kaldırılsa bile karıştırma ısısı solventlerin tam olarak karışmasını engeller. Isı biçimindeki enerji, çözücülerin fiziksel olarak karıştırılması sırasında ya emilir ya da serbest bırakılır. Bu, çözücülerin karışım hacminde değişikliklere yol açan sıcaklık değişiklikleriyle sonuçlanır. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Metanol ve asetonitril, HPLC'de yaygın olarak kullanılan iki çözücüdür.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Metanol, suyla karıştırıldığında, karıştırıldıktan sonra hacmi artırabilen ısının serbest kalmasına neden olur. Öte yandan asetonitril su ile karıştırıldığında ısının emilmesiyle sonuçlanır ve bu da soğumaya ve karışık hacmin büzülmesine neden olur. Bu tür bileşim varyasyonları, numune moleküllerinin ayırma özelliklerinde gözlemlenebilir varyasyonlara sahip olan karışımların polaritesinde gözle görülür değişikliklerle sonuçlanır.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Çözücüler İçin Karıştırma Uygulamaları</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Çözücülerin karıştırılması temelde kolay olan basit bir işlemdir. Yaygın olarak benimsenen iki karıştırma uygulaması şunlardır:</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Ayrı Hacimsel Ölçümler;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Örnek olarak, % 60 su ve % 40 metanol içeren bir litre metanol ve su karışımı hazırlamanız gerektiğini varsayalım. Bu yöntemde 600 ml su mezür ile ölçülür ve bir behere aktarılır. Daha sonra mezür ile 400 ml metanol ölçülür ve aynı behere suyun üzerine ilave edilir. Karışım homojen bir şekilde karışması için manyetik karıştırıcıda karıştırılır. Karıştırma ısısı nedeniyle sıcaklık artışı, nihai hacmin 1000 ml'nin üzerinde olmasına neden olacaktır. Ancak bu yöntemde hazırlık süreci yaklaşık 5-10 dakikada gibi bir süreçte tamamlanacaktır. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Hacme Tamamlama Yaklaşımı;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Nihai hacmimiz 1000 ml olduğu için bu yaklaşımda 1000 ml’lik balon joje kullanmamız gerekir. Yukarıda örnek verilen aynı çözeltiyi hazırlamak bu yöntemde mezür ile 400 ml metanol ölçülür ve balon jojeye ilave edilir. Ardından su ile hacmi 1000 ml işaretine kadar tamamlanır. Metanol ve su karışımlarının ekzotermik olduğunu unutmayın. Çözelti ısınacak ve hacmi değişecektir. Hacme tamamlama öncelikle menisküs çizgisinin 1-2 cm altına kadar yapılır ve çözelti oda koşullarına soğutulduktan sonra son hacmine su ile tamamlanır. Çözelti karıştırılır ve ultrasonic banyodan geçirilerek analize hazır hale getirilir. Bu işlem çözeltinin oda koşullarına tekrar soğutulmasını da içerdiği için 15-25 dakika gibi bir süreçte tamamlanacaktır. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Teorik olarak her iki yöntem de çözücülerin karıştırılması gereksinimlerine hizmet eder, ancak hacimsel varyasyonların her iki yöntem için farklı olduğu bulunmuştur. Bu nedenle, ayırmaların tutarlılığı için aynı karıştırma yöntemini benimsemek önemlidir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Tampon hazırlarken ise pH, organik faz ile karıştırılmadan önce sulu fazda ayarlanır. Eğer organik faz ile karıştırma sonrası pH ayarı yaparsanız nihai pH değerinizden sapmalar olacaktır. Bu da özellikle pH'a bağımlı elüe olan moleküllerin alıkonma zamanlarında sapmaya neden olacaktır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Online karıştırma durumunda ise %100 saf çözelti HPLC sisteminin ayrı ayrı hatlarına yerleştirilir ve pompa orantı valfleri (GPV) yardımıyla istenilen oranda karıştırılır. Yazılım aracılığıyla karıştırma ısısı için düzeltmeler uygulandıktan sonra neredeyse stokiyometrik karıştırma mümkündür.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Ayrıca mobil faz hazırlarken karıştırma süresi, sıcaklığı, hızı ve ultrasonik banyoda tutma süresi gibi parametreler de önemlidir. Bunlar nihai organik solvent oranının buharlaşma yoluyla azalmasına yol açabilecek faktörlerdir. Eğer olması gerekenden uzun sürelerde bu işlemler yapılıyorsa organik faz ortamdan uzaklaşacak ve oranı değişecektir. Daha kısa süreler ise iyi bir karışım ve çözünme işleminin olmaması ile sonuçlanacaktır.  Bu da kromatogramlarınızda alıkonma sürelerinde kayma, rezolüsyon kayıpları gibi onlarca farklı problem ile karşılaşmanız demektir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Hangi yöntemi seçtiğinizden çok, bu süreçleri ne kadar standardize ettiğiniz önemlidir. Yani hazırladığınız çalışma talimatlarında mobil faz hazırlığını tüm detatları ile yazmak, tercihi kullanıcıya bırakmamak oldukça önemlidir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Örneğin mobil fazımızın %70’lik methanol’den oluştuğunu düşünelim. Bunu analitik yöntemlerimize yazarken birçok farklı ifade biçimi olsa da genelde iki şekilde belirtiriz.</span></p> <ol> <li><span style="font-size: 12pt;">    Bir mezür ile 300 ml su alınır ve 1 ml’lik behere aktarılır. Ardından mezür ile 700 ml HPLC dereceli metanol ölçülür ve ultra saf su üzerine eklenir. Ardından oda ısısında 300 rpm’de 5 dk. Karıştırılır ve yine oda ısısında ultrasonik banyada 1 dk tutulduktan sonra sisteme enyekte edilebilir.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">    %70 Metanol-%30 Su çözeltisi hazırlanır.</span></li> </ol> <p><span style="font-size: 12pt;">A yaklaşımında çalışanın inisiyatifine hiçbir şey bırakılmamış ve böylece süreç kullanıcıdan bağımsız olarak standardize edilmiştir. Bu açıdan çok daha tutarlı sonuçlar verecektir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Fakat; B yaklaşımında solvent seçimi dışında tüm süreç çalışanın inisiyatifine bırakılmıştır. Kimi %70’lik çözeltiyi beherde A yöntemi gibi hazırlayacak, kimi ise aynı çözeltiyi yukarıda anlattığımız hacme tamamlama yöntemi ile hazırlayacaktır. Hatta karıştırma süresi, hızı gibi diğer önemli parametreler de çalışanın inisiyatifindedir. Bu açıdan bakıldığında B yönetimi standardize değildir ve çalışanın yaklaşımına göre farklı sonuçlar doğuracak, çalışanlar arası tekrarlanabilirliğe olumsuz yönde etki edecektir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Burada mobil faz hazırlarken kullanıdğımız kimyasallar kadar, hazırlama yöntemimizin de oldukça önemli olduğunu görüyoruz.  Analizler arası tutarlı sonuçlar için bu maddeler ve daha fazlasına dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Orhan Çakan</span></p>urn:store:1:blog:post:28https://labakademi.com.tr/hplc-kolon-performansinin-iyilestirilmesi-icin-onerilerHPLC Kolon Performansının İyileştirilmesi İçin Öneriler<p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Bir HPLC kolonu, yüzlerce enjeksiyondan sonra bile yüksek oranda tekrarlanabilir performans verme yeteneğine sahiptir. Bununla birlikte, sınırlı bir ömre sahiptir ve bir süre sonra performansı , pik şekillerinin bozulması ve pikler arasındaki rezolüsyon, kolon geri basıncındaki düzensiz artış ve hayalet piklerin kromatgoramlarda tespiti ile bozulmaya başlar. Bu tür anormallikler, önerilen kullanım uygulamalarının benimsenmesi ve HPLC kolonlarının bakımı ile önlenebilir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC'yi anlatırken genelde insan vücudundan örnekler veririz. Çünkü; neredeyse her bir parçası insanın bir uzvu ile benzer özellikler taşır.<br />Kolonları ise insan bağırsağına benzetiyoruz. Yediğimiz birçok besinin ayrıştığı ve faydalı formlarının vücuda alındığı bir fabrika. Hatta ikinci beyin olarak dahi bahsediliyor. Yedikleriniz ne kadar saf, organik, katkısız ve doğal ise bağırsak sağlığınız o kadar iyi olacak ve dolayısı ile tüm vücudunuzun sağlığı da bu oranda iyileşecek veya kötüleşecektir.<br />Bu açıdan baktığımızda kolonlar da bizim için aynı işlevi görür. Kolona giren sıvı faz ve numune tıpkı gıdaların bağırsağımızda yaptığı etkiye benzer etkiler yapar.<br />Eğer kullandığınız solventler saf değilse, sisteminizi ve kolonunuzu doğru yıkamıyor ve şartlamıyorsanız, kolonda tampon bırakıyorsanız vb. gibi birçok parametre kolon performansınızı etkileyecektir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Unutmayın, çalışmalarınızın sağlığı ve analizlerinizin güvenilirliği kolonunuzun sağlığından geçer. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Bu makalemizde kolon kullanımı için kısa ip uçları ve rejenerasyonu için birkaç yöntemden bahsadeceğiz. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Bir kolon, aşırı yükleme veya uyumsuz mobil fazların kullanımı nedeniyle kirlenirse rejenere edilebilir, ancak hasarlı veya kullanım ömrünü doldurmuş bir kolon rejenere edilemez ve değiştirilmesi gerekir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Kolonları kullanırken dikkat etmeniz gerekenler;</span></p> <ul style="list-style-type: circle; text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Her kolonun dolgu maddesinin bir pH kullanım aralığı vardır. Özellikle yoğun kullanılan C18 kolonlarda bu genel olarak 2-8 aralığındadır. Kolonu bu aralık dığında kullandığınızda kolon dolgu maddesine zarar verirsiniz. </span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonun maksimum kullanım sıcaklığını aşmamak. Genel olarak birçok kolon 55-65 °C civarlarına kadar mekanik dayanım gösterebilir. Bu sıcaklığın üzerinde yine kolon kimyası bozulacaktır. </span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonların maksimum çalışma basıncının üzerine çıkmamak ve kolona ani yüksek basınçlar vermekten kaçınmak. Her kolonun maksimum çalışabileceği bir basınç vardır. Bu basınçların üzerinde dolgu maddeniz zarar görecektir. Ayrıca ani yüksek basınçlarda ise kolon girişindeki silika yapısı bozulacak bu da pik şekillerinize olumsuz bir etkide bulunacaktır. </span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Özellikle C18 kolonları %100 su ile yıkamaktan kaçının. Su çok polardır ve çok apolar olan dolgu maddenizin apolar gruplarına zarar verir. Yine bunun sonucu olarak pik şekillerinde, rezolüsyonda ve teorik plaka sayınızda olumsuz yönde değişmeler olacaktır. </span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonları hiçbir zaman %100 su ve tamponda bırakmayın. Bu kolonda mikrobiyal üreme ve tuzların çökmesi gibi durumlar sonucu kolon tıkanmalarına yol açabilir. </span></li> </ul> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Ters Faz Kolonları</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Ters faz ayrımı, HPLC ayrımlarının çoğunda kullanılan ana çalışma modudur. Dolgu maddesleri genel olarak C18, C8, C4, CN, NH2 ve fenil sabit fazlarından oluşur. Rejenerasyon işleminde sırayla aşağıdaki solventler kullanılarak 10 ila 20 kolon hacmi solvent ile elüsyon yapılması önerilir.</span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Ultra saf su</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Asetonitril</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">İzopropanol</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Heptan</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">İzopropanol</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Asetonitril</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Akış hızı ise 0.5-2 ml/dk aralığında kolon basıncı dikkate alınarak optimum bir düzeyde tutulmalıdır. Kolon sıcaklıgı ise 30-55 °C aralığında tutulabilir. Dikkat etmemiz gereken önemli detay kolon maksimum çalışma basıncını ve sıckalığını geçmemektir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>HPLC kolonlarının ortak boyutları için dengeleme süreleri için örnek bir tablo aşağıda belirtilmiştir:</strong></span></p> <table style="float: left;"> <tbody> <tr> <td width="207"> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Sütun Boyutu</strong></span></p> </td> <td width="94"> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Akış hızı</strong></span></p> </td> <td width="236"> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Zaman</strong></span></p> </td> </tr> <tr> <td width="207"> <p><span style="font-size: 12pt;">250x4.6mm</span></p> </td> <td width="94"> <p><span style="font-size: 12pt;">1ml/dak</span></p> </td> <td width="236"> <p><span style="font-size: 12pt;">60 dakika</span></p> </td> </tr> <tr> <td width="207"> <p><span style="font-size: 12pt;">150X 4.6mm</span></p> </td> <td width="94"> <p><span style="font-size: 12pt;">1ml/dak</span></p> </td> <td width="236"> <p><span style="font-size: 12pt;">30 dk</span></p> </td> </tr> </tbody> </table> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Ters Faz (Protein/Peptit ayrımları)</strong></span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Tamponsuz 20 hacim mobil faz ile yıkayın ve ardından</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Suda %0.1 TFA</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Asetonitril/izopropanol (1:2) içinde %0,1 TFA</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Son olarak kullanılacak mobil faz ile dengeleyin</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Normal faz sütunları (Amino, diol, nitro, amino durağan fazlar)</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Kolonu her bir basamakta en az 20 kolon hacmi ile yıkayın</span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Heptan</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Izopropanol</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Asetonitril</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Suçlu</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">İzopropanol</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Heptan</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>İyon Değişimi Kolonları</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">SAX, SCX, WAX, WCX gibi hem katyon hem de anyon değiştiricilerden oluşan iyon değiştirme kolonları için önerilir. Kolonu her bir basamakta en az 20 kolon hacmi ile yıkayın.</span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">pH 7'de 20 hacim 500 mM fosfat tamponu</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">% 10 asetik asit</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">5 hacim su</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">pH 7'de 10 hacim fosfat tamponu</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">5 hacim su</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">10 hacim metanol</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">10 hacim su</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>GPC/GFC Kolonları</strong></span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">pH 3'te 5 kolon hacmi 0.1 fosfat tamponu</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Güçlü bir şekilde tutulan proteinler kullanılıyorsa, sudan asetonitrile ve suya 60 dakikalık bir gradyan kullanın.</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Kolonların Depolanması</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Kolonun rejenerasyonundan hemen sonra kullanılmaması durumunda aşağıdaki saklama prosedürleri önerilir:</span></p> <ul style="text-align: left;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Gecelik – son kullanılan mobil fazda saklanabilir</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Haftada 2-3 gün – mikrobiyal büyümeyi önlemek için suyla yıkayın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Uzun süreli saklama (birkaç ay) – asetonitril gibi aprotik solventlerde saklayın.</span></li> </ul> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Kullanımdan Önce Kolon Performansının Tespiti;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Rejenerasyondan sonra bile, standart bileşik enjeksiyonları kullanarak teorik bir plakaya sayısı, simetri faktörü ve alıkonma zamanları, rezolüsyon gibi performans parametrelerini doğrulayarak rejenere edilmiş bir kolonun performansını doğrulamak önemlidir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Aslında bu doğrulama tüm rutin analizlerimizin bir parçasıdır. Analizlerinizde system uygunluk parametreleri olarak her analiz öncesi bu kriterler e daha fazlası ile kolon performansınızı control etmiyorsanız bu kriteri kesinlikle protokolünüze eklemelisiniz.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Ayrıca doğrulama yaptığınız her bir parametreyi de bir kolon takip çizelgesi ile kayıt altına alıp izlenebilirlik kazandırmalısınız. Bu sizin o kolon ile ilgili bir önceki analizdeki performansı ile mevcut analizinizdeki performansını karşılaştırmak için önemlidir. Böylece kolonun gidişatını görmüş ve performansını belgelemiş olursunuz.</span></p> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Orhan Çakan</span></p> <p style="text-align: left;"> </p>urn:store:1:blog:post:27https://labakademi.com.tr/hplc-analizlerinde-tampon-cozelti-hazirlama-ve-kullanimi-icin-onerilerHPLC Analizlerinde Tampon Çözelti Hazırlama ve Kullanımı İçin Öneriler<p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Tamponlar,</strong> ters fazlı HPLC ayrımlarında önemli bir rol oynar. pH'daki değişiklikler, numune moleküllerinin iyonlaşma derecesini etkiler.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Polar olmayan moleküllerde pH değişimi minimumdur, ancak doğası gereği asidik veya bazik olan polar moleküller de pH değişimi önem kazanır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">pH'ın değiştirilmesi, iyi ayrılmamış piklerin ayrımını sağlamak için etkili bir şekilde kullanılabilir veya hatta tam tersi olarak iyi ayrılmış piklerin çakışmasına yol açabilir. Bu nedenle, tamponların kullanılması yoluyla pH'ın kontrolü, yakın ayrım gösteren veya çakışan piklerin ayrılmasını iyileştirmeye yardımcı olur.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Makalede kısaca ele alınan tamponların kullanımı yoluyla pH kontrolüne katkıda bulunan birkaç temel faktör vardır.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Tampon Seçimi</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Eldeki bir uygulama için uygun tamponun seçimi, pka, pH aralığı ve UV cut off değeri gibi tampon özellikleri tarafından yönetilir. Bu parametrelerin değerleri referans makalelerde ve uygulama notlarında kolayca bulunabilir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Genel bir kural olarak pH tamponları, pka değerinin +/- 1 birimi içinde kullanılmalıdır. Bu aralık içinde tamponlar, pH'ı değiştirmeye yönelik her türlü kasıtlı girişime direnir. Örnek olarak, 4.8 pka değerine sahip bir tampon, 3.8-5.8 pH aralığında etkili bir şekilde kullanılabilir. UV cut off değeri, analiz dalga boyunun tampon absorbansına müdahale etmemesi gerektiği için de dikkate alınmalıdır.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Tampon pH'ı</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Silika bazlı kolonlar pH aralığı 2.0-8-0 dışında kullanılmamalıdır. pH 2.0'ın altında organik bağlı faz kaybı olabilir ve diğer yandan 8.00'in üzerindeki pH değerleri sabit fazın silika omurgasının daha fazla çözünürlüğüne neden olabilir. Bu tür uygulamalar için diğer dolgulara sahip kolonlar  faydalı olabilir.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Tampon Konsantrasyonu</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Tampon konsantrasyonuna karar vermek, yöntem geliştirme için önemlidir. İdeal olarak, tekrarlanabilir sonuçlar veren en düşük konsantrasyon seçilmelidir. Daha yüksek konsantrasyon, polar moleküllerin daha hızlı elüsyonuna yol açar. Genellikle tampon konsantrasyonu 0.005 M'dan düşük olmamalıdır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Bu konsantrasyonun altında aktif bir tampon olarak kalmayabilir. Tampon konsantrasyonu yükseltildiğinde, kolon geri basınçlarını artırabilen tampon viskozitesinde artış olabilir. Kolonda tamponun çökmesi sonucu tıkanmalar olabilir. Normalde konsantrasyon 0,005 ila 0,1M aralığında tutulmalıdır.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Tampon Çözünürlüğü</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Tampon, çözücüde tamamen çözünür olmalıdır. Daha yüksek konsantrasyonlarda, mobil fazın organik bileşeni ile temas halinde çökelme meydana gelebilir. Bu tür çökmeler, pompalarda, tubinglerde çalışma sorunlarına ve kolonların tıkanmasına neden olabilir.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Tampon Çözeltilerin Hazırlanması</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Ölçülü balonda gerekli miktarı tartın ve gerekli çözücüyü eklemeye başlayın. Şişeyi gerekli işarete kadar (menisküs çizgisi) doldurmadan önce çözeltinin pH'ını ayarlayın. Gerekli organik fazın eklenmesine başlamadan önce pH ayarı yapılmalıdır. Ardından, rutin analitik uygulamalar için 0,45μm filtreden ve UHPLC uygulamaları için 0,22μm filtreden solüsyonu filtreleyin. Ardından ultrasonic banyoda yeterli süre tutuktan sonra sisteme takabilirsiniz.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Bu, herhangi bir katı süspansiyonun uzaklaştırılması için gereklidir. Tamponlar hazırlandıktan sonra en kısa sürede kullanılmalı ve kullanımdan önce herhangi bir katı veya bakteriyel süspansiyon gözlenirse atılmalı ve taze olarak hazırlanmalıdır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Tamponların, HPLC ayrımlarının çoğunda çok önemli bir rol oynadığı görülebilir . Yöntem geliştirme genellikle tamponların dikkatli seçimini ve hazırlanmalarında yeterli özeni gerektirir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Metot geliştirme ve tampon çözeltiler hakkında bunları ve daha fazla bilgiyi edinmenizi sağlayacak “Sıvı Kromatografisi (LC) Sisteminde Analitik Metot Geliştirme Eğitimi” için<a href="https://labakademi.com.tr/sivi-kromatografisi-lc-sisteminde-analitik-metot-gelistirme-egitimi"> tıklayınız.</a></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Orhan Çakan</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"> </span></p>urn:store:1:blog:post:26https://labakademi.com.tr/organik-cozuculerin-gizli-tehlikeleriOrganik Çözücülerin Gizli Tehlikeleri<p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><em>Soru: “Laboratuvarımız her gün organik çözücüler kullanıyor. Solvent maruziyeti konusunda endişelenmeli miyiz?”</em></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Bu soruyu oldukça sık duyuyorum ve kısa bir cevap verecek olursam: EVET.</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Ama bu basit bir evet/hayır sorusu olsaydı, söyleyecek başka bir şeyim olmazdı ve bu şimdiye kadar yazılmış en kısa blog yazısı olurdu.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Gerçek şu ki, her laboratuvar sahibi veya yöneticileri solvente maruz kalmanın kimyagerleri ve teknisyenleri için oluşturduğu riskten endişe duymalıdır; ama bizim en çok ilgilendiğimiz şey çözücünün kendisi değil. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Evet, bir kimyagerin bir veya daha fazla kimyasal döküşlmeye ve sıcramaya maruz kalabileceği bir kaza meydana gelebilir. Ancak bu tür kazalar (umarım!) nispeten nadirdir. Bahsettiğim tipik, daha yaygın maruz kalma, çözücüye değil, çözücü buharlarına yöneliktir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><a href="https://www.sciencedirect.com/topics/biochemistry-genetics-and-molecular-biology/organic-solvents">Organik çözücüler</a> , yapılan spesifik kimya veya laboratuvar çalışmasından bağımsız olarak laboratuvarlarda yaygın olarak kullanılır. Neredeyse bu çözücüler her yerdedir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Çözücüler, en az 1 karbon atomu ve en az 1 hidrojen atomu içeriyorsa bileşik sınıfına girer. Ayrıca aşağıdakiler gibi benzer fiziksel özelliklere de sahiptirler:</span></p> <ul style="list-style-type: circle;"> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Durum ve renk</strong> – oda sıcaklığında berrak, renksiz ve sıvı</span></li> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Kaynama noktası</strong> – düşük kaynama noktası ve buharlaşması kolay</span></li> <li style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>Uçuculuk </strong>– son derece uçucudur ve buharlaşması kolaydır, bu nedenle oda sıcaklığında güçlü (ve biraz rahatsız edici) bir koku üretmeleriyle bilinirler.</span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt;">Düşük kaynama noktaları ve yüksek uçuculukları, bu bileşiklerin <a href="https://iaspub.epa.gov/sor_internet/registry/substreg/searchandretrieve/advancedsearch/search.do?details=displayDetails&amp;selectedSubstanceId=83723">uçucu organik bileşikler (VOC'ler)</a> olarak adlandırılmasının temel nedenlerinden biridir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">ABD Çevre Koruma Ajansı ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu tanımı bir adım öteye taşıyor ve <a href="https://www.epa.gov/indoor-air-quality-iaq/technical-overview-volatile-organic-compounds#main-content">VOC bileşiklerini kaynama noktası aralıklarına göre 3 kategoriye ayırıyor</a> . Bu bileşikler "çok uçucu organik bileşikler" (veya New England bölgesinden iseniz "kötü uçucu organik bileşikler"), "uçucu organik bileşikler" ve "yarı uçucu organik bileşikler" olarak tanımlanır. Bu sınıflandırmanın bir dökümü aşağıdaki tabloda listelenmiştir:</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>VVOC Bileşikleri</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Adından da anlaşılacağı gibi, VVOC bileşikleri en düşük kaynama noktalarına sahiptir ve çok uçucudur. Evet, bu bileşikler çok uçucudur, sıvı halde olmaları gerekiyorsa laboratuvarda çalışmak zor olabilir. Bu bileşikler kolayca buharlaşır ve dikkatli olmazsanız, bu çözücülerden birinin tüm bir şişesi çok hızlı bir şekilde gaz fazına dönüşebilir. Çözücünüzü kaybettiğiniz için laboratuvar çalışmalarınız yalnızca durma noktasına gelmekle kalmaz, aynı zamanda güvenliğiniz de risk altındadır. Çözücü buharlarını yakalamak ve sınırlamak zordur, bu nedenle onların etrafınızı sarmasını veya laboratuvarda yakındaki bir ısı kaynağını bulmasını ve dev bir ateş topuna dönüşmesini engelleyecek pek bir şey yoktur.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>VOC Bileşikleri</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">VOC bileşikleri, uçuculuk açısından orta aralıktadır. VVOC'lerden daha az uçucudurlar, ancak SVOC'lerden daha uçucudurlar. Bu bileşik sınıfı için kaynama noktası aralığı oldukça geniştir, ancak bu bileşikler, oda sıcaklığında dışarıda bırakırsanız, yine de hızla buharlaşacaktır. Bu bileşiklerin dikkatli bir şekilde ele alınması gerekir, ancak buharlaşmalarını ve laboratuvarınıza sızmalarını önleme açısından (VVOC'lere kıyasla) genellikle onlarla çalışmak daha kolaydır. Aslında, bir duvarı yeniden boyamak için bir kutu boya kullandıysanız veya tırnaklarınızdaki ojeyi çıkarmak için bir şişe aseton açtıysanız, VOC bileşiklerinin bazı güvenli kullanım uygulamalarına aşinasınızdır. Genel olarak konuşursak, bu bileşikler, uygun bir kap kullandığınız ve sıkıca kapalı tuttuğunuz sürece orijinal kaplarında kalacaktır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>SVOC Bileşikleri</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">SVOC'ler, en yüksek kaynama noktalarına ve en düşük uçuculuğa sahip VOC bileşikleri sınıfıdır. <a href="https://www.niehs.nih.gov/health/topics/agents/flame_retardants/index.cfm">SVOC bileşiklerinin kaynama noktası aralığı oldukça yüksek olduğundan ve bu kategori alev geciktiricilerde</a> kullanılan bileşikleri içerdiğinden isim yanıltıcı olabilir . Evet, bunu doğru okudunuz. "Yarı uçucu" olarak sınıflandırılan bileşikler bazen yangını yavaşlatmak veya önlemek için kullanılır. Laboratuvarda SVOC'lerle çalışıyorsanız, genellikle bunları çözücü olarak kullanmazsınız. Bu bileşikleri bir çözeltiden çıkarmak için genellikle başka (daha uçucu) organik çözücüler kullanıyorsunuz. SVOC'ler, VVOC ve VOC muadillerinden daha az uçucu olsalar da, tehlikeleri daha az önemli değildir. Bu bileşiklerden kaynaklanan tehlikenin, buharları solumaktan ziyade fiziksel temastan kaynaklanması daha olasıdır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Çalıştığınız solventlerin uçuculuğu ne olursa olsun, her zaman uygun koruyucu ekipman giymeli ve bunlarla havalandırılmış, iklim kontrollü ortamlarda çalışmalısınız. Uçucu organik çözücüler, bir sorununuz olduğunu fark etmeden önce bile buharlar tehlikeli hale gelebileceğinden ekstra bir risk oluşturur. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">SVOC bileşiklerini çıkarmak için uçucu organik çözücüler kullanıyorsanız, bunları bir çekerocak içerisinde veya bir vakum hattı altında çalışmalısınız.  Solventlerin sıçramasını ve solvent buharlarının kaçmasını önlemek için tasarlanmış buhar kalkanları ile solvent buharlarına maruz kalmayı azaltmak için ek adımlar atabilirsiniz.  </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Tüm bu kimyasallarla çalışırken gerekli önlemleri ve eğitimleri aldığınızdan ve laboratuvar güvenliğinizi en üst düzeye çıkardığınızdan emin olun!</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Laboratuvar güvenliği ile ilgili çok daha fazla bilgiyi " Laboratuvar güvenliği ve Çalışma Kuralları Eğitimi" ile edinebilirsiniz. Eğitimi incemek için <a href="https://labakademi.com.tr/laboratuvar-guvenligi-ve-calisma-kurallari-egitimi">tıklayınız.</a> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Orhan Çakan</span></p>urn:store:1:blog:post:25https://labakademi.com.tr/adan-zye-kimya-sozluguA'dan - Z'ye Kimya Sözlüğü<p>mutlak alkol  - yüksek saflıkta etanol veya etil alkolün ortak adı.</p> <p>mutlak hata  - bir ölçümün belirsizliğinin veya yanlışlığının ifadesi.</p> <p>mutlak sıcaklık  - Kelvin ölçeği kullanılarak ölçülen sıcaklık.</p> <p>mutlak belirsizlik  - ölçümle aynı birimlerde verilen bilimsel bir ölçümün belirsizliği.</p> <p>mutlak sıfır  - maddenin var olabileceği mümkün olan en düşük durum, 0 K veya -273.15°C.</p> <p>absorbans  - bir numune tarafından emilen ışık miktarının ölçüsü.</p> <p>absorpsiyon  - atomların, iyonların veya moleküllerin bir yığın fazına girme süreci.</p> <p>absorpsiyon spektroskopisi  - sıvının hangi dalga boylarında absorbe edildiğine bağlı olarak bir numunenin konsantrasyonunu ve yapısını belirlemek için kullanılan teknik.</p> <p>absorpsiyon spektrumu  - dalga boyunun bir fonksiyonu olarak absorpsiyon miktarının grafiği.</p> <p>absorptivite  - birim yol uzunluğu ve konsantrasyon başına bir solüsyonun absorbansı olan sönme katsayısının absorpsiyon kesiti.</p> <p>doğruluk  - bir ölçümün gerçek veya kabul edilen bir değere yakınlığı.</p> <p>asit  - elektronları kabul eden veya proton veya hidrojen iyonları bağışlayan kimyasal bir tür.</p> <p>asit anhidrit  - asidik bir çözelti oluşturmak için suyla reaksiyona giren ametal bir oksit.</p> <p>asit-baz göstergesi  - sulu bir çözeltide hidrojen veya hidroksit iyonlarının konsantrasyonu değiştiğinde renk değiştiren zayıf bir asit veya zayıf baz.</p> <p>asit-baz titrasyonu  - eşdeğerlik noktasına ulaşılana kadar bilinen bir konsantrasyonu bilinmeyenle reaksiyona sokarak bir asit veya bazın konsantrasyonunu bulma prosedürü.</p> <p>asit ayrışma sabiti - Ka  - bir asidin ne kadar güçlü olduğunun nicel bir ölçüsü.</p> <p>asidik çözelti  - pH'ı 7.0'dan az olan sulu bir çözelti.</p> <p>aktinitler  - Genellikle, aktinitlerin 90 (toryum) ila 103 (lawrensiyum) arasındaki elementler olduğu düşünülür. Aksi takdirde, aktinitler ortak özelliklerine göre tanımlanır.</p> <p>aktinyum  - atom numarası 89 olan elementin adı ve Ac sembolü ile temsil edilir. Aktinit grubunun bir üyesidir.</p> <p>aktifleştirilmiş kompleks  - reaksiyona girenler kimyasal bir reaksiyonda ürüne dönüştürülürken meydana gelen reaksiyon yolundaki maksimum enerji noktasında bir ara durum.</p> <p>aktivasyon enerjisi - Ea  - bir kimyasal reaksiyonun gerçekleşmesi için gereken minimum enerji miktarı.</p> <p>aktif taşıma  - moleküllerin veya iyonların daha düşük konsantrasyonlu bir bölgeden daha yüksek konsantrasyona hareketi; enerji gerektirir</p> <p>aktivite serisi  - hangi metallerin sulu çözeltilerde diğerlerinin yerini aldığını tahmin etmek için kullanılan azalan aktivite sırasına göre sıralanmış metallerin listesi.</p> <p>gerçek verim  - kimyasal reaksiyondan deneysel olarak elde edilen ürün miktarı.</p> <p>akut sağlık etkisi  - bir kimyasala ilk maruz kalmanın neden olduğu etki.</p> <p>asil grubu  - RCO- formülüne sahip bir fonksiyonel grup, burada R tek bir bağ yoluyla karbona bağlanır.</p> <p>adsorpsiyon  - bir kimyasal türün bir yüzeye yapışması</p> <p>katkı  maddesi - başka bir maddenin saflığı bağlamında kirletici olarak hareket eden bir kimyasal.</p> <p>eter  - 18. ve 19. yüzyılda ışık dalgaları taşıdığına inanılan bir ortam.</p> <p>hava  - Dünya'nın atmosferini oluşturan, esas olarak azottan oluşan, oksijen, su buharı, argon ve karbondioksit ile gazların karışımı.</p> <p>simya  -Simyanın çeşitli tanımları mevcuttur. Başlangıçta simya, gerçekliğin ruhsal ve zamansal doğasını, yapısını, yasalarını ve işlevlerini ayırt etmek için kullanılan eski bir kutsal kimya geleneğiydi.</p> <p>alkol  - bir hidrokarbona bağlı bir -OH grubu içeren bir madde.</p> <p>alifatik amino asit  - alifatik bir yan zincire sahip amino asit.</p> <p>alifatik bileşik  - düz zincirler, dal zincirleri veya aromatik olmayan halkalar halinde birleştirilmiş karbon ve hidrojen içeren organik bir bileşik.</p> <p>alifatik hidrokarbon  - düz zincirlere, dal zincirlerine veya aromatik olmayan halkalara birleştirilmiş karbon ve hidrojen içeren bir hidrokarbon.</p> <p>alkali metal  - periyodik tablonun IA grubunda (ilk sütun) bulunan herhangi bir element.</p> <p>alkali  - pH'ı 7'den büyük olan sulu bir çözelti.</p> <p>alkalinite  - bir çözeltinin bir asidi nötralize etme yeteneğinin nicel bir ölçüsü.</p> <p>alken  - bir çift karbon-karbon bağı içeren bir hidrokarbon.</p> <p>alkenil grubu  - bir alken grubundan bir hidrojen atomu çıkarıldığında oluşan hidrokarbon grubu.</p> <p>alkoksit  - bir metal ile reaksiyona girdiğinde bir alkolün hidroksil grubundan bir hidrojen atomu çıkarıldığında oluşan organik bir fonksiyonel grup.</p> <p>alkoksi grubu  - oksijene bağlı bir alkil grubu içeren fonksiyonel grup.</p> <p>allotrop  - temel bir maddenin bir şekli.</p> <p>alaşım  - en az birinin metal olması gereken iki veya daha fazla elementin eritilmesiyle yapılan madde.</p> <p>alfa bozunması  - bir alfa parçacığı veya helyum çekirdeği üreten kendiliğinden radyoaktif bozunma.</p> <p>alfa radyasyonu  - bir alfa parçacığı yayan radyoaktif bozunmadan salınan iyonlaştırıcı radyasyon.</p> <p>alüminyum  veya alüminyum  - atom numarası 13 olan elementin adı ve Al sembolü ile temsil edilir. Metal grubunun bir üyesidir.</p> <p>amalgam  - herhangi bir cıva ve bir veya daha fazla metal alaşımı.</p> <p>americium  - Am element sembolü ve atom numarası 95 olan radyoaktif metal.</p> <p>amid  - bir nitrojen atomuna bağlı bir karbonil grubu içeren fonksiyonel grup.</p> <p>amin  - amonyaktaki bir veya daha fazla hidrojen atomunun bir organik fonksiyonel grupla değiştirildiği bileşik.</p> <p>amino asit - bir yan zincir ile birlikte bir karboksil (-COOH) ve amin (-NH2) fonksiyonel grubu içeren  bir organik asit</p> <p>amorf  - kristal yapıya sahip olmayan bir katıyı tanımlayan terim.</p> <p>amfiprotik  - bir proton veya hidrojen iyonunu hem kabul edebilen hem de bağışlayabilen türler.</p> <p>amfoterik  - asit veya baz olarak hareket edebilen madde.</p> <p>amfoterik oksit  - bir tuz ve su üretmek için bir reaksiyonda bir asit veya bir baz olarak hareket edebilen oksit.</p> <p>amu  - atomik kütle birimi veya bağlanmamış bir karbon-12 atomunun kütlesinin 1/12'si.</p> <p>analitik kimya  - malzemelerin kimyasal bileşimini ve bunları incelemek için kullanılan araçları inceleyen kimya disiplini.</p> <p>angstrom - 10 -10 metreye  eşit uzunluk birimi</p> <p>açısal momentum kuantum sayısı  - ℓ, bir elektronun açısal momentumu ile ilişkili kuantum sayısı.</p> <p>susuz  - su içermeyen veya alabildiği kadar konsantre olan bir maddeyi tanımlar.</p> <p>anyon  - negatif elektrik yükü olan bir iyon.</p> <p>anot  - oksidasyonun meydana geldiği elektron; pozitif yüklü anot</p> <p>antibonding orbital  - iki çekirdek arasındaki bölgenin dışında bir elektrona sahip moleküler orbital.</p> <p>anti-Markovnikov ilavesi  - elektrofilik bir bileşik HX ile hidrojen atomunun en az sayıda hidrojen atomuna sahip karbona ve X'in diğer karbona bağlandığı bir alken veya alkin arasındaki bir ilave reaksiyonu.</p> <p>antimon  -  Antimon,  atom numarası 36 olan elementin adıdır ve Kr sembolü ile temsil edilir. Metaloid grubunun bir üyesidir.</p> <p>anti-periplanar  - atomlar arasındaki dihedral atomun 150° ile 180° arasında olduğu periplanar konformasyon.</p> <p>sulu  - su içeren bir sistemi tanımlar.</p> <p>sulu çözelti  - çözücünün su olduğu bir çözelti.</p> <p>aqua regia  - altın, platin ve paladyumu çözebilen hidroklorik ve nitrik asit karışımı.</p> <p>argon  -  Argon,  atom numarası 18 olan elementin adıdır ve Ar sembolü ile temsil edilir. Soy gazlar grubunun bir üyesidir.</p> <p>aromatik bileşik  - bir benzen halkası içeren organik bir molekül.</p> <p>Arrhenius asidi  - suda proton veya hidrojen iyonları oluşturmak için ayrışan türler.</p> <p>Arrhenius bazı  - suya eklendiğinde hidroksit iyonlarının sayısını artıran türler.</p> <p>arsenik  - element sembolü As ve atom numarası 33 olan metaloid.</p> <p>aril  - halkadan bir hidrojen çıkarıldığında basit bir aromatik halkadan türetilen fonksiyonel bir grup.</p> <p>astatin  -  Astatin,  atom numarası 85 olan elementin adıdır ve At sembolü ile temsil edilir. Halojen grubunun bir üyesidir.</p> <p>atom  - kimyasal yollarla bölünemeyen bir elementin tanımlayıcı birimi.</p> <p>atom kütlesi  - bir elementin ortalama atom kütlesi.</p> <p>atomik kütle birimi (amu)  - atomik ve moleküler kütleleri temsil etmek için kullanılan karbon-12'nin bağlanmamış bir atomunun kütlesinin 1/12'si.</p> <p>atom numarası  - bir elementin atomunun çekirdeğindeki proton sayısı.</p> <p>atom yarıçapı  - bir atomun boyutunu tanımlamak için kullanılan değer, genellikle birbirine değen iki atom arasındaki mesafenin yarısı.</p> <p>atomik katı  - atomların aynı tipteki diğer atomlara bağlı olduğu katı.</p> <p>atom hacmi  - oda sıcaklığında bir elementin bir molünün kapladığı hacim.</p> <p>atom ağırlığı  - bir elementin ortalama atom kütlesi.</p> <p>atmosfer  - yerçekimi tarafından yerinde tutulan bir gezegeni çevreleyen gazlar gibi çevreleyen gazlar.</p> <p>ATP  - ATP, adenozin trifosfat molekülünün kısaltmasıdır.</p> <p>Aufbau ilkesi  - bir atoma protonlar eklenirken elektronların orbitallere eklendiği fikri.</p> <p>östenit  - demirin yüz merkezli kübik kristal formu.</p> <p>Avogadro Yasası  - tüm gazların eşit hacimlerinin aynı basınç ve sıcaklıkta aynı sayıda molekül içerdiğini belirten ilişki.</p> <p>Avogadro sayısı  - bir maddenin bir molündeki parçacıkların sayısı; 6.0221 x 10 23</p> <p>azeotrop  - damıtıldığında kimyasal bileşimini koruyan bir çözelti.</p> <p>azimut kuantum sayısı  - bir elektronun açısal momentumu ile ilişkili, yörüngesinin şeklini belirleyen kuantum sayısı.</p> <p>B Tanımları - Tampon için Arka Plan Radyasyonu</p> <p> </p> <p> Kaynama, bir sıvının buhar basıncı atmosfer basıncını aştığında meydana gelir. David Murray ve Jules Selmes / Getty Images</p> <p>arka plan radyasyonu  - dış kaynaklardan gelen radyasyon, tipik olarak kozmik radyasyon ve radyoizotop bozunmasından.</p> <p>geri titrasyon  - analit konsantrasyonunun, bilinen miktarda fazla reaktif ile reaksiyona sokularak belirlendiği titrasyon.</p> <p>dengeli denklem  - atomların sayısı ve tipi ile elektrik yükünün denklemin hem reaktan hem de ürün tarafında aynı olduğu kimyasal denklem.</p> <p>Balmer serisi  - n=2 ve n&gt;2 elektron geçişleri için hidrojen emisyon spektrumunun bir parçası, Görünür spektrumda dört çizgi vardır.</p> <p>baryum  - element sembolü Ba ve atom numarası 56 olan alkali toprak metali.</p> <p>barometre  - atmosfer basıncını ölçmek için kullanılan alet.</p> <p>baz  - ya protonları kabul eden ya da elektron ya da hidroksit iyonları bağışlayan kimyasal türler.</p> <p>baz anhidrit  ( bazik anhidrit ) - su ile bazik bir çözelti arasındaki reaksiyondan oluşan bir metal oksit.</p> <p>adi metal  - kuyumculukta veya endüstride kullanılan değerli veya asil metallerin yanı sıra herhangi bir metal.</p> <p>bazik  - alkali veya pH &gt; 7'ye sahip.</p> <p>bazik çözelti  - hidrojen iyonlarından daha fazla hidroksit iyonu içeren sulu çözelti; pH &gt; 7 olan çözelti.</p> <p>Beer yasası  (Beer-Lambert Yasası)  - bir çözeltinin konsantrasyonunun ışık absorbansı ile doğru orantılı olduğunu belirten yasa.</p> <p>berkelyum  - element sembolü Bk ve atom numarası 97 olan radyoaktif metal.</p> <p>berilyum  - element sembolü Be ve atom numarası 4 olan alkali toprak metali.</p> <p>beta bozunması  - bir beta parçacığının kendiliğinden emisyonuyla sonuçlanan radyoaktif bozunma türü.</p> <p>beta parçacığı  - beta bozunması sırasında yayılan bir elektron veya pozitron.</p> <p>beta radyasyonu  - enerjik bir elektron veya pozitron şeklinde beta bozunmasından gelen iyonlaştırıcı radyasyon.</p> <p>ikili asit  - bir elementin hidrojen ve diğer elementin başka bir ametal olduğu asidik bir ikili bileşik.</p> <p>ikili bileşik  - iki elementten oluşan bir bileşik (örneğin, HF).</p> <p>bağlanma enerjisi  - bir elektronu bir atomdan çıkarmak veya bir protonu veya nötronu atom çekirdeğinden ayırmak için gereken enerji.</p> <p>biyokimya  - Biyokimya, canlıların kimyasıdır.</p> <p>bizmut  -  Bizmut,  atom numarası 83 olan elementin adıdır ve Bi sembolü ile temsil edilir. Metal grubunun bir üyesidir.</p> <p>bitüm  - polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAH'ler) doğal karışımı.</p> <p>siyah ışık  - ultraviyole radyasyon veya onun yaydığı görünmez radyasyon yayan bir lamba.</p> <p>blok kopolimer  - monomer alt birimlerinin tekrarlanmasıyla oluşturulan kopolimer.</p> <p>bohrium  - element sembolü Bh ve atom numarası 107 olan geçiş metali.</p> <p>kaynama  - sıvıdan gaz durumuna faz geçişi.</p> <p>kaynama noktası  - bir sıvının buhar basıncının dış gaz basıncına eşit olduğu sıcaklık.</p> <p>kaynama noktası yükselmesi  - sıvıya başka bir bileşik eklenmesinin neden olduğu bir sıvı kaynama noktasındaki artış.</p> <p>bağ  - moleküllerdeki atomlar ve kristallerdeki moleküller ve iyonlar arasında oluşan kimyasal bir bağlantı.</p> <p>bağ açısı  - aynı atom içindeki iki bitişik kimyasal bağ arasında oluşan açı.</p> <p>bağ-ayrışma enerjisi  - kimyasal bir bağı homolitik olarak kırmak için gereken enerji.</p> <p>bağ enerjisi  - bir mol molekülü bileşen atomlarına ayırmak için gereken enerji miktarı.</p> <p>bağ entalpisi  - bir türdeki bir mol bağ 298 K'de kırıldığında ortaya çıkan entalpi değişimi.</p> <p>bağ uzunluğu  - atom çekirdeği veya kimyasal bir bağı paylaşan çekirdek grupları arasındaki denge mesafesi.</p> <p>bağ sırası  - bir moleküldeki iki atom arasındaki kimyasal bağlarda yer alan elektron sayısının bir ölçüsü; genellikle atomlar arasındaki bağ sayısına eşittir.</p> <p>bor  - Bor, atom numarası 5 olan elementin adıdır ve B sembolü ile temsil edilir. Yarı metal grubunun bir üyesidir.</p> <p>Boyle yasası  - bir gazın hacmini belirten ideal gaz yasası, sabit sıcaklık varsayarak mutlak basıncıyla ters orantılıdır.</p> <p>dallı zincirli alkan  - merkezi karbon zincirine bağlı alkil gruplarına sahip bir alkan. Moleküller dallıdır, ancak tüm CC bağları tekli bağlardır.</p> <p>pirinç - Pirinç, bakır  ve  çinko alaşımı  olarak  tanımlanır .</p> <p>brom  -  Brom,  atom numarası 35 olan elementin adıdır ve Br sembolü ile temsil edilir. Halojen grubunun bir üyesidir.</p> <p>Bronsted-Lowry asit  - hidrojen iyonları veren türler.</p> <p>Bronsted-Lowry bazı  - bir reaksiyonda hidrojen iyonlarını kabul eden türler.</p> <p>bronz  - Bronz, genellikle ana ilavesi olarak kalay içeren bir bakır alaşımıdır.</p> <p>tampon  - ya zayıf bir asit ve tuzu ya da zayıf bir baz ve pH değişikliklerine direnen sulu bir çözelti oluşturan tuzu.</p> <p>C - Kadmiyum - Akım</p> <p> </p> <p> Santigrat ölçeği kimyada yaygın bir sıcaklık ölçeğidir. Gerçekten / Getty Images</p> <p>kadmiyum  -  Kadmiyum,  atom numarası 48 olan elementin adıdır ve Cd sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>kafein  -  Kafein  , çay ve kahvede doğal olarak bulunan ve kolalara eklenen kimyasal bir maddedir.</p> <p>kalsiyum  -  Kalsiyum,  atom numarası 20 olan elementin adıdır ve Ca sembolü ile temsil edilir. Alkali toprak metal grubunun bir üyesidir.</p> <p>kalori  - termal enerji birimi; standart basınçta 1 gram suyun sıcaklığını 1 derece C veya K yükseltmek için gereken enerji miktarı.</p> <p>kalorimetre  - bir kimyasal reaksiyonun veya fiziksel değişimin ısı akışını ölçmek için tasarlanmış alet.</p> <p>kılcal hareket  - dar bir tüp veya gözenekli malzeme içine sıvının kendiliğinden akışı.</p> <p>karbon  -  Karbon,  atom numarası 6 olan elementin adıdır ve C sembolü ile temsil edilir. Ametal grubunun bir üyesidir.</p> <p>karbonat  - üç oksijen atomuna (CO 3 2- ) bağlı bir karbondan oluşan bir iyon veya bu iyonu içeren bir bileşik.</p> <p>karbonil  - oksijene çift bağlı bir karbon atomundan oluşan fonksiyonel grup, C=O.</p> <p>karboksil grubu  - oksijene çift bağlı ve bir hidroksile (-COOH) tek bağlı bir karbondan oluşan fonksiyonel grup.</p> <p>katalizör  - aktivasyon enerjisini azaltarak kimyasal reaksiyon hızını artıran madde.</p> <p>katenasyon  - bir elementin kovalent bağlar yoluyla kendisine bağlanması, bir zincir veya halka oluşturma</p> <p>katot  - indirgemenin gerçekleştiği elektrot; genellikle negatif elektrot.</p> <p>katot ışın tüpü  - elektron kaynağı, floresan ekran ve elektron ışınını hızlandırma ve saptırma araçları olan bir vakum tüpü.</p> <p>katyon  - pozitif elektrik yüklü iyon.</p> <p>Santigrat sıcaklık ölçeği  - 0°C ve 100°C'nin sırasıyla suyun donma ve kaynama noktaları olarak tanımlandığı sıcaklık ölçeği.</p> <p>seryum  - element sembolü Ce ve atom numarası 58 olan nadir toprak metali.</p> <p>sezyum  -  Sezyum,  atom numarası 55 olan elementin adıdır ve Cs sembolü ile temsil edilir. Alkali metal grubunun bir üyesidir.</p> <p>setan sayısı (CN)  - enjeksiyon ve ateşleme arasındaki gecikmeye bağlı olarak dizel yakıtın yanma kalitesini tanımlayan değer.</p> <p>zincir reaksiyonu  - ürünlerin başka bir reaksiyonun reaktanları haline geldiği kimyasal reaksiyonlar seti.</p> <p>yük  - bir elektrik yükü, elektromanyetik etkileşimlerini belirleyen atom altı parçacıkların korunmuş bir özelliği.</p> <p>Charles yasası  - ideal bir gazın hacmini belirten ideal gaz yasası, sabit basınç varsayarak mutlak sıcaklıkla doğru orantılıdır.</p> <p>şelat  - çok dişli bir ligandın merkezi bir metal atomuna bağlanmasıyla oluşturulan organik bileşik veya böyle bir bileşik oluşturma eylemi.</p> <p>kimyasal  - kütlesi olan herhangi bir madde veya madde.</p> <p>kimyasal değişim  - bir veya daha fazla maddenin yeni maddeler oluşturmak üzere değiştirildiği süreç.</p> <p>kimyasal enerji  - bir atomun veya molekülün iç yapısında bulunan enerji.</p> <p>kimyasal denklem  - reaktanlar, ürünler ve reaksiyonun yönü dahil olmak üzere bir kimyasal reaksiyonun tanımı.</p> <p>kimyasal denge  - reaktanların ve ürünlerin konsantrasyonunun zaman içinde sabit kaldığı bir kimyasal reaksiyon durumu.</p> <p>kimyasal formül  - bir moleküldeki atomların sayısını ve türünü belirten ifade.</p> <p>kimyasal kinetik  - kimyasal süreçlerin ve reaksiyon hızlarının incelenmesi.</p> <p>kimyasal özellik  - madde bir kimyasal değişime uğradığında gözlemlenebilen özellik.</p> <p>kimyasal reaksiyon  - reaktanların bir veya daha fazla yeni ürün oluşturduğu kimyasal bir değişiklik.</p> <p>kimyasal sembol  - bir kimyasal elementin bir veya iki harfli temsili (örneğin, H, Al).</p> <p>kemilüminesans  - kimyasal reaksiyonun bir sonucu olarak yayılan ışık</p> <p>kimya - madde ve enerji ve aralarındaki etkileşimlerin incelenmesi</p> <p>Cherenkov radyasyonu  - Cherenkov radyasyonu, yüklü bir parçacık bir dielektrik ortamda ortamdaki ışığın hızından daha hızlı hareket ettiğinde yayılan elektromanyetik radyasyondur.</p> <p>kiral merkez  - optik izomerizme izin veren dört kimyasal türe bağlı bir moleküldeki atom.</p> <p>kiralite  - Kirallik veya kiral, sol ve sağ eller gibi üst üste bindirilemeyen bir ayna görüntüsünü tanımlar. Genellikle kimyada bu terim, aynı formüllere sahip ancak bir çift yapı oluşturan bir çift molekülü tanımlamak için kullanılır.</p> <p>klor  - atom numarası 17 ve element sembolü Cl olan halojen.</p> <p>kloroflorokarbon  - Bir kloroflorokarbon veya CFC, klor, flor ve karbon atomları içeren bir bileşiktir.</p> <p>kromatografi  - karışımı sabit bir fazdan geçirerek karışım bileşenlerini ayırmak için kullanılan teknikler grubu.</p> <p>krom  -  Krom,  atom numarası 24 olan elementin adıdır ve Cr sembolü ile gösterilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>kapalı sistem  - kütlenin sistem içinde korunduğu, ancak enerjinin serbestçe girebildiği veya çıkabildiği termodinamik sistem.</p> <p>pıhtılaşma  - genellikle bir kolloid içinde parçacıkların jelleşmesi veya kümelenmesi.</p> <p>kobalt  - atom numarası 27 olan ve element sembolü Co olan geçiş metali.</p> <p>koenzim  - işlevine yardımcı olmak veya eylemini başlatmak için bir enzimle birlikte çalışan madde.</p> <p>kohezyon  - moleküllerin birbirine ne kadar iyi yapıştığının veya birlikte gruplandığının ölçüsü.</p> <p>kollajen  - insanlarda ve diğer hayvanlarda bulunan, deride, kıkırdakta, kan damarlarında ve tendonlarda bulunan önemli bir protein ailesi.</p> <p>koligatif özellikler  - bir çözücü hacmindeki parçacıkların sayısına bağlı olan bir çözeltinin özellikleri.</p> <p>kolloid  - dağılmış parçacıkların yerleşmediği homojen bir karışım.</p> <p>Kombine gaz yasası  - basınç ve hacmin çarpımının mutlak sıcaklığa bölünmesini ifade eden yasa, sabit bir değerdir.</p> <p>kombinasyon reaksiyonu  - iki reaktantın tek bir ürün oluşturmak üzere birleştiği reaksiyon.</p> <p>yanma  - yakıt ve oksitleyici arasında enerji (genellikle ısı ve ışık) veren kimyasal reaksiyon.</p> <p>ortak iyon etkisi  - bir elektrolitin ortak bir iyonu paylaşan başka bir elektrolitin iyonlaşması üzerindeki baskılayıcı etkisi.</p> <p>bileşik  - iki veya daha fazla atom bir kimyasal bağ oluşturduğunda oluşan kimyasal türler.</p> <p>kompleks iyon  - merkezi bir metal iyonunun bir veya daha fazla iyon veya moleküle bağlı olduğu iyon.</p> <p>konsantre  - büyük bir çözünen / çözücü oranına sahip.</p> <p>konsantrasyon  - belirli bir hacimdeki bir maddenin miktarının ifadesi.</p> <p>yoğunlaşma  - maddenin halinin buhar fazından sıvı faza değişmesi.</p> <p>yoğuşma reaksiyonu  - ürünlerden birinin su veya amonyak olduğu kimyasal reaksiyon, dehidrasyon reaksiyonu olarak da bilinir.</p> <p>yoğun formül  - atom sembollerinin moleküler yapıda göründükleri sırayla, sınırlı bağ çizgileri ile listelendiği kimyasal formül.</p> <p>iletken  - enerji akışına izin veren malzeme (örneğin, elektrik iletkeni, termal iletken).</p> <p>konformer  - tek bir bağ etrafında dönmesiyle başka bir izomerden farklı olan bir izomer.</p> <p>türdeş  - periyodik tablonun aynı grup elementlerinin üyesi (örneğin, iyot ve klor).</p> <p>konjugat  - Bronsted asitlerine ve bazlarına, diğer bileşiklerin birleştirilmesiyle oluşturulan bir bileşiğe veya bir sigma bağı boyunca p-orbitallerinin örtüşmesine atıfta bulunan çoklu kimya tanımları.</p> <p>eşlenik asit  - HX, bir X bazından bir proton ile farklı olan bir bileşik.</p> <p>eşlenik baz  - asit-baz reaksiyonunda proton kazanan tür.</p> <p>enerjinin korunumu  - enerjinin formları değiştirebileceğini ancak yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini belirten yasa.</p> <p>kütlenin korunumu  - kapalı bir sistemde maddenin form değiştirebileceğini, ancak yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini belirten yasa.</p> <p>kontrollü değişken  - bir bilim insanının bir deneyde sabit tuttuğu değişken; kontrol veya sabit değişken</p> <p>dönüştürme faktörü  - bir ölçümü bir birimden diğerine dönüştüren sayısal oran.</p> <p>koordinat bağı  - bir atomun bağ için her iki elektronu da sağladığı iki atom arasındaki kovalent bağ.</p> <p>koordinasyon bileşiği  - bir veya daha fazla koordinat bağı içeren bileşik.</p> <p>koordinasyon sayısı  - bir merkezi atoma bağlı atom sayısı.</p> <p>kopernikyum  - sembolü Cn ve atom numarası 112 olan radyoaktif element.</p> <p>bakır  -  Bakır,  atom numarası 29 olan elementin adıdır ve Cu sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>korozyon  - kimyasal reaksiyon nedeniyle bir malzemede veya dokuda geri dönüşü olmayan hasar.</p> <p>aşındırıcı  - temas halinde geri dönüşü olmayan kimyasal hasara neden olma gücüne sahip.</p> <p>Coulomb yasası  - iki yük arasındaki kuvveti belirten yasa, her iki yükün miktarıyla orantılı ve aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılıdır.</p> <p>kovalent bağ  - elektron çiftlerinin aralarında az çok eşit olarak paylaşıldığı atomlar veya iyonlar arasındaki kimyasal bağlantı.</p> <p>kovalent bileşik  - kovalent kimyasal bağlar içeren molekül.</p> <p>kovalent yarıçap  - bir atomun bir kovalent bağa katılan kısmının çapının yarısı.</p> <p>krenasyon  - hipertonik bir çözeltiye maruz kaldığında taraklı bir şekil oluşturur.</p> <p>kritik nokta  - kritik durum; maddenin iki fazının birbirinden ayırt edilemez hale geldiği nokta.</p> <p>sirojenik  - maddenin çok düşük sıcaklıklarda incelenmesi</p> <p>kristal  - atomların, iyonların veya moleküllerin düzenli, tekrar eden üç boyutlu bir modelde paketlendiği madde.</p> <p>kristal alan bölünmesi  - ligandların d orbitalleri arasındaki enerji farkı.</p> <p>kristalleşme  - maddenin çok düzenli bir kristal formuna katılaşması.</p> <p>curium  - element sembolü Cm ve atom numarası 96 olan radyoaktif metal.</p> <p>akım  - elektrik akış hızı.</p> <p>D - Dalton'un Disprosiyum Yasası</p> <p> </p> <p> Kuru buz, katı karbondioksitin adıdır. Jasmin Awad / EyeEm / Getty Images</p> <p>Dalton Yasası  - gaz halindeki bir karışımın toplam basıncını belirten bağıntı, bileşen gazların kısmi basıncının toplamına eşittir.</p> <p>darmstadtium  -  Darmstadtium,  atom numarası 110 olan elementin adıdır ve Ds sembolü ile temsil edilir. Darmstadtium eskiden Uun sembolü olan ununnilium olarak biliniyordu. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>datif bağ  - bir atomun bağ için her iki elektronu da sağladığı atomlar arasındaki kovalent bağ.</p> <p>kızı izotop  - bir radyoizotopun (ana) radyoaktif bozunmaya uğramasından sonra oluşan ürün.</p> <p>de Broglie Denklemi  - maddenin dalga özelliklerini tanımlayan denklem, dalga boyu Planck sabitinin kütle ve hızın çarpımına bölünmesine eşittir.</p> <p>dekantasyon  - sıvı tabakayı bir çökeltiden çıkararak karışımları ayırma yöntemi.</p> <p>ayrışma reaksiyonu  - tek bir reaktantın iki veya daha fazla ürün verdiği kimyasal reaksiyon.</p> <p>parlama - alev  yayılmasının 100 m/s'den az ve aşırı basıncın 0,5 bar'dan az olduğu yanma türü.</p> <p>dehidrasyon reaksiyonu  - ürünlerinden birinin su olduğu iki bileşik arasındaki kimyasal reaksiyon.</p> <p>deliquescence  - çözünür bir maddenin bir çözelti oluşturmak için atmosferden su buharını aldığı süreç.</p> <p>delokalize elektron  - artık belirli bir atom veya tekli kovalent bağ ile ilişkili olmayan bir iyon, atom veya moleküldeki herhangi bir elektron.</p> <p>yoğunluk  - birim hacim başına kütle.</p> <p>bağımlı değişken  - bağımsız değişkenin değiştirilmesine yanıt olarak ölçülen (test edilen) değişken.</p> <p>çökelme  - tortu veya parçacıkların bir yüzey üzerine çökmesi veya fazın buhardan katı faza değişmesi.</p> <p>deprotonasyon  - bir radikalin bir protonu bir molekülden çıkardığı kimyasal reaksiyon.</p> <p>türetilmiş birim  - temel birimlerin birleşiminden oluşan bir SI birimi (örneğin Newton, kg·m/s 2'dir ).</p> <p>kurutucu  - genellikle kurutma için kullanılan suyu toplayan kimyasal madde.</p> <p>desüblimasyon  - buhardan katıya faz değişimi.</p> <p>deterjan - genel yapısı R-SO 4 - , Na +  olan temizlik maddesi, burada R uzun zincirli bir alkil grubudur.</p> <p>diamagnetic  - genellikle malzeme eşleşmemiş elektronlar içermediğinden bir manyetik alan tarafından çekilmez.</p> <p>difüzyon  - bir sıvının daha yüksek konsantrasyonlu bir bölgeden daha düşük konsantrasyona hareketi.</p> <p>seyreltik  - çözücü miktarına göre az miktarda çözünen içeren çözelti.</p> <p>dipol  - elektriksel veya manyetik yüklerin ayrılması.</p> <p>dipol momenti  - iki zıt elektrik yükünün ayrılmasının ölçüsü.</p> <p>diprotik asit  - sulu bir çözeltide molekül başına iki hidrojen atomu veya proton bağışlayabilen asit.</p> <p>doğru orantı  - oranları sabit bir değer olacak şekilde iki değişken arasındaki ilişki.</p> <p>disakkarit  - iki monosakkarit bağlandığında oluşan karbonhidrat, bir molekül suyu yapılarından uzaklaştırır.</p> <p>yer değiştirme reaksiyonu  - bir reaktantın katyonunun veya anyonunun başka bir reaktandan biriyle değiştirildiği kimyasal reaksiyon.</p> <p>orantısızlık  - bir molekülün iki veya daha fazla farklı ürün oluşturduğu kimyasal reaksiyon (genellikle redoks).</p> <p>ayrışma reaksiyonu  - bir tepkenin iki veya daha fazla parçaya ayrıldığı kimyasal reaksiyon.</p> <p>çözünmek  - çözeltiye geçen bir çözünen, genellikle sıvı faza giden bir katı.</p> <p>distilat  - damıtma ile oluşturulan ve toplama için bir sıvıya yoğunlaştırılabilen buhar.</p> <p>damıtma  - uçuculuk veya kaynamalara göre sıvı bileşenlerini ayırmak üzere soğutulan bir buhar oluşturmak için bir sıvıyı ısıtma tekniği.</p> <p>iki değerlikli katyon  - 2 değerlikli pozitif yüklü iyon.</p> <p>DNA  - deoksiribonükleik acd, proteinleri kodlayan organik bir molekül.</p> <p>çift bağ  - iki elektron çiftinin iki atom arasında paylaşıldığı kimyasal bağ.</p> <p>çift değiştirme reaksiyonu  - aynı iyonları kullanarak iki yeni ürün oluşturmak için iki reaktantın anyon/katyon değiştirdiği kimyasal reaksiyon.</p> <p>kuru buz - karbondioksitin katı hali</p> <p>dubnium  - element sembolü Db ve atom numarası 105 olan geçiş metali.</p> <p>sünek  - kopmadan bir tel halinde gerilebilir.</p> <p>dinamik denge  - reaksiyon hızlarının birbirine eşit olduğu ileri ve geri reaksiyon arasındaki kimyasal denge.</p> <p>disprosyum  - Dy element sembolü ve atom numarası 66 olan nadir toprak metali.</p> <p>E - Kapsamlı Mülkiyete Etkili Nükleer Yük</p> <p> </p> <p> Elektronlar, atom çekirdeğinin yörüngesinde dönen negatif yüklü parçacıklardır. Ian Cuming / Getty Images</p> <p>etkin nükleer yük  - bir elektronun birden fazla elektronu olan bir atomda yaşadığı net yük.</p> <p>efervesan  - gaz bir sıvı veya katı tarafından geliştirildiğinde köpürme veya köpürme.</p> <p>çiçeklenme  - bir hidratın hidrasyon suyunu kaybettiği süreç.</p> <p>efüzyon  - gazın bir gözenek veya kılcaldan bir vakum veya başka bir gaza hareketi.</p> <p>einsteinium  -  Einsteinium,  atom numarası 99 olan elementin adıdır ve Es sembolü ile temsil edilir. Aktinit grubunun bir üyesidir.</p> <p>esneklik  - deformasyondan sonra orijinal şekle dönme yeteneğini tanımlayan maddenin fiziksel özelliği.</p> <p>elektriksel iletkenlik  - bir maddenin elektrik akımı taşıma yeteneğinin ölçüsü.</p> <p>elektrik direnci  - bir malzemenin bir elektrik akımı taşımaya ne kadar direndiğinin ölçüsü.</p> <p>elektrokimyasal hücre  - kimyasal reaksiyonlar yoluyla elektrotlar arasında potansiyel bir fark oluşturan cihaz.</p> <p>elektrokimya  - elektron transferinin gerçekleştiği bir elektrolit ve bir iletken arasındaki arayüzde oluşan reaksiyonların ve türlerin bilimsel çalışması.</p> <p>elektromotor kuvvet - emf  - bir elektrokimyasal hücre veya değişen manyetik alan tarafından üretilen elektrik potansiyeli.</p> <p>elektrot  - bir elektrik hücresinin anot veya katodu.</p> <p>elektroliz  - elektrotlarda kimyasal bir değişiklik üreten, iyon ileten bir çözeltiden doğru akımın geçişi.</p> <p>elektrolit  - sulu çözeltide iyon oluşturan bir madde.</p> <p>elektrolitik hücre  - harici bir kaynaktan gelen elektrik enerjisi akışının bir redoks reaksiyonunu mümkün kıldığı elektrokimyasal hücre tipi.</p> <p>elektromanyetik radyasyon  - ışık; elektrik ve manyetik alan bileşenlerine sahip kendi kendine yayılan enerji.</p> <p>elektron  - kararlı negatif yüklü atom altı parçacık.</p> <p>elektron ilgisi  - bir atomun bir elektronu kabul etme yeteneğinin ölçüsü.</p> <p>elektron yakalama  (EC)  - atom çekirdeğinin bir K veya L kabuk elektronunu emdiği ve bir protonu bir nötrona dönüştürdüğü radyoaktif bozunma şekli.</p> <p>elektron bulutu  - elektron içerme olasılığı yüksek olan atom çekirdeğini çevreleyen negatif yük bölgesi.</p> <p>elektron konfigürasyonu  - bir atomun elektronik enerji alt seviyelerinin popülasyonunun tanımı.</p> <p>elektron yoğunluğu  - bir atom veya molekülün etrafındaki belirli bir bölgede bir elektron bulma olasılığının temsili.</p> <p>elektron alanı  - bir atom veya molekül etrafındaki yalnız elektron çiftlerinin veya bağ konumlarının sayısı.</p> <p>elektronegatiflik  - bir kimyasal bağda elektronları çekme yeteneğini yansıtan bir atomun özelliği.</p> <p>elektron çifti itme  - merkezi bir atomu çevreleyen elektron çiftlerinin kendilerini olabildiğince uzağa yönlendirmesi ilkesi; Geometriyi tahmin etmek için kullanılır.</p> <p>elektron deniz modeli  - katyonların hareketli bir elektron denizinde sabit noktalar olarak tanımlandığı metalik bağ modeli.</p> <p>elektron dönüşü  - bir elektronun, +1/2 veya -1/2 olarak bir kuantum sayısıyla tanımlanan, bir eksen etrafındaki dönüşüyle ilgili özelliği.</p> <p>elektrofil  - kovalent bir bağ oluşturmak için bir elektron çiftini kabul eden atom veya molekül.</p> <p>elektrokaplama  - bir indirgeme reaksiyonu kullanarak bir malzemeye metal bir kaplama ekleme işlemi.</p> <p>elektrostatik kuvvetler  - elektrostatik yüklerinden dolayı parçacıklar arasındaki kuvvetler.</p> <p>elektrum  - doğal bir altın ve gümüş alaşımı.</p> <p>element  - kimyasal yollarla bölünemeyen bir madde; atomlarındaki proton sayısı ile tanımlanır.</p> <p>temel reaksiyon  - reaktantların geçiş durumu olmaksızın tek bir adımda ürünler oluşturduğu kimyasal reaksiyon.</p> <p>element sembolü  - bir kimyasal elementin bir veya iki harfli kısaltması (örneğin, H, Cl).</p> <p>emisyonlar  - ısı ve ışıktan (örneğin, karbon dioksit) başka bir yanma reaksiyonunun ürünleri.</p> <p>emisyon spektrumu  - elektrik veya ısı ile uyarılan bir atom tarafından yayılan dalga boyları aralığı.</p> <p>ampirik formül  - bir bileşikteki elementlerin oranını gösteren, ancak bir moleküldeki gerçek sayılarını zorunlu olarak gösteren formül.</p> <p>emülgatör  - karışmayan sıvıların ayrılmasını önleyen stabilize edici ajan.</p> <p>emülsiyon  - bir sıvının diğer sıvı(lar)ın bir dispersiyonunu içerdiği iki veya daha fazla karışmaz sıvıdan oluşan kolloid.</p> <p>enantiyomer  - bir çift optik izomerin üyesi.</p> <p>endotermik  - çevresinden termal enerjiyi emen süreç.</p> <p>endiol  - C=C bağının her iki karbon atomuna bağlı bir hidroksil grubuna sahip bir alken enol.</p> <p>enerji  - iş yapabilme yeteneği (örneğin, kinetik enerji, ışık).</p> <p>entalpi  - iç enerjinin toplamı ve basınç ve hacmin ürünü olan bir sistemin termodinamik özelliği.</p> <p>entalpi değişimi  - sabit basınçta bir sistemin enerji değişimi.</p> <p>atomizasyon entalpisi  - bireysel atomlar oluşturmak için bir bileşikte kimyasal bağlar kırıldığında entalpi değişimi miktarı.</p> <p>reaksiyon entalpisi  - ürünlerin toplam entalpisi ile kimyasal reaksiyonun reaktanlarının toplam entalpisi arasındaki fark.</p> <p>entropi  - bir sistemin düzensizliğinin ölçüsü.</p> <p>enzim  - Bir enzim, kimyasal bir reaksiyon için katalizör görevi gören bir proteindir.</p> <p>denge sabiti  - yükseltilmiş ürünlerin denge konsantrasyonunun, stokiyometrik katsayılarının gücüne, yükseltilmiş reaktanların denge konsantrasyonunun stokiyometrik katsayılarının gücüne oranı.</p> <p>eşdeğerlik noktası  - titrasyonun analiti tamamen nötralize ettiği bir titrasyondaki nokta.</p> <p>erbium  - Erbiyum, periyodik tablodaki element atom numarası 68'dir.</p> <p>esansiyel amino asit  - bir organizma onu sentezleyemediği için diyette ihtiyaç duyulan amino asit.</p> <p>ester  - RCO 2 R', burada R, karboksilik asidin hidrokarbon parçalarıdır ve R' alkoldür.</p> <p>eter  - bir oksijene bağlı iki aril veya alkil grubu içeren organik bileşik, ROR'.</p> <p>europium  -  Europium,  atom numarası 63 olan elementin adıdır ve Eu sembolü ile temsil edilir. Lantanit grubunun bir üyesidir.</p> <p>ötektik  - bir süper örgü oluşturan en az iki tür atom veya molekülün homojen katı karışımı (genellikle bir alaşım karışımı).</p> <p>buharlaşma  - moleküllerin sıvı fazdan buhar fazına kendiliğinden geçişi ile karakterize edilen süreç.</p> <p>aşırı reaktan  - sınırlayıcı reaktan ile reaksiyona girmek için gerekenden büyük miktarda mevcut olduğu için bir reaksiyonda arta kalan reaktan.</p> <p>uyarılmış durum  - temel durumundan daha yüksek bir enerji seviyesindeki atom, iyon, molekül veya atom altı parçacık.</p> <p>exergonic  - çevresine enerji salmak.</p> <p>ekzotermik  - çevreye ısı şeklinde enerji salmak; bir tür ekzergonik süreç</p> <p>ekzotermik reaksiyon  - ısıyı serbest bırakan kimyasal bir reaksiyon.</p> <p>kapsamlı özellik  - mevcut maddenin miktarına bağlı olan maddenin özelliği (örneğin, hacim).</p> <p>F - F Orbitalden Füzyona</p> <p> </p> <p> Alev testi, metal iyonlarının tanımlanmasına yardımcı olmak için kullanılan analitik bir tekniktir. (c) Philip Evans / Getty Images</p> <p>f yörüngesi  - açısal momentum kuantum sayısı için l = 3 olan elektron yörüngesi,</p> <p>aile  - benzer özellikleri paylaşan bir grup element.</p> <p>Fa raday sabiti  - bir mol elektronun elektrik yüküne eşit bir fiziksel sabit, 96485.33 C/mol.</p> <p>yağ  - organik çözücülerde çözünen, ancak genellikle suda çözünmeyen gliserol ve yağ asitlerinin denemeleri.</p> <p>yağ asidi  - uzun bir hidrokarbon yan zincirine sahip bir karboksilik asit.</p> <p>hammadde  - bir üretim süreci için tedarik olarak kullanılan herhangi bir işlenmemiş malzeme.</p> <p>fermiyum  -  Fermiyum  , atom numarası 100 olan elementin adıdır ve Fm sembolü ile temsil edilir. Aktinit  grubunun bir üyesidir . </p> <p>termodinamiğin birinci yasası  - bir sistemin ve çevresinin toplam enerjisini belirten yasa sabit bir değerdir; enerjinin korunumu yasası.</p> <p>yangın noktası  - bir buharın yanmayı başlatacağı ve sürdüreceği en düşük sıcaklık.</p> <p>fisyon  - iki veya daha fazla daha hafif çekirdek ve enerji salınımı ile sonuçlanan bir atom çekirdeğinin bölünmesi.</p> <p>alev testi  - bir alevdeki emisyon spektrumlarına dayalı olarak iyonları tanımlamak için kullanılan analitik bir teknik.</p> <p>yanıcı  - kolayca tutuşabilir veya sürekli yanabilir.</p> <p>sıvı  - sıvılar, gazlar ve plazma dahil olmak üzere uygulanan kayma gerilimi altında akan bir madde.</p> <p>floresan  - bir atom elektromanyetik radyasyonu emdiğinde ve elektron daha düşük bir enerji durumuna düştüğünde bir foton yaydığında salınan lüminesans.</p> <p>köpük  - bir sıvı veya katı içinde sıkışmış gaz kabarcıkları içeren bir madde.</p> <p>kuvvet  - hem büyüklük hem de yön (vektör) ile bir kütleyi itme veya çekme.</p> <p>formal yük  - bir atomun değerlik elektronlarının sayısı ile atomla ilişkili elektronların sayısı arasındaki fark (örneğin, bir kimyasal bağda).</p> <p>oluşum reaksiyonu  - bir mol ürünün oluştuğu reaksiyon.</p> <p>formül kütlesi  veya formül ağırlığı  - bir bileşiğin ampirik formülündeki atomların atom ağırlıklarının toplamı.</p> <p>fraksiyonel damıtma  - bir karışımın bileşenlerini kaynama noktalarına göre ayıran işlem.</p> <p>fransiyum  - element sembolü Fr ve atom numarası 87 olan alkali metal.</p> <p>serbest enerji  - bir sistemin iş yapmak için mevcut olan iç enerjisi miktarı.</p> <p>serbest radikal  - eşleşmemiş elektrona sahip bir atom veya molekül.</p> <p>donma  - bir sıvının katı hale dönüştüğü süreç.</p> <p>donma noktası  - bir sıvının bir katıya geçiş yaptığı sıcaklık (her zaman erime noktası ile aynı değildir).</p> <p>donma noktası  düşüşü - bir sıvıya başka bir bileşik ekleyerek donma noktasını düşürmek.</p> <p>frekans  - bir dalga üzerindeki bir noktanın bir saniyede bir referans noktasından geçme sayısı.</p> <p>fonksiyonel gruplar  veya fonksiyonel kısım  - bir moleküldeki karakteristik reaksiyonlardan ve özelliklerden sorumlu olan atom grubu.</p> <p>füzyon  - hafif atom çekirdeklerini birleştirerek daha ağır bir çekirdek oluşturmak ve buna enerji salınımı eşlik etmek.</p> <p>G - Gadolinyumdan Gruba</p> <p> </p> <p> Test tüpleri, yaygın bir kimyasal cam eşya türüdür. Kültür Bilimi/GIPhotoStock / Getty Images</p> <p>gadolinyum  - element sembolü Gd ve atom numarası 64 olan nadir toprak metali.</p> <p>galyum  - element sembolü Ga ve atom numarası 31 olan metal.</p> <p>galvanik</p> <p>hücre  - farklı iletkenler arasındaki reaksiyonların bir tuz köprüsü ve elektrolit yoluyla gerçekleştiği elektrokimyasal hücre.</p> <p>gama radyasyonu  - atom çekirdeğinden kaynaklanan yüksek enerjili iyonlaştırıcı fotonlar.</p> <p>gaz  - ne tanımlanmış bir şekle ne de tanımlanmış bir hacme sahip olmasıyla karakterize edilen maddenin durumu.</p> <p>gaz sabiti (R)  - İdeal Gaz Yasasındaki sabit; R = 8.3145 J/mol·K.</p> <p>Gay-Lussac yasası  - ideal bir gazın basıncını belirten ideal gaz yasasının biçimi, hacim sabit tutulduğunda mutlak (Kelvin) sıcaklığıyla doğru orantılıdır.</p> <p>jel  - katı parçacıkların katı veya yarı katı bir karışım oluşturmak üzere bir ağ içinde tutulduğu bir tür sol.</p> <p>geometrik izomer  - birbirleriyle aynı sayıda ve türde atoma sahip, ancak farklı geometrik konfigürasyonlara sahip moleküller. Ayrıca cis-trans veya konfigürasyonel izomerizm olarak da adlandırılır.</p> <p>germanyum  - element sembolü Ge ve atom numarası 32 olan metaloid.</p> <p>Gibbs serbest enerjisi  - sabit basınç ve sıcaklıkta bir sistem tarafından yapılan tersinir veya maksimum iş potansiyelinin bir ölçüsü.</p> <p>cam  - amorf bir katı.</p> <p>glikozidik bağ  - bir karbonhidrat ile fonksiyonel bir grup veya başka bir molekül arasındaki kovalent bağ.</p> <p>altın  - element sembolü Au ve atom numarası 79 olan sarı renkli geçiş metali.</p> <p>Graham Yasası  - bir gazın efüzyon oranını belirten ilişki, moleküler kütlesinin veya yoğunluğunun karekökü ile ters orantılıdır.</p> <p>tahıl alkolü  - fermente edilmiş tahılın damıtılmasından elde edilen saflaştırılmış etil alkol formu.</p> <p>gram  - 4°C'de bir santimetre küp suyun kütlesine eşit kütle birimi.</p> <p>gram moleküler kütle  - bir mol moleküler maddenin gram cinsinden kütlesi.</p> <p>gravimetrik analiz  - bir numunenin kütlesinin ölçülmesine dayanan bir dizi nicel analitik teknik.</p> <p>yeşil kimya  - yeni malzeme ve süreçlerin geliştirilmesi de dahil olmak üzere kimyasalların çevresel etkilerini azaltmakla ilgilenen kimya dalı.</p> <p>temel durum  - bir atomun, iyonun, molekülün veya atom altı parçacığın en düşük enerji durumu.</p> <p>grup  - periyodik tablodaki periyodik özellikleri paylaşan elementlerden oluşan dikey bir sütun.</p> <p>H - Hipoteze Haber Süreci</p> <p> </p> <p> Isı, termal enerjiyi ifade eder. Tim Robberts / Getty Images</p> <p>Haber süreci  - nitrojen ve hidrojen gazını reaksiyona sokarak amonyak yapma veya nitrojeni sabitleme yöntemi</p> <p>hafniyum  - element sembolü Hf ve atom numarası 72 olan geçiş metali.</p> <p>yarım hücre  - bir elektrolitik veya voltaik hücrenin yarısı, oksidasyon veya indirgeme bölgesi olarak hizmet eder.</p> <p>yarı ömür (t 1/2 )  - reaktantın yarısını bir ürüne dönüştürmek için gereken süre veya bir radyoaktif izotopun yarısının kızı izotopuna bozunması için gereken süre.</p> <p>halojenür iyonu  - yükü -1 olan tek bir halojen atomu (örneğin, Cl - )</p> <p>halojen  - periyodik tablonun VIIA Grubundaki bir element (örneğin, Br, Cl).</p> <p>halojenli hidrokarbon  - bir veya daha fazla halojen atomu içeren bir hidrokarbon.</p> <p>sert su  - yüksek miktarda kalsiyum ve/veya magnezyum katyonları içeren su.</p> <p>hassium  - atom numarası 108 olan ve element sembolü Hs olan geçiş metali.</p> <p>ısı  - sıcaklık farkı nedeniyle madde örnekleri arasında akan enerji.</p> <p>ısı kapasitesi  - bir numunenin sıcaklığını belirli bir miktarda yükseltmek için gereken ısı miktarı.</p> <p>oluşum ısısı ( ΔH f )  - saf bir maddenin oluşumu sırasında sabit basınçta elementlerinden emilen veya salınan ısı miktarı.</p> <p>füzyon ısısı ( ΔH fus )  - sabit sıcaklık ve basınçta bir gram veya mol katının sıvıya dönüştürülmesi için entalpideki (ısı) değişim.</p> <p>ağır metal  - düşük konsantrasyonlarda toksik olan yoğun bir metal.</p> <p>Heisenberg belirsizlik ilkesi  - bir parçacığın hem konumunu hem de momentumunu aynı anda mükemmel bir doğrulukla belirlemenin imkansız olduğunu belirten ilke.</p> <p>helyum  -  Helyum,  atom numarası 2 olan elementin adıdır ve He sembolü ile temsil edilir. Soy gazlar grubunun bir üyesidir.</p> <p>Henderson-Hasselbalch denklemi - bir  çözeltinin pH'ını veya pOH'sini, pKa veya pKb'yi ve ayrışmış türlerin konsantrasyon oranını ilişkilendiren bir yaklaşım.</p> <p>Henry Yasası  - çözeltide çözülecek bir gazın kütlesini belirten yasa, gazın çözelti üzerindeki kısmi basıncı ile doğru orantılıdır.</p> <p>Hess Yasası  - genel bir reaksiyondaki enerji değişimini belirten yasa, bireysel (kısmi) reaksiyonlardaki enerji değişikliklerinin toplamına eşittir.</p> <p>heterojen  -- farklı bileşenlerden oluşan.</p> <p>heterojen karışım  - tanımlanabilir özelliklere sahip en az iki bileşenin mevcut olduğu tek tip bir bileşime sahip olmayan bir karışım.</p> <p>heterojen reaksiyon  - reaktanların birbirinden farklı fazlar olduğu kimyasal reaksiyon.</p> <p>holmiyum  - element sembolü Ho ve atom numarası 67 olan nadir toprak metali.</p> <p>homojen  - hacmi boyunca tek tip.</p> <p>homopolimer  - her mer biriminin aynı olduğu polimer.</p> <p>hibrit yörünge  - iki veya daha fazla atomik yörüngenin birleşiminden oluşan yörünge.</p> <p>hidrasyon reaksiyonu  - bir CC çift bağındaki bir karbona bir hidrojen ve hidroksil iyonunun eklendiği reaksiyon.</p> <p>hidrokarbon  - tamamen karbon ve hidrojen atomlarından oluşan molekül.</p> <p>hidrojen  - atom numarası 1 ve sembolü H olan element.</p> <p>hidrojen bağı  - elektronegatif bir atoma bağlı bir hidrojen ile farklı bir elektronegatif atom arasındaki çekici etkileşim.</p> <p>hidrojenasyon  - hidrojen üreten indirgeme reaksiyonu (genellikle H 2 olarak ).</p> <p>hidroliz  - bir reaktantın su olduğu ayrışma reaksiyonu. Yoğunlaşma reaksiyonunun tersi.</p> <p>hidrometre  - iki sıvının göreceli yoğunluğunu ölçmek için kullanılan alet.</p> <p>hidronyum iyonu  -H3O + katyonu.</p> <p>hidrofobik  - suyu itme özelliği.</p> <p>hidroksil grubu  - bir oksijen atomuna (-OH) kovalent olarak bağlı bir hidrojen atomundan oluşan fonksiyonel grup.</p> <p>higroskopik  - çevredeki suyu emebilir veya emebilir.</p> <p>hipertonik  - başka bir çözeltiden daha yüksek ozmotik basınca sahip.</p> <p>hipotez  - bir olayın tahmini veya bir fenomenin önerilen açıklaması.</p> <p>I - IUPAC'a İdeal Gaz</p> <p> </p> <p> Karışmayan sıvılara karışmaz denir. Greg Samborski / Getty Images</p> <p>ideal gaz  - moleküllerin ihmal edilebilir boyuta ve yalnızca sıcaklığa bağlı kinetik enerjiye sahip olduğu gaz.</p> <p>ideal gaz sabiti  - İdeal Gaz Yasasındaki fiziksel sabit, Boltzmann sabitine eşit, ancak farklı birimlerle.</p> <p>ideal gaz yasası  - PV = nRT burada P basınç, V hacim, n mol sayısı, R ideal gaz sabitidir ve T sıcaklıktır.</p> <p>karışmaz  - homojen bir karışım oluşturmak için birleşemeyen iki maddenin özelliği; karıştırılamıyor</p> <p>bağımsız değişken  - bağımlı değişken üzerindeki etkisini test etmek için bir deneyde kontrol edilen veya değiştirilen değişken.</p> <p>gösterge  - koşulları değiştiğinde gözle görülür bir değişiklik gösteren madde (örneğin, bir pH göstergesi).</p> <p>indiyum  - element sembolü In ve atom numarası 49 olan metal.</p> <p>endüktif etki  - bir kimyasal bağın bir moleküldeki bitişik bağların oryantasyonu üzerindeki etkisi.</p> <p>inhibitör  - kimyasal reaksiyonu yavaşlatan veya önleyen madde.</p> <p>inorganik kimya  - biyolojik kökenli olmayan (CH bağları içermeyen) moleküllerin kimyasının incelenmesi.</p> <p>çözünmez  - bir çözücü içinde çözülemez.</p> <p>yoğun özellik  - bir numunedeki maddenin miktarından bağımsız olan maddenin özelliği.</p> <p>moleküller arası kuvvet  - komşu moleküller arasındaki tüm kuvvetlerin toplamı.</p> <p>iç enerji  - kapalı bir sistemin toplam enerjisi (U).</p> <p>içsel özellik  - mevcut maddenin miktarından bağımsız olan maddenin özelliği.</p> <p>ara  - reaktanlar ve nihai ürünler arasında bir orta adımda oluşan madde.</p> <p>ters orantı  - ürünleri sabit bir değer olacak şekilde değişken arasındaki ilişki.</p> <p>iyot  -  İyot,  atom numarası 53 olan elementin adıdır ve I sembolü ile gösterilir. Halojen grubunun bir üyesidir.</p> <p>iyon  - elektronlardan farklı sayıda protona ve dolayısıyla net bir elektrik yüküne sahip atom veya molekül.</p> <p>iyonik  - atomik veya moleküler düzeyde net bir elektrik yükü taşımakla ilgili.</p> <p>iyonik bağ  - zıt yüklü iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetin neden olduğu atomlar arasındaki kimyasal bağlantı.</p> <p>iyonik bileşik  - iyonların elektrostatik kuvvetler (farklı elektronegatiflik değerleri) nedeniyle birbirine bağlanmasıyla oluşan bileşik.</p> <p>iyonik denklem  - sulu çözeltideki elektrolitlerin ayrışmış iyonlar olarak yazıldığı kimyasal denklem.</p> <p>iyon yarıçapı  - birbirine değen iki iyon arasındaki mesafenin yarısı.</p> <p>iyonlaşma enerjisi  - gaz halindeki bir iyon atomundan bir elektronu tamamen çıkarmak için gereken enerji.</p> <p>iridyum  -  İridyum,  atom numarası 77 olan elementin adıdır ve Ir sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>demir  -  Demir,  atom numarası 26 olan elementin adıdır ve Fe sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>izoelektronik  - aynı elektronik yapıya ve dolayısıyla aynı sayıda değerlik elektronuna sahip kimyasal türler.</p> <p>izole sistem  - sistemin dışında enerji veya madde alışverişi yapamayan termodinamik sistem.</p> <p>izomer  - başka bir türle aynı sayıda ve türde atoma sahip kimyasal türler, ancak farklı bir düzenleme ve dolayısıyla farklı özellikler.</p> <p>izomerizasyon işlemi  - düz zincirli hidrokarbonların dallı zincirli hidrokarbonlara dönüştürüldüğü protokol.</p> <p>izotoplar  - aynı sayıda protona sahip, ancak farklı sayıda nötron ve dolayısıyla farklı atom ağırlığı değerlerine sahip atomlar.</p> <p>IUPAC  - Uluslararası Saf ve Uygulamalı Kimya Birliği, kimyasal standartlar konusunda bir otorite.</p> <p>J Harfi ile Başlayan Kimya Tanımları</p> <p> </p> <p> Joule bir enerji birimidir. Kağıt Tekne Yaratıcı / Getty Images</p> <p>joule  - 1 m/s hızla hareket eden 1 kg'lık bir kütlenin kinetik enerjisine eşit SI enerji birimi.</p> <p>K - Kelvin Sıcaklık Kripton</p> <p> </p> <p> Kripton asil bir gazdır. Bilim Resim Şirketi / Getty Images</p> <p>Kelvin sıcaklık ölçeği  - suyun donma ve kaynama noktaları arasında 100 derecelik bir mutlak sıcaklık ölçeği (her ne kadar değerler konvansiyonel olarak dereceler olmadan verilmiş olsa da).</p> <p>keratin  - kordatlar tarafından üretilen lifli bir protein. Saçta, deride, pençelerde ve yünde bulunabilir.</p> <p>keton  - iki atom grubu arasında bir karbonil fonksiyonel grubu (C=O) içeren bileşik</p> <p>kilo  - "bin" anlamına gelen önek.</p> <p>kilopaskal (kPa)  - 10 g kütlenin santimetre kareye uyguladığı basınç birimi. 1 kPa'da 1000 Pa vardır.</p> <p>kinetik enerji  - hareketle ilişkili enerji.</p> <p>kripton  - periyodik tablodaki Kr sembolü ile element 36.</p> <p>L - Kararsız Kompleksten Lutesyuma</p> <p> </p> <p> Turnusol kağıdı, belirli bir pH kağıdı türüdür. Clive Streeter / Getty Images</p> <p>kararsız kompleks  - çevreleyen çözeltideki ligandlarla hızla dengeye ulaşan bir kompleks iyon.</p> <p>lantanitler  - genellikle atom numarası 58-71 olan 4f alt seviyesinin doldurulmasıyla karakterize edilen geçiş metallerinin alt kümesi.</p> <p>lantan  - element sembolü La olan element atom numarası 57.</p> <p>kafes enerjisi  - bir gazdaki zıt yüklü iyonların katı bir iyonik kafes oluşturmak üzere birleştiği sürecin entalpi değişimi.</p> <p>hukuk  - bir dizi bilimsel gözlemi açıklayan genel bir kural. Kanunlar kelimelerle ifade edilir, ancak matematiksel denklemlerle ifade edilir.</p> <p>Kimyasal Denge Yasası  - dengede reaktanların konsantrasyonu ile kimyasal reaksiyon karışımının ürünleri arasındaki ilişkinin bir ifadesi.</p> <p>Hacimleri Birleştirme Yasası  - bir kimyasal reaksiyondaki gazların hacimlerini, tüm gazların aynı sıcaklık ve basınçta olduğu koşullar altında küçük tamsayılar oranında mevcut olduğunu belirten ilişki.</p> <p>Enerjinin Korunumu Yasası  - bir biçimden diğerine değişebilmesine rağmen, enerjinin ne yaratılabileceğini ne de yok edilebileceğini belirten yasa.</p> <p>Kütlenin Korunumu Yasası  - kapalı bir sistemde maddeyi ifade eden yasa, formları değişse de ne yaratılabilir ne de yok edilebilir.</p> <p>Sabit Bileşim Yasası  - saf bir bileşik numunelerinin kütlece aynı oranlarda aynı elementleri içerdiğini belirten kimya yasası.</p> <p>Belirli Oranlar Yasası  - bir bileşiğin tüm örneklerinin kütlece aynı oranda element içerdiğini belirten yasa.</p> <p>Çoklu Oranlar Yasası  - elementlerin molekülleri oluşturmak için küçük tam sayıların oranlarında birleştiğini belirten yasa.</p> <p>lavrensiyum  - element sembolü Lr ve atom numarası 103 olan aktinit.</p> <p>kurşun  - element sembolü Pb ve atom numarası 82 olan metal.</p> <p>Le Chatelier Prensibi  - kimyasal bir sistemin dengesinin stresi azaltmak için değişeceğini söyleyen ilke.</p> <p>Lewis asidi - bir elektron çifti alıcısı olarak hareket edebilen kimyasal türler.</p> <p>Lewis bazı - elektron çifti vericisi olan bir madde.</p> <p>Lewis asit baz reaksiyonu  - bir elektron çifti vericisi (Lewis bazı) ve elektron çifti alıcısı (Lewis asidi) arasında en az bir kovalent bağ oluşturan kimyasal reaksiyon.</p> <p>Lewis yapısı  - atomların etrafındaki elektronları göstermek için noktalar ve kovalent bağları göstermek için çizgiler kullanan bir molekülün temsili.</p> <p>ligand  - merkezi bir iyon veya atom ile bir kovalent bağ yoluyla en az bir elektron bağışlayan veya paylaşan kimyasal bir tür.</p> <p>sınırlayıcı reaktan  - bir kimyasal reaksiyondan ne kadar ürün oluşabileceğini belirleyen reaktan.</p> <p>lipid  - yağlar ve katı yağlar olarak da bilinen yağda çözünen moleküller sınıfı</p> <p>sıvılaştırma  - bir malzemeyi katı veya gaz fazdan sıvı faza dönüştürme işlemi.</p> <p>sıvı  - belirli bir hacme sahip olan ancak belirli bir şekle sahip olmayan madde durumu.</p> <p>lityum  - atom numarası 3 ve element sembolü Li olan alkali metal.</p> <p>turnusol kağıdı  - likenlerden elde edilen suda çözünür bir boya ile muamele edilmiş pH kağıdı olarak kullanılan filtre kağıdı.</p> <p>London dağılım kuvveti  - elektron itme nedeniyle birbirine yakın atomlar veya moleküller arasındaki zayıf moleküller arası kuvvet.</p> <p>yalnız çift  - bir atomun dış kabuğunda başka bir atomla paylaşılmayan veya bağlanmayan bir elektron çifti.</p> <p>lutesyum  - Lu element sembolü ve atom numarası 71 olan nadir toprak metali.</p> <p>M - Makromolekülden Muriatik Asite</p> <p> </p> <p> Kütle, bir numunedeki madde miktarının bir ölçüsüdür. Larry Washburn / Getty Images</p> <p>makromolekül  - çok sayıda, genellikle 100'den fazla atom içeren molekül.</p> <p>Madelung kuralı  - nükleer yükün iç elektronlar tarafından korunması nedeniyle atomlardaki elektron orbitallerinin doldurulmasını tanımlayan kural.</p> <p>magnezyum  -  Magnezyum,  atom numarası 12 olan elementin adıdır ve Mg sembolü ile temsil edilir. Magnezyum alkali bir toprak metalidir.</p> <p>ana grup elementleri  - periyodik tablonun s ve p bloklarındaki elementlerden herhangi biri.</p> <p>dövülebilir  - genellikle metallere uygulanan bir çekiçle şekillendirilebilir veya dövülebilir.</p> <p>manganez  - atom numarası 25 ve element sembolü Mn olan element.</p> <p>manometre  - gaz basıncını ölçmek için kullanılan cihaz.</p> <p>kütle  - bir maddenin içerdiği madde miktarı veya maddenin ivmeye direnen özelliği.</p> <p>kütle kusuru  - bir atomun kütlesi ile proton, nötron ve elektronlarının kütlelerinin toplamı arasındaki fark.</p> <p>kütle numarası  - atom çekirdeğindeki proton ve nötron sayısının toplamı olan tam sayı.</p> <p>kütle yüzdesi  - bir bileşenin kütlesinin toplam karışım veya çözelti kütlesine bölünmesiyle hesaplanan konsantrasyon; ağ/ağ%.</p> <p>kütle spektroskopisi  - kütle ve elektrik yüküne dayalı olarak bir karışımın bileşenlerini ayırmak ve/veya tanımlamak için kullanılan analitik teknik.</p> <p>madde  - Kütlesi olan ve hacim kaplayan her şey.</p> <p>ölçüm  - bir nesneyi veya olayı tanımlayan nicel veya sayısal veriler.</p> <p>tıbbi kimya  - farmasötiklerin tasarımı, sentezi ve incelenmesi ile ilgili kimya dalı.</p> <p>meitnerium  - element sembolü Mt ve atom numarası 109 olan radyoaktif geçiş metali.</p> <p>erime  - maddenin katıdan sıvıya faz değişimi.</p> <p>erime noktası  - maddenin katı ve sıvı fazının dengede bir arada bulunduğu sıcaklık.</p> <p>mendelevium  - atom numarası 101 ve element sembolü Md olan aktinit.</p> <p>menisküs  - bir kaptaki sıvı ile gaz arasındaki, yüzey gerilimi nedeniyle eğri olan faz sınırı.</p> <p>merkaptan  - bir alkil veya aril grubu ve bir tiyol grubu içeren organik kükürt bileşiği.</p> <p>merkapto grubu  - bir hidrojene bağlı bir kükürtten oluşan fonksiyonel grup; -SH.</p> <p>cıva  - element sembolü Hg ve atom numarası Hg olan geçiş metali.</p> <p>metabolizma  - kimyasal enerjiyi depolayan ve onu bir organizmanın kullanabileceği bir forma dönüştüren biyokimyasal reaksiyonlar dizisi.</p> <p>metal  - yüksek iletkenliğe ve katyon oluşturma eğilimi de dahil olmak üzere diğer metalik özelliklere sahip olan, genellikle periyodik tablodaki grup tarafından tanımlanan madde.</p> <p>metalik karakter  - katyonlar oluşturmak için dış değerlik elektronlarını kaybetme yeteneği de dahil olmak üzere metallerle ilişkili kimyasal özellikler kümesi.</p> <p>metalik bileşik  - bir veya daha fazla metal atomu içeren kimyasal bileşik.</p> <p>metaloid  - özellikleri metaller ve ametaller (örneğin silikon) arasında bulunan element.</p> <p>metre  - (a) SI sistemindeki temel uzunluk birimi veya (b) bir miktarı ölçmek için kullanılan bir cihaz.</p> <p>metil 1 - üç  hidrojen atomuna bağlı bir karbon içeren fonksiyonel grup, -CH3.</p> <p>mikrolitre  - bir litre bir milimetre küpün milyonda biri olan hacim birimi.</p> <p>mikron  - metrenin milyonda birine eşit uzunluk birimi; bir mikrometre.</p> <p>mineral asit  - herhangi bir inorganik asit (örneğin, sülfürik asit).</p> <p>karışabilir  - tipik olarak sıvılara uygulanan bir çözelti oluşturmak için çözünür veya karıştırılabilir.</p> <p>karışım  - her biri kendi kimyasal kimliğini (örneğin tuz ve un) koruyacak şekilde iki veya daha fazla maddenin kombinasyonu.</p> <p>moderatör  - nötronların hızını yavaşlatan veya yavaşlatan malzeme.</p> <p>Mohs ölçeği  - Mohs ölçeği, bir mineralin sertliğini derecelendiren göreceli bir ölçektir. Mohs sayısı yüksek olan bir mineral, Mohs sayısı daha düşük olan bir minerali işaretleyebilir.</p> <p>yarım  - bir moleküldeki karakteristik kimyasal davranışından sorumlu olan atom grubu.</p> <p>molalite - çözünenin molünün  çözücünün kilogramına bölünmesiyle elde edilen konsantrasyon birimi.</p> <p>molar  - molariteye atıfta bulunur (litre çözelti başına mol); örneğin 6 M HC1 çözeltisi, litre çözelti başına 6 mol hidroklorik asit içerir.</p> <p>molar füzyon entalpisi  - sabit basınç ve sıcaklıkta bir maddenin bir molünü katıdan sıvı hale dönüştürmek için gereken enerji.</p> <p>molar buharlaşma entalpisi  - sabit basınç ve sıcaklıkta bir mol sıvıyı gaz fazına dönüştürmek için gereken enerji.</p> <p>molarite  - çözünen maddenin mol sayısının çözeltinin litre sayısına bölünmesiyle elde edilen konsantrasyon birimi.</p> <p>molar kütle  - bir mol maddenin kütlesi.</p> <p>molar ısı kapasitesi  - 1 mol maddenin sıcaklığını 1 Kelvin yükseltmek için gereken ısı enerjisi.</p> <p>molar hacim  - bir mol maddenin hacmi.</p> <p>mol  - 6.022 x 10 23  molekül, atom veya diğer parçacıklara eşit kimyasal kütle birimi.</p> <p>moleküler denklem  - iyonik bileşiklerin iyonlar yerine moleküller olarak ifade edildiği dengeli kimyasal denklem.</p> <p>moleküler formül  - bir moleküldeki atomların sayısının ve türünün ifadesi.</p> <p>moleküler geometri  - bir molekülün şeklinin tanımı ve atomlarının göreceli konumları.</p> <p>moleküler kütle  - bir moleküldeki atomların atomik kütlelerinin toplamı.</p> <p>moleküler yörünge  - bir moleküldeki elektronun dalga fonksiyonu.</p> <p>moleküler ağırlık  - bir moleküldeki atomların atom ağırlıklarının toplamı.</p> <p>molekül  - bir birim oluşturacak şekilde kimyasal bağları paylaşan iki veya daha fazla atomun oluşturduğu kimyasal türler.</p> <p>mol kesri  - bir bileşenin mol sayısının bir çözeltinin toplam mol sayısına bölümü olan konsantrasyon birimi.</p> <p>mol oranı  - bir kimyasal reaksiyonda yer alan herhangi iki bileşenin mol sayılarını karşılaştıran oran veya kesir.</p> <p>molibden  - element sembolü Mo ve atom numarası 42 olan geçiş metali.</p> <p>monatomik iyon  - tek bir atom tarafından oluşturulan bir iyon.</p> <p>monomer  - bir polimerin alt birimi veya yapı taşı olan bir molekül.</p> <p>monoprotik asit  - sulu çözeltide molekül başına tek bir proton veya hidrojen atomu veren asit.</p> <p>ana likör  - kristaller bir kristalizasyon çözeltisinden çıkarıldıktan sonra kalan çözelti.</p> <p>MSDS  - bir kimyasal hakkında güvenlik bilgilerini özetleyen yazılı bir belge olan Material Safety Data Sheet'in kısaltması.</p> <p>çoklu bağ  - iki atom arasında iki veya daha fazla elektron çifti paylaşıldığında oluşan bir bağ.</p> <p>muriatic aci d  - hidroklorik asit, HCl için ortak isim.</p> <p>N - Naptenden Nutrasötik'e</p> <p> </p> <p> Neon ışıklar asil gaz neonunu içerir. Jill Tindall / Getty Images</p> <p>naftenler - genel formülü C n H 2n  olan petrolden elde edilen siklik alifatik hidrokarbonlar.</p> <p>doğal bolluk  - Dünya'da doğal olarak meydana gelen belirli bir izotopun ortalama yüzdesi.</p> <p>neodimyum  - element sembolü Nd ve atom numarası 60 olan nadir toprak metali.</p> <p>neon  - Ne element sembolü ve atom numarası 10 olan soy gaz.</p> <p>neptunyum  - element sembolü Np ve atom numarası 94 olan aktinit.</p> <p>net iyonik denklem  - yalnızca reaksiyona katılan türleri listeleyen kimyasal denklem.</p> <p>ağ katı  - bir dizi tekrar eden kovalent olarak bağlı atomdan oluşan malzeme.</p> <p>nötr çözelti  - pH'ı 7 olan sulu çözelti.</p> <p>nötralizasyon  - bir asit ve baz arasında nötr bir çözelti ile sonuçlanan kimyasal reaksiyon.</p> <p>nötron  - atom çekirdeğinde kütlesi 1 ve yükü 0 olan parçacık.</p> <p>Newton  (N) - 1 kg'lık bir kütleyi 1 m/sn hızlandırmak için gereken kuvvet miktarına eşit SI kuvvet birimi 2 .</p> <p>nikel  -  Nikel,  atom numarası 28 olan elementin adıdır ve Ni sembolü ile temsil edilir. Nikel, geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>niyobyum  -  Niyobyum,  atom numarası 41 olan elementin adıdır ve Nb sembolü ile temsil edilir. Niyobyum ayrıca Columbium olarak da adlandırılır ve bir geçiş metalidir.</p> <p>nitrojen  -  Azot,  atom numarası 7 olan elementin adıdır ve N sembolü ile temsil edilir. Azot, azot olarak da bilinir ve ametal grubunun bir üyesidir.</p> <p>nobelium  - element sembolü No ve atom numarası 102 olan aktinit.</p> <p>soy gaz  - periyodik tablonun 8. Grubundan element (örneğin, ksenon, argon).</p> <p>soy gaz çekirdeği  - önceki soy gaz konfigürasyonunun parantez içindeki element sembolü ile değiştirildiği atomik elektron konfigürasyonunu yazarken kullanılan kestirme gösterim.</p> <p>bağlanmayan elektron  - diğer atomlarla kimyasal bir bağa katılmayan bir atomdaki elektron.</p> <p>elektrolit  olmayan - sulu çözeltide iyonlara ayrışmayan madde.</p> <p>ametal  - metalik özellikler göstermeyen element, tipik olarak periyodik tablonun sağ üst köşesinde bulunan elementlere atıfta bulunur.</p> <p>oksitleyici olmayan asit  - oksitleyici ajan olarak hareket edemeyen bir asit.</p> <p>polar olmayan bağ  - pozitif veya negatif kutupları olmayacak şekilde eşit yük dağılımına sahip kimyasal bağ.</p> <p>polar olmayan molekül  - pozitif ve negatif yanları olmayacak şekilde eşit yük dağılımına sahip molekül.</p> <p>spontane olmayan reaksiyon  - harici iş girişi olmadan gerçekleşemeyen kimyasal reaksiyon.</p> <p>uçucu olmayan  - olağan koşullar altında kolayca buharlaşmayan bir gaza dönüşmeyen madde.</p> <p>normal kaynama noktası  - bir sıvının 1 atm basınçta (deniz seviyesi) kaynadığı sıcaklık.</p> <p>normal konsantrasyon  - ya çözünenlerin konsantrasyonunun iki numunede aynı olduğu normal konsantrasyonu ifade eder veya çözeltideki (N) bir çözünenin gram eşdeğer ağırlığını ifade eder.</p> <p>normallik  (N) - litre çözelti başına gram eşdeğer ağırlığa eşit konsantrasyon ölçüsü.</p> <p>normal erime noktası  - bir katının 1 atm basınçta eridiği sıcaklık.</p> <p>nükleer fisyon  - atom çekirdeğinin bir enerji salınımı ile birlikte iki veya daha fazla hafif çekirdeğe bölünmesi.</p> <p>nükleer radyasyon  - atom çekirdeğindeki reaksiyonlar sırasında yayılan parçacıklar ve fotonlar.</p> <p>çekirdeklenme  - buhar damlacıklarının bir sıvıya yoğunlaşması, kaynayan bir sıvıda kabarcıkların oluşması veya kristalleri büyütmek için parçacıkların birikmesi süreci.</p> <p>nükleofil  - kovalent bir bağ oluşturmak için bir elektron çifti bağışlayan atom veya molekül.</p> <p>nükleotid  - bir nükleotit bazı, riboz veya deoksiriboz ve bir veya daha fazla fosfat grubundan oluşan organik molekül.</p> <p>çekirdek  - proton ve nötronlardan oluşan bir atomun pozitif yüklü merkezi.</p> <p>nüklid  - çekirdeğinin proton ve nötron bileşimi ile karakterize edilen bir atom veya iyon.</p> <p>boş hipotez  - bir tedavinin etkisinin olmadığı veya bağımsız ve bağımlı değişken arasında hiçbir ilişkinin olmadığı önermesi.</p> <p>nutrasötik  - sağlık veya tıbbi faydalar sağlayan bir gıda veya gıda parçası.</p> <p>O - Oksijene Oktan Sayısı</p> <p> </p> <p> İki oksijen atomu bir oksijen molekülü oluşturmak için bağlanır. ADAM HART-DAVIS/BİLİM FOTOĞRAF KÜTÜPHANESİ / Getty Images</p> <p>oktan sayısı  - izooktan (100) ve heptan (0) vuruntusuna göre motor yakıtının motor vuruntusuna karşı direncini gösteren değer.</p> <p>oktet  - bir atomun etrafındaki 8 değerlik elektronlu grup.</p> <p>oktet kuralı  - bir atomik bağdaki atomların 8 dış elektronunu paylaşması ilkesi.</p> <p>açık sistem  - çevresiyle madde ve enerjiyi serbestçe değiş tokuş edebilen bir sistem.</p> <p>yörünge  - bir elektronun dalga benzeri davranışını tanımlayan matematiksel fonksiyon.</p> <p>organik kimya  - hidrojene bağlı karbon kimyasalı içeren bileşiklerin kimyasının incelenmesi.</p> <p>osmiyum  -   Osmiyum,  atom numarası 76 olan elementin adıdır ve Os sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>ozmoz  - çözücü moleküllerinin yarı geçirgen bir zar boyunca seyreltik bir çözeltiden daha konsantre bir çözeltiye hareketi, böylece seyreltme ve zarın her iki tarafındaki konsantrasyonu eşitleme.</p> <p>oksitleyici  - bir redoks reaksiyonunda başka bir reaktandan elektronları oksitleyen veya uzaklaştıran bir reaktan.</p> <p>oksidasyon  - bir kimyasal reaksiyonda bir atom, molekül veya iyon tarafından elektron kaybı.</p> <p>oksidasyon numarası  - tüm elektron çiftleri ve ligandlar çıkarılmışsa, bir koordinasyon bileşiğindeki merkezi bir atomun elektrik yükü.</p> <p>oksidasyon durumu  - bir bileşikteki atomdaki elektron sayısı ile elementin nötr atomundaki elektron sayısı arasındaki fark.</p> <p>oksit  - oksidasyon durumu 2-'ye eşit olan bir oksijen iyonu (örneğin, demir oksit).</p> <p>oksitleyici  - bir redoks reaksiyonunda elektronları başka bir reaktandan uzaklaştıran bir reaktan.</p> <p>oksitleyici ajan  - bir oksitleyici; elektronları başka bir reaktandan uzaklaştıran bir reaktan.</p> <p>oksianyon  - oksijen elementini içeren bir anyon.</p> <p>oksijen  -  Oksijen,  atom numarası 8 olan elementin adıdır ve O sembolü ile temsil edilir. Ametal grubunun bir üyesidir.</p> <p>P - Paladyumdan Saf Maddeye</p> <p> </p> <p> Periyodik tablo, elementleri özelliklerindeki eğilimlere göre düzenler. Dijital Sanat / Getty Images</p> <p>paladyum  - element sembolü Pd ve atom numarası 46 olan geçiş metali.</p> <p>paramanyetizma  - bir manyetik alana çekilme ile karakterize edilen malzemenin özelliği.</p> <p>ana atom  - radyoaktif bozunmaya uğrayan ve bir veya daha fazla yavru atomla sonuçlanan atom.</p> <p>ana nüklid  - radyoaktif bozunma sırasında belirli bir yavru nüklide bozunan nüklid.</p> <p>kısmi basınç  - bir gaz karışımındaki bir gazın aynı sıcaklıkta hacmi kendi başına işgal etmesi durumunda uygulayacağı basınç.</p> <p>partikül  - bir gaz veya sıvı içinde asılı duran küçük, farklı katılar.</p> <p>milyonda parça  (PPM) - bir milyon parça çözücüde bir parça çözünen olan konsantrasyon birimi.</p> <p>Pascal (Pa)  - Metrekare başına 1 Newton'luk kuvvete eşit SI basınç birimi.</p> <p>Pauli dışlama ilkesi  - hiçbir iki elektronun veya diğer fermiyonun aynı atom veya molekülde özdeş kuantum sayılarına sahip olamayacağını söyleyen ilke.</p> <p>bileşim  yüzdesi - bir bileşikteki her bir elementin kütlece yüzdesi.</p> <p>yüzde verim  - gerçek verimin teorik verime bölünmesiyle elde edilen yüzde oranı.</p> <p>periplanar  - tek bir bağa göre birbirleriyle aynı düzlemde bulunan iki atomu veya atom grubunu tanımlar.</p> <p>dönem  - periyodik tablonun yatay satırı; Aynı en yüksek uyarılmamış elektron enerji seviyesine sahip elementler.</p> <p>periyodik yasa  - elementlerin özelliklerini, artan atom numaralarına göre düzenlendiklerinde öngörülebilir ve sistematik bir şekilde tekrarlayan yasa.</p> <p>periyodik tablo  - elementlerin artan atom numarasına göre tablo şeklinde düzenlenmesi, yinelenen özelliklerdeki eğilimlere göre sıralanmıştır.</p> <p>periyodik eğilim  - artan atom numarasına sahip elementlerin özelliklerinde düzenli değişim.</p> <p>periyodiklik  - atom yapısındaki eğilimler nedeniyle artan atom numarası ile element özelliklerinde tekrarlayan değişiklikler.</p> <p>peroksit - moleküler formülü O 2 2-  olan çok atomlu bir anyon.</p> <p>petrol  - ham petrol; jeolojik oluşumlarda bulunan doğal yanıcı hidrokarbon karışımı.</p> <p>pH  - bir maddenin ne kadar asidik veya bazik olduğunu yansıtan hidrojen iyonu konsantrasyonunun ölçüsü.</p> <p>faz  - tek tip kimyasal ve fiziksel özelliklere sahip farklı madde formu.</p> <p>faz değişikliği  - örneğin maddenin durumundaki değişiklik (örneğin, sıvıdan buhara).</p> <p>faz diyagramı  - sıcaklık ve basınca göre bir maddenin fazını gösteren grafik.</p> <p>fenolftalein  - organik bir pH göstergesi, C 20 H 14 O 4 .</p> <p>pH göstergesi  - bir dizi pH değerinde renk değiştiren bileşik.</p> <p>phlogiston  - Phlogiston'un tüm yanıcı maddelerin içinde bulunduğu ve yandığında açığa çıkan bir madde olduğuna inanılıyordu. Flojiston teorisi, oksidasyon sürecini açıklamak için erken bir kimyasal teoriydi. Phlogiston'un kokusu, tadı, rengi veya kütlesi yoktu. Lojistikten arındırılmış maddelere maddenin kalsisi denirdi.</p> <p>pH metre  - çözeltideki iki elektrot arasındaki voltaja dayalı olarak bir çözeltinin pH'ını ölçen alet.</p> <p>fosforesans  - elektromanyetik enerji (genellikle UV ışığı) bir elektronu daha düşük bir enerji durumundan daha yüksek bir enerji durumuna fırlattığında üretilen ışıldama. Elektron daha düşük bir duruma düştüğünde bir foton serbest bırakılır.</p> <p>fosfor  - element sembolü P ve atom numarası 15 olan ametal.</p> <p>foton  - ayrı elektromanyetik radyasyon paketi.</p> <p>fiziksel değişim  - maddenin şeklini değiştiren ancak kimyasal bileşimini değiştirmeyen değişiklik.</p> <p>fiziksel özellik  - örneğin kimliğini değiştirmeden gözlemlenebilen ve ölçülebilen maddenin özelliği.</p> <p>pi bağı  - iki komşu atom bağlanmamış pi orbitalleri arasında oluşan kovalent bağ.</p> <p>pKa  - asit ayrışma sabitinin negatif baz 10 log'u; düşük pKa, daha güçlü asitle ilişkilidir</p> <p>pKb  - baz ayrışma sabitinin negatif baz 10 logu; daha düşük pKa, daha güçlü baz ile ilişkilidir.</p> <p>Planck sabiti  - foton enerjisini frekansla ilişkilendiren orantı sabiti; 6.626 x 10 -34  J·sn.</p> <p>plazma  - iyonlardan ve elektronlardan oluşan belirli bir şekli veya hacmi olmayan maddenin durumu.</p> <p>platin  - atom numarası 78 ve element sembolü Pt olan geçiş metali.</p> <p>plütonyum  -  Plütonyum,  atom numarası 94 olan elementin adıdır ve Pu sembolü ile temsil edilir. Aktinit grubunun bir üyesidir.</p> <p>pnictogen  - nitrojen element grubunun üyesi.</p> <p>pOH  - sulu bir çözeltideki hidroksit iyon konsantrasyonunun ölçüsü.</p> <p>polar bağ  - elektronların atomlar arasında eşit olmayan bir şekilde paylaşıldığı kovalent bağ türü.</p> <p>polar molekül  - bağ dipol momentlerinin toplamı sıfır olmayacak şekilde polar bağlar içeren molekül.</p> <p>polonyum  - element sembolü Po olan element atom numarası 84.</p> <p>çok atomlu iyon  - iki veya daha fazla atomdan oluşan iyon.</p> <p>polimer  - tekrarlanan monomer alt birimlerinin halkalarından veya zincirlerinden yapılmış büyük molekül.</p> <p>polinükleer aromatik hidrokarbon  - kaynaşmış aromatik halkalardan yapılmış hidrokarbon.</p> <p>poliprotik asit  - sulu bir çözeltide molekül başına birden fazla hidrojen atomu veya proton bağışlayabilen asit.</p> <p>pozitron  - +1 yükü olan bir elektronun antimadde karşılığı.</p> <p>potasyum  - element sembolü K ve atom numarası 19 olan alkali metal.</p> <p>potansiyel fark  - bir elektrik yükünü bir noktadan diğerine taşımak için gereken iş.</p> <p>potansiyel enerji  - bir nesnenin konumundan kaynaklanan enerji.</p> <p>PPB  - milyarda parça</p> <p>PPM  - milyonda parça</p> <p>praseodimyum  - sembolü Pr ve atom numarası 59 olan nadir toprak elementi.</p> <p>çökelti  - tuzları reaksiyona sokarak veya bir bileşiğin çözünürlüğünü değiştirerek çözünmeyen bir bileşik oluşturmak.</p> <p>çökelme reaksiyonu  - bir ürünün çözünmeyen bir tuz olduğu iki çözünür tuz arasındaki kimyasal reaksiyon.</p> <p>basınç  - birim alan başına kuvvet ölçüsü.</p> <p>birincil standart  - çok saf reaktif.</p> <p>temel enerji seviyesi   - bir elektronun kuantum sayısı n ile gösterilen birincil enerji imzası.</p> <p>temel kuantum sayısı  - bir elektron yörüngesinin boyutunu tanımlayan kuantum sayısı n.</p> <p>ürün  - kimyasal reaksiyon sonucu oluşan madde.</p> <p>promethium  - atom numarası 61 ve element sembolü Pm olan nadir toprak elementi.</p> <p>kanıt  - alkollü bir içecekteki etil alkolün hacim yüzdesi.</p> <p>özellik  - durumu tarafından sabitlenen maddenin özelliği.</p> <p>protactinium  - atom numarası 91 ve element sembolü Pa olan aktinit.</p> <p>proton  - atom çekirdeğinin tanımlanmış kütlesi 1 ve yükü +1 olan bileşeni.</p> <p>protonasyon  - bir atoma, iyona veya moleküle bir proton eklenmesi.</p> <p>PSI  - basınç birimi; inç kare başına pound.</p> <p>saf madde  - sabit bileşime ve farklı kimyasal özelliklere sahip madde örneği.</p> <p>Q - Kuantum Sayısına Kantitatif Analiz</p> <p> </p> <p> Nitel analiz, bir numunenin bileşimini belirler. Rafe Swan / Getty Images</p> <p>kalitatif analiz  - bir numunenin kimyasal bileşiminin belirlenmesi</p> <p>nicel analiz  - bir numunedeki bileşenlerin miktarının veya miktarının belirlenmesi.</p> <p>kuantum  - ayrı bir madde veya enerji paketi, çoğulu kuantadır</p> <p>kuantum sayısı  - atomların veya moleküllerin enerji seviyelerini tanımlamak için kullanılan değer. Dört kuantum sayısı vardır.</p> <p>R - Rutherfordium'a Radyasyon</p> <p> </p> <p> Radyasyon, yayılan herhangi bir enerji biçimini ifade eder. Mads Levrek / Getty Images</p> <p>radyasyon  - ışınlar, dalgalar veya parçacıklar şeklinde yayılan enerji.</p> <p>radyoaktivite  - bir nükleer reaksiyondan parçacıklar veya fotonlar olarak kendiliğinden radyasyon emisyonu.</p> <p>radyoaktif izleyici  - bir sistem aracılığıyla ilerlemesini izlemek için bir malzemeye eklenen radyoaktif element veya bileşik.</p> <p>radyum  -  Radyum,  atom numarası 88 olan elementin adıdır ve Ra sembolü ile temsil edilir. Alkali toprak metaller grubunun bir üyesidir.</p> <p>radon  - element sembolü Rn ve atom numarası 86 olan radyoaktif gaz.</p> <p>Raoult Yasası  - bir çözeltinin buhar basıncını belirten ilişki, çözeltiye eklenen çözünenin mol kesrine bağlıdır.</p> <p>reaktan  - kimyasal reaksiyon için başlangıç malzemesi.</p> <p>reaksiyon  - yeni maddeler oluşturan kimyasal bir değişiklik.</p> <p>reaksiyon bölümü - Q  - bir reaksiyonun ürünlerinin konsantrasyonunun, reaktanların konsantrasyonuna oranı.</p> <p>reaksiyon hızı  - kimyasal reaktanların ürün oluşturma hızı.</p> <p>reaktif  - bir reaksiyon oluşturmak veya meydana gelirse test etmek için bir sisteme eklenen bileşik veya karışım.</p> <p>gerçek gaz  - molekülleri birbirleriyle etkileştiği için ideal gaz gibi davranmayan gaz.</p> <p>redoks göstergesi  - belirli bir potansiyel farkta rengi değiştiren bileşik.</p> <p>redoks reaksiyonu  - indirgeme ve oksidasyonu içeren kimyasal reaksiyonlar seti</p> <p>redoks titrasyonu  - indirgeyici maddenin bir oksitleyici madde ile titrasyonu veya tam tersi.</p> <p>indirgeme  - bir kimyasal türün genellikle elektron kazanarak oksidasyon sayısını azalttığı yarı reaksiyon.</p> <p>soğutucu  - ısıyı kolayca emen ve daha yüksek sıcaklık ve basınçta serbest bırakan bileşik.</p> <p>bağıl yoğunluk  - bir maddenin yoğunluğunun suyun yoğunluğuna oranı.</p> <p>bağıl hata  - ölçümün boyutuna kıyasla bir ölçümün belirsizliği.</p> <p>bağıl standart sapma  - standart sapmanın veri değerlerinin ortalamasına bölünmesiyle hesaplanan verilerin kesinlik ölçüsü.</p> <p>bağıl belirsizlik  - bağıl hata; ölçümün boyutuna kıyasla bir ölçümün belirsizliği.</p> <p>kalıntı  - buharlaştırma veya damıtma sonrasında kalan madde veya istenmeyen bir reaksiyon yan ürünü veya daha büyük bir molekülün tanınabilir bir kısmı.</p> <p>rezonans  - elektronların pozisyonunda farklılık gösteren iki veya daha fazla Lewis yapısının ortalaması.</p> <p>ters ozmoz  - yarı geçirgen bir zarın bir tarafına basınç uygulayarak çalışan filtrasyon yöntemi</p> <p>tersinir reaksiyonlar  - ürünlerin ters reaksiyon için reaktan olarak hareket ettiği kimyasal reaksiyon.</p> <p>renyum  - atom numarası 75 ve element sembolü Re olan geçiş metali.</p> <p>rodyum  - atom numarası 45 ve element sembolü Rh olan geçiş metali.</p> <p>RNA  - ribonükleik asit, amino asit dizilerini kodlayan bir molekül.</p> <p>kavurma  - serbest metal veya metal oksit oluşturmak için bir sülfit cevherinin havada ısıtıldığı metalurjik işlem.</p> <p>röntgen  - atom numarası 111 ve element sembolü Rg olan radyoaktif element.</p> <p>oda sıcaklığı  - insanlar için rahat olan sıcaklık, tipik olarak yaklaşık 300 K.</p> <p>RT  - oda sıcaklığının kısaltması; insanlar için rahat olan ortam sıcaklığı.</p> <p>rubidyum  -  Rubidyum,  atom numarası 37 olan elementin adıdır ve Rb sembolü ile temsil edilir. Alkali metal grubunun bir üyesidir.</p> <p>rutenyum  - atom numarası 45 ve element sembolü Ru olan geçiş metali.</p> <p>rutherfordium  - element sembolü Rf ve atom numarası 104 olan radyoaktif geçiş metali.</p> <p>S - Sentez Reaksiyonuna Tuz</p> <p> </p> <p> Galyum bir yarı metal örneğidir. Bilim Resim Şirketi / Getty Images</p> <p> tuz  - bir asit ve bir bazın reaksiyona girmesiyle oluşturulan iyonik bileşik; bazen sadece sodyum klorür, NaCl'ye atıfta bulunur.</p> <p>tuz köprüsü  - bir galvanik hücrenin oksidasyon ve indirgeme yarı hücreleri arasında bulunan zayıf bir elektrolit içeren bağlantı.</p> <p>samaryum  - atom numarası 62 ve element sembolü Sm olan nadir toprak elementi.</p> <p>sabunlaşma  - sabun ve gliserol adı verilen bir yağ asidi tuzu oluşturmak için trigliseritler ile sodyum hidroksit veya potasyum hidroksit arasındaki reaksiyon.</p> <p>doymuş  - ya tüm atomların tekli bağlarla bağlandığı bir madde, maksimum çözünmüş madde konsantrasyonu içeren bir çözelti ya da tamamen ıslanmış bir malzeme.</p> <p>doymuş yağ  - sadece tek CC bağları içeren lipid.</p> <p>doymuş çözelti  - o sıcaklık için maksimum çözünmüş çözünen konsantrasyonunu içeren kimyasal çözelti.</p> <p>skandiyum  -  Skandiyum,  atom numarası 21 olan elementin adıdır ve Sc sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>bilim - gözlem ve deney kullanarak dünyanın doğası ve davranışının sistematik olarak incelenmesi</p> <p>Bilimsel yasa  - bir gözlemler bütününü matematiksel veya sözlü bir ifade biçiminde açıklayan ve gözlemler arasında bir neden-sonuç ilişkisini ima eden genel kural.</p> <p>bilimsel yöntem  - hipotezlerin gözlemlenmesi ve deneysel olarak test edilmesi yoluyla bilgi edinme ve problem çözme sistemi.</p> <p>seaborgium  - element sembolü Sg ve atom numarası 106 olan radyoaktif geçiş metali.</p> <p>ikinci kuantum sayısı  - ℓ, bir atomik elektronun açısal momentumu ile ilişkili kuantum sayısı.</p> <p>selenyum  - element sembolü Se ve atom numarası 34 olan ametal.</p> <p>yarı metal  - kısmen dolu bir p orbitaline sahip element, metaller ve ametaller arasında ara özellikler göstermesine neden olur.</p> <p>SI  - System Internationale, standart metrik birim sistemi.</p> <p>sigma bağı  - bitişik atomların dış yörüngelerinin üst üste binmesiyle oluşan kovalent bağlar.</p> <p>en basit formül  - bir bileşikteki elementlerin oranı.</p> <p>tek yer değiştirme reaksiyonu  - bir reaktantın bir iyonunun başka bir reaktantın karşılık gelen iyonuyla değiştirildiği kimyasal reaksiyon.</p> <p>iskelet yapısı  - bağlar için element sembolleri ve düz çizgiler kullanılarak bir moleküldeki atomların ve bağların iki boyutlu grafik temsili.</p> <p>sodyum  -  Sodyum,  atom numarası 11 olan elementin adıdır ve Na sembolü ile temsil edilir.</p> <p>sol  - katı parçacıkların bir sıvı içinde süspanse edildiği kolloid türü.</p> <p>katı  - kararlı bir şekil ve hacim ile yüksek derecede organizasyon ile karakterize edilen madde hali.</p> <p>katılaşma  - katı oluşumuyla sonuçlanan faz değişimi.</p> <p>çözünürlük  - belirli bir çözünen içinde çözülebilen maksimum çözünen miktarı.</p> <p>çözünürlük ürünü  - K sp , katı bir iyonik bileşiğin çözelti içinde iyonlarını vermek üzere çözündüğü bir kimyasal reaksiyon için denge sabiti.</p> <p>çözünen  - kimyasal bir çözeltide çözünen madde.</p> <p>çözelti  - iki veya daha fazla maddenin homojen karışımı.</p> <p>çözücü  - en büyük oranda bulunan bir çözeltinin bileşeni.</p> <p>özgül ağırlık  - bir maddenin yoğunluğunun suyun yoğunluğuna oranı.</p> <p>özgül ısı  - bir kütlenin sıcaklığını belirli bir miktarda yükseltmek için gereken ısı miktarı.</p> <p>özgül ısı kapasitesi  - birim kütle başına bir maddenin sıcaklığını yükseltmek için gereken ısı miktarı.</p> <p>seyirci iyon  - dengeyi etkilemeyen bir kimyasal reaksiyonun hem reaktan hem de ürün tarafında aynı miktarda bulunan iyon.</p> <p>spektroskopi  - madde ile elektromanyetik spektrumun herhangi bir kısmı arasındaki etkileşimin analizi.</p> <p>spektrum  - bir nesne veya madde tarafından yayılan veya emilen elektromanyetik radyasyonun karakteristik dalga boyları.</p> <p>spin kuantum sayısı (Ms)  - bir atomdaki bir elektronun içsel açısal momentumunun yönünü gösteren dördüncü kuantum sayısı.</p> <p>kendiliğinden fisyon  - bir atom çekirdeğinin iki küçük çekirdeğe ve genellikle nötronlara kendiliğinden bölünmesi, buna enerji salınımı eşlik eder.</p> <p>kendiliğinden süreç  - çevreden herhangi bir enerji girişi olmadan gerçekleşebilen süreç.</p> <p>standart  - ölçümleri kalibre etmek için kullanılan referans.</p> <p>standart hidrojen elektrotu  - SHE, redoks potansiyellerinin termodinamik ölçeği için elektrot potansiyelinin standart ölçümü.</p> <p>standart oksidasyon potansiyeli  - 25 °C'de, 1 atm basınçta ve 1 M konsantrasyonda standart hidrojen elektrotuna kıyasla oksidasyon yarı reaksiyonu tarafından üretilen volt cinsinden potansiyel.</p> <p>standart indirgeme potansiyeli  - 25 °C'de, 1 atm basınçta ve 1 M konsantrasyonda standart hidrojen elektrotuna kıyasla bir indirgeme yarı reaksiyonu tarafından üretilen volt cinsinden potansiyel.</p> <p>standart çözüm  - kesin olarak bilinen bir konsantrasyona sahip bir çözüm.</p> <p>standart sıcaklık ve basınç  - STP, 273 K (0° Celsius veya 32° Fahrenheit) ve 1 atm basınç.</p> <p>maddenin durumu  - maddenin homojen fazı (örneğin, katı, sıvı).</p> <p>buhar damıtma  - bileşiklerin daha düşük kaynama noktalarına buhar veya su eklendiği damıtma işlemi.</p> <p>çelik  - karbon içeren bir demir alaşımı.</p> <p>sterik sayı  - bir molekülün merkez atomuna bağlı atomların sayısı artı merkezi atoma bağlı yalnız elektron çiftlerinin sayısı.</p> <p>stok çözelti  - fiili kullanım için daha düşük bir konsantrasyona seyreltilmesi amaçlanan konsantre çözelti.</p> <p>stokiyometri  - fiziksel veya kimyasal değişime uğrayan maddeler arasındaki nicel ilişkilerin incelenmesi.</p> <p>STP  - standart sıcaklık ve basınç; 273 K (0° Celsius veya 32° Fahrenheit) ve 1 atm basınç.</p> <p>güçlü asit  - sulu çözeltide iyonlarına tamamen ayrışan asit.</p> <p>kuvvetli baz  - sulu çözeltide iyonlarına tamamen ayrışan baz (örneğin, NaOH).</p> <p>güçlü elektrolit  - sulu çözeltide tamamen ayrışan elektrolit.</p> <p>stronsiyum  - element sembolü Sr ve atom numarası 38 olan alkali toprak.</p> <p>süblimasyon  - katı fazdan doğrudan buhar fazına faz geçişi.</p> <p>alt kabuk  - elektron yörüngeleriyle ayrılmış elektron kabuklarının alt bölümü (örneğin, s, p, d, f).</p> <p>substrat  - üzerinde bir reaksiyonun meydana geldiği ortam veya absorpsiyon için bir yüzey sunan reaktif.</p> <p>ikame  - bir hidrokarbondaki bir hidrojen atomunun yerini alan atom veya fonksiyonel grup.</p> <p>ikame reaksiyonu  - bir fonksiyonel grup veya atomun başka bir fonksiyonel grup veya atom ile değiştirildiği kimyasal reaksiyon.</p> <p>kükürt  -  Kükürt,  atom numarası 16 olan elementin adıdır ve S sembolü ile temsil edilir.</p> <p>süpernat  - bir çökelme reaksiyonunun sıvı sonucu.</p> <p>aşırı doymuş  - aşırı soğutulmuş; bir sıvının normal olarak kristalleşmenin meydana geldiği bir sıcaklığa soğutulduğu, ancak katı oluşumun olmadığı durum.</p> <p>yüzey gerilimi  - bir sıvının yüzeyini genişletmek için gereken birim alan başına kuvvete eşit fiziksel özellik.</p> <p>yüzey aktif madde  - sıvı yüzey gerilimini düşürmek ve yayılabilirliği artırmak için ıslatıcı bir madde görevi gören türler.</p> <p>süspansiyon  - bir sıvıdaki katı parçacıkların heterojen karışımı.</p> <p>sentez reaksiyonu  - doğrudan kombinasyon reaksiyonu; iki veya daha fazla türün bir araya gelerek daha karmaşık bir ürün oluşturduğu kimyasal reaksiyon.</p> <p>T - Tantaldan Tyndall Etkisine</p> <p> </p> <p> Titanyum yararlı bir geçiş metalidir. Krischan D. Rudolph / Getty Images</p> <p>tantal  - element sembolü Ta ve atom numarası 73 olan geçiş metali.</p> <p>teknesyum  - element sembolü Tc ve atom numarası 43 olan geçiş metali.</p> <p>tellür  - element sembolü Te ve atom numarası 52 olan metaloid.</p> <p>sıcaklık  - parçacıklarının kinetik enerjisinin bir ölçüsü olan maddenin özelliği; ısı veya soğuk ölçüsü.</p> <p>terbiyum  - sembolü Tb ve atom numarası 65 olan nadir toprak elementi.</p> <p>tetrahedral  - bir merkezi atomun düzenli bir tetrahedronun köşelerine doğru yönlendirilmiş dört bağ oluşturduğu moleküler geometri.</p> <p>Texas karbonu  - beş kovalent bağ oluşturan ve bir yıldıza benzeyen bir yapı oluşturan bir karbon atomu.</p> <p>talyum  - atom numarası 81 ve element sembolü Tl olan metal.</p> <p>teorik verim  - bir reaksiyondaki sınırlayıcı reaktant tamamen reaksiyona girdiğinde elde edilecek ürün miktarı.</p> <p>teori  - tek bir karşıt sonuçla çürütülebilecek bilimsel verilerin köklü bir açıklaması.</p> <p>termodinamik  - mekanik ve kimyasal sistemlerin ısı, iş ve ilgili özelliklerinin bilimsel çalışması.</p> <p>ısıyla sertleşen plastik  - ısıtıldığında geri dönüşü olmayan bir şekilde sertleşen bir polimer.</p> <p>tiyol  - bir alkil veya aril grubu ve bir kükürt-hidrojen grubundan oluşan bir organik kükürt bileşiği; R-SH.</p> <p>tiyol grubu  - bir hidrojene bağlı bir kükürt içeren fonksiyonel grup, -SH.</p> <p>toryum  -  Toryum,  atom numarası 90 olan elementin adıdır ve Th sembolü ile temsil edilir.</p> <p>thulium  - atom numarası 69 olan ve element sembolü Tm olan nadir toprak elementi.</p> <p>kalay  - atom numarası 50 ve element sembolü Sn olan metal.</p> <p>tentür  - genellikle çözücü olarak alkol ile bir çözeltiye bir numune özütü.</p> <p>titanyum  - Ti element sembolü ve atom numarası 22 olan geçiş metali.</p> <p>titrant  - ikinci bir çözeltinin konsantrasyonunu belirlemek için bir titrasyonda kullanılan bilinen konsantrasyondaki çözelti.</p> <p>titrasyon  - ikinci çözeltinin konsantrasyonunu belirlemek için bilinen bir hacim ve konsantrasyondaki bir çözeltiyi diğerine ekleme işlemi.</p> <p>torr  - 1 mm Hg veya 1/760 standart atmosfer basıncına eşit basınç birimi.</p> <p>trans izomer  - fonksiyonel grupların çift bağın zıt taraflarında meydana geldiği izomer.</p> <p>geçiş aralığı  - bir gösterge kullanılarak tespit edilebilen kimyasal türlerin konsantrasyon aralığı.</p> <p>geçiş metali  - kısmen doldurulmuş d elektron yörünge alt seviyelerine sahip olmasıyla karakterize edilen periyodik tablonun B grubundan element.</p> <p>öteleme enerjisi  - uzayda hareket enerjisi.</p> <p>dönüştürmek  - bir formdan veya maddeden diğerine geçmek.</p> <p>üçlü nokta  - bir maddenin katı, sıvı ve buhar fazının birbiriyle dengede bir arada bulunduğu sıcaklık ve basınç.</p> <p>tungsten  - atom numarası 74 ve element sembolü W olan geçiş metali.</p> <p>Tyndall etkisi  - bir ışık demetinin bir kolloidden geçerken saçılması.</p> <p>U - Ultraviyole'den Uranyum'a</p> <p> </p> <p> Ultraviyole ışığa bazen siyah ışık denir çünkü görünür spektrumun ötesindedir. Cultura RM Exclusive/Matt Lincoln / Getty Images</p> <p>ultraviyole radyasyon  - dalga boyu 100 nm ile 400 nm arasında olan iyonlaştırıcı elektromanyetik radyasyon. Bazen siyah ışık denir.</p> <p>UN ID  - tehlikeli veya yanıcı kimyasalları tanımlamak için kullanılan dört basamaklı bir kod. Birleşmiş Milletler Tanımlayıcı</p> <p>UN numarası  - tehlikeli maddelerin taşınması için kullanılan bir UN kimliği.</p> <p>birim  - ölçümlerde karşılaştırma için kullanılan bir standart.</p> <p>evrensel gaz sabiti  - genellikle R ile gösterilir, gaz sabiti, mol başına sıcaklık başına enerji birimi cinsinden Boltzmann sabitidir: R = 8.3145 J/mol·K</p> <p>evrensel gösterge  - geniş bir değer aralığında pH'ı ölçmek için kullanılan pH göstergelerinin bir karışımı.</p> <p>evrensel çözücü  - çoğu maddeyi çözen bir kimyasal. Su genellikle evrensel çözücü olarak adlandırılsa da, polar olmayan moleküllerin çoğu içinde çözünmez.</p> <p>doymamış  - ya daha fazla çözünen çözebilen bir çözeltiye ya da çift veya üçlü karbon-karbon bağları içeren bir organik bileşiğe karşılık gelir.</p> <p>doymamış yağ  - karbon-karbon çift bağı içermeyen bir lipit.</p> <p>doymamış çözelti  - çözünen konsantrasyonunun çözünürlüğünden daha düşük olduğu bir çözelti. Mevcut tüm çözünenler çözelti içinde çözünür.</p> <p>uranyum  - U sembolü olan 92 elementi.</p> <p>V - Vakumdan VSEPR'ye</p> <p> </p> <p> Kimyasal çözeltiler hazırlamak için baloncuklar kullanılır. COLIN CUTHBERT/ BİLİM FOTOĞRAF KÜTÜPHANESİ / Getty Images</p> <p>vakum  - çok az madde içeren veya hiç madde içermeyen bir hacim (basınç yok).</p> <p>değerlik  - en dıştaki elektron kabuğunu doldurmak için gereken elektron sayısı.</p> <p>değerlik bağ teorisi  - yarı dolu atomik orbitallerin örtüşmesinin bir sonucu olarak iki atom arasındaki bağın açıklaması.</p> <p>değerlik elektronu  - bağ oluşumuna veya kimyasal reaksiyona katılma olasılığı en yüksek olan dış elektron.</p> <p>Değerlik Kabuk Elektron Çifti İtme Teorisi  - bir merkezi atom etrafındaki değerlik elektronları arasındaki elektrostatik kuvvetleri en aza indirerek bir moleküldeki atomların geometrisini tahmin eden moleküler model.</p> <p>vanadyum  - Vanadyum, atom numarası 23 olan elementin adıdır ve V sembolü ile gösterilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>Van der Waals kuvvetleri  - moleküller arası bağa katkıda bulunan zayıf kuvvetler.</p> <p>Van der Waals yarıçapı  - elektrostatik denge durumunda iki bağlanmamış atom arasındaki mesafenin yarısı.</p> <p>buhar  - yoğunlaşabilir bir gaz.</p> <p>buhar basıncı  - aynı maddenin sıvı veya katı fazları ile dengede olan bir buharın uyguladığı basınç veya bir buharın sıvı veya katı üzerindeki kısmi basıncı.</p> <p>buharlaşma  - sıvı fazdan gaz fazına faz geçişi.</p> <p>vektör  - hem büyüklüğü hem de yönü olan geometrik bir nesne.</p> <p>viskozite  - bir sıvının ne kadar kolay aktığı, uygulanan kesme gerilimi ile sonuçtaki hız gradyanı arasındaki orandır.</p> <p>görünür ışık  - insan gözü tarafından algılanabilen elektromanyetik radyasyon, genellikle 380 nm ila 750 nm (400 ila 700 nm) arasındadır.</p> <p>uçucu  - kolayca buharlaşan bir madde.</p> <p>hacim  - bir katı, sıvı veya gaz tarafından işgal edilen üç boyutlu boşluk.</p> <p>hacimsel şişe  - bilinen konsantrasyonda çözeltiler hazırlamak için kullanılan kimyasal cam eşya türü.</p> <p>hacim-hacim yüzdesi  - v/v%, bir çözeltideki bir maddenin hacminin, çözeltinin toplam hacmine oranı, %100 ile çarpılır.</p> <p>VSEPR  - bkz. Valence Shell Elektron Çifti İtme Teorisi</p> <p>W - Çalışma Çözeltisine Su</p> <p> </p> <p> Su, evrensel çözücü olarak adlandırılır, çünkü içinde çok fazla bileşik çözülür. Yuji Sakai / Getty Images</p> <p>su  - bir oksijen atomu ve iki hidrojen atomundan oluşan bir bileşik. Genellikle bu, molekülün sıvı formunu ifade eder.</p> <p>su gazı  - hidrojen gazı ve karbon monoksit içeren bir yanma yakıtı.</p> <p>kristalleşme  suyu - bir kristalde stokiyometrik olarak bağlı olanı sulayın.</p> <p>hidrasyon  suyu - bir bileşiğe stokiyometrik olarak bağlı su, bir hidrat oluşturur.</p> <p>dalga fonksiyonu  - bir parçacığın kuantum durumunun olasılığını dönme, zaman, konum ve/veya momentum cinsinden tanımlayan bir fonksiyon.</p> <p>dalga boyu  - ardışık iki dalganın aynı noktaları arasındaki mesafe.</p> <p>dalga-parçacık ikiliği  - fotonların ve atom altı parçacıkların hem dalgaların hem de parçacıkların özelliklerini sergilediği kavramı.</p> <p>mum  - yağ asitleri ve alkollerden türetilen ester veya alkan zincirlerinden oluşan bir lipit.</p> <p>zayıf asit  - suda sadece kısmen iyonlarına ayrışan bir asit.</p> <p>zayıf baz  - suda sadece kısmen ayrışan bir baz.</p> <p>zayıf elektrolit  - suda iyonlarına tamamen ayrışmayan bir elektrolit.</p> <p>kama ve çizgi projeksiyonu  - üç boyutlu yapıyı göstermek için üç tip çizgi kullanan molekül temsili.</p> <p>ağırlık  - yerçekimi ivmesinden kaynaklanan kütle üzerindeki kuvvet (kütle çarpı ivme).</p> <p>kelime denklemi  - kimyasal formüller yerine kelimelerle ifade edilen kimyasal bir denklem.</p> <p>iş  - bir kütleyi bir kuvvete karşı hareket ettirmek için gereken enerji miktarı veya mesafe ile çarpılan kuvvet.</p> <p>çalışma solüsyonu  - genellikle bir stok solüsyonu seyrelterek laboratuarda kullanılmak üzere hazırlanan kimyasal solüsyon.</p> <p>X - Xenon'dan X-Işınlarına</p> <p> </p> <p> Ksenon genellikle plazma toplarında bulunur. DAVID PARKER/ BİLİM FOTOĞRAF KÜTÜPHANESİ / Getty Images</p> <p>ksenon  - Ksenon, atom numarası 54 ve atom ağırlığı 131.29 olan bir elementtir. Katot ışın tüplerini doldurmak için kullanılan kokusuz bir inert gazdır.</p> <p>x-ışınları  - X-ışınları, 0,01 ila 1,0 nanometre dalga boyuna sahip ışık ışınlarıdır. Ayrıca Bilinen: X radyasyonu</p> <p>Y - Yitriyum'a Verim</p> <p> </p> <p> İtriyum, nadir toprak elementlerinden biridir. DAVID MACK / Getty Images</p> <p>verim  - Kimyada verim,   kimyasal reaksiyondan elde edilen bir ürünün miktarını ifade eder.  Kimyagerler, hesaplanan verim değerleri ile bir reaksiyondan fiilen elde edilenler arasında ayrım yapmak için deneysel verim, gerçek verim ,  teorik verim ve  verim yüzdesine atıfta bulunur  .</p> <p>iterbiyum  - İterbiyum, Yb element sembolü ile 70 numaralı elementtir.</p> <p>itriyum  - İtriyum, atom numarası 39 ve atom ağırlığı 88.90585 olan bir element elementtir. Elementin yüksek nötron şeffaflığına sahip olması nedeniyle nükleer teknoloji için alaşımlar yapmak için kullanılan koyu gri bir metaldir.</p> <p>Z - Zwitterion'a Zaitsev Kuralı</p> <p>Çinko geçiş metallerinden biridir. Barın Muratoğlu / Getty Images</p> <p>Zaitsev kuralı  - organik kimyada, bir eliminasyon reaksiyonundan alken oluşumunu belirten kural, daha yüksek oranda ikame edilmiş alkenler üretecektir.</p> <p>zeta potansiyeli (ζ-potansiyel)  - bir sıvı ve bir katı arasındaki faz sınırı boyunca potansiyel fark.</p> <p>çinko  - Çinko, atom numarası 30 olan elementin adıdır ve Zn sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>zirkonyum  - Zirkonyum atom numarası 40 olan elementin adıdır ve Zr sembolü ile gösterilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.</p> <p>zwitterion  - bir hidrojen iyonu bir asit grubundan bir amin grubuna geçtiğinde oluşan dipolar amino asit.</p> <p> </p> <p>Helmenstine, Anne Marie, Ph.D. "A to Z Chemistry Dictionary." ThoughtCo, Aug. 31, 2021, thoughtco.com/a-to-z-chemistry-dictionary-4143188.</p>urn:store:1:blog:post:24https://labakademi.com.tr/hplc-analizlerinde-dogru-su-kullaniminin-onemiHPLC Analizlerinde Doğru Su Kullanımının Önemi<p>HPLC, bir karışımdaki bileşenleri ayırmak, tanımlamak ve ölçmek için laboratuvarlarda kullanılan güvenilir ve yerleşik bir tekniktir. HPLC analizinde mobil fazlarda ve numune hazırlamada su kullanılmaktadır. Su, çoğu maddeyi çözdüğü için evrensel bir çözücüdür, ancak içerdiği kontaminantlardan dolayı laboratuvar uygulamalarında sıradan musluk suyu kullanılamaz. Hatta sıradan bir filtrasyon prosesinden de geçmiş su kallanılamaz.</p> <p>Su kirleticileri, çözünmüş atmosferik gazları, doğal mineralleri ve organik maddeleri, çözünmüş katıları ve süspansiyonları ve bunları desteklemek için gerekli besinler ve çevresel koşullar mevcutsa bakteri veya mikroorganizmaları içerir.</p> <p>Laboratuvar kullanımı için su, gerekli uygulamalar için farklı derecelerde filtrasyon prosesleri gerektirir. </p> <p>Reaktif sınıfı su, prosedürün özgüllüğüne, doğruluğuna ve kesinliğine müdahale etmeyecek şekilde belirli bir prosedürde kullanıma uygun su olarak tanımlanır. HPLC analizi için ultra saf veya HPLC dereceli su veya ASTM tarafından belirtilen Tip 1 su kullanılır.</p> <p>Uygun kromatografik dedektörler ile trilyonda bir birim (ppt) kadar düşük eser konsantrasyonlardaki bileşikler kolayca tanımlanabilir. HPLC teknikleri çevresel, adli tıp, ilaç, gıda ve endüstriyel kimyasallar gibi örneklere uygulanabilir. Bu analizler de ppt düzeyinde hassasiyet gerektirir. Bu da su kalitenizin bu hassasiyetlere girişim yapmayacak saflıkta olması anlamına gelir.</p> <p><strong>HPLC Dereceli Su Nedir?</strong></p> <p>HPLC dereceli su, düşük UV absorbansına sahip ultra saf sudur ve burada spesifik iletkenlik (16-18 mega ohm) su arıtma sistemleri tarafından korunur. Genellikle 0.22 mikronluk bir filtreden süzülürler ve kontaminasyonu önlemek için inert bir atmosfer altında solventle durulanmış kaplarda kapatılırlar. </p> <p><strong>HPLC Saflıkta Su Artıma Sistemleri</strong></p> <p>HPLC analizi için kullanılan su, ters ozmoz, iyon değişimi, damıtma, filtrasyon, ultraviyole ışınlama ve diğer yöntemlerin bir kombinasyonu ile saflaştırılmalıdır.</p> <p>Yüksek performanslı sıvı kromatografisi için genel kurallara ilişkin Japon Endüstri Standardı, HPLC suyunun analize müdahale etmeyecek bir kaliteye sahip olması gerektiğini belirtir . Ayrıca HPLC sınıfı su , toplam organik bileşik (TOC), spesifik direnç ve absorbans değerleri gibi indeks değerlerine göre değerlendirilmelidir.</p> <p> <strong>HPLC Suyunun pH'ı Nedir?</strong></p> <p>HPLC ve diğer laboratuvar çalışmalarında, doğru sonuçlar için kararlı ve tekrarlanabilir bir pH'ı korumak hayati önem taşır. Ultra saf su ile çalışırken, pH'ı belirlemek için sudaki iyonları tespit eden laboratuvar elektrotlarıyla pH'ı basitçe değerlendiremezsiniz. HPLC su, düşük ve kararsız düzeyde iyon içeren ve elektrot okumasını güvenilmez hale getiren ultra saf sudur. İlk üretildiğinde pH değeri yaklaşık 6.99 olan ultra saf su zamanla bekledikçe havadaki karbondioksitin su içerisinde bikorbonta ve buradan da karbonik asite dönüşmesi sonucu pH değerini asidik yönde düşürür. Bu da ultra saf suyun pH değerinin kararsız olmasına neden olur. Özellikle pH’ın önemli olduğu analitik çalışmalarda tamponlama yapmak gerekir. Ayrıca bu nedenden dolayı ultra saf suyu anlık üretmek gerekir. Bir diğer detay da HPLC suyunun direnci pH 7'nin üzerine çıktıkça azalır.</p> <p> <strong>Tip 1 Su Özellikleri</strong></p> <p>Reaktif su, suyun saflığını tanımlamak için nicel özelliklere sahiptir. Bu özellikler Amerikan Test ve Malzemeler Derneği (ASTM) tarafından tanımlanmıştır. Tip 1 su , karışık yataklı deiyonizasyon ve 0.2μ membran filtrelerle filtrasyon gerektiren ultra saf su olarak da adlandırılır. Tip 1 su için standart özellikler burada özetlenmiştir:</p> <table width="300"> <tbody> <tr> <td> <p>özdirenç</p> </td> <td> <p>&gt;250C'de 18 megohms(mΩ)</p> </td> </tr> <tr> <td> <p>TOK</p> </td> <td> <p>&lt; 5ppb</p> </td> </tr> <tr> <td> <p>silika</p> </td> <td> <p>&lt;3ppb</p> </td> </tr> <tr> <td> <p>Sodyum</p> </td> <td> <p>&lt;1 ppb</p> </td> </tr> <tr> <td> <p>klorür</p> </td> <td> <p>&lt;1 ppb</p> </td> </tr> <tr> <td> <p>bakteri</p> </td> </tr> </tbody> </table> <p>HPLC için su ve eser metal analizi gibi uygulamalar, ASTM tarafından Tip 1 kapsamında belirtildiği gibi en yüksek saflıkta su gerektirir. HPLC saflıkta suya , sulu mobil fazlar, tamponlar ve numune ve standart çözeltilerinin hazırlanması sırasında ihtiyaç duyulur . Laboratuvarlar, solvent tedarikçilerinden HPLC kalitesinde su temin edebilir veya bir su arıtma sistemi kurabilir.</p> <p>Çoğu zaman, kromatograflar sulu mobil faz hazırlığı için HPLC dereceli şişelenmiş su kullanır. Şişelenmiş ultra saf suyun, çok sayıda ve yüksek arka plan tepe noktalarına sahip suyun kromatogramlarını olumsuz yönde etkileyebilecek yüksek TOC (Toplam Organik Karbon) seviyelerine sahip olduğu bulunmuştur. Bu nedenle önerimiz HPLC analizlerinizde şişelenmiş su yerine bir ultra saf su üretim cihazı kullanmanız ve suyunuzu anlık olarak taze üretmeniz yönündedir.</p> <p><strong>Su Kirleticilerinin HPLC Analizlerinize Etkisi</strong></p> <p>Sudaki kirleticiler, HPLC'nin çalışmasını birçok yönden etkileyebilir. HPLC için sudaki kirleticilerin çalışmalarınızı nasıl etkileyebileceğini kısaca inceleyelim:</p> <p><strong>Katı Partiküller;</strong></p> <p>İzin verilen sınırların üzerindeki katı parçacıklar, pompalara ve enjektörlere zarar verebilir. Contaların, valflerin ve pompa pistonunun artan aşınması ve yıpranması, HPLC kolon ömrünüzün azalmasına yol açabilir. Uzun vadede, kolon fritlerinin tıkanması, kolon geri basıncını arttırarak mobil fazın yavaşlamasına ve hatta tamamen durmasına neden olabilir.</p> <p><strong>Kolloidler</strong></p> <p>Kolloidler, sabit faz üzerinde geri dönüşümsüz olarak adsorbe olabilir ve kolon ayırma etkinliğini azaltabilir. Kolonda tıkanmalara sebebiyet verebilir. Hayalaet pik olarak adlandırdığımız kromatografik girişimlere yol açabilir.</p> <p><strong>Organikler</strong></p> <p>HPCL suyunun organik kontaminasyonu, kromatografik ayrımları çeşitli şekillerde etkileyebilir:</p> <p>Organik moleküllerin kromatografi kolon dolgu maddesi partiküllerinin yüzeyinde birikmesi, numune ve çözücü moleküllerinin sabit faz üzerindeki bağlanma bölgelerine erişimini azaltabilir ve bu da çözünürlük kaybına neden olabilir.</p> <p>Kromatografik ayırmalar için kullanılan suda organik moleküllerin varlığı, analitik kromatografinin duyarlılığını azaltabilir. Bunun nedeni, eluent olarak kullanılan sudaki organik moleküllerin, kromatografi sabit faz dolgu maddesi partikülleri üzerindeki aktif gruplara bağlanmak için numune molekülleri ile rekabet edebilmesidir. Sonuç olarak, elüsyon işlemi sırasında daha az numune molekülü bağlanır. Bu da birincil olarak pik şiddetinde ve pik şekillerinde bozulmalara sebebiyet verebilir.</p> <p>Organikler ayrıca yabancı hayalet tepe(ler)e de katkıda bulunabilir.</p> <p>Yüksek düzeyde organik kontaminasyon mevcutsa, kirleticiler yeni bir durağan faz gibi davranabilir ve bu da alıkonma süresi kaymasına ve pik kuyruk oluşumuna neden olabilir.</p> <p><strong>İyonik Girişimler</strong></p> <p>İyonlar ayrıca kromatografik ayrımları da etkileyebilir. Çözeltinin iyonik gücündeki herhangi bir değişiklik, polar moleküllerin ayrılma sırasını etkileyebilir. Ayrıca nitratlar ve nitritler gibi UV emici iyonlar hayalet tepeler olarak ortaya çıkabilir ve bu nedenle veri analizini zorlaştırır.</p> <p><strong>Leachables (Sızıntılar)</strong></p> <p>Yüksek kaliteli suyun depolanması genellikle kaplardan sızan bileşiklerin ortaya çıkmasına neden olur. Plastik kaplar organikleri süzebilir, cam kaplar ise HPLC mobil fazlarının veya tamponlarının uzun süreli depolanmasında iyon girişimlerine neden olabilir. Tüm bu girişimler kromatogramlarda hayalet pikler, baseline gürültüsünün artması, baseline yükselmesi gibi sonuçlar doğurabilir.</p> <p><strong>Gazlar</strong></p> <p>Mobil fazda çözünmüş hava, HPLC su sisteminde karşılaşılan yüksek basınçlar altında çok küçük kabarcıkların oluşmasına neden olur. Bu tür kabarcıklar, dedektör gürültüsüne ve kolondaki boşluklara katkıda bulunur.</p> <p>Bu nedenle, mobil fazı ve tamponları hazırlama sırasında ve hat filtrelerini kullanarak pompalamadan önce filtrelemek kesinlikle gereklidir. Çevrimiçi gaz giderme veya harici teknikler kullanılarak gazdan arındırma eşit derecede önemlidir.</p> <p><strong>HPLC Suyun Ticari Kaynakları</strong></p> <p>Tanınmış kimyasallar ve reaktifler tedarikçileri, HPLC için şişelerde su sağlar, ancak uzun vadede, HPLC'nin yanı sıra diğer karmaşık analitik teknikler için su gereksinimlerinizi karşılayacak, ticari olarak mevcut dağıtma ünitelerinin kurulması tavsiye edilir ve ekonomik olarak uygulanabilir.</p> <p>Bu tür sistemler, büyük hacimli çıktılar için tasarlanmıştır ve elde tutulan kontrollü dağıtım, dahili depolama tankı içindeki seviyeleri gösteren ve harici dökülmeleri önleyen sensörler gibi diğer faydalı özellikleri sağlar.</p> <p>Sistem bileşenleri normalde 0,2 μ boyutun üzerindeki çözünmüş katıların çıkarılması için filtrasyon öncesi ve sonrası kapsülleri içerir. Aktif karbon filtreler, organik maddelerden ve çözünmüş klordan arındırma sağlar. Karışık yataklı deiyonizerler iletkenliği kontrol eder ve UV ışınlama kaynağı organik kalıntıları giderir. Ters ozmoz sistemi ve su depolama tankı bu sistemleri tamamlamaktadır.</p> <p>Özetle;</p> <p>Doğru, tekrarlanabilir ve güvenilir sonuçlar için doğru su kalitesi ile çalışmak hayati öneme sahiptir. Nasıl ki bir insanın damarlarında dolaşan kanın kalitesi sağlığının göstergesi ise HPLC sisteminin tubinglerini de damarlara benzetecek olursak, bu damarlarda dolaşan suyun kalitesi analiz sağlığınız açısından oldukça önemlidir.</p> <p>Doğru su, güvenilir analiz demektir….</p> <p> </p> <p>Orhan Çakan</p> <p> </p> <p> </p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:23https://labakademi.com.tr/hplc-veya-gc-hangi-teknigi-kullanmaliHPLC veya GC, Hangi Tekniği Kullanmalı?<p>Kromatografi, organik bileşiklerin karışımlarındaki bileşenlerin ayrılması, tanımlanması ve miktarının belirlenmesi için laboratuvarda çok yönlü bir teknik olarak kullanılmaktadır.</p> <p>Kromatografi tekniği kolon kromatografisinden, kağıt kromatografisine ve ardından ince tabaka kromatografisine dayalı düzlemsel kromatografik ayrımlara doğru evrimleşmiştir. Enstrümantasyon teknolojisindeki ilerlemeler, Gaz Kromatografisi(GC) ve Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi(HPLC)'nin ortaya çıkmasını sağladı. Bugün hem GC hem de HPLC, çok yönlülükleri ve uygulama kapsamları nedeniyle modern analitik laboratuvarlarda popüler bir platform kazanmıştır.</p> <p>Hem GC hem de HPLC, sabit faz ile özel etkileşimler ve ardından sıralı elüsyon ve algılama yoluyla numune bileşenlerinin kromatografik kolon üzerinde seçici olarak tutulmasına dayanır. Elüsyonun doğası, kimyasal bileşime, çözünürlüğe, moleküler ağırlık aralığına ve ayrıştırılan bileşiklerin polaritesindeki farklılıklara göre büyük ölçüde değişir. Doğru seçimin yapılabilmesi için numune matrisinin bileşenlerinin doğası, gerekli tespit seviyeleri ve ayrıca ayırma tekniği hakkında net bir anlayışa sahip olmanız gerekir. Bu makalenin odak noktası, eldeki belirli analiz için uygun tekniğe karar vermenize yardımcı olmak için GC ve HPLC teknikleri arasındaki farkları anlatmaktır.</p> <p> </p> <p><strong>Mobil Faz</strong></p> <p>Mobil faz, sistem üzerinden numune taşıyıcısı görevi görür. HPLC'de mobil faz sıvı iken Gaz kromatografisinde gazdır. Her iki teknik için numuneler, katı tortu bırakmadan kolayca çözülen sıvılar veya katılar olmalıdır (tercihen HPLC sisteminde kullanılan mobil fazda çözünür özellikte olmalıdır). Gazlı içerikli numune karışımları sadece GC kullanılarak analiz edilebilir.</p> <p><strong>Numune Kararlılığı</strong></p> <p>Bir numunenin termal kararlılığı, analiz tekniğinin seçimine karar verir. GC analizinde, enjeksiyon aşamasında ve ayırma kolonunda genellikle 200°C ila 400°C aralığındaki yüksek sıcaklıklarla karşılaşılır, bu nedenle numune karışımında bulunan bileşiklerin bu sıcaklıklarda termal olarak kararlı kalması gerekir. Termal olarak kararsız numuneler , genellikle oda sıcaklığında çalıştırılan HPLC kullanılarak analiz edilir.</p> <p><strong>Moleküler Ağırlık</strong></p> <p>Düşük moleküler ağırlıklı bileşikler genellikle daha uçucudur ve gaz kromatografik algılamaya uygundur. Öte yandan, yüksek moleküler ağırlıklı bileşikler daha az uçucudur ve kolayca buharlaşmaz, bu nedenle bu tür bileşikler genellikle HPLC tekniği kullanılarak analiz edilir.</p> <p><strong>Sistem Basıncı</strong></p> <p>Sıvılar, gazlara kıyasla kolonlarda akışa karşı daha fazla dirençle karşılaşır. HPLC'de kısa ve geniş kolonların kullanılır. Gaz kromatografisi , karşılaştırmalı olarak çok daha uzun ve dar delikli kolonlar kullanır. Kılcal kolonlar dar iç çaplara sahiptir ve uzunluk 5-100 metre aralığında olabilir. GC'deki çalışma basıncı genellikle 150-200 psi iken, analitik basınç değerleri HPLC ayrımlarında 2000 ila 5000 psi arasında değişir ve Ultra Yüksek Basınçlı Sıvı Kromatografi (UPLC veya UHLPC) sistemleri için 15.000 ila 18.000 psi kadar yüksek olabilir.</p> <p><strong>Numune Doğasının Bozulmaması</strong></p> <p>GC analizi genellikle yaygın olarak kullanılan alev iyonizasyon dedektöründe olduğu gibi yıkıcı algılama kullanır. Yani algılama sırasında numune doğası değişir. Öte yandan HPLC analizinde tespit, tahribatsız ilkelere dayanmaktadır ve gerekirse numune geri kazanılabilir. Preparatif modda, numune izole edilir ve operasyon ölçeğine bağlı olarak ölçülebilir miktarlarda geri kazanılır. Gaz kromatografisi sistemlerinde bu pek mümkün değildir.</p> <p> </p> <p>Orhan Çakan</p>urn:store:1:blog:post:22https://labakademi.com.tr/guvenilir-hplc-sonuclari-elde-etmek-icin-onerilerGüvenilir HPLC Sonuçları Elde Etmek İçin Öneriler<p><span style="font-size: 12pt;">HPLC, analitik araştırma ve kalite kontrol laboratuvarlarında önemli bir yere sahiptir.  Hem üretim süreçleri hem de araştırma bulgularının yayınlanması ile ilgili önemli kararlar, yalnızca HPLC sistemi tarafından üretilen verilere yüksek derecede güvenilirlik yerleştirilebildiği takdirde ulaşılabilecek kararlara dayanmaktadır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">HPLC, çok bileşenli bir sistemdir, bu nedenle sonuçların doğruluğu ve güvenilirliği, her bir bileşen parçasının performans düzeyine bağlıdır. Bu makale, sonuçların daha fazla güvenilir olmasına katkıda bulunacak bazı öneriler sunmaktadır. Kolaylık sağlamak için her bir bileşen parçasının katkısı ayrı bir başlık altında tartışılmıştır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Mobil Faz </strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Mobil fazın temel rolü, enjekte edilen numuneyi kolona taşımak ve kolonda ayrıldıktan sonra, tanımlama ve miktar tayini için ayrı bileşenleri detektöre aktarmaktır. <strong>İdeal olarak, bir mobil faz, analiz ve HPLC</strong> başlamadan önce taze olarak hazırlanmalıdır ve HPLC dereceli solventler kullanılmalıdır. Çözücüler, asılı parçacıklardan arındırılmış olmalıdır. Başlangıçta çözücüleri 0.45 μ filtre kullanarak vakum altında filtrelemek önemlidir. Herhangi bir kalıntı asılı partikülü çıkarmak için çevrimiçi filtrelerin de aktif olarak  kullanılması önerilir. Mobil faz çözücüleri birbiriyle tamamen karışabilir olmalı ve enjekte edilen numune de mobil faz ile iyi derecede karışabilir olmalıdır. Tamponları mobil faz bileşenleri olarak kullanırken, tamponun sistem içinde kalmasına ve kurumasına asla izin vermeyin çünkü sistemde kalan tuzlar pompa bileşenlerine zarar vermenin yanı sıra birikerek mobil fazın serbest akışını engelleyecektir.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Mobil Faz Hazırlarken</span></strong></p> <ul style="list-style-type: undefined;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Kullanılan kimyasalların son kullanma tarihlerini control edin</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kimyasalların uygun koşullarda saklandığından emin olun (Sıcaklık, nem, ışık vb.)</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kimyasalların kontamine olmadığından emin olun</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kimyasalları doğru sırada, doğru karıştırma hızında ve süresinde karıştırın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Temiz cam malzemeler kullanın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Tampon ve organik solvent karışımlarından oluşan mobil fazları süzün ve degaze edin.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Bir tuz tampon hazırlayacaksanız daime tuzu önce sui le çözün ve ardından organic solvent ekleyin</span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Örnek Hazırlama</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz çözücüleri gibi, numuneyi enjeksiyondan önce filtrelemek iyi bir uygulamadır. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Büyük hacimli enjeksiyonlar, pik şekil bozulmalarına neden olacağından, büyük hacimli enjeksiyonlar yaparak kolonlara aşırı yüklenmemelidir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Ne zaman yeni bir yöntem geliştirilecekse, örneğin mobil faz ile uyumluluğunun kontrol edilmesi tavsiye edilir. Çözünürlüğün düşük olması durumunda, hareketli faz karışımının polaritesine uyan bir çözücü veya çözücü kombinasyonu deneyin.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Örnek Hazırlanken;</span></strong></p> <ul style="list-style-type: undefined;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Analitik terazilerin, pH metrelerin günlük doğrulamalarının ve yıllık bakım ve kalibrasyonlarının yapıldığından emin olun</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kullanılan terazilerin ,pH metrelerin, tartım ve numune hazırlama kaplarının temiz olduğundan emin olun</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Tartım aralığınıza uygun terazi kullanın. Tartım işlemlerinizde doğru tartım tekniklerini uygulayın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Mikropipetlerinin yıllık kalibrasyonlarının yapıldığını kontrol edin. Mikropipetinizle uygun bir pipet ucu kullanın ve doğru mikropipet kullanım tekniklerini uygulayın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Numunelerinizi çözeltinizin karakterine uygun bir şırınga ucu filtre ile süzün</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Işıktan etkilenen numuneleri amber renkli malzemelerde hazırlayın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Tartımlan numunlerinizin iyice çözündüğünden emin olun. Uygun bir karıştırma prosedürü izleyin.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Ön saflaştırma gerekli numuneleri uygun saflaştırma protokolü ile saflaştırın. İyi uygulanmamış bir saflaştırma protokolü tubing, enjektör iğnesi ve kolon tıkanmaları ile sonuçlanabilir.</span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Kolon</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Kolon HPLC sisteminin önemli bir bileşenidir. Uygun bakımı ve kullanımı, sonuçların yüksek güvenilirliğini ve tekrarlanabilirliğini sağlayacaktır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Kolona ani ve yüksek akış hızı vermekten kaçının. Çalışma akış hızları ve basınçları, bu tür değişikliklerin durağan faz dolgu malzemesini bozmaması için kademeli olarak değiştirilmelidir. Ani basınç değişikliklerinden kolonu korumak için bir koruma / ön kolon kullanılması önerilir. Koruma kolonlarının (Ön/Guard Kolon) kullanılması, yabancı maddelerin analitik kolona girmesini de önleyecektir. Mobil fazın akışı sıcaklığa bağlı olduğundan, akış hızının tutarlılığı için sabit bir kolon sıcaklığını korumak için bir kolon fırınının kullanılması şiddetle tavsiye edilir.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Kolonu Kullanırken;</span></strong></p> <ol style="list-style-type: undefined;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Üreticinin önerdiği kolon kullanım talimatlarını uygulayın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolon kullanım pH aralığı, sıcaklığı ve en yüksek basınç değerlerini iyi öğrenin ve kolonu bu derler aralığında kullanın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonu ilk kez kullanıyorsanız üreticinin önerdiği kolon ilk kullanım açılış talimatını uygulayın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonları her kullanımdan önce ve sonra uygun prosedürlerde yıkayın ve uygun organic solventler ile saklayın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonlar kullanılmadığı zamanlarda daima kolon tıpaları takılı bir şekilde saklanmalı. Aksi durumda silika yapıları kuruyacak ve kolon performansınız önemli ölçüde azalacaktır.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonlara ani ve yüksek basınç vermeyin.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonlara kolon yükleme kapasitesinin üzerinde enjeksiyon yapmayın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Kolonlara karakteristik yapısını bilmediğiniz numuneleri enjekte etmekten kaçının.</span></li> </ol> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Pompa</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Pompanın, mobil faz akışının tutarlılığını sağlaması ve analiz çalışması boyunca solvent bileşimini koruması gerekir. Gradyan analizi durumunda, yazılım programına göre mobil fazın bileşimini korumak için bir pompa gereklidir. Pompanın sağlıklı çalışabişmesi için mobil fazın doğru hazırlanmış olması, systemin kullanım öncesi ve sonrasi iyi temizlenmiş olması ve pompa bakımlarının zamanında ve eksiksiz yapılmış olamsı gerekmektedir. Bu tür koşullar, pompa bileşenlerine zarar gelmesini önleyerek ve herhangi bir görünür hasar fark edildiğinde bu tür bileşenlerin zamanında değiştirilmesiyle sağlanır. Duruma göre ara polariteli solventler ile veya saf su ile pompayı kademeli olarak yıkayın.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Pompa Kullanımında,</span></strong></p> <ul style="list-style-type: undefined;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Sistemde hiçbir zaman tampon çözelti bırakmayın. Sistem kullanıldıktan sonra tüm hatları %100 su ve ardından orgaik solvent su karışımı veya sadece organic solvent ile yıkayın. Eğer system uzun süre kullanılmayacaksa %100 organik solvent ile yıkamak önerilmemektedir. Uzun süre kullanılmayan sistemlerde organic solvent buharlaşabilir.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">HPLC sistemininiz yıllık bakımlarını düzenli olarak yaptırın.</span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Enjektör/ Otomatik Örnekleyici</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Enjeksiyon hacimlerinin tutarlılığı, sonuçların tekrarlanabilirliği için birincil ihtiyaçtır. Manuel enjektörler, sabit hacimli numune döngülerinden oluşur ve otomatik modlarda enjeksiyon şırıngası, operatör müdahalesi olmadan hacim tutarlılığını korur.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Önceki analizden kaynaklanan kontaminasyonu önlemek için özel dikkat gösterilmelidir. Manuel enjektörler olması durumunda, enjeksiyon döngüsünü her zaman yeterli numune ile yıkayın. Otomatik enjeksiyon yapmanız durumunda, ara yıkama döngülerinin analiz programının bir parçası olduğundan emin olun. Analize başlamadan önce numunenin ve standart yeniden kullanılabilir şişelerin temizliğinin doğrulanması hayati önem taşır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Işık Kaynakları</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">HPLC analizinin çoğu, UV ışık kaynağı kullanılarak gerçekleştirilebilir. Bu tür ışık kaynaklarının faydalı bir ömrü vardır. Tedarikçinin tavsiyelerine göre lamba değişimi, absorbans değerlerinin yüksek derecede tekrarlanabilirliğine katkıda bulunacaktır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"><strong>Dedektörler</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Bir dedektör, farklı numune bileşenlerinin varlığını doğrulayan ve aynı zamanda bunların nicelleştirilmesine yardımcı olan HPLC sisteminin nihai parçasıdır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;">Dedektörün tekrar kullanılmadan önce periyodik olarak çevrim dışı olarak temizlenmesi ve su ve mobil faz ile yıkanması tavsiye edilir. Dedektör hücre duvarlarında olası hasarları önlemek için çalışma basıncı aralığı asla aşılmamalıdır.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt;">Dedektörleri Kullanırken;</span></strong></p> <ul style="list-style-type: undefined;"> <li><span style="font-size: 12pt;">Akış hücrelerinin en yüksek basınç değerlerinin üzerinde bir akışı direct dedektöre göndermeyin.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Her kullanımdan sonra HPLC sistemi ile birlikte dedektörü de yıkayın</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Dedektör lamba ömrünüzü control edin. Lamba ömrünüzün daha uzun süre gitmesi için kullanılmadığı zamanlarda dedektörü kapatın.</span></li> <li><span style="font-size: 12pt;">Dedektörü havalandırma kanalı gibi alanların altına konumlandırmayın</span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt;">Makalede sunulan öneriler sonuçların kalitesini kesinlikle artıracaktır, ancak sistemin referans bileşiklere karşı periyodik olarak kalibrasyonunun yerini hiçbir şeyin alamayacağını söylemeye gerek yoktur.</span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt;">Orhan Çakan</span></p> <p><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p style="text-align: left;"> </p>urn:store:1:blog:post:21https://labakademi.com.tr/hplc-terimler-sozluguHPLC Terimler Sözlüğü<table> <tbody> <tr> <td width="217"> <p>Sabit Faz / Durağan Faz</p> </td> <td width="387"> <p>Partikülleri tutma fazı ile kaplanmış kolon içi katı yatak</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Mobil Faz / Hareketli Faz</p> </td> <td width="387"> <p>Numuneyi HPLC sisteminden taşımak için kullanılan sıvı taşıyıcı ortam</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Normal Faz Kromatografisi</p> </td> <td width="387"> <p>Sabit fazın polar ve mobil fazın apolar olduğu ayırma modu. Tutulan numune bileşenleri artan polarite sırasına göre ayrıştırılır.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Ters Faz Kromatografisi</p> </td> <td width="387"> <p>Sabit fazın apolar ve hareketli fazın polar olduğu ayırma modu. Bileşenlerin elüsyon sırası, azalan polarite düzenindedir. HPLC ayrımlarının en yaygın kullanılan modudur.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Kolon Verimliliği</p> </td> <td width="387"> <p>HPLC kolonunun çözünürlük gücünü ifade eden HETP cinsinden ifade edilir.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Kolon</p> </td> <td width="387"> <p>Numune bileşenlerinin ayrılması için sabit faz ile doldurulmuş bir çelik boru.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Otomatik Örnekleyici</p> </td> <td width="387"> <p>Otomatikleştirilmiş hassas seçim ve programlanmış numune hacminin HPLC sistemine enjeksiyonu için kullanılan HPLC’nin bir bileşeni.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Enjektör</p> </td> <td width="387"> <p>HPLC sistemine hassas numune hacmi enjeksiyonu yapabilen manuel veya otomatik cihaz.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Filtre</p> </td> <td width="387"> <p>Katı süspansiyonları numunenin hareketli fazından ayırmak için bir elek membranı ile donatılmış frit.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Gaz Giderme / Degaze İşlemi</p> </td> <td width="387"> <p>Vakum filtreleme, helyum temizleme veya çevrimiçi gaz giderme kullanılarak mobil fazdan çözünmüş havanın uzaklaştırılması için uygulanan yöntem.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Kolon Fırın</p> </td> <td width="387"> <p>HPLC kolonunu istenilen sabit bir sıcaklıkta tutmak için kullanılan HPLC sisteminin bir bileşeni.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>İyon Değişim Kromatografisi</p> </td> <td width="387"> <p>HPLC'nin, zıt yüklü sabit fazı çekerek yüklü numune bileşenlerinin ayrılmasını içeren dalı.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Jel Geçirgenlik Kromatografisi</p> </td> <td width="387"> <p>Ayırmanın bileşen moleküllerinin moleküler boyutuna dayandığı ayırma tekniği. Daha küçük moleküller, durağan fazın gözeneklerinde sıkışıp kalır ve büyük moleküllerden sonra ayrıştırılır.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Kiral Kromatografi</p> </td> <td width="387"> <p>Optik olarak aktif numune bileşenleri için kromatografik ayırma tekniği.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Analitik Ölçekte Ayrım</p> </td> <td width="387"> <p>3-5 μm boyutlu partiküllerle dolu kolonların kullanımını içeren mg-ng kütle aralığındaki ayrımlar.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Semi Preparatif HPLC</p> </td> <td width="387"> <p>Ayrılmış fraksiyonların toplanmasını içeren mg-gm kütle franksiyonlarının toplanması için kullanılan HPLC ayrım ve saflaştırma tekniği.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Preparatif HPLC</p> </td> <td width="387"> <p>Kütle aralığı gm-kg ayrılmış fraksiyonların toplanmasını için kullanılan HPLC ayrım ve saflaştırma tekniği.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>UHPLC</p> </td> <td width="387"> <p>Ultra Yüksek Basınç veya Performans Sıvı Kromatografisi terimlerinin kısaltılmasıdır. Parçacık boyutu 2 µm'den kolonlarla çalışma imkanı sunar. Bu tür sistemler ve kolonlar, 15.000 ila 18.000 psi aralığındaki geri basınçları kaldırabilir. Daha kısa analiz sürelerinde, daha kısa kolonlar ile ve daha az mobil faz kullanılarak etkin ayrımlar gerçekleştirme imkanı sunar.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>İzokratik Elüsyon</p> </td> <td width="387"> <p>Mobil faz bileşimi kromatografik çalışma sırasında değişmez</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Gradyan Elüsyonu</p> </td> <td width="387"> <p>Mobil faz bileşimi çalışma sırasında değişir ve kromatografik çalışmaya başlamadan önce programlanabilir.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Alıkonma Süresi</p> </td> <td width="387"> <p>Enjeksiyonun kolon verildiği andan bir bileşenin tepe tepkisinin maksimumu arasında geçen süre.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Mobil faz Rezervuarı</p> </td> <td width="387"> <p>Mobil fazların konumlandırıldığı ve mobil faz kaplarını içeren HPLC sisteminin bileşeni.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Franksiyon Toplayıcı</p> </td> <td width="387"> <p>HPLC kolonunda ayrılan bileşenlerin farklı toplama kaplarına aktarılmasını ve toplanmasını sağlayan HPLC sisteminin bir bileşeni.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Şırınga</p> </td> <td width="387"> <p>Seçilen hacimdeki numuneyi kromatografa enjekte eden cam malzeme.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Evrensel Dedektör</p> </td> <td width="387"> <p>Mobil faz ve numune bileşeninin toplam özelliğinin tek bir sistem olarak algılanmasına dayalı dedektör. Bu dedektörler mobil faz bileşiminden, sıcaklığından etkilenirler. Bileşenin spesifik bir özelliğine değil, bileşiğin mobil gaz içerisindeki oluşturduğu değişime göre sonuç verirler.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Seçici Dedektörler</p> </td> <td width="387"> <p>Kolondan ayrılan moleküllerin belirli özelliklerine dayanan ve mobil faz bileşimindeki değişikliklerden bağımsız olan detektörlerdir. Bunlar mobil faz bileşiminden, sıcaklığından etkilenmezler.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>HETP</p> </td> <td width="387"> <p>Teorik plakaya eşdeğer yükseklik. Bu, kolon verimliliğinin bir ölçüsüdür ve<br /> HETP = L/N birimleri olmadan sayısal bir değer olarak ifade edilir.<br /> Burada L, kolon uzunluğu ve N teorik plakaların sayısıdır. Teorik plakaların sayısı ne kadar fazlaysa, HETP daha düşük olur ve kolon verimliliği de o kadar iyi olur.</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Vial</p> </td> <td width="387"> <p>HPLC sistemine numune vermek için kullanılan cam veya plastik  genellikle 1.5 ml hacminde olan numune kabı</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Şırınga Ucu Filtre</p> </td> <td width="387"> <p>HPLC numunelerini filtrelemek için kullanılan süzme malzemesi</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Simetri Faktörü</p> </td> <td width="387"> <p>Pikin kuyruklanma derecesinin ifadesi</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Ayrım Faktörü</p> </td> <td width="387"> <p>Piklerin tepe noktalarının ayrımının ifadesi</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Rezolüsyon</p> </td> <td width="387"> <p>Piklerin taban noktalarının ayrımının ifadesi</p> </td> </tr> <tr> <td width="217"> <p>Kapasite Faktörü</p> </td> <td width="387"> <p>Piklerin alıkonmaz sürelerinin ifadesi</p> </td> </tr> </tbody> </table> <p> </p>urn:store:1:blog:post:20https://labakademi.com.tr/yuksek-performansli-sivi-kromatografisi-hplc-ve-gaz-kromatografisi-gc-arasindaki-10-benzerlikYüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) ve Gaz Kromatografisi (GC) Arasındaki 10 Benzerlik<p>HPLC ve GC arasındaki farklılıklar önceki makale olan "<a href="https://labakademi.com.tr/gaz-kromatografisi-gc-ve-yuksek-performansli-sivi-kromatografisi-hplc-farkliliklari">Gaz kromatografisi (GC) ve Yüksek Performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) Farklılıkları</a>" yazımızda tartışılmıştı. Bu makale ile, her iki teknikte de ortak olan 10 temel özelliği tartışıyoruz. Bu özellikleri incelerken, temel kromatografi anlayışınızı hatırlayacak ve en popüler iki ayırma tekniği arasındaki ortak noktaları göreceksiniz.</p> <p><strong>1. Ayrım Tekniğinin Temel Prensibi</strong></p> <p>Bir karışımın bileşenlerinin ayrılması, tanımlanması ve nicelenmesi, her iki tekniğin de altında yatan ortak amaçtır. Bu; kolonlar, mobil fazlar, sabit fazlar, dedektörler ve çalışma koşulları seçimiyle sağlanır.</p> <p><strong>2. Mobil Fazın Rolü</strong></p> <p>Numunenin kolona ve kolondan ayrılan bileşenlerinin de detektöre sıralı bir şekilde taşınmasında mobil faz önemli bir rol oynar. Hem HPLC hem de GC aynı prensipte işlev görürken, tek fark HPLC'nin sıvı mobil faz kullanması, GC'nin ise taşıyıcı olarak bir gaz kullanmasıdır.</p> <p><strong>3. Örnek Girişi</strong></p> <p>Hem GC hem de HPLC, sıvıların ve çözünmüş katı karışımların analizini yapabilir, ancak gazlı karışımlar da GC kullanılarak rutin olarak analiz edilir. Numune yerleştirme teknikleri genellikle yaygındır. Sıvı numunelerin verilmesi için gaz geçirmez bir şırınga yeterlidir. Gazlar için Tddler torbaları veya otomatik numune alıcı (manuel veya otomatik çalışma) kullanılır. HPLC sistemlerinde mobil faz daha yüksek basınç altında hareket ettiğinden doğrudan şırınga enjeksiyonu mümkün değildir. Manuel numune giriş valfinde sabit hacimli bir loopa doldurmak için bir şırınga kullanılır ve valf pozisyonunun değişmesiyle loop içindeki tüm numune mobil faz tarafından kolona taşınır. Otomatik numune alıcılar, numune sayısı fazla olduğunda otomatik çalışma için büyük bir yardımcıdır.</p> <p><strong>4. Sabit Fazlar</strong></p> <p>Kolonların içindeki numune bileşenlerinin ayrılması, numune bileşenlerinin sabit faz ile hareketli taşıyıcı hareketli faz arasındaki dağılımı temelinde gerçekleşir. Dağılım, numune bileşenleri ve sabit faz malzemeleri arasındaki fiziko-kimyasal etkileşimlerden etkilenir. Bir istisna olarak ayrıştırma moleküllerinin boyutundaki farklılık nedeniyle ayırmanın gerçekleştiği Jel Geçirgenlik kromatografisi verilebilir.</p> <p><strong>5. Bant Genişletmesi</strong></p> <p>Bant genişletmesi gibi dur durum oluşması ayrılmış piklerin çakışmasına ve birleşmesine yol açtığı için çözünürlük kaybına önemli ölçüde neden olabilir. Van Deemter denklemi, bir GC veya HPLC kolonunun genel verimliliğini tanımlar ve difüzyon, kütle transferi ve mobil fazın hızı gibi faktörleri dikkate alır. İlişki, hem GC hem de HPLC ayrımları için bant genişletme ve çalışma koşullarının optimizasyonunun anlaşılmasına yardımcı olur.</p> <p>6. Pik Tepkisi</p> <p>Hem GC hem de HPLC kromatogramları benzer görünüyor. Yanıt, her iki durumda da pik şeklindedir ve ayrıştırılan bileşiğin konsantrasyonu, pik şiddeti/yüksekliği veya pik  alanı ile orantılıdır.<br /> Hem HPLC hem de GC'de nicel analizler için temel olarak dört yöntem kullanılır:</p> <ul> <li>Pik alanların normalizasyonu</li> <li>İç/Dahili standart yöntem</li> <li>Dış/Harici standart Yöntem</li> <li>Standart ekleme (spike) yöntemi</li> </ul> <p><strong>7. Referans Standartlar</strong></p> <p>Kantitatif analizin temeli, numune yanıtının saf bir referans bileşiğininkiyle karşılaştırılmasıdır. Bu tür referans çalışma standartlarının zaman zaman, belirlenmiş parametrelerinin uluslararası kabul görmüş standardizasyon kuruluşlarından temin edilen sertifikalı malzemelere kadar izlenebilir standartlarla karşılaştırılması yoluyla doğrulanması gerekir. Rutin analizde, belirtilen çalışma koşulları altında GC veya HPLC sistemlerine enjekte edilen standartların alıkonma süresini doğrulamanız gerekir.</p> <p><strong>8. Ortak Uygulama Yazılımları</strong></p> <p>En yüksek analiz ve veri işleme yaygın olduğundan üreticiler çoğunlukla ortak HPLC ve GC uygulama yazılımları sağlar. Sistemlerin aynı üreticiden temin edilmesi ve çoklu kullanıcı lisanslarının alınması durumunda bu büyük bir avantajdır. Bu tür yazılımlar ayrıca operasyonel parametrelerin ve yöntem sıralamasının ayarlanmasına da yardımcı olur.</p> <p><strong>9. Diğer Tekniklerle Beraber Kullanımı</strong></p> <p>Hem GC hem de HPLC, mükemmel çözünürlükler ve yüksek hassasiyetler elde etmek için Kütle Spektroskopisi ile başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Her iki teknik de , ayrılmış karışım bileşenleri üzerinde yapısal doğrulamalara ulaşmak için FT-IR ile başarılı bir şekilde birleştirilmiştir.</p> <p><strong>10. Kolon Verimliliğinin İfadesi</strong></p> <p>Hem HPLC hem de GC kolonlarının verimliliği, teorik plakaya (HETP) eşdeğer Yükseklik cinsinden ifade edilir. Bu değer, kullanımları üzerinden hem GC hem de HPLC kolonlarının faydalı ömrünün ve kolon performansının belirlenmesinde kullanılır.</p> <p>Hem GC hem de HPLC, kromatografik analitik laboratuvarların temel taşlarıdır ve aralarındaki farkları bilmek önemli olmakla birlikte, eldeki belirli bir uygulama için doğru yönteme karar vermek için benzerlikleri anlamak eşit derecede önemlidir.</p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:19https://labakademi.com.tr/gaz-kromatografisi-gc-ve-yuksek-performansli-sivi-kromatografisi-hplc-farkliliklariGaz Kromatografisi (GC) ve Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) Farklılıkları<p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Gaz Kromatografisi , düşük moleküler ağırlığa sahip gazların veya uçucu sıvıların ayrılması ve tanımlanması için ideal bir tekniktir. Ayırmanın temeli, gaz fazında bulunan bileşenlerin bir kolonun içindeki katı adsorban üzerinde veya inert bir katı destek üzerinde veya bir kılcal kolonun iç duvarında adsorbe edilen ince bir sıvı tabaka üzerinde seçici dağılımıdır. Kolon sıcaklığı izotermal veya programlı bir şekilde yükseltilerek ayırma aralığı artırılabilir.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Yüksek performanslı sıvı kromatografisi , Gaz kromatografisi ile aynı prensiplere dayanır ancak daha yüksek moleküler ağırlıklara sahip termal olarak kararsız bileşiklerin analizi için kullanılır. Ayrılmanın temeli, çözünen moleküllerin hareketli sıvı mobil faz ile kolon içindeki sabit faz arasındaki dağılımıdır.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Gerekli ayırma için en uygun tekniği seçebilmeniz için evrensel olarak kullanılan bu iki ayırma tekniği arasındaki farkları net bir şekilde anlamak çok önemlidir.</span></p> <p><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">İki teknik arasındaki temel farklar bu makalede vurgulanmıştır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Mobil Faz;</strong></span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC'de kullanılan mobil faz sıvı iken, GC’de mobil faz gazdır. Sıvıların daha yüksek yoğunluğu ve viskozitesi nedeniyle, sıvıyı HPLC kolonundan geçirmek için bir pompa gerekli hale gelir ve sonuç olarak geri basınç yüksektir.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Analitlerin Kimyası;</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC'de analiz edilen numuneler genellikle termal olarak kararsızdır ve daha yüksek sıcaklıklarda bozunurken, GC'de çözünenler 400°C'ye kadar sıcaklıklara dayanabilir ve doğası gereği uçucudur. HPLC üzerinde analiz için numuneler normalde sıvılar veya sıvılarda çözünmüş katılardır. GC, sıvılara ve çözünmüş katılara ek olarak gazları da analiz edebilir. GC numunelerinin moleküler ağırlıkları daha düşüktür, HPLC ise yüksek moleküler ağırlıklı polimerlerden büyük biyo moleküllere kadar çeşitli numuneleri kapsayan yüksek moleküler ağırlıklı bileşikleri analiz etmek için kullanılabilir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Kolon Boyutu;</strong></span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Gazlara kıyasla sıvıların daha yüksek yoğunlukları ve viskoziteleri nedeniyle HPLC kolonları genellikle kısa ve geniştir. Tipik boyutlar, 0,46 mm id ile 10 veya 25 cm'dir. Preparatif ölçekli uygulamalar için daha da büyük sütunlar kullanılmıştır. Öte yandan, gazlar daha az yoğun ve daha düşük viskoziteye sahip olduğundan, GC'de önemli ölçüde daha dar deliklere sahip daha uzun kolonlar önerilir. Kılcal kolonların uzunluğu onlarca metre olabilir.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çalışma Sıcaklığı</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC işlemleri, bileşiklerin termal kararsız doğası nedeniyle genellikle ortam sıcaklıklarında gerçekleştirilir. Genellikle HPLC kolonları 25 ila 65°C aralığındaki sıcaklıklarda çalıştırılabilir. Öte yandan gaz kromatografi kolonları 450°C civarındaki sıcaklıklara kadar ısıtılabilir.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çalışma Basınçları</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sıvılar, daha yüksek yoğunlukları ve viskoziteleri nedeniyle, yaygın analitik ayırmalar için 5000 – 6000 psi aralığında veya daha yüksek basınçlar gerektirir. UHPLC sistemleri 15.000 – 18.000 psi aralığında çalışabilir. GC kolonlarındaki taşıyıcı gazlar, 150 – 200 psi aralığında daha düşük basınçlar gerektirir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Dedektörler;</strong></span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Hem HPLC hem de GC, farklı prensiplerde çalışan dedektörler kullanır.</span></p> <p><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Yaygın HPLC Dedektörleri;</strong></span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">UV-Visible Dedektörü; En yaygın kullanılan dedektördür. Analiz sonucu dedektör şiddetine karşı zaman grafiği olarak 2 boyutlu bir kromatogram elde edilir.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Fotodiyot Dizisi Dedektörü (PDA/DAD); Eş zamanlı çoklu dalga boyu belirlemeleri için kullanılır. Analiz sonucu 3 boyutlu bir bilgi edinilir. Zaman, dedektör şiddeti ve dalga boyu aralığı. Bu çizelgeye de spektrum adı verilir. </span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Floresan Dedektörü – son derece hassas ve seçici bir dedektördür. Duyarlılık iyileştirmeleri için genellikle bileşiklerin türevlendirilmesini gerektirir. </span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kırılma İndisi Dedektörü – sınırlı hassasiyete sahip evrensel dedektördür. HPLC sisteminde kullanılan ilk dedektörlerdendir. Kırılma indisini ölçtüğü için mobil faz bileşiminden, ortam sıcaklığından oldukça etkilenir. Bu dedektörler ile gradient çalışma yapılamaz. Bu nedenle sınırlı bir kullanım alanı sunar. </span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">İletkenlik Dedektörü – iyi seçicilik ve hassasiyet için tercih edilebilir. İyonlaşabilen molekülleri ölçme yeteneğine sahiptir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Yaygın GC Dedektörleri;</strong></span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Alev İyonizasyon dedektörü (FID) – en yaygın olarak organik bileşikler için kullanılır.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Termal İletkenlik dedektörü (TCD) – evrensel dedektördür. İnorganik gazlar ve kalıcı gazlar için de kullanılabilir.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Elektron Yakalama dedektörü (ECD) – halojenli bileşikler için yüksek hassasiyete sahiptir. </span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Azot Fosfor dedektörü (NPD) – nitrojen ve fosfor içeren bileşikler için kullanılabilir. </span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Alev fotometrik dedektörü (FPD) – pestisitler ve petrol ürünleri gibi kükürt ve organofosfor bileşikleri için kullanılır.</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Fotoiyonizasyon dedektörü (PID) – su ve çamur numunelerindeki aromatik ve doymamış bileşikler için uygundur</span><br /><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Hem HPLC hem de GC, eşsiz yüksek çözünürlükler ve hassasiyetler elde etmek için kütle dedektörleri (MS) ile başarıyla kulanılır. Bu tür kombinasyonlar, çeşitli uygulama alanlarında çığır açmıştır. </span></p> <p> </p> <p>Orhan Çakan</p>urn:store:1:blog:post:18https://labakademi.com.tr/analitik-kimyager-icin-125-meslek-profiliAnalitik Kimyager İçin 125 Meslek Profili<p>Tüketicilerin bilinçlenmesi ile artan kalite talepleri, analitik kimyayı ve analitik kimyacıyı tüm endüstrilerin ayrılmaz ve önemli bir parçası haline getirdi.</p> <p>Analitik kimyacının yerini anlamak için sadece odanıza bir göz atmanız yeterli olacaktır. Etrafınızdaki hemen hemen her şeyin, gereksinimlerinizi guvenli bir şekilde karşıladığından emin olmak için bir test laboratuvarında test eden analitik bir kimyagerin elinden geçtiğini bilmek sizi şaşırtabilir.</p> <p>Bir binanın yapıldığı çimento ve çelik olsun, duvarlardaki boya, oturduğunuz masa ve sandalye, bu yazıyı okumak için kullandığınız bilgisayar, soluduğunuz hava, atıştırdığınız atıştırmalıklar olsun. Yemek yeme ve hatta giydiğiniz kıyafetlerin tümü bir aşamada analitik bir kimyager tarafından test edilmiştir.</p> <p>Bunu akılda tutarak, analitik kimyagerlerin kariyerleri için bir ilerleme yolu seçmek istediklerinde sahip oldukları potansiyeli, olasılıkları ve seçenekleri kolayca anlayabilirsiniz. Bu yazıda, çeşitli analitik kimyagerlerin takip ettiğini bildiğim bazı iş profillerini listelemeye çalıştım. Aşağıda sektöre göre iş profillerinin bir listesi bulunmaktadır.</p> <p><strong>İlaç endüstrisi </strong></p> <p>1. Hammaddelerin, ambalaj malzemelerinin, ara ürünlerin ve bitmiş ürünlerin şirket içi testi</p> <p>2. Formülasyon Geliştirme</p> <p>3. İmalat ekipmanlarının validasyonu</p> <p>4. Atıksu arıtma ve kontrolü</p> <p>5. Katalizör verimlilik çalışmaları</p> <p>6. Mevzuata uygunluk</p> <p>7. Yeni ilaç geliştirme</p> <p>8. Yöntem geliştirme ve doğrulama</p> <p>9. Tabletler, kapsüller ve merhemler üzerinde stabilite çalışmaları</p> <p>10. Biyoyararlanım ve Biyoeşdeğerlik çalışmaları</p> <p>11. Biyoanalitik tahminler</p> <p><strong>Yiyecek ve İçecekler</strong></p> <p>12. Hammaddelerin, ambalaj malzemelerinin, ara ürünlerin ve bitmiş ürünlerin kurum içi testi </p> <p>13. Gıda ürünlerinde karışımların, ilaç kalıntılarının, yasaklı renklendirici maddelerin ve toksik metallerin belirlenmesinin geliştirilmesi ve test edilmesi</p> <p>14. Mikro biyolojik testler, patojenlerin tespiti ve tanımlanması </p> <p>15. Gıda ürünlerinin yakın analizi ve beslenme etiketlemesi </p> <p>16. Gıda katkı maddeleri </p> <p>17. Parçacık boyutu analizi ve doku ve kristallik testleri</p> <p>18. Raf ömrü tahminleri </p> <p>19. Vitamin, ilaç kalıntıları ve mikotoksinlerin Elisa testi ile belirlenmesi</p> <p>20. İçeceklerin ve meyve sularının koku ve aroma analizi</p> <p>21. Mahsullerin GDO testi </p> <p>22. Metallerin, renklendirici ajanların ve sentetik gıda katkı maddelerinin toksisite çalışmaları</p> <p><strong>Tüketici ürünleri</strong></p> <p>23. Düzenleyici standartlara uygunluk testi</p> <p>24. Oyuncakların güvenlik testleri</p> <p>25. Televizyon, bilgisayar vb. elektroniklerin test edilmesi.</p> <p><strong>Çevresel İzleme ve Kontrol</strong></p> <p>26. Kirleticilerin dağılımını incelemek için ortam havası testi</p> <p>27. Kirletici kaynakları için yığın emisyon testi ve bunların azaltılması için araçların benimsenmesi</p> <p>28. İşçilerin zararlı düzeylerde işyeri emisyonlarına maruz kalmasını önlemek için işyeri ortamının izlenmesi</p> <p>29. Endüstriyel atık suların izlenmesi ve kontrolü </p> <p>30. İmalat sürecinde kullanılan içme suyu, yeraltı suyu ve ham suyun test edilmesi </p> <p>31. Çevre denetimi ve saha değerlendirmesi</p> <p><strong>Malzeme Geliştirme</strong></p> <p>32. Gerilme mukavemeti, sertlik, uzama ve darbe testi gibi malzemelerin mekanik özelliklerinin test edilmesi</p> <p>33. Kaplama filmlerinin kalınlığı ve bileşimi</p> <p>34. Yeni malzemelerin tane boyutu, kristallik ve amorf doğası gibi yapısal gözlemler</p> <p>35. Bileşim değişiklikleri nedeniyle fiziksel ve kimyasal özelliklerdeki değişiklikler </p> <p>36. Farklı uygulamalar için bitmiş yüzeylerin gözeneklilik testi</p> <p>37. Yangına dayanıklı giysiler geliştirmek için malzemelerin yangın geciktiriciliği</p> <p><strong>Petrol ve Petrol Testi</strong></p> <p>38. Daha fazla verim için arıtma parametrelerinin optimizasyonu</p> <p>39. Rafinerilerde çevresel izleme </p> <p>40. Rafinasyon sürecinde katalizör verimliliği</p> <p>41. Motor yağlarının faydalı ömrünü tahmin etmek için kullanılmış yağlarda aşınma metali analizi</p> <p>42. Yakıtlardaki su ve tortular </p> <p>43. Kalite Kontrol için parlama noktası, yangın noktası, viskozite, bulutlanma noktası, akma noktası ve yoğunluk tahmini</p> <p>44. Farklı uygulamalarda kullanım için yakıtların asit, baz ve setan sayıları</p> <p>45. Yağlama yağlarında kullanılan katkı maddelerinin analizi</p> <p>46. ​​Aşınma direnci özellikleri için yağların ve yakıtların korozyon direncini etkileyen faktörler</p> <p><strong>Otomotiv endüstrisi</strong></p> <p>47. Şasi malzemelerinin kimyasal analizi ve saldırılara karşı direnci</p> <p>48. Film kaplama çalışmaları</p> <p>49. Otomotiv bileşenlerinin arıza analizi</p> <p>50. Polimer ve plastik aksesuarların testi </p> <p>51. Yakıtların ve yağlama yağlarının ve greslerin analizi </p> <p>52. Yüksek yakıt verimliliği için motorlarda yanma işleminin optimizasyonu</p> <p>53. Egzoz emisyonlarının analizi ve kontrolü</p> <p><strong>Tarım</strong></p> <p>54. Pestisitler, herbisitler ve gübreler gibi tarımsal kimyasalların geliştirilmesi ve analizi</p> <p>55. Tarımsal ürünlerde pestisit kalıntı analizi </p> <p>56. Spesifik mahsul veriminin iyileştirilmesi için toprak analizi</p> <p>57. Tahıl, meyve ve sebzelerin ihracat yönetmeliğine uygunluk açısından GDO testi </p> <p>58. Kirleticilerin tarım ürünlerinin kalitesine etkisi ve zararlı etkilerine yönelik çalışmalar</p> <p>59. Pestisit formülasyonlarının test edilmesi</p> <p>60. Gübrelerin kalite kontrolü</p> <p>61. Tarımsal ürünlerin sınıflandırılması ve kalite kontrolü</p> <p><strong>Mineraloji ve Jeolojik Bilimler</strong></p> <p>62. Keşif için kaya ve minerallerin elementel bileşimi</p> <p>63. Kökenlerin izini sürmek için arkeolojik nesnelerin ve antik heykellerin temel bileşimi</p> <p>64. Doğal oluşumların ve arkeolojik eserlerin jeolojik tarihlemesi</p> <p>65. Mineral, su ve petrol arama </p> <p>66. Değerli taşların kalite testi </p> <p>67. Rezervuarların değerlendirilmesi ve geliştirilmesi</p> <p>68. Doğal gaz kaynaklarının analizi</p> <p>69. Yeraltı suları, nehirler ve göller gibi içme suyu kaynaklarının kalitesinin belirlenmesi</p> <p>70. Rafine edilmeden önce cevherlerin bileşimi</p> <p><strong>Oşinografik Çalışmalar</strong></p> <p>71. Maden yatakları için okyanus yataklarının aranması</p> <p>72. Okyanusların çevresel kirlenmesine ilişkin çalışmalar</p> <p>73. Okyanus sıcaklıklarındaki değişikliklere ve kirleticilerin dağılımına dayalı türlerin göç davranışı </p> <p>74. Oşinografik ve iklimsel değişiklikleri anlamak için izotop jeokimyasal çalışmaları </p> <p>75. Atmosferik CO2'nin okyanusların yüzey sıcaklığı üzerindeki rolü</p> <p><strong>Atmosfer Çalışmaları</strong></p> <p>76. Sera gazları ve küresel ısınmadaki rolü üzerine araştırmalar </p> <p>77. Ozon tabakası incelmesi çalışmaları</p> <p>78. Atmosferik kirlilik çalışmaları </p> <p>79. Asit yağmuruna katkıda bulunan faktörler</p> <p>80. Şehirlerde duman oluşumuna katkıda bulunan faktörler</p> <p><strong>Enerji Çalışmaları</strong></p> <p>81. Kömür, petrol ve doğal gaz kaynakları ile ilgili çalışmalar</p> <p>82. Barışçıl ve silah geliştirme programları için nükleer enerji malzemeleri ve izotop zenginleştirme</p> <p>83. Verimli güneş enerjisi fotovoltaik hücre malzemelerinin geliştirilmesi</p> <p>84. Biyokütle ve alternatif yeşil yakıtlar üzerine çalışmalar</p> <p><strong>Adli Bilimler</strong></p> <p>85. Yasadışı uyuşturucu ve narkotiklerin analizi </p> <p>86. Cinayet Soruşturmalarında Patlayıcı ve Ateşli Silah Kalıntıları</p> <p>87. Kundaklama durumlarında yangın hızlandırıcılar</p> <p>88. Suç mahallinde bulunan kan, meni, boya parçaları, kırık cam, lifler ve saç telleri gibi materyallerin analizi </p> <p>89. Mürekkep analizi yoluyla sahte belge tespiti </p> <p>90. Babalık ve tecavüzle ilgili vakaların tespit edilmesine yönelik araştırmalara yardımcı olacak DNA analizi </p> <p>91. Zehirlenme vakalarını araştırmak için iç organ muayenesi</p> <p><strong>Uzay araştırması</strong></p> <p>92. Uzay sondalarının getirdiği dünya dışı materyallerin bileşimi üzerine çalışmalar </p> <p>93. Gezegenler arası ve galaksiler arası uzayın kompozisyon çalışmaları </p> <p>94. Yaşamı destekleyen koşulların varlığı için güneş sistemimizdeki gezegenlerin atmosferik bileşimi</p> <p>95. Göktaşlarının ve asteroitlerin bileşimi</p> <p>96. Diğer gezegenlerde su varlığının izlenmesi</p> <p>97. Yaşamın varlığını destekleyen koşulların incelenmesi</p> <p><strong>Tekstil</strong></p> <p>98. Doğal ve sentetik liflerin kimyasal bileşimi</p> <p>99. Terbiye işlemlerini ve boyamayı optimize etmek için liflerin yüzey çalışmaları </p> <p>100. İstenilen özelliklere sahip malzemeleri formüle etmek için polimerlerin sentezi </p> <p>101. Giysilerin arzu edilen özelliklerini geliştirmek için karışımlar üzerine çalışmalar</p> <p>102. Yasaklanmış renklendiriciler, ağır metaller vb. gibi güvenlik parametreleri için kalite kontrolü.</p> <p><strong>Radyokimyasal Analiz</strong></p> <p>103. Uranyum zenginleştirme</p> <p>104. Fosil yakıtların ve kayaların radyokimyasal tarihlemesi </p> <p>105. Nükleer enerji üretim süreçlerinin optimizasyonu</p> <p>106. Radyo izotoplarının zararlı çevresel etkileri üzerine çalışmalar </p> <p>107. Arka plan radyoaktivitesinin izlenmesi ve nükleer faaliyetlerde bulunan personelin maruz kalması</p> <p><strong>Bitkisel İlaçlar ve Sağlık Takviyeleri</strong></p> <p>108. Bitkisel materyallerin kimyasal tanımlaması ve yapısı ve aydınlatılması</p> <p>109. HPTLC gibi tekniklerle nicel tahmin </p> <p>110. Bitkisel müstahzarlardaki ağır metallerin tahmin ve toksisite çalışmaları</p> <p>111. Bitkisel ürünlerin ve sağlık takviyelerinin düzenleyici yönergelere göre kalite kontrolü</p> <p><strong>Biyoteknoloji</strong></p> <p>112. Biyokimyasal reaksiyonların ve üretim süreçlerinin izlenmesi ve kontrolü </p> <p>113. Protein veya peptit ürünlerinin karakterizasyonu</p> <p>114. Polipeptitlerin, proteinlerin, enzimlerin, nükleik asitlerin ve lipidlerin tanımlanması ve izolasyonu yoluyla ürünlerin geliştirilmesi</p> <p>115. Kökenlerini belirlemek için organizmaların, suç örneklerinin ve gıda ürünlerinin parmak izi için DNA analizi</p> <p>116. Gıda numuneleri, ilaçlar ve içme suyu üzerinde mikrobiyolojik çalışmalar</p> <p><strong>Analitik Cihaz Endüstrisi</strong></p> <p>117. Enstrüman satışı ve pazarlaması</p> <p>118. Uygulama geliştirme</p> <p>119. Müşterilere uygulama desteği</p> <p>120. Yeni araçların geliştirilmesi</p> <p><strong>Devlet Kurumları</strong></p> <p>121. Çeşitli ürünleri düzenlemek için devlet laboratuvarlarında çalışmak</p> <p>122. Devlet kuruluşlarında Araştırma ve Geliştirme</p> <p><strong>Eğitim ve Öğretim</strong></p> <p>123. Okul ve kolejlerdeki öğretmenler ve profesörler</p> <p>124. Endüstrilerin iç eğitim departmanlarında eğitmen</p> <p><strong>125. <a href="https://labakademi.com.tr/">labakademi.com.tr </a></strong>gibi profesyonel eğitim organizasyonlarında eğitmen</p> <p>Bu biraz uzun listeyi okurken, eminim ki şimdiye kadar analitik bir kimyager olarak önünüzde sahip olduğunuz muazzam potansiyeli ve fırsatları fark etmişsinizdir. Temel bilgileriniz açıksa ve analitik kimyanın temellerini anlıyorsanız, bu alanlardan herhangi birinde kolayca başarılı olabilir ve kendinizi profesyonel olarak geliştirebilirsiniz. </p> <p> </p> <p>Çeviri Kaynağı: lab-training.com</p>urn:store:1:blog:post:15https://labakademi.com.tr/hplc-egitimi-neden-almaliyimHPLC Eğitimi Neden Almalıyım?<p>HPLC, Yüksek perfomasnlı sıvı kromatografisi veya Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi kelimelerinin ingilizce karşılığı olan High Performance / Pressure Liquid Chromatography kelimelerinin baş harflerinin kısaltılması ile oluşturulmuş bir terimdir. </p> <p>HPLC sistemini, karışımlardaki bileşenlerin ayrılması ve nitel veya nicel olarak tanımlanması için analitik kimyada kullanılan bir tekniktir olarak tanımlanabilir. </p> <p>1960'lı yılların başından itibaren günümüze kadar ticari ve akademik alanlarda kullanılan sistemler geliştiririlmeye devam etmektedir. </p> <p>HPLC sistemi bileşenleri; </p> <p>1- Solvent rezervuarı</p> <p>2- Auto Sampler / Oto örnekleyici ve enjektör ünitesi</p> <p>3- Kromatografi kolonu ve kolon fırını</p> <p>4- Pompa sistemi</p> <p>5- Dedektör</p> <p>6- Veri toplama ve işleme bilgisayarı</p> <p>7- Atık toplama alanı</p> <p> </p> <p>HPLC yukarıda saydığımız bu sistemlerin mükemmel bir uyum içerisinde doğru ve tekrarlanabilir şekilde çalışması sonucunda güvenilir analizler gerçekleştirebilir. </p> <p><span style="color: #ff00ff;"><strong><a href="https://labakademi.com.tr/yuksek-performansli-sivi-kromatografisi-hplc-temel-kullanici-egitimi"><span style="color: #ff00ff;">HPLC eğitimlerimizde</span></a> </strong></span>asıl hedef tüm bu bileşenleri çalışma prensiplerini de inceleyerek, yakından tanımanızı sağlamak ve bu bileşenlerin sağlıklı bir şekilde çalışması için yapmanız gereken püf noktaları öğrenmeniz üzerine tasarlıyoruz. </p> <p>Bu nedenle HPLC Eğitimini almanız kariyerinize başlamanızda veya mevuct kariyerinizde HPLC cihazını daha verimli ve doğru kullanmanızda sizlere yol gösterecektir. </p> <p>Sektörde uzun yıllar araştırma geliştirme yapmış ve yapmaya devam eden eğitmenlerimiz ile HPLC bilginizi üst düzeye taşımakla kalmıyor bu cihaz ile ilgili birçok yerde bulamayacağınız tecrübeye dayalı bilgileri sunuyoruz. </p> <p>Üniversite yıllarımızda hiç veya yeterli düzeyde kullanamadığımız HPLC sistemi özellikle ilaç, gıda, kozmetik, tarım, petrokimya, biyoteknoloji, mikrobiyoloji, hücre kültürü gibi onlarca laboratuvarda kullanılmaktadır. Amacımız HPLC eğitimi ile bu alanlarda iş bulma potansiyelinizi arttırmak veya mevcut çalışmalarınızda daha doğru ve verimli çalışmanızı sağlamaktır. </p> <p>HPLC eğitimi CV'nize değer katacak ve iş mülakatlarına çağrılma noktasında sizi bir adım öne taşıyacaktır. Bununla da kalmayıp mülakatta gelebilecek olası soruları yine eğitmenlerimiz ile inceleyecek, bunların üzerinde konoşacak ve bu soruları önceden öğrenmiş olmanın verdiği öz güven ile görüşmeleriniz daha verimli geçecektir. </p> <p><em><strong><span style="color: #ff00ff;"><a href="https://labakademi.com.tr/yuksek-performansli-sivi-kromatografisi-hplc-temel-kullanici-egitimi"><span style="color: #ff00ff;">HPLC kursu veya HPLC eğitimi </span></a></span></strong></em>almanız bu sistemi tanıma, sistemde doğru analizler yapma, HPLC sistemini analize hazırlama, HPLC sistemine kolon takma, HPLC kolonlarının yıkanması ve şarlanması, HPLC kolonlarının saklama koşullarının öğrenilmesi, HPLC kolonlarının rejenerasyonu, HPLC dedektörleri ve çalışma prensiplerinin öğrenilmesi, HPLC mobil faz süzme işlemleri, HPLC sorun giderme teknikleri gibi onlarca farklı konuda size nitelik ve doğru bilgi kazandıracaktır. </p> <p>HPLC eğitimimizde başlıca işlediğimiz konular;</p> <p>1- Kromatografi kavramı</p> <p>2- HPLC sistemi nedir?</p> <p>3- HPLC Nedir?</p> <p>4- Kolon nedir?</p> <p>5- HPLC sisteminin bileşenleri</p> <p>6- Solvent rezervuar alanı</p> <p>7- Oto örnekleyici ve enjektör ünitesi</p> <p>8- HPLC pompaları</p> <p>9- HPLC dedektörleri</p> <p>10- HPLC kolonu ve kolon fırını </p> <p>11- HPLC sisteminde analiz işlemleri</p> <p>12- Kolon takma, yıkama, şartlama ve saklama koşulları</p> <p>13- Mobil faz hazırlama</p> <p>14- Numune hazırlama</p> <p>15- HPLC sisteminde analiz işlemleri</p> <p>16- HPLC sisteminde sorun giderme teknikleri</p> <p> </p> <p>Eğitimlerimiz online interaktif olarak gerçekleştiği için yüz yüze eğitimlerde aldığınız verimi istediğiniz yerden ve çok daha uygun fiyatlara sunuyoruz. </p> <p>Eğitimlerimizde sorularınızı canlı olarak sesli, yazılı ve görüntülü sorabilir ve anında cevaplar alabilirsiniz. Eğitim sonunda eğitimin tüm kaydı ve pdf dokümanlarının da sizlere veriliyor olması bu eğitimi kalıcı kılmaktadır. İstediğiniz zaman istediğiniz yerden istediğiniz kadar terkar edebilirsiniz. </p> <p>Lab Akademi HPLC eğitimi ile CV'nize değer katın ve bir adım önde olun. </p> <p> </p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:16https://labakademi.com.tr/hplc-terimi-ve-hplc-sistemiHPLC Terimi ve HPLC Sistemi<p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC; Yüksek performanslı sıvı kromatografisi veya yüksek basınçlı sıvı kromatohrafisi kelimelerinin inglizce karşılığı olan High Performance Liquid Chromatgoraphy veya High Pressure Liquid Chromatography kelimelerinin baş harflerinden türetilmiş bir kısaltmadır. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/hplc sistemi.png" alt="" width="500" height="246" /></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC sistemi ise; SOlvent rezervuarı, hplc pompası, hplc kolonu ve kolon fırını, hplc enejtkör ve oto örnekleyici ünitesi, hplc dedektörü ve veri işleme bilgisayarından oluşan ve bunlar sayesinde karışımlardaki bileşenleri ayırmak, nitel ve nicel analizlerini gerçekleştirmek için analitik kimyada kullanılan bir sistemdir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/hplc-bilesenleri.png" alt="" width="600" height="343" /></span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi’nin başlıca kullanıldığı alanlar;</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- İlaçlar (Antibiyotikler, sedatifler, streoitler, analjezikler)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Biyokimyasallar (Amino asitler, proteinler, karbonhidratlar, lipidler)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Gıda maddeleri (Suni tatlandırıcılar, antioksidanlar, aflatoksinler, katkı maddeleri)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Endüstriyel kimyasallar (Çok halkalı aromatikler, yüzey aktif maddeleri)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Kirleticiler (Pestisitler, herbisitler, fenoller, PCB’ler)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Klinik tıp (Safra asitleri, ilaç metabolitleri, üre özütleri, östrojenler)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Uyuşturucular (Uyuşturucu ilaçlar, zehirler, kan alkolü, narkotikler)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Kromatografi'nin Tarihsel Gelişimi;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">20. yüzyılın başlarında Rus botanikcisi Mikhail Tswett tarafından keşfedilmiştir. İçerisinde klorofil ve ksantofiller gibi çeşitli pigmentleri içeren çözeltiyi, toz halinde kalsiyum karbonatla (CaCO3) doldurulmuş bir cam kolondan geçirerek birbirinden ayırmayı başarmıştır. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Yaptığı işlemde maddelerin zamanla ayrılarak kolon içerisinde renkli bölmeler oluşturduğunu gözlemlemiştir. Ayırma yöntemine bu nedenle; renkli fotoğraf anlamına gelen kromatografi (chromatography) olarak adlandırılmıştır. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/kromatografi-gorsel.png" alt="" width="600" height="353" /></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>HPLC Sistemi Tanımı;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Hareketli fazın pompalar vasıtasıyla basınç oluşturarak kolona verildiği ve dedektör sisteminden geçirilerek nitel ve nicel analizlerin gerçekleştirildiği sistemlerdir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bir karışımdaki her bir bileşenin ayrılması, tanımlanması ve ölçülmesi için kullanılan analitik kimyada bir tekniktir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Çalışma Prensibi;</strong> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bir sıvıda çözünmüş bileşenlerin, bir kolon içerisinde bulunan genellikle katı bir destek üzerindeki sabit faz ile değişik etkileşimlere girmesi, kolon içinde değişik hızlarla hareket etmeleri sonucu, farklı zamanlarda bileşenlerin kolonu terk ederek birbirlerinden ayrılması temeline dayanır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/hplc-etkilesim.png" alt="" width="400" height="358" /></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Kromatografinin Tanımı;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bir karışımdaki bileşenlerin sabit faz ve hareketli faz arasındaki farklı dağılım ve etkileşimleri esasına dayanan ayrım tekniğidir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">En genel tanımlama ile kromatografi; karışımlarda bulunan maddeleri bir birinden ayırmaya olanak veren tekniktir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kromatografik uygulamalarda bir “sabit faz” ve bir “hareketli faz” bulunur. Sabit ve hareketli faz örnekte bulunan  maddelerin göç etme hızlarını farklılaştırarak ayrım sağlar.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Ayrılacak olan bileşenlerin bir tanesi sabit olarak dururken diğeri belli bir yöne doğru hareket eden iki faz arasında dağıldığı fiziksel bir ayırım tekniğidir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kromatografik teknikler ayrılması istenilen bileşiklere göre farklı kimyasal ve mekanizmalara dayanmaktadır.</span><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Ancak tamamı bir analit molekülünün aşağıdaki özelliklerinden faydalanır;</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">-Polarite</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">-Dipol</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">-İndüklenmiş dipol</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">-İyonlaşma potansiyeli</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bu özellikler analitin mobil faz ve sabit faz ile olan etkileşim, çözünürlük gibi parametrelerini yönetmek için kullanılarak ayrımlar aşağıdaki tekniklerle sağlanır. </span><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p>urn:store:1:blog:post:17https://labakademi.com.tr/kromatografinin-siniflandirilmasi-ve-kromatografide-polarite-kavramiKromatografi’nin Sınıflandırılması ve Kromatografide Polarite Kavramı<p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kromatografi sistemlerinde ayrım mekanizmalarını kromatgorafisi kolonunun dolgu maddesine ve hareketli fazın türüne göre veya uygulama biçimlerine göre farklı başlıklar altında incelenebilir. </span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>A. Hareketli  Fazın Tipine Göre;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>1- Sıvı Kromatografisi (LC)</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Sıvı- katı</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Sıvı- sıvı</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>2- Gaz Kromatografisi (GC)</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Gaz-katı</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">- Gaz-sıvı</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>3- Süperkritik Akışkan Kromatografisi (SFC)</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kritik sıcaklık ve basınçtaki maddelerin (CO2) kullanıldığı kromatografi türüdür.</span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>B) Uygulama Biçimine Göre;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">1- Kağıt kromatografisi</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">2- İnce tabaka kromatografisi (İTK)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">3- Sütun (kolon) kromatografisi (CC)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">4- Gaz kromatografisi (GC)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">5- Yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC)</span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>C. Ayrım Mekanizmalarına Göre;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">1- Adsorpsiyon kromatografisi</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">2- Dağılma (Partisyon) kromatografisi</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">3- İyon değiştirme kromatografisi</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">4- Moleküler eleme kromatografisi (Jel krom.)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">5- Afinite kromatografisi (Kimyasal krom.)</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Kromatografi’de Polarite Kavramı;</strong></span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Polar ve Apolar Molekül;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Polar bağ, iki atom arasında bağı oluşturan elektronların eşit dağılmamış olduğu kovalent bağ türüdür. Moleküldeki artı yük merkezi ile eksi yük merkezi dengede değildir. Bir tarafı eksi diğer tarafı artı yük özelliği gösterir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Polar moleküller suda ve diğer polar çözücülerde iyi çözünme eğilimindedir. Çünkü su polar bir moleküldür.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/polarite.png" alt="" width="400" height="257" /></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Apolar molekül, asimetrik yük dağılımı olmayan bir moleküldür. Bu nedenle pozitif veya negatif kutuplar oluşmaz. Başka bir deyişle, apolar moleküllerin elektrik yükleri, molekül boyunca eşit olarak dağıtılır. Apolar moleküller genelde organik olan apolar çözücüler içinde iyi çözünme eğilimindedirler.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Elektronegatiflik,</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kimyada bağ yapımında kullanılan elektronların bağı oluşturan atomlar tarafından çekilme gücüdür.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Apolar Moleküller;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Oksijen (O2), azot (N2) ve ozon (O3) karbon dioksit (CO2) ve organik moleküller metan (CH4), tolüen ve benzen,  alkinler, soy gazlar veya inert gazlar (argon, helyum, kripton ve neon) bulunur.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Pek çok molekül kısmen polar kısmen ise apolar özellik gösterir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kullanılan hareketli faz, sabit faz ( kolon ) ve moleküler etkileşim türlerine göre HPLC teknikleri aşağıdaki temel gruplarda toplanabilirler;</span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/normal faz-ters faz.png" alt="" width="500" height="96" /></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Normal Faz Kromatografi;</strong></span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Rus botanikçi M. Tswett’in bitki ekstratlarının ayrılmasında kullandığı yöntem yani klasik kromatografi modu normal faz olarak bilinir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/normal faz.png" alt="" width="500" height="114" /></span></p> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Ters Faz Kromatografi;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Ters faz terimi, normal fazın tam tersi olan kromatografi modunu, yani bir polar hareketli fazın ve bir polar olmayan [hidrofobik] sabit fazın kullanımını açıklar. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/ters faz.png" alt="" width="500" height="113" /></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p>urn:store:1:blog:post:14https://labakademi.com.tr/kutle-dedektoru-elektrosprey-iyonizasyon-esiKütle Dedektörü Elektrosprey İyonizasyon (ESI)<p><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;">Elektrosprey İyonizasyon (ESI)</span></p> <p><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;">Elektrosprey iyonizasyon (ESI), yapısında bir kılcal iğneye sahiptir. Bu kılcal iğneye yaklaşık ± 3 ila 5 kV'luk yüksek bir voltaj uygulayarak içerisinden geçmekte olan numune çözeltisini püskürtür ve iyonlar üretir. Bu, uygulanan voltajla aynı polariteye sahip  yüklü bir damlacık sisi oluşturur. Daha büyük bir LC akış hızı sağlamak için, nebulizatör ve ısıtma gazı, solvent buharlaşma sürecini hızlandırmak için kılcal iğnenin dışından akar. Bu süreç devam ettikçe damlacık yüzeyindeki elektrik alan artar. Yüklerin karşılıklı itme kuvveti sıvı yüzey gerilimini (yani itme) aştığında fisyon meydana gelir. Bu buharlaşma ve fisyon döngüsü tekrarlandıkça, damlacıkların nihayetinde numune iyonlarının gaz fazına serbest bırakılacağı kadar küçük hale geldiği düşünülmektedir (iyon buharlaşma modeline göre).</span></p> <p><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;">Elektrosprey iyonizasyon, mevcut en yumuşak iyonizasyon yöntemlerinden biridir. Bu durum parçalanmanın minimum olduğu , yüksek düzeyde polar ve en az uçucu veya termal olarak kararsız bileşikler için kullanılabileceği anlamına gelir. Bileşiklerin çoğu, karmaşık fragman iyonları oluşturmadan protonlanmış (veya protonu giderilmiş) moleküler iyonlar ve ekleme iyonları ile sonuçlandığından, bileşiklerin moleküler kütlesinin belirlenmesi çok basittir.</span></p> <p><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;"> <img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/blogs/2022/ESI iyonlasma.png" alt="&quot;" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;">Şekil 1. ESI pozitif (+) modunda iyonizasyon ve desolvasyon süreçlerinin şeması</span></p> <p><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;"> </span></p> <p><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;">Elektrosprey iyonizasyonun, birkaç potansiyel yük kabul eden fonksiyonel gruba sahip bileşikler için zaman zaman çoklu yüklere sahip moleküler iyonlar ürettiği bilinmektedir. Katyonlar söz konusu olduğunda (M+nH)<sup>n+</sup> oluşturmak için çoklu protonların eklendiği anlamına gelir . Çok değerlikli iyonlar oluşturma eğilimi, çözeltinin pH’ına göre bileşiğin pKa’sından güçlü bir şekilde etkilenir.  Çok değerlikli iyon gözlemlendiğinde, kütle spektrometresinin ölçüm aralığını aşan bir moleküler kütleye sahip bileşikler için bile moleküler kütle bilgisi elde edilebilir. Bu çok değerlikli iyonlardan moleküler kütleyi tahmin etmek için bilgisayar işlemeyi kullanmak da mümkündür. Miyoglobin örneği Şekil 2'de gösterilmektedir. Miyoglobin için, 10 ila 20 değerliklere (n) sahip iyonlar tespit edildi ve moleküler kütle, dekonvolüsyon ile 16951.3 olarak hesaplandı. ESI-LCMS'nin bu benzersizliği, proteinler ve nükleik asitler gibi son derece büyük ve oldukça polar biyolojik makromoleküllerin analizine ve ölçümüne olanak tanır. Bu, genellikle yalnızca z = 1 tepe noktaları sağlayan GCMS'den oldukça farklıdır.</span></p> <p><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;"> <img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/blogs/2022/ESI spektrum.png" alt="&quot;" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt;">Şekil 2. ESI spetrum ve dekonvolüsyon kullanılarak hesaplanan miyoglobinin moleküler kütlesi, miyoglobinin çok değerlikli iyonları (n = 10 ila 20) ESI kütle spektrumunda gözlenir</span></p> <p style="text-align: center;"> </p> <p style="text-align: center;"> </p> <p style="text-align: center;"> </p> <p style="text-align: center;"><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 10pt;"><strong>Çeviri Makale Kaynağı:</strong> https://www.shimadzu.com/an/service-support/technical-support/analysis-basics/basics_of_lcms/interfaces_for_lcms.html#section1</span></p>urn:store:1:blog:post:13https://labakademi.com.tr/kromatografinin-siniflandirilmasiKromatografinin Sınıflandırılması<p>Kromatografi; sabit faz, hareketli faz ve ayırma tekniklerine göre farklı şekillerde sınıflandırılır.</p> <p>1-     Adsorpsiyon Kromatografisi</p> <p>2-     Dağılma Kromatografisi</p> <p>3-     Boyut Eleme Kromatografisi</p> <p>4-     İyon Değişim Kromatografisi</p> <p> </p> <p><strong>Adsorpsiyon Kromatografisi;</strong></p> <p>Adsorpsiyon kromatografisi prensibi klasik kolon ve ince tabaka kromatografisinden bilinmektedir. Sabit faz olarak, yüksek spesifik yüzey alanına sahip nispeten polar bir malzeme kullanılır. Sabit faz olarak çoğunlukla silika kullanılır ancak alüminyum ve magnezyum oksit de sıklıkla kullanılır.</p> <p>Adsorpsiyon kromatografisi bir çözelti karışımında maddelerin katı faz üzerinde farklı kuvvetlerde tutunması prensibine göre birbirlerinden ayrıldıkları kromatografi olarak adlandırılır ve ilk keşfedilen kromatografi çeşididir. Çözücü ve katı sabit fazın polarlıkları bir kolon boyunca veya bir yüzey boyunca çözünen maddenin hareketinin hızını tayin eder. Adsorpsiyon kromatografisinde çoğunlukla sabit faz olarak silikajel kullanılır. Silika yüzeyindeki silanol grupları ile kopolimer molekülleri üzerinde uygun gruplar arasındaki hidrojen bağları, adsorpsiyon için ana mekanizmadır.</p> <p><strong>Dağılma Kromatografisi;</strong></p> <p>Bir faz sistemi (birbirleri ile karışmayan iki sıvı karışımı) içine konulan madde bu sıvılardaki çözünürlüğüne bağlı olarak iki faz arasında dağılır ve dengeye ulaşır. Böyle bir sistemde maddenin iki faz arasındaki dağılımı sabit olup bu da dağılım (partisyon) katsayısı (Kd) ile ifade edilir.</p> <p>Kd=C1/C2</p> <p>C1= Maddenin 1. fazdaki derişimi</p> <p>C2= Maddenin 2. fazdaki derişimi</p> <p>Adsorpsiyon kromatografisinde, maddelerin etkileşimi katı sabit faz ile sıvı hareketli faz arasındadır. Dağılma kromatografisinde maddeler sıvı olan sabit faz ile sıvı olan hareketli faz arasında dağılır.</p> <p> </p> <p><strong>Boyut Eleme Kromatografisi;</strong></p> <p>Polimerlerin molekül ağırlığı dağılımlarını belirlemenin en popüler ve kullanışlı yöntemi boyut eleme kromatografisi'dir. "Jel geçirme kromatografisi" veya "jel filtrasyon" ismi, terimleri de kullanılır. Bu teknikte sabit faz ile entalpik etkileşimler yerine, moleküler hidrodinamik hacim veya boyut temelinde ayrım sağlanır. Boyut eleme kromatografisi kolonundan önce yüksek molekül ağırlıklı maddeler daha sonra da düşük molekül ağırlıklı maddeler ayrılır.</p> <p>İyon Değişim Kromatografisi;</p> <p>Çözücü yüzeyi üzerindeki yükler tamponun iyonik gücünün düşük olması koşuluyla, bir kromatografi matrisine eklenen karşı yüklerle çekilir. Bu etkileşim, iyon değişim kromatografisinde (IEC) temel olgudur. Maddelerin iyonik grupları ile iyon değiştiricilerdeki iyonik grupların karşılıklı yer değiştirme esasına dayanır.</p>urn:store:1:blog:post:12https://labakademi.com.tr/kromatografi-kavrami-ve-tarihcesiKromatografi Kavramı ve Tarihçesi<p>Kromatografinin ilk çalışmaları 1860'larda bir karbon yatağından geçirilen parafinin 'ağartılması' deneyine dayanır. Ancak kromatografinin resmi ve akredite ilk keşfi, çeşitli adsorbanlar üzerinde yaprak pigmentlerinin seçici adsorpsiyonu üzerine ayrıntılı çalışması ile 1902'de Mikhail Tswett'e aittir. Kromatografi tekniği Rus botanikci Mikhail Tswett tarafından klorofil ve ksantofil gibi bitki pigmentlerini, cam bir kolona dondurulmuş kalsiyum karbonattan (CaCO<sub>3</sub>) dolgu maddesinden oluşmuş bir sütundan geçirerek ayırmasıyla kullanılmıştır. Bu bileşenler renkli bantlar halinde gözlemlenmesi nedeniyle Yunancada chroma=renk; grephein=yazmak anlamına gelen kelimeler birleştirilerek ‘Kromatografi’ terimi oluşturulmuştur.</p> <p>Kromatografi, iki veya daha fazla karışmayan faz arasında dağılım yoluyla karışımların ayrılması olarak tanımlanabilir. Bu karışmayan safhaların bazıları gaz-sıvı, gaz-katı, sıvı-sıvı, sıvı-katı, gaz-sıvı-katı ve sıvı-sıvı-katı olabilir.</p> <p>Kromatografi, bir karışımdaki bileşenlerin hareketli (taşıyıcı) bir faz yardımıyla, sabit (durgun) bir faz arasından değişik hızlarda göç etmeleri esasına dayanır. Kromatografik yöntemlerle, kimyasal ve fiziksel özellikleri birbirine çok yakın bileşenlerden oluşan karışımları, tümüyle, kolayca ve kısa sürede ayırmak mümkündür.</p> <p>Kromatografide durgun faz, bir katı veya katı yüzeyine kaplanmış bir katı fazdır. Durgun fazın üzerinden akan hareketli faz ise bir gaz veya sıvı fazdır. Hareketli fazın sıvı olduğu kromatografi türüne Sıvı Kromatografi, hareketli fazın gaz olduğu kromatografi türüne ise Gaz Kromatografi denir. Gaz kromatografi, gaz, uçucu sıvı ve katı karışımlar için uygulanan bir tekniktir. Sıvı kromatografi ise özellikle ısıl kararsız ve uçucu olmayan örnekler için uygulanır. Bir kantitatif analiz tekniği olan kromatografide amaç, anlamlı bir süre içinde iyi bir ayırma yapmaktır. Sıvı kromatografisi düzlemsel yüzeylere ve kolonlara uygulanabilen bir kromatografi türüdür. Sıvı kromatografisi normal faz ve ters faz kromatografisi olmak üzere iki farklı teknikle uygulanabilir. Normal faz sıvı kromatografisinde sabit faz hareketli faza göre daha polar olurken, ters faz sıvı kromatografisinde hareketli faz polar, sabit faz ise apolardır.</p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:11https://labakademi.com.tr/lambert-beerbouguer-veya-beers-yasasiLambert-Beer(Bouguer) veya Beer’s Yasası<p>Spektroskopistler için, Lambert-Beer(Bouguer) yasası hiç kuşkusuz spektroskopi'nin en önemli esaslarından biri olan absorbans ile ayrılmaz biçimde ilişkili olduğu için esas teşkil eden bir ilkedir. Lambert-Beer(Bouguer) yasası monokromatik ışığın madde tarafından absorbansını ölçer.</p> <p>Atom veya molekül uyarıldıktan 10<sup>-8</sup> sn. gibi kısa bir süre sonra absorplanan ışık, enerjisini kaybederek tekrar temel enerji seviyesine döner. Madde absorpladığı ışık enerjisini genellikle ısı şeklinde geri verir ve madde çok az ısınır. Bazı maddeler ise absorplanan ışık enerjisini daha uzun dalga boylu ışınlar halinde yayar. Buna fotolüminesans olayı denir. Bu olayın çok kısa süreli olanına floresan, daha uzun süreli olanına fosforesan adı verilir. Bir maddenin temel haliyle uyarılmış halleri arasındaki enerji farkları, başka bir maddeninkinden farklı olduğundan, her maddenin kendine özgü bir absorpsiyon spektrumu vardır. Paralel ışık demeti bir bileşiğin solüsyonundan geçtiğinde absorbsiyon oluşur. Işığın, solüsyondan geçmeden önceki ışıma gücü P<sub>0</sub> ve solüsyondan geçtikten sonraki ışıma gücü (P), çözeltinin kalınlığı (b;cm) ve konsantrasyon (c;g*L<sup>-1</sup>) 'dir.</p> <p><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/lamber-beer.png" alt="" width="582" height="361" /></p> <p>Genel kullanımda "absorpsiyon spektroskopisi" terimi kullanılsada genellikle ölçülen geçirgenlik (T)'dir. Işık demetinin ortamdan geçme oranına geçirgenlik (T) denir. Fizikokimya ve spektroskopi ders kitaplarına göre, bir materyalin veya bir çözeltinin geçirgenlik T değeri iyi bilinen bir formül ile absorbsiyona dönüştürülür. Çözeltiden iletilen ışımanın franksiyonuna geçirgenlik (T) denir.</p> <p style="text-align: center;">T=P/P<sub>0</sub></p> <p style="text-align: left;">şeklinde ifade edilir. Geçirgenlik genellikle yüzde cinsinden verilir.</p> <p style="text-align: center;">%T=P/ P<sub>0 </sub>*100</p> <p>Geçirgenlik ifadesinin eksi logaritması alınarak Absorbans (A) elde edilir.</p> <p style="text-align: center;">-logT = -log P/P<sub>0 </sub>= A</p> <p>Burada, P<sub>0</sub>, ışığın solüsyondan geçmeden önceki ışıma gücü veya ışınımıdır ve P, ışığın solüsyon ile etkileşimde bulunduktan sonra çıkan ışık şiddetidir. Bir çözeltinin absorbansı, çözelti boyunca yol uzunluğu (b) ve absorplayıcı türlerin konsantrasyonu (c) ile doğru orantılıdır. Moleküllerin seçilen dalga boyundaki ışımayı absorplaması sonucu ortaya çıkan azalma Lambert-Beer(Bouguer) veya Beer’s eşitliği ile verilir. Eşitlikte; geçirgenlik doğrudan; molar absorpsiyon katsayısı (ε), absorbansı olmayan çözücü içerisinde çözünen absorplayıcı madde konsantrasyonu (c) ve çözeltinin kalınlığı (b)’ye bağlıdır.</p> <p style="text-align: center;">A = log P<sub>0</sub> / P = ε.b.c</p> <p>Absorbans birimi, Absorbans Unit (AU) ile ifade edilir. Bu yasanın bir sınırlaması, sadece yaklaşık &lt;1.5 AU'luk absorbansa sahip solüsyonlar için doğrusal olmasıdır. Dolayısıyla, çok yüksek konsantrasyonda absorpsiyon ve konsantrasyon arasındaki doğrusallık ilişkisi bozulur ve sapmalar yaşanır.</p>urn:store:1:blog:post:10https://labakademi.com.tr/spektroskopi-kavramiSpektroskopi Kavramı<p>Spektroskopi kavramı geçmişte görünür bölge ışığının çeşitli dalga boylarına ayrılıp spektrumlarının elde edilmesi için kullanılırken günümüzde madde ile elektromagnetik ışığın etkileşimini inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Spektrum kavramı bugün elektromanyetik ışıma ile madde arasındaki etkileşimlerle ilgilenmekten öteye giderek madde ve diğer enerji türleri arasındaki etkileşimleri de içerecek şekilde genişletilmiştir.</p> <p>Spektroskopi, elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşiminden ortaya çıkan spektrumların üretimi, ölçülmesi ve yorumlanması ile ilgilidir. Çok çeşitli analitik problemleri çözmek için kullanılabilen birçok farklı spektroskopik yöntem vardır. Bu yöntemler, analiz edilecek türe (moleküler veya atomik spektroskopi gibi), izlenecek ışıma-madde etkileşiminin türüne (absopsiyon, emisyon veya kırınım gibi) ve kullanılan elektromanyetik spektrumun alanına göre farklılık gösterir. </p> <p>Spektroskopi ve spektrografi; dalga boyunun bir fonksiyonu olarak ışıma şiddetinin ölçümü için kullanılan terimlerdir ve genellikle deneysel spektroskopik yöntemleri tanımlamak için kullanılır. Spektral ölçüm cihazları; spektrometre, spektrofotometre, spektrograf veya spektral analizörler olarak adlandırılır.</p> <p>Işığın moleküller tarafından soğurulması moleküldeki atomların türüne, düzenlenmesine, moleküllerin şekline, büyüklüğüne vb. özelliklerine bağlı olduğundan spektroskopik yöntemler maddelerin yapılarının ve stereokimyasal özelliklerinin bulunması, tanınması ve saflık kontrolü gibi çok geniş bir alanda uygulanmaktadır. </p> <p>Spektroskopik yöntemler; inorganik ve organik bileşiklerin kalitatif, kantitatif analizlerinde, asit-baz denge sabitlerinin ve molekül yapılarının aydınlatılmasında sıklıkla kullanılır. Tüm dalga boylarında çalışabilecek ve hangi dalga boylarının absorplandığını tespit edebilecek tek bir cihaz yapmak mümkün olmadığından, belirli dalga boyu aralıklarında çalışan ayrı ayrı cihazlar geliştirilmiştir. Bu cihazların geçerli oldukları alan spektroskopilerine de Ultraviyole-Görünür Bölge (UV-Visible), Infrared (IR titreşim) ve Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) spektroskopileri adı verilir. Birçok laboratuvarda yaygın olarak; ultraviyole, görünür, kızılötesi ve radyo (nükleer manyetik rezonans) frekans aralıklarındaki ışıma emilimine veya emisyonuna dayalı spektroskopik yöntemler kullanılır. </p> <p>Elektromanyetik ışınım, elektromanyetik spektrumun kozmik ve gama ışımasından (dalga boyu 10<sup>-14</sup> ila 10<sup>-12</sup> m), sesaltı ışımaya (10<sup>10</sup> m) kadar geniş bir dalga boyu ve frekans yelpazesini kapsayan çok farklı sayıda form alan bir enerji türüdür. Analitik amaçlar için önemli spektral bölgelerin dalga boyu ve dalga sayısı aralıklarını gösteren diyagram Şekil’de verilmiştir. </p> <p><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/uv-vis.jpeg" alt="" width="747" height="369" /></p> <p>Spektroskopi terimi, bir spektrum oluşturmak için ışık veya görünür ışımanın bileşen dalga boylarına dönüştürüldüğü süreçleri belirtmektedir. Bununla birlikte günümüzde, iyonlar (kütle spektrometresi), çekirdeğin dönüşü (nükleer manyetik rezonans spektroskopisi), ses dalgaları (akustik spektroskopi) vb. gibi diğer ışıma türleri için de kullanılmaktadır. Spektroskopik teknikler analitik kimyada çok önemli bir alana sahiptir ve uygulamalar çok sayıdadır. Analitik kimyada kullanılan bazı yaygın spektroskopik teknikler; UV-Vis, floresan, IR, NIR, Raman ve Atomik Absorpsiyon Spektroskopilesidir.<a name="_Toc521578565"></a></p> <p class="alt-altbalk"><!-- [if !supportLists]--><strong>Işığın Absorplanması;</strong></p> <p>Çeşitli dalga boylarında ışık içeren bir demet, saydam ve şeffaf bir ortamdan geçirilirse, içinden bazı dalga boylarının kaybolduğu görülür. Buna ışığın absorplanması denir. Absorpsiyonla ışık enerjisi, maddenin iyon, atom veya moleküllerine aktarılır. Böylece ışık enerjisini absorplamış olan iyon, atom veya moleküller uyarılmış hale geçerler. Uyarılmış bir atom veya molekül 10<sup>-8</sup> sn. kadar yaşayabilir. Sonra absorpladığı ışık enerjisini geri vererek tekrar eski haline veya temel haline döner. Madde tarafından absorplanan ışık enerjisinin geri verilmesi, genellikle ısı şeklinde olur ve madde az çok ısınır. Bazı maddelerde ise absorplanan ışık enerjisi daha uzun dalga boylu ışıklar halinde yayılır. Buna fotolüminesans olayı denir. Bu olayın çok kısa süreli olanına floresan, daha uzun süreli olanına fosforesan adı verilir. </p> <p>Bir maddenin temel haliyle uyarılmış halleri arasındaki enerji farkları, başka bir maddeninkinden farklı olduğundan, her maddenin kendine özgü bir absorpsiyon spektrumu vardır. Absorpsiyon spektrumları genel olarak iki şekilde incelenir:</p> <p>1-     Atomik Absorpsiyon Spektrumları</p> <p>2-     Moleküler Absorpsiyon Spektrumları</p> <p><strong>Aomik Absorpsiyon Spektrumları;</strong></p> <p>Polikromatik UV veya Görünür Bölge ışıkı civa veya sodyum gazı gibi tek atomlu bir ortamdan geçirilirse bazı ışıklar kaybolur. Sodyum buharından ışık geçirildiğinde sarı ışık kaybolur. Sarı ışığın sodyum atomları tarafından adsorplanması, sodyum atomlarında 3s enerji seviyesinde bulunan bir elektronun sarı ışıkı absorplayarak 3p enerji seviyesine çıkmasıyla açıklanabilir.  Atomlarda, en dış tabaka elektronları ultraviyole ve görünür bölge ışıklarla uyarıldıkları halde, iç tabaka elektronları uyarılamaz. İç tabaka elektronlarını uyarabilmek için X-ışınları kullanılır. X-ışınları görünür bölge ışınlarından daha fazla enerjilidirler.</p> <p>Atomların en dış tabaka elektronlarının uyarılması üzerine kurulmuş olan spektroskopi dalına atomik absorpsiyon, en iç tabaka elektronlarının uyarılması üzerine kurulmuş olan spektroskopi dalına da X-ışınları spektroskopisi denir.</p> <p><strong>Moleküler Absorpsiyon Spektroskopisi;</strong></p> <p>Elektromanyetik enerjinin numunenin atomlarına veya moleküllerine aktarıldığı işleme absorpsiyon denir. Elektromanyetik enerjinin absorpsiyonunu takiben, atomlar ve moleküller, ayrı seviyelerde bulunan bir veya daha fazla yüksek enerji seviyesine uyarılır. Işımanın absorpsiyonu gerçekleşmesi için uyarılan bir fotonun enerjisi temel hal ile uyarılan hallerden biri arasındaki enerji farkıyla tam olarak eşleşmelidir. Bu enerji farklılıkları her bileşik için benzersizdir ve absorplanan ışığın frekanslarının bir grafiği bu nedenle bir bileşiğin karakterizasyonu sağlar. Böylece absorpsiyon spektrumu, dalga boyunun bir fonksiyonu olarak çizildiğinde çok yararlıdır. Bir molekülün absorpsiyon bantlarıyla ilişkili E enerjisi şu şekilde verilir:</p> <p>E<sub>T</sub> = E<sub>elektronik</sub> + E<sub>titreşim</sub> + E<sub>dönme</sub></p> <p>Burada; E<sub>elektronik</sub> molekülün elektronik enerjisini, E<sub>titreşim</sub> titreşim enerjisini, E<sub>dönme</sub> ise dönme enerjisini tanımlar. Bir moleküldeki dönme seviyelerinin sayısı, titreşim seviyelerinin sayısından çok daha büyüktür ve titreşim seviyelerinin sayısı, elektronik seviyelerin sayısından daha fazladır. Bu gerçekler, farklı durumlar arasındaki enerji farklılıklarıyla da ilgilidir; burada.</p> <p>E<sub>elektronik</sub> &gt; E<sub>titreşim</sub> &gt; E<sub>dönme</sub></p> <p>Dolayısıyla belirli bir molekül için bir dizi elektronik enerji durumu, daha da fazla sayıda titreşim seviyesi ve aynı zamanda daha fazla dönüş seviyesi mevcut.</p> <p><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/enerji.jpeg" alt="" width="716" height="463" /></p> <p><sub> </sub></p> <p><sub> </sub></p>urn:store:1:blog:post:9https://labakademi.com.tr/yuksek-performansli-sivi-kromatografisi-hplc-bilesenleri-ve-calisma-prensipleriYüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) Bileşenleri ve Çalışma Prensipleri<p>Hareketli fazın pompalar vasıtasıyla basınç oluşturarak kolona verildiği ve dedektör sisteminden geçirilerek nitel ve nicel analizlerin gerçekleştirildiği sistemlere Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi (HPLC) adı verilir. Duyarlı oluşu, uçucu olmayan veya sıcaklıkla kolayca bozulabilen maddelerin ayrılmasını sağlaması, doğruluk dereceleri ve kesinlikleri yüksek sonuçlar vermesi nedeniyle, bütün analitik ayırma teknikleri arasında en yaygın kullanılanıdır.</p> <p>HPLC, uçucu olmayan ve yüksek sıcaklığa maruz kaldığında bozulabilen maddelerin kromatografik olarak ayırarak tesbit ve tayin edilmelerini sağlayan sistemdir. Aminoasitler, karbonhidratlar, proteinler, peptitler, bitki piğmentleri, bitki ve hayvan metabolitleri, glikanlar, nükleik asitler ve ilaç molekülleri gibi küçük moleküller HPLC sistemi ile kolayca ayrılabilir ve tesbit edilebilir.</p> <p>HPLC sistemlerinin genel bileşenleri; solvent rezervuarı, pompa, oto örnekleyici, kolon fırını, dedektör, atık toplama şişesi, veri toplama ve işleme bilgisayarından oluşur.</p> <p class="alt-altbalk"><strong>Solvent Rezervuar Sistemi;</strong></p> <p>Modern bir HPLC cihazı, her biri 500 ml veya daha fazla çözücü içeren bir veya daha fazla cam veya paslanmaz çelik rezervuar ile donatılmıştır ve en az 1-2 m<sup>3</sup>'lük bir solvent rezervuarı miktarı ile bir kaç saat boyunca sürekli çalışmaya olanak tanır.</p> <p>Bir rezervuar sistemi mobil faz hatları, filtreler ve degazer sisteminden oluşur. Çözünmüş gazları ve çözünmemiş partikülleri sıvılardan uzaklaştırmak için filtreler ve degazer solvent rezervuar sistemine dâhil edilmiştir. Çözünmüş gazlar hareketli faz hatlarında kabarcıklar üretmekte ve böylece kolonda bant genişlemelerine neden olmaktadır. Buna ek olarak, kabarcıklar ve çözünmemiş partiküller dedektör performansını etkiler. Degazerler bir vakum pompalama sistemi, bir damıtma sistemi, ısıtma ve karıştırma için bir cihaz veya yayılma için bir sistemden oluşabilir. Burada çözünmüş gazlar, hareketli ortamda çözünmeyen inert bir gazın ince baloncukları ile çözünerek dışarı atılır.</p> <p class="alt-altbalk"><strong>Pompa;</strong></p> <p>Pompa solvent rezervuar alanına konulan mobil fazları sabit akışta ve yüksek basınçta kromatografi kolonuna pompalayan sistemlerdir. Bir HPLC pompası iki farklı özelliği bir arada bulundurmalıdır. Bunlar; 350 ya da 500 bar'a kadar yüksek basınç üretebilen sağlam bir cihaz olmalı ve seçilen herhangi bir akış hızında yüksek akış doğruluğu ve hassasiyette çalışabilmeli.</p> <p>HPLC sisteminde kullanılan iki farklı ayrım tekniği vardır. Bunlar; fazın bileşimine göre izokratik ve dereceli elüsyondur. İzokratik elüsyon, tek pompa kullanılarak bileşimi değişmeyen bir hareketli fazla yapılan ayrımlardır. Dereceli elüsyonda ise en az 2 ayrı pompa kullanılarak polariteleri farklı birden fazla hareketli fazla yapılan ayrımlardır.</p> <p class="alt-altbalk"><strong>Oto Örnekleyici ve Enjektör Sistemi;</strong></p> <p>HPLC ekipmanının hemen hemen tüm üreticileri, genellikle dikdörtgen veya dairesel bir tepsiye yerleştirilmiş örneklerin program yardımıyla enjeksiyonunun yapılmasına izin veren bir otomatik örnekleyiciye sahiptir. Programlanabilen oto örnekleyiciler numuneleri örnek haznesine doldurmak için hassas motor ile hareket ettirilen şırınga kullanırlar. Enjektörle çekilen hacim kontrol edilerek istenilen miktarda örnek haznesine doldurulur. Düzgün bir şekilde çalışan bir otomatik örnekleyici insan hatasını ortadan kaldırır ve enjeksiyon hassasiyetini ve doğruluğunu arttırır.</p> <p>Örnek enjeksiyonu ve örneğin muhafazası HPLC için kritik bir parametredir. Enjeksiyon dikkatlice yapılmazsa, en iyi kolon bile kötü bir ayırma üretir. Bir HPLC sisteminde enjektör, yüksek tekrarlanabilirlik ve yüksek basınç altında (4000 psi'ye kadar) 0.1 ml ila 100 ml hacimdeki sıvı enjeksiyonu yapabilmelidir. <a name="_Toc521578560"></a></p> <p class="alt-altbalk"><!-- [if !supportLists]--><strong>HPLC Kolonu;</strong></p> <p>Sıvı kromatografi kolonları genellikle paslanmaz çelik borudan imal edilmiştir. Kalın cidarlı cam borular bazen düşük basınç uygulamaları için (&lt;600 psi) kullanılırken, çoğu kromatografi kolonu, iç çapları 4 ila 10 mm arasında ve uzunluğu 10-30 cm arası paslanmaz çelikten üretilmiş ve partikül boyutları 5 ila 10 µm aralığında değişen silika dolgu maddeleri ile doldurulmuştur. Son zamanlarda, iç çapı 1 mm ila 4.6 mm ve uzunluğu 3 cm ila 7.5 cm olan yüksek performanslı mikro kolonlar üretilmektedir. 3 μm veya 5 μm'lik partiküllerle paketlenmiş bu kolonlar, hız ve minimum solvent tüketimi avantajına sahiptir. 10 mm veya daha düşük mikropartiküllü sabit fazlar kullanıldığında, 5, 10, 15 veya 25 cm uzunluğunda kolonlar yaygın olarak kullanılır.</p> <p>Ters-faz sıvı ve normal-faz sıvı kromatografisinde analiz edilecek örnek polaritesinin sabit faz polaritesine yakınlığına göre kolonda alıkonulur ve hareketli faz polaritesine yakın olan maddeler kolonu önce terk eder. </p> <p class="alt-altbalk"><strong>Kolon Fırını;</strong></p> <p>İyon değişimi, boyut dışlama ve ters faz kolonlarını daha yüksek sıcaklıklarda çalıştırmak ve sıvı-sıvı kolonların sıcaklığını hassas bir şekilde kontrol etmek genellikle analizlerde avantaj sağlar. Bu nedenle, kolon fırınları modern sıvı kromatografisi cihazlarında istenen bir özelliktir. Genel olarak, sıvı kromatografi kolonlarında sıcaklık 20˚C ila 65˚C aralığında çalışılabilir ve sıcaklık değişimi ± 0.2°C hassasiyetle ölçülmelidir. Sabit sıcaklığın korunması nicel analizde özellikle önemlidir, zira sıcaklıktaki değişiklikler pik alanlarının ölçümünü ciddi şekilde etkileyebilir.<a name="_Toc521578562"></a></p> <p class="alt-altbalk"><!-- [if !supportLists]--><strong>Dedektör;</strong></p> <p>Kolonun sonuna yerleştirilen HPLC detektörü, analitlerin kromatografik sütundan ayrıldıktan sonra tespit edilmesini sağlar. Düzenli olarak kullanılan dedektörler UV, floresan, kütle spektrometresi ve elektrokimyasal detektörlerdir.</p> <p><strong>Veri Toplama ve İşleme Bilgisayarı;</strong></p> <p>Dedektörden gelen sinyaller, grafikler veya elektronik entegratörler üzerinde toplanır. Veri toplama bilgisayarı kromatografik bilgileri işlemek, depolamak ve raporlamak için HPLC cihazı ile bütünleşik yazılımlar içerir. Bilgisayar dedektörün her maddeye verdiği elektirik sinyalini koordine eder ve sinyali yorumlanabilir bir kromatograma çevirir.</p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:8https://labakademi.com.tr/sivi-kromatografisi-kutle-spektrometresi-temel-bilesenleriSıvı Kromatografisi Kütle Dedektörlerinin (LC-MS) Temel Bileşenleri<p> <img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/blogs/2022/lcms bilesenleri.png" alt="" width="510" height="510" /></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Şekil 1 LCMS sisteminin temel bileşenleri</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Bir LC ünitesinin temel bileşenleri şunlardan oluşur:</strong></span></p> <ul> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> <strong>Pompa</strong> - mobil fazı gerekli akış hızında iletir,</span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> <strong>Otomatik Örnekleyici</strong> - örnekleri enjekte eder,</span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> <strong>Kolon</strong> - bileşenlerin ayrılmasını sağlar,</span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> <strong>Dedektör</strong> - bir numunedeki ayrılmış bileşenlerin analizini sağlar,</span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Bir LCMS sistemi şu şekildedir  (Şekil1) :</strong></span></p> <ul> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong> LC</strong> ünitesi,</span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> LC ve MS arasında bir <strong>arayüz ,</strong></span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> Numuneleri iyonize eden bir <strong>iyon kaynağı (örneğin API birimi),</strong></span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> <strong>İyon yönlendirici</strong> (oluşturulan iyonları MS'ye verimli bir şekilde sokan bir elektrostatik lens)</span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> İyonları kütle/yüklerine ( <em>m/z</em> ) göre ayıran bir <strong>kütle analiz cihaz kısmı,</strong></span></li> <li><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> Ayrılan iyonları tespit eden bir <strong>dedektör ünitesi.</strong></span></li> </ul> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Yaygın MS dedektörleri, elektron çoğaltıcı ve mikro kanallı plaka (MCP) ile birlikte ikincil elektron emisyon işlemi ile çalışırlar. LC kromatogramı ile birlikte, dedektöre ulaşan iyon miktarı bir sinyal yoğunluğuna dönüştürülür ve bilgisayara gönderilir. İyon yönlendirici, kütle analizörü ve dedektörün tümü kütle dedektöründe bir vakum içinde yer alır. Vakumda tutularak üretilen iyonlar, minimum çarpışma ve kayıpla kütle dedektörüne aktarılabilir, analiz edilebilir ve tespit edilebilir.</span></p> <p> </p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Geleneksel kromatografi sistemleri yalnızca tek bir kolon ile ayrım sağlarken, çok boyutlu kromatografi teknikleri ile aynı anda çalışan birden çok farklı ayırma metotları ve kolonlar ile ayrım etmek mümkündür. Bu sistem, tek başına geleneksel LC ile mümkün olmayan daha yüksek seçicilik elde edebilen iki boyutlu LC (2D-LC) sistemi olarak adlandırılır. Çok boyutlu LC için çeşitli uygulamalar (örneğin çevrimiçi ve çevrimdışı) kullanılabilir ve bir kütle dedektörüne bağlanabilir.  2DLC'nin analizlerde kullanılması ile bir temizleme (trapping) ve ön konsantrasyon adımları uygulanır. Bir diğer uygulamada ise, trap yani ön temizleme adımı olmadan bir 2D-LCMS/MS sistemi, kütle dedektörü analizi için uçucu olmayan bir mobil faz ile ayrımın ardından kütle dedektörü sistemi ile uyumlu bir mobil fazlara geçişi sağlayarak kolondan ayrılan bileşiklerin kütle dedektörüne uyumlu bir mobil faz ile elektron çoğaltıcıya gönderilmesini ve analiz edilmesini sağlar.</span></p> <p> </p> <p> </p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Çeviri Makale Kaynağı:</strong> https://www.shimadzu.com/an/service-support/technical-support/analysis-basics/basics_of_lcms/basic_instrumentation.html</span></p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:7https://labakademi.com.tr/sivi-kromatografisi-kutle-dedektorlerine-lc-ms-genel-bakisSıvı Kromatografisi Kütle Dedektörlerine (LC-MS) Genel Bakış<p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Sıvı kromatografisi (LC), ilk olarak 1900'lerin başında Rus botanikçi Mikhail Semyonovich Tswett tarafından gösterilen bir ayırma tekniğidir. LC, bir numunenin bileşenlerini, sabit faz ve hareketli faz yardımıyla tutma gücündeki farklılıklara göre ayırır. Bu ayırma, numunedeki bileşenlerin bir LC kolonunda ne şekilde ayrıldığı Şekil 1'de gösterilmektedir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Farklı LC teknikleri mevcuttur ve LC tekniklerinin her birinin tutma ve ayırma ilkeleri farklıdır. Tablo 1, yaygın LC tekniklerinin ve bunların ayırma mekanizmalarının bir listesini sunar. LC'deki mevcut gelişmelerle birlikte, yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) ve ultra yüksek performanslı sıvı kromatografisi gibi daha verimli ve daha yüksek hız, hassasiyet ve çözünürlüğe sahip daha küçük parçacık boyutlarına ve daha yüksek basınca sahip teknolojilere dönüşmüştür. (UHPLC)</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/blogs/2022/hplc column.png" alt="" width="640" height="200" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Şekil 1 LC'nin nasıl çalıştığına dair bir örnek. Numune (mor renkte) LC kolonuna enjekte edilir ve 2 analit bandına (kırmızı ve mavi) ayrılarak kolondan ayrıştırılır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Tablo 1 Farklı LC teknikleri türleri ve bunların ayırma mekanizmaları</strong></span></p> <table style="float: left; height: 681px;" width="787"> <tbody> <tr> <td style="text-align: center;" width="210"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>LC Tekniklerinin Türü</strong></span></td> <td style="text-align: center;" width="780"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Ayırma Mekanizması</strong></span></td> <td style="text-align: center;" width="193"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Yaygın olarak kullanılan</strong></span></td> </tr> <tr> <td style="text-align: center;" width="210"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Ters Fazlı LC (RPLC)</span></td> <td style="text-align: center;" width="780"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">RPLC için apolar bir sabit faz ve bir polar mobil faz kullanılır. "Benzer benzeri çeker" ilkesine dayalı olarak, numune, molekülün polarite tercihine göre polar hareketli faza veya apolar sabit faza göre ayrılır. Örneğin, apolar moleküller, polar hareketli fazdan ziyade apolar sabit fazda tutulmayı tercih edecektir. Sonuç olarak polar moleküllere göre daha geç ayrıştırılır.</span></td> <td style="text-align: center;" width="193"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Düşük moleküler ağırlıklı (MW) bileşikler</span></td> </tr> <tr> <td style="text-align: center;" width="210"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Normal Fazlı LC (NPLC)</span></td> <td style="text-align: center;" width="780"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">NPLC, RPLC'nin tam tersi çalışır. NPLC'de bir polar sabit faz ve bir apolar  mobil faz kullanılır. Polar moleküller, apolar moleküllere kıyasla durağan faz tarafından güçlü bir şekilde tutulur. Sonuç olarak, apolar moleküller önce elüe olur.</span></td> <td style="text-align: center;" width="193"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Steroid hormonları, fosfolipidler, sakkaritler ve tokoferoller</span></td> </tr> <tr> <td style="text-align: center;" width="210"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Hidrofilik Etkileşim Sıvı Kromatografisi (HILIC)</span></td> <td style="text-align: center;" width="780"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HILIC, NPLC ile aynı prensipte çalışır. Ana fark, güçlü bir şekilde tutulan polar molekülleri etkili bir şekilde ayırmak ve ayrıştırmak için organik mobil faza su eklenmesidir.</span></td> <td style="text-align: center;" width="193"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">polar bileşikler</span></td> </tr> <tr> <td style="text-align: center;" width="210"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">İyon Değişim Kromatografisi (IEC)</span></td> <td style="text-align: center;" width="780"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">IEC, zıt yüklü bir fonksiyonel grup içeren durağan faz için analitin elektrostatik afinitesine dayalı olarak yüklü türleri (iyonları) tutar ve ayırır. Diferansiyel elüsyon, analiti nötralize etmek için mobil fazın pH'ını değiştirerek veya analiti yerinden çıkarmak için iyonik gücü (tuz konsantrasyonu) artırarak indüklenir.</span></td> <td style="text-align: center;" width="193"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Proteinler, amino asitler, nükleotidler ve inorganik iyonlar</span></td> </tr> <tr> <td style="text-align: center;" width="210"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Boyuta Bağlı Kromatografi (SEC)</span></td> <td style="text-align: center;" width="780"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Kullanılan SEC kolonu gözenekli partiküllerle doldurulur. Çeşitli büyüklükteki numuneler kolona aktığında, daha küçük moleküller gözeneklerin derinliklerine nüfuz ettikleri için daha yavaş kolonu terk ederken, büyük moleküller gözeneklere çok fazla girmediklerinden daha hızlı akarlar. Sonuç olarak, daha büyük moleküller kolondan daha erken ayrılır ve bu da numuneleri moleküler boyuta göre etkin bir şekilde sıralar.</span></td> <td style="text-align: center;" width="193"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Proteinler ve sentetik yüksek polimerler</span></td> </tr> </tbody> </table> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">     <img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/blogs/2022/Hassasiyet.png" alt="" width="412" height="1000" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> Şekil 2  Artan hassasiyette LC sistemleri için çeşitli dedektörler</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> <img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/blogs/2022/Kutle kromatogrami 1.png" alt="" width="400" height="300" /><br /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> Şekil 3  Tipik bir LC kromatogramı (kırmızı) ve bir LCMS kütle kromatogramı ve kütle spektrumu (mavi)</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">LC ile ayırmanın ardından bileşenler, ultraviyole-görünür (UV-VIS), floresan, kırılma indisi, buharlaşmalı ışık saçılımı veya analitlerin özelliklerine dayalı elektriksel iletkenlik gibi optik özellikler kullanılarak tespit edilebilir. Şekil 2, LC için çeşitli dedektörleri göstermektedir. Analit dedektörden geçtiğinde optik özellikte bir değişiklik (örneğin artış veya azalma) gözlemlenecek ve kaydedilecektir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Bu optik dedektörler kullanılarak elde edilen kromatogramlar, esas olarak, alıkonma süresine dayalı olarak maddeleri tanımlar veya nitelendirir ve pik alanı ve yoğunluğuna göre maddeleri hesaplar. LC kromatogramı (Şekil 3, kırmızı), bu optik dedektörler kullanılarak elde edilen tipik bir kromatogram örneğini gösterir. Optik algılama ile birleştirilmiş LC, tespit edilen bir tepe noktasının yalnızca tek bir bileşen içerdiği kromatografik olarak çözülebilen analitler için büyük niceliksel doğruluk sunar. Bununla birlikte, birden fazla bileşenin yaklaşık olarak aynı anda elue olduğu karmaşık numuneler için gerekli çözünürlüğü elde etmek zordur.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Buna karşılık, kütle spektrometrisi (MS), numune bileşenlerini iyonize eden, elde edilen iyonları kütle-yük oranlarına ( <em>m/z</em> ) göre vakumda ayıran ve her iyonun yoğunluğunu ölçen oldukça hassas bir algılama tekniği sunar. <em>Bir kütle spektrumu, m/z</em> değerlerine karşı bağıl iyon yoğunluklarını gösterir ve her zaman noktasında bir dizi kütle spektrumu oluşturulur (Şekil 3, mavi). Bu bilgi, belirli bir kütleye sahip olan iyonların konsantrasyon seviyesini gösterir ve nitel analiz olarak da bilinen moleküllerin benzersiz tanımlanması için son derece değerlidir. Ayrıca, MS özgüllük ve duyarlılık ile eşzamanlı çok bileşenli analizin kolaylığını sağlar.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">LC'nin MS ile birleştirilmesiyle, bu ölçümlerden elde edilen kütle spektrumları, diğer LC detektörleri kullanılarak elde edilen alıkonma sürelerine dayalı kalitatif bilgileri destekleyen, ayrıştırılan bileşenler için moleküler kütle ve yapısal bilgiler sağlar. Bu nedenle, LCMS, LC'nin olağanüstü ayırma çözünürlüğünü MS'nin mükemmel niteliksel yetenekleriyle birleştirir.</span></p> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: center;"> </p> <p style="text-align: center;"> </p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Çeviri Makale Kaynağı:</strong> https://www.shimadzu.com/an/service-support/technical-support/analysis-basics/basics_of_lcms/ms_and_lcms.html</span></p> <p style="text-align: left;"> </p>urn:store:1:blog:post:6https://labakademi.com.tr/laboratuvarlar-cevresel-karbon-ayak-izini-nasil-etkilerLaboratuvarlar Çevresel Karbon Ayak İzini Nasıl Etkiler?<p>Sürdürülebilirlik günümüzün neredeyse en önemli konularından birisi ve laboratuvar yöneticileri için de oldukça önemli bir konu.</p> <p>Günümüzde birçok şirket karbon ayak izini azaltmak için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Genel yaklaşım üretim, atıklar, enerji ve su tüketimi üzerinde yoğunlaşmış gibi görünüyor. Oysa üretim yapan her firma en az bir ve bazen birden çok laboratuvara sahip. Laboratuvarlar aslında karbon ayak izinin arttırılmasında buz dağının görünmeyen kısmını oluşturuyor. Bu açıdan düşündüğümüzde laboratuvarlar şirketin sürdürülebilirlik hedeflerine dahil edilmesi gereken kilit noktalardan birisidir.</p> <p>Sürdürülebilirlik, laboratuvar yöneticilerinin enerji ve su kullanımını ve atığı azaltmanın yanı sıra kazayla çevreye salınabilecek tehlikeli veya bulaşıcı kimyasalların hacmini azaltmanın yollarını aramasıyla, laboratuvarların tasarımına, inşasına ve işletimine yayılır.</p> <p>Laboratuvar malzemelerinin laboratuvar iş akışının önemli bir bileşeni olması nedeniyle, laboratuvar yöneticilerinin şirketlerinin sürdürülebilirlik hedeflerini karşılayan ürünleri seçmeleri, doğru analitik yöntemleri uygulamaları ve aynı zamanda laboratuvarda depolanan kimyasalların ve çözeltilerin kalitesini ve bütünlüğünü koruma konusundaki birincil rollerini yerine getirmeleri önemlidir.</p> <p>Sarf malzemeleri, kimyasallar, cihazlar, sürekli çalışan bilgisayarlar, sürekli basılı doküman ihtiyacı ve halen her analizin bir analiste ihtiyaç duyması.. Bunların tümünü düşündüğümüzde devasa bir tüketim ortaya çıkıyor.</p> <p>Bunu birkaç alanda inceleyelim. Laboratuvar gereçleri seçimlerinin ardındaki temel itici güç olarak sürdürülebilirlik ile aynı nitelikler, laboratuvar yöneticilerini cam kapları seçmekten caydırabilir. Cam laboratuvar gereçlerinin plastikten daha ağır olması, sevk edildiğinde daha fazla karbon ayak izi oluşturabileceği anlamına gelir. Ayrıca, kırılgan olduğu için cam laboratuvar gereçleri, birden fazla koruyucu ambalaj katmanı kullanılarak dikkatlice paketlenmelidir. Bu, ürünlerin laboratuvarlara güvenli bir şekilde teslim edilmesini sağlarken, çok daha fazla ambalaj atığı oluşmasına da neden olur.</p> <p>Laboratuvar cam malzemelerinin birçoğu kimyasallara, kirleticilere ve şiddetli sıcaklık değişimlerine karşı dirençli ve en zorlu laboratuvar koşullarına dayanabilen borosilikat malzemeden yapılır. Borosilikat malzeme geri dönüştürülemez ve bu durum çevreye çok daha fazla atık üretmek anlamına gelir. Ayrıca cam malzemelerin üretiminde plastik malzemelerin üretimine göre çok daha fazla enerji tüketilir.  Cam malzemeler kırılgandır ve plastik malzemelerden çok daha kısa bir kullanım ömrüne sahiptirler. Laboratuvar yöneticileri proseslerine uygun  olan durumlar için cam yerine plastiği tercih ederek tüm bu süreçlerde bir tasarruf sağlayabilirler. Tabi burada cam malzemenin kimyasal dayanıklılığı, ürünü plastiğe göre kontamine etme riskinin az olması gibi durumlar bir kısıt olabilir.</p> <p>Plastik laboratuvar gereçleri en yaygın olarak polipropilen (PP) veya yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) malzemeler kullanılarak üretilir. Sitotoksik olmamalarına ve dolayısıyla farmasötik ürünlerle doğrudan temasa uygun olmalarına ek olarak, bu yüksek kaliteli polimerler ayrıca geri dönüştürülebilir. Geri dönüştürülebilirlik tek başına çok önemli olmakla birlikte, plastik laboratuvar gereçlerini sürdürülebilir olarak sınıflandırmak için yeterli değildir. Plastik kaplar ayrıca plastikleştiriciler, dolgu maddeleri ve kalıp ayırıcı maddeler gibi gereksiz katkı maddelerinden arındırılmış malzemeler kullanılarak üretilmeli ve yalnızca minimum miktarda gerekli ısı dengeleyicileri ve antioksidanları içermelidir. Katkı malzemeleri, plastikten doğru koşullar altında laboratuvar çözeltilerine ve kimyasallara sızma potansiyeline sahip olduğundan, plastik laboratuvar gereçleri yapmak için yalnızca laboratuvar dereceli plastik malzemelerin kullanılması hayati önem taşır. Satın alma tercihlerinde de bu kriteri gözetmek gerekir.</p> <p>Kırılmaz olması, plastik laboratuvar gereçlerinin minimum ambalaj kullanılarak güvenli bir şekilde taşınabileceği anlamına gelir ve laboratuvar yöneticilerinin laboratuvarlarında ürettiği atıkları azaltmasına yardımcı olur. Daha da çevre dostu bir seçim yapmak için, plastik kaplar genellikle yüksek oranda geri dönüştürülebilir içeriğe sahip kartonlarda paketlenir. Ağırlığı destekleyecek ve camı koruyacak mekanik mukavemet yeterli olmadığından, bu tür kartonlar cam laboratuvar gereçlerinin paketlenmesi için uygun değildir.</p> <p>Plastik laboratuvar gereçlerinin ve ambalajlarının laboratuvarın çevresel ayak izi üzerindeki doğrudan etkisi, satın alma kararları verilirken önemli bir husustur. Sürdürülebilirliği tam olarak benimsemek için, laboratuvar gereçleri üreticilerinin kendi ayak izlerini azaltmak için uyguladıkları uygulamaları dikkate almak da önemlidir. Örneğin, plastik laboratuvar gereçlerinin üretimi tipik olarak büyük miktarda elektrik tüketimini gerektirir ve bu da artan karbon emisyonlarına neden olur. Mümkün olduğunda, satıcılar hidroelektrik veya rüzgar enerjisi gibi çevreyi kirletmeyen yenilenebilir enerji kaynakları kullanmalıdır. Düzenli depolama atıklarını en aza indirmeyi amaçlayan katı bir plastik ve kağıt hurda geri dönüşüm sürecine sahip olmak da önemlidir. Bazı üreticiler bunu bir adım daha ileri götürür ve ürünlerini paketlemek için karton üretmek üzere kendi tüketici sonrası kağıt atıklarının yüksek bir yüzdesini, hatta bazen yüzde 100'ünü yeniden kullanır.</p> <p>Bir benzer örneği de analizlerimiz üzerinden inceleyelim. Örneğin; bir Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) analizini göz önüne alalım. Burada analiz öncesi numune hazırlık aşamasında ve analiz sırasında çeşitli tasarruflar yapılabilir. Metotların HPLC sisteminden UPLC sistemi gibi daha hızlı ve az solvent kullanılarak analiz edilebileceği bir yönteme transferi ile yüksek oranda zaman, enerji ve kimyasal tasarrufu sağlanabilir. Ön analitik evrede numune hazırlama süreçleri optimize edilebilir. Numune son seyreltme miktarları düşürülebilir ve bazı ara basamaklar daha yalın hale getirilebilir. Cam balon jojelerde hazırlanan numuneler daha küçük hacimlerde eppendorf tüplerde hazırlanabilir. Böylece hacim tasarrufu ile birlikte yukarıda bahsettiğimiz plastik kullanımını teşvik etme sağlanmış olacak ve ayrıca cam malzemelerinin yıkama ve kurutma prosedürlerinden de tasarruf edilmiş olacaktır. Tabi burada analizin ihtiyaç duyduğu kriterler de göz önüne alınmalıdır. Bazı durumlar elbette cam malzeme kullanmayı zorunlu koşacaktır. Böyle durumlarda ise mümkün olduğu kadar küçük hacimlerde çalışarak kimyasal tasarrufu tercih edilebilir.</p> <p>Bu örnekler laboratuvar özelinde çoğaltılabilir. Laboratuvarların dijital takip ve raporlama sistemlerine geçirilerek kağıtsızlaştırılması da sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlama konusunda önemli bir örnektir. Kağıt tasarrufu ile beraber enerji tasarrufu da sağlanacaktır. Bunun gibi laboratuvar dizaynlarının maksimum gün ışığından faydalanabilecek şekilde yapılması, havalandırma ve iklimlendirme sistemlerinin enerji tasarrufu sağlayacak bir dizayna sahip olması, yeterli ısı yalıtımının bulunması gibi birçok konu sürdürülebilirlik hedeflerine örnek teşkil eder.</p> <p>Günümüzde insan ve çevre sağlığı için çalışan laboratuvarlar ve bilim üreten araştırma kuruluşları ve üniversiteler her geçen gün artan iş yükleri ile daha fazla atık üretmekte. Bu durumda laboratuvar yöneticilerine daha iyi kararlar vermek ve sürdürülebilirlik hedeflerini daha da ileriye taşımak konusunda büyük bir sorumluluk düşmektedir. Aynı şekilde satın alma birimlerinin de aldıkları malzemelerin sürdürülebilirlik hedefleri ile örtüşüp örtüşmediğini sorgulamaları gerekmektedir.</p> <p> </p> <p>Yazan: Orhan Çakan</p> <p> </p> <p>Kaynaklar;</p> <p>https://www.labmanager.com/business-management/how-labware-choices-impact-a-lab-s-environmental-footprint-2263</p> <p> </p>urn:store:1:blog:post:5https://labakademi.com.tr/hplc-analizlerinde-kullanilan-solventlerin-onemiHPLC Analizlerinde Kullanılan Solventlerin Önemi<p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC, araştırma, endüstriyel ve ticari test laboratuvarlarında çok yönlü bir analiz tekniği olarak kendini kanıtlamıştır. Konuyla ilgili dergi ve yayınların kanıtladığı gibi, uygulama alanı her geçen gün artmaktadır. Bununla birlikte, sonuçlarda yüksek güvenilirlik, yalnızca düzenli kalibrasyon ve bakım programlarına bağlı kalmaya ek olarak yüksek saflık dereceli malzemeler kullanılması ile sağlanabilir.</span></p> <p><strong><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC sınıfı solvent şişesinde etiket ayrıntıları</span></strong></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çözücüler, mobil fazın bileşenleri olarak önemli bir rol oynar ve enjekte edilen numunenin HPLC kolonuna ve sonrasında da dedektöre taşınmasına yardımcı olur. Çözücüler, farklı analiz gereksinimlerini karşılamak için ticari olarak farklı saflık derecelerinde üretilir. HPLC analizi, maliyet ve kullanılabilirlik hususlarını göz önünde bulundurarak en yüksek saflık dereceli solventlerin kullanılmasını gerektirir. Kritik hususlar, mobil fazı oluşturmak için çözücülerin seçiminden önce kapsamlı bir değerlendirme gerektirir.</span></p> <h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC Sınıfı solventler</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC dereceli solventler, HPLC dereceli ayrımların çoğu için özel olarak üretilmiştir. Bu tür çözücüler, esasen, uçucu safsızlıkların uzaklaştırılması için bir veya daha fazla damıtma ve ardından mevcut olabilecek askıda katı maddelerin uzaklaştırılması için filtrasyon gibi saflaştırma proseslerini içerir. </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC dereceli solventlerin karakteristik özellikleri</span></p> <h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Saflık</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">HPLC sınıfı solventler genellikle %99.9'un üzerinde saftır ve mevcut diğer safsızlıkların seviyesi şişe etiketinde belirtilir. Safsızlıklar, kromatogramdaki ana tepe noktalarına girişimde bulunabilecek hayalet pikler veya kontaminasyonlar üretir. Ayrıca mobil faz filtreleri, inline filtreler, kolon veya tubinglerin tıkanmasına sebep olabilir.</span></p> <h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">UV Cut Off Değeri</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Hiçbir solvent, UV tarafından görülebilen tüm dalga boyları aralığında %100 geçirgen değildir.  Yaygın olarak kullanılan HPLC solventleri, güçlü bir şekilde absorbe ettikleri belirli bir dalga boyu aralığına absorbansa sahip değildir. Uygulamaların çoğunda UV dedektörleri kullanıldığından, seçilen çözücünün mümkün olduğunca düşük UV dalga boyuna sahip olması arzu edilir. Böylece numune bileşenlerinin çoğu, cut off değerinin üzerindeki dalga boylarında ölçülebilir absorbans gösterebilir.</span></p> <h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Viskozite</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Viskozite ne kadar yüksekse, kolon sabit faz direnci nedeniyle geri basınç da o kadar yüksek olacaktır, bu nedenle seçilen solventlerin düşük viskoziteye sahip olması gerekir.</span></p> <h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Stabilite</span></h4> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Çözücülerin çoğu kapalı şişelerde stabildir ancak bazı çözücülerin raf ömrü sınırlıdır. Bu tür solventlerden yalnızca sınırlı miktarlarda tedarik edilmeli ve saklanmalı ve yazılı raf ömrü onaylandıktan sonra mevcut stoklar öncelikli olarak tüketilmelidir.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;">Son bir tavsiye olarak, tüm çözeltiler 0.22μ - 0.45μ filtreden süzülmeli ve kullanımdan önce ultrasonik banyo yardımı ile gazdan arındırılmalıdır. Bu tür önlemler, HPLC sistemlerinin faydalı ömrünü artıracak ve ayrıca doğru, tekrarlanabilir ve güvenilir sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaktır.</span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"> </span></p> <p><span style="font-size: 12pt; font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><strong>Çeviri Makale Linki :</strong> https://lab-training.com/importance-hplc-grade-solvents-hplc-analysis/</span></p>urn:store:1:blog:post:4https://labakademi.com.tr/gaz-kromatografisi-gc-sistemi-ve-temel-calisma-prensipleriGaz Kromatografisi (GC) Sistemi ve Temel Çalışma Prensipleri<p><strong>1- GC Analizine Genel Bakış</strong></p> <p>Gaz kromatografisi (GC), gaz, sıvı ve katı numunelere (ısı ile buharlaştırılan bileşenler) uygulanabilen analitik bir tekniktir. GC sistemi kullanılarak bir bileşikler karışımı analiz edilirse, her bir bileşik ayrılabilir ve nicelenebilir.</p> <p>GC sistemine karışık bir çözelti numunesi enjekte edildiğinde, çözücü bileşenleri de dahil olmak üzere numunede bulunan bileşikler, numune enjeksiyon ünitesi içinde ısıtılır ve buharlaştırılır.</p> <p>GC sisteminde taşıyıcı gaz olarak adlandırılan hareketli faz her zaman sırayla numune enjeksiyon ünitesinden kolona ve ardından dedektöre akar. Numune enjeksiyon ünitesinde buharlaştırılan hedef bileşenler, taşıyıcı gaz tarafından kolona taşınır. Kolona girdikten sonra, bileşikler karışımı çeşitli bileşenlere ayrılır ve daha sonra her bileşiğin miktarı detektör tarafından ölçülür.</p> <p>Dedektör, her bir bileşiğin miktarını bir elektrik sinyaline dönüştürür ve bu sinyalleri bir veri işleme birimine gönderir. Elde edilen veriler, numunede bulunan bileşiklerin ve hangi miktarlarda olduğunun belirlenmesini sağlar.</p> <p><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/gc-nedir_1000.png" alt="" /></p> <h3>2- Gaz Kromatografisi Ayırma</h3> <p>GC ile ayırma, sütun içinde gerçekleşir.<br /> Birden fazla bileşik içeren numune, hareketli faz ile birlikte kolona enjekte edilir. (GC'de mobil faz, taşıyıcı gaz olarak adlandırılan bir gazdır. Sıklıkla kullanılır.) Hem numune hem de mobil faz kolondan geçer, ancak kolon içindeki ilerleme hızı bileşiğe bağlı olarak değişir. Buna göre, ilgili bileşiklerin kolon çıkışına ulaşma zamanlarında farklılıklar ortaya çıkar. Sonuç olarak, her bileşik arasında bir ayrılma meydana gelir.<br /> GC dedektöründen çıkan elektrik sinyalleri dikey eksende çizildiğinde ve numune enjeksiyonundan sonra geçen süre yatay eksende çizildiğinde çizilen tepe sırasına kromatogram denir.<br /> Kolondan geçen bileşenler, sabit fazdan (sıvı faz ve katı faz) ayrılıp adsorbe edilirken hareketli faz (gaz fazı) tarafından taşınır.</p> <p><img src="/images/uploaded/gc-kromatogram_1000.png" alt="" /></p> <p style="text-align: center;">Burada tipik bir kromatogram gösterilmektedir.</p> <p><br /> Yatay eksen, bileşenin dedektöre ulaşmasına kadar geçen süreyi gösterir. Dikey eksen sinyal yoğunluğunu gösterir.<br /> Hiçbir şeyin algılanmadığı kısma temel, bir bileşenin algılandığı kısma ise tepe noktası denir.<br /> Numunenin sisteme enjekte edilmesinden piklerin ortaya çıkmasına kadar geçen süreye alıkonma süresi denir.<br /> Her bileşen için elüsyon süreleri farklı olduğundan, her bileşen ayrılabilir ve saptanabilir.</p> <p> <img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/gc-kromatogram2_1000.png" alt="" /></p> <h3>3- GC Analizine Uygun Bileşikler</h3> <p>GC ile analiz edilebilen bileşenler aşağıdaki üç ana özelliğe sahiptir.</p> <ul> <li>400 °C'ye kadar kaynama noktasına sahip bileşikler</li> <li>Buharlaşma sıcaklığında bozunmayan bileşikler</li> <li>Buharlaşma sıcaklığında fakat her zaman aynı miktarda bozunan bileşikler. Buna piroliz GC denir.</li> </ul> <h3>4- GC ile Analiz Edilemeyen veya Analizi Zor Olan Bileşikler</h3> <p>Analiz Edilemeyen Bileşikler</p> <ul> <li>Buharlaşmayan bileşikler (inorganik metaller, iyonlar ve tuzlar)</li> <li>Yüksek reaktif bileşikler ve kimyasal olarak kararsız bileşikler<br /> (hidroflorik asit ve diğer güçlü asitler, ozon, NOx ve diğer yüksek reaktif bileşikler)</li> </ul> <p> <strong>Analizi Zor Bileşikler</strong></p> <ul> <li>Yüksek oranda adsorpsiyon özelliğine sahip bileşikler (bir karboksil grubu, hidroksil grubu, amino grubu veya kükürt içeren bileşikler)</li> <li>Standart numunelerin elde edilmesinin zor olduğu bileşikler (Nitel ve nicel analizler zordur.)</li> </ul> <p> </p> <p><strong>Çeviri Kaynağı:</strong> shimadzu.com/an/service-support/technical-support/analysis-basics/fundamentals/gc.html </p>urn:store:1:blog:post:2https://labakademi.com.tr/yuksek-performansli-sivi-kromatografisi-hplc-nedirYüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) Nedir?<p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><strong>1- HPLC'ye Genel Bakış;</strong></span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC, Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisinin kısaltmasıdır. "Kromatografi" bir ayırma tekniğidir, "kromatogram" kromatografinin sonucudur ve "kromatograf" kromatografi yapmak için kullanılan araçtır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Kromatografi için geliştirilen çeşitli teknolojiler arasında, kolon adı verilen moleküler ayırmaya yarayan cihazlar ve çözücüyü sabit bir akış hızında iletmek için yüksek performanslı pompalar, kromatografların temel bileşenlerinden bazılarıdır. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">İlgili teknolojiler daha karmaşık hale geldikçe, yaygın olarak Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi olarak adlandırılan sistem, basitçe "LC" olarak anılmaya başlandı. Günümüzde, yüksek hızda analiz yapabilen Ultra Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (UPLC veya UHPLC)’ de daha yaygın hale gelmiştir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC ile sadece solventlerde çözünen bileşikler analiz edilebilir. HPLC, sıvı bir numunede çözünen bileşikleri ayırır ve numunede hangi bileşenlerin ve her bir bileşenin ne kadarının bulunduğunun kalitatif ve kantitatif analizine izin verir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Şekil 1, HPLC işlemine temel bir genel bakışı göstermektedir. HPLC analizi için bir sıvı numunedeki bileşenleri ayırmak için kullanılan çözücüye mobil faz denir. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Mobil faz, sabit faz olarak bilinen bir ayırma kolonuna ve ardından çözücü dağıtım pompası tarafından kontrol edilen sabit bir akış hızında dedektöre iletilir. Kolona belirli bir miktar numune enjekte edilir ve numunenin içerdiği bileşikler ayrıştırılır. Kolonda ayrılan bileşikler, kolonun aşağı akışındaki bir detektör tarafından tespit edilir ve her bir bileşik tanımlanır ve nicelenir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><img style="display: block; margin-left: auto; margin-right: auto;" src="/images/uploaded/hplc schema.png" alt="" width="657" height="326" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt;">Şekil.1 HPLC'ye Genel Bakış</span></p> <p style="text-align: left;"><strong><span style="font-size: 12pt;">2- HPLC Bileşenleri;</span></strong></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Bu başlıkta"HPLC’ye Genel Bakış"(Şekil 1'de gösterildiği gibi) ve mekanizmaları ele alınmıştır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Daha ayrıntılı olarak, HPLC bir solvent dağıtım pompası, bir gaz giderme ünitesi, bir numune dahil olmak üzere çeşitli bileşenlerden oluşur.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Enjektör, kolon fırını, dedektör ve veri işlemcisi Şekil 2, HPLC akış diyagramını ve her bir bileşenin rolünü göstermektedir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><img src="/images/uploaded/hplc-apparatus_1000.png" alt="" width="1000" height="455" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt;">Şekil.2 HPLC Akış Şeması</span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC'ye sisteminde, pompa mobil fazı kontrollü bir akış hızında iletir(a). Hava, içinde yaşadığımız standart atmosfer basıncı altında mobil fazda kolaylıkla çözülebilir. Mobil fazda hava kabarcıkları bulunursa ve basma pompasına girerse, debi dalgalanmaları ve taban hattı gürültüsü/kayması gibi sorunlar meydana gelebilir. Gaz giderme ünitesi, mobil fazda(b) hava kabarcıklarını ortadan kaldırarak bu sorunun önlenmesine yardımcı olur. Çözünmüş hava uzaklaştırıldıktan sonra hareketli faz kolona verilir. Numune enjektörü daha sonra mobil faza (c) standart bir solüsyon veya numune solüsyonu verir. Sıcaklık dalgalanmaları, kolondaki bileşiklerin ayrılmasını etkileyebilir. Kolon, sıcaklığı sabit tutmak için bir kolon fırınına yerleştirilir(d). Kolondan ayrıştırılan bileşikler, kolonun(e) çıkışına yerleştirilmiş bir detektör tarafından tespit edilir. Bir veri toplama  ve işleme bilgisayarı, bileşik(f)'yi belirlemek, miktarlamak amacıyla bir kromatogram elde etmek üzere dedektörden gelen sinyalleri işler.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><strong><span style="font-size: 12pt;">3- HPLC'de Ayırma;</span></strong></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC, her bir bileşiğin kolondaki fiziksel etkileşimlerinin farklılığından yararlanarak her bir bileşiği ayırabilir ve tespit edebilir. Şekil 3, HPLC ayrımının bir örneğini göstermektedir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">HPLC için iki faz vardır: mobil faz ve sabit faz. Mobil faz, hedef bileşiği çözen sıvıdır. Sabit faz, hedef bileşik ile etkileşime giren kolonun sabit dolgu maddesidir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Kolonda, bileşen ve mobil faz arasındaki afinite (örn; van der waals kuvveti) ne kadar güçlüyse, bileşen mobil faz ile birlikte kolon boyunca o kadar hızlı hareket eder. Öte yandan, durağan faz ile afinitesi ne kadar güçlü olursa, kolon boyunca o kadar yavaş hareket eder. Şekil 3, sarı bileşenin hareketli faz ile güçlü bir afiniteye sahip olduğu ve kolon boyunca hızla hareket ettiği, pembe bileşenin ise durağan faz ile güçlü bir afiniteye sahip olduğu ve yavaşça hareket ettiği bir örneği göstermektedir. Kolondaki elüsyon hızı, bileşik ve durağan faz arasındaki afiniteye bağlıdır. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"> <img src="/images/uploaded/hplc elution_1000.png" alt="" width="999" height="562" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt;">Şekil.3 HPLC Ayırma Örneği</span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p> <p style="text-align: left;"><strong><span style="font-size: 12pt;">4- Kromatogram Nasıl Okunur;</span></strong></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">"Kromatogram" kelimesi, kromatografi yoluyla elde edilen bir çizim anlamına veya renkli fotoğraf anlamına gelir. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Şekil 4, bir kromatogram örneğini göstermektedir. Kromatogram, dedektör sinyal yoğunluğu açısından konsantrasyonu gösteren dikey eksen ve analiz süresini temsil eden yatay eksenden oluşan iki boyutlu bir çizimdir. Kolondan hiçbir bileşik ayrıştırılmadığında yani sadece mobil fazın sinyali alğılanığında yatay eksene paralel bir çizgi çizilir. Buna taban çizgisi (base line) denir. Dedektör, elüsyon bandındaki hedef bileşiğin konsantrasyonuna göre yanıt verir. Elde edilen sinyal, bir üçgenden ziyade bir çan şekline benzer. Bu şekle "tepe (pik)" denir. </span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Alıkonma süresi (tR), numune enjeksiyon noktası ile pikin tepe noktası arasındaki zaman aralığıdır. Tutulmayan bileşiklerin (durağan faz için etkileşimi olmayan bileşikler) enjektörden dedektöre gitmesi için gereken süreye ölü zaman (t0) denir.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;">Tepe yüksekliği (h), bir pikin tepe noktası ile taban çizgisi arasındaki dikey mesafedir ve açık mavi renkle boyanmış pik alanı (A), tepe ve taban çizgisi tarafından çevrelenen alandır. Bu sonuçlar, bir numunenin bileşenlerinin kalitatif ve kantitatif analizi için kullanılacaktır.</span></p> <p style="text-align: left;"><span style="font-size: 12pt;"><img src="/images/uploaded/kromatogram_1000.png" alt="" width="999" height="562" /></span></p> <p style="text-align: center;"><span style="font-size: 12pt;">Şekil.4 Kromatogram ve İlgili Terimler</span></p> <p style="text-align: left;"> </p> <p style="text-align: left;"><strong>Çeviri Makale Kaynağı: </strong>shimadzu.com/an/service-support/technical-support/analysis-basics/basic/what_is_hplc.html  </p> <div id="gtx-trans" style="position: absolute; left: 151px; top: 1702.8px;"> </div>urn:store:1:blog:post:1https://labakademi.com.tr/hplc-sisteminde-hayalet-piklerHPLC Sisteminde Hayalet Pikler<div id="content" class="clearfix"> <article id="post-1430" class="post-1430 post type-post status-publish format-standard has-post-thumbnail hentry category-enstrumental-analiz category-sorun-giderme tag-ghost-peak tag-hayalet-pik tag-hplc tag-hplc-column tag-hplc-sorun-giderme tag-hplc-troubleshooting tag-lc tag-likit-kromatografi tag-liquid-chromatography tag-sivi-kromatografisi tag-spectroscophy tag-spectroscopy tag-spektroskopi"> <div class="article-content clearfix"> <div class="entry-content clearfix"> <p>Sıvı kromatografi sisteminde baseline’da gezen piklere “Hayalet Pik” denir. Bu pikler analiz sonuçlarınızı etkiler. Kromatogramlarda genel davranış tüm kromatografik profil aynıyken bu piklerin sürekli yer değiştirmesidir.  Bazen tüm profil değişir ve bu piklerde değişkenlik gösterebilir. Bunun dışında yer değiştirmeden her enjeksiyonda aynı alıkonma zamanında çıkan pikler olabilir. Tüm bunları hayalet pikler olarak tanımlarız. Birçok olası sorun ve olası çözüm vardır.</p> <p><iframe title="HPLC Sisteminde Hayalet Pikler (Ghost peaks in HPLC System)" src="https://www.youtube.com/embed/K6jczopag0w?feature=oembed" width="800" height="450" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen"></iframe></p> <p>Olası Nedenleri;</p> <p>1- Analiz programında hata.</p> <p>2- Cihaz, kolon, numune veya hareketli fazda kontaminasyon.</p> <p>3- Analitlerin kolonda güçlü tutunma özelliği nedeniyle taşıma.</p> <p>4- Solvent rezervuar sistemi veya inlet filtre tıkanıklığı.</p> <p>5- Mikrobiyal üreme.</p> <p>6- Yüksek hareketli faz pH sonucu silika yapının  bozulması.</p> <p>7- Kolona bağlanmış kalıcı kontaminasyonlar.</p> <p>8- Yanlış örnek ile çalışma.</p> <p> </p> <p>Olası Çözümler;</p> <p>1- Analiz yönteminizin doğru oluşturulduğundan emin olun.</p> <p>2- Cihazı uygun yıkama prosedürüne göre yıkayın, devam ediyorsa farklı bir cihaza geçin.</p> <p>3- Kolonu yıkayın, taşıma devam ediyorsa farklı bir kolona geçin.</p> <p>4- Numune ve mobil fazı tekrar hazırlayın.</p> <p>5- Solvent rezervuar ve inlet filtreleri yıkayın, devam ediyorsa yenileri ile değiştirin.</p> <p> </p> <p>Böyle bir durumla karşılaştığınızda uygulayacağınız yöntemin önceliğini belirleyebilmek için yapmanız gereken ilk iş tüm kromatogramları incelemek ve hayalet pik olarak gözlemlediğiniz pikin davranışı ile beraber tüm kromatogram profilinizi değerlendirmektir. Bu size olası sorunları sıralama imkanı verecektir.</p> <p> </p> <p>Orhan ÇAKAN</p> </div> </div> </article> </div>